|
 |
 |
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
TÜRKİYE EKONOMİSİ |
TÜRKİYE EKONOMİSİ NEDEN BU HALDE? (Özetle)
Türkiye ekonomisinin zor durumda olmasının birçok nedeni olsada, asıl nedeni sürekli üreten degil, siyasal ve lükse gösterişe dönük betonlaşma, yapılaşmaya kaynak harcanması olabilir mi? Rast gele bir ilçeye gidin oradaki kamu binalarına harcanan, içinde cemaat olmayan ibadethanelere harcanan kaynakların sanayi, bilişim, tarım ve hayvancılıga harcandığını düşünün… Küresel ısınma geliyor, mevsimlerin dengesi bozuldu, su kaynakları azalıyor diye düşünerek sularımızı, sulama sistemlerimizi ıslah etmek, barajlarda göletler de su biriktirmek yerine bu binaları yaparsak… Bunlar üretmeyen binalardır… Ayrıca ekonomik sorunlarımız yapısal sorunlara, uzman akıldan uzak kararlara, hem de son yıllardaki iç ve dış gelişmelere dayanmaktadır.. Aşağıda ana başlıklarıyla özetlemeye çalıştığımız bir yazı düşünce sizlerle paylaşıyoruz… Ayrıca yazının/düşüncenin ikinci bölümünde bu ekonomik sorunu nasıl aşabiliriz üzerine düşünmeye sizi ve yöneticilerimizi de davet ediyoruz…
Birinci Ekonomik Sorunumuz Yüksek Enflasyon
Nedeni nedir derseniz, piyasada para mal dengesini bozacak hareketler.. Bunlar düşük faiz, para basma, fonları kendi alanı dışında harcama gibi nedenler sayabiliriz.. Bütün bunlar TL'nin değer kaybına, TL’nin deger kaybı vatandaşlarımızın alım gücünün düşmesine nende olmaktadır… Bunun yanı sıra hammadde kaynaklarına göre yatırım yapmama, dış etkilerle maliyetlerin artması enflasyonu tetiklemiştir… Çözümü lüks tüketimi ve yüksek gelir grubu vergilendirme, mevcut para kaynaklarını faize degil yatırıma özendirme, kamu kurumlarında göstermelik degil ciddi tasarruf yapılmalı.. Buradan gelecek kaynakları üretime yönlendirmenin üretimi artıracağından piyasada mal =para dengesi sağlamacağından enflasyon düşme egilimine girecektir..
Kur Krizi ve TL'nin Değer Sorunu
TL neden deger kaybeder, nereye kadar deger kaybetmesi hangi avantajlar saglar, tartışmalı konulardır… Paramızın deger kaybetmesi nedenlerinin en başında sürekli dış ticaret zararı veren bir ülke oluşumuz olabilir mi? Merkez Bankası rezervlerinin zayıflaması, güven kaybı, dış borçlar ve faiz politikası TL'nin değer kaybına yol açıyor diyebilirmiyiz? Paramız uluslararası üretim gücümüze dayalı olarak belirlenmezse, yapay, uydurulmuş ekonomik ilkelere göre belirlenirse degeri, ithalat patlar, enflasyon artar, yatırım ortamı bozulur, dış kaynak da gelmez…Daha kötüsü ihracat da yapamayız, sonuç krizden ekonomik buğrana doğru gidiş olasılığı artabilir…
Faiz Politikaları ve Merkez Bankası Bağımsızlığının Ekonomimize Etkileri
2021'den itibaren politika faizlerinin enflasyonun çok altında tutulması (alışılmış para politikalarının tersine) yatırımcıların güvenini sarstı, ayrıca enflasyon art kar olarak belirlenmesi gereken faiz bir hükümet yetkilisinin dini dayanaklı ekonomik degerlendirmesi ve uygulamasıyla enflasyon uçtu gitti..
Sermaye çıkışları yaşandı, kur üzerinde baskı arttı, yabancı yatırım azaldı, yerli sermaye bile yatırımı verimli bulmadı rasyonel politikaya döndük diyerek.. Faizler, KKM derken bu seferde faiz yatırımı engelleyecek seviyelere cıktı.. Burada yapılacak parası olana artı parası kadar sermaye ile yatırımı teşvik etmektir… Zaten enflasyona dar gelirli degil, kamu kurumlarının savurganca harcaması, paradan para kazanan aracılar, rantcılar neden olmaktadır..
Cari Açığı Besleyen Nedenler, Sonuç Dışa Bağımlılık, Borçlulukta Artış
Hammadde ve ara malı ithalatına yüksek derecede bağımlı, ihracatın ithalata bağımlı olması kronik cari açık yaratıyor. Bunlara enerji ithalatını, enerji bagımlılığınıda eklersek.. Bu durumlar döviz ihtiyacı arttırmaktadır, zaten sürekli dış ticaret zararı (acığı) veren bir ülke olduğumuz içinde dış borçlar her geçen gün büyümektedir
Yüksek Dış Borçluluk oranları hem özel sektörde, hem de kamu kurumlarında dış borcu yükselmektedir… Sürekli dış acık yani zarar, sürekli dış borçla bu zararları kapatma,kısa vadeli borçların çevrilmesi giderek zorlaşmaktadır.. Kısa vadeli borçlar, bir yıl içinde ödenecek borçlar demektir,.. Şöyle bir örnek vermek gerekirse, benim 22.000 Lira gelirim var, aylık kaç lira kredi ödeyebilirim.. Senin 100.000 Lira gelirin var, aylık kaç para geri ödeyebilirsin, bir başka arkadaşın da, haneyi ülke düşünürsek, bizim ülkemiz gibi sürekli dış ticaret acığı, zararı var, aldığı maaş 30.000 Lira harcaması 50.000 Lira bu arkadaş nasıl ödesin bu kadar borcu… Bu nedenle yabancı kaynak girişi için değer düşürme, (devalüasyon) yapılması gereği doğmaktadır… Bu durum kur şoklarına açık bir ekonomi oluşturdu, kredi riski yükseldi, ayrıca kur şoku beraberinde enflasyonuda getireceginden hükümet dengeli bir kur durumu oluşturmaya çalışıyor… Bunu yaparkende rezervleri eritiyor, iki ucu şeyli deynek hikayeside buradan çıkıyor..
Güvensizlik ve Hukukun Üstünlüğü Eksikliğinin Tetiklediği Ekonomik Sorunlar
Yargı bağımsızlığı, mülkiyet hakları ve şeffaflıkla ilgili kaygılar yatırımcıların Türkiye’ye olan güvenini azalttı. Merkez Bankasının Bağımsızlığı sorunu, bu inancı sık sık Merkez Bankası ve ekonomi Yönetiminin degişmesi de tetiklemiş olabilir… Doğrudan yabancı yatırım azalması ve dış açığın kaynak açığına neden olması…
Deprem ve Doğal Afetlerin Ekonomimize Etkisi
2023 yılında 11 ilimizi etkileyen depremler, ekonomimize büyük yük oluşturmuş, bu yıkılan kentlerimizin yeniden inşa süreci için ciddi bütçe ayrılması gerekmiştir..
Genç İşsizlik ve Üretkenlik Sorunları
Eğitim sistemindeki sorunlar ve teknolojiye dayalı üretimin zayıf olması, genç işsizliği artırıyor ve verimliliği düşürüyor. Bu durum ekonomik eşitsizlikleri de körüklüyor, dar bir vatandaş grubu ultra lüks yaşarken vatandaşların ekseriyeti alcık sınırının altında yaşıyor…
Popülist Ekonomi Politikaları Sonucu, Bu Ekonomik Sorunları Yaşıyoruz
Kısa vadeli siyasi kazançlar uğruna uzun vadeli ekonomik gerçeklerin göz ardı edilmesi (örneğin seçim öncesi teşvikler, aflar, düşük faizli krediler, Erken Emeklilik vs.), kamu mali disiplinini bozdu, bu ekonomik bozulmuşluğun cezasını biz ücretli vatandaşlar çekiyoruz…
Küresel Faktörler, Ekonomimize Dış Etkiler
Covid Pandemisi, Rusya-Ukrayna savaşı, küresel faiz artışları gibi dış şoklar da Türkiye’yi olumsuz etkiledi.
Ekonomik, Teknolojik Olarak Gelişmiş ülkelerdeki faiz artışları, Ülkemizden yabancı sermaye çıkışlarına neden olmuştur. Bütün Bunları zamanında göremeyen ekonomi yönetimi önlem almamış, hatta ciddi hatalar yaparak krizden çıkış yerine krizin derinleşmesine nende olmuştur…
Türkiye'nin ekonomik sorunlarını aşabilmesi için Neler Yapılabilir.
Kısa vadeli politik tercihlerin sonucu geldiğimiz bu noktada durumu tersine çevirmek için, yapısal sorunları aşmamız lazım bunlar üretimin, verimliliğin, hukuki güvencenin tesisiyle ekonomik sorunlarımı aşabiliriz… Bunları Başlıklar altında toplayacak olursak…
Yatırım ortamı iyileştirilmeli // Para politikası güvenilir olmalı // Hukukun üstünlüğü sağlanmalı // Yapısal reformlara kararlılıkla başlanmalı, uygulanacağı konusunda en üst düzeyden garantiler verilmelidir…
*Güvenilir Para Politikası ve Enflasyonla Mücadele *Faiz politikası, enflasyon hedeflemesi çerçevesinde rasyonel temelde yürütülmeli. * Enflasyonla mücadele için sıkı para politikası uygulanmalı. Özellikle kamu ve patronların tasarruf etmesi saglanmalıdır…
Güvenilir ve öngörülebilir bir para politikası olmadan yatırımcılar risk almaktan kaçınır, döviz talebi artar ve TL değer kaybeder.
Hukukun Üstünlüğü ve Kurumsal Reformlar: Yargı bağımsızlığı ve mülkiyet hakkı güvence altına alınmalı. *İhale süreçleri şeffaflaştırılmalı. * Kamu kurumlarında liyakat sistemi yeniden tesis edilmeli.
*Yabancı yatırımcılar ve yerli girişimciler güven ortamı olmadan yatırım yapmaz.
Mali Disiplinin Sağlanması: Popülist harcamalardan kaçınılmalı // Devletin borçlanma ihtiyacı azaltılmalı // Vergi tabanı genişletilmeli (kayıt dışı ekonomiyle mücadele).
*Mali disiplin olmazsa enflasyon kalıcı hâle gelir, kamu borçları artar, sosyal harcamalar sürdürülemez hâle gelir.
Üretim ve İhracat Odaklı Sanayi Politikası: *Katma değeri yüksek, teknoloji yoğun sektörler desteklenmeli (örneğin yazılım, savunma, medikal teknoloji) // Yerli üretim için sanayiye teşvikler artırılmalı // Enerji ve hammadde bağımlılığı azaltılmalı.
*İhracatın ithalata bağımlılığı azaltılmadıkça cari açık kronikleşir.
Eğitim Reformu ve İnsan Kaynağı Gelişimi
*Eğitim sistemi iş gücü piyasasıyla uyumlu hâle getirilmeli // Mesleki eğitim teşvik edilmeli // Üniversite-sanayi iş birliği desteklenmeli.
*Nitelikli insan gücü olmadan üretkenlik artmaz, yüksek teknolojiye geçilemez.
Konut ve Gıda Politikaları
*Sosyal konut projeleri artırılmalı, arz yönlü konut politikası izlenmeli.
*Tarım politikası yeniden yapılandırılmalı, çiftçiye doğrudan destek verilmeli.
*Barınma ve gıda krizleri halkın alım gücünü hızla eritiyor ve sosyal huzursuzluğu artırıyor.
Dış Politika ve Bölgesel İşbirlikleri
*Komşu ülkelerle ticaret ve iş birliği artırılmalı.
*Avrupa Birliği ile ilişkiler normalleştirilmeli.
*Yatırımcı dostu imaj dış politikayla da desteklenmeli.
*Siyasi gerilimler ekonomik riskleri artırıyor; dış kaynak girişi zorlaşıyor.
Teknoloji ve Dijital Dönüşüm
*Start-up ve Ar-Ge yatırımları artırılmalı.
*Yerli yazılım ve donanım üreticileri desteklenmeli.
*Dijital vergilendirme ve regülasyonlar geliştirilerek kayıt dışı ekonomi azaltılmalı.
Yapısal Reform Takvimi Açıklanmalı
*Tekraren önemi üzerine Hükûmet, ekonomi için bir "Orta Vadeli Program" (OVP) ya da “Reform Paketi” açıklayıp kararlılıkla uygulamalı.
*İcraatlar zaman çizelgesine bağlanmalı.
Akıl akıldan üstündür demek aklık geregi işlerini uzman akıllara danışarak yap demektir.. Ekonomide alınan kararlar katılımcılıktan uzak olursa danışma, meşveret, tartışma, müzakere, yok demektir… Egosu yüksek siyasetçi eliyle tek beyin/akıl ürünü olunca, kararlar uygulamada işe yaramıyor.
Türkiye ekonomisi ancak güven veren, rasyonel ve uzun vadeli bir yol haritası ile krizden çıkabilir. Bunun için hem teknik, hem de uzman, bunlara riayet eden siyasi kararlılık gerekir. Bunun gibi pek cok önlem alınabilir, fakat önlemler siyasal kaygılar ile alınamadığı ile ilgili süpheler içermektedir.. Bu önlemleri acilen alınması ve uygulanması dilegiyle, Selam ve Sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 1.6.2025 – vatandasfikri.com
Not: Yazıda Yapay Zekadan Yararlanılmıştır
Kaynaklar
3* https://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kahveci/ekonomide-sok-ustune-sok-yasiyoruz-1603796
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|