İÇ/DIŞ CEPHEYİ TAHKİM ETME!
Tahkim nedir ona bakalım ve düşünmeye başlayalım!, onarma, sağlamlaştırma, toplum söz konusuysa adalet ve barış üzere vatandaşların birliği sağlama diyebiliriz..
İç ve dış cephede durum nedir? Dış cephede enerji sorunu, dış göç sorunu ama artık iç cephe sorunu olmuş durum da, Kıbrıs sorunu, Dogu Akdeniz enerji yatakları sorunu, Suriye sorunu, Yunanistan ile adalar ve deniz kıta sahanlığı sorunu, AB girme, alma sorunu… ABD, Çin, Rusya etkin devletler yarışında hangi etkin devlet ile birlikte hareket etme veya duruma göre dış politika tercihi sorunu… Sıcak çatışma alanları olan Ukrayna Rusya çatışması, Pakistan, Hindistan çatışması, Gazze de, İsrail zulmü, İran’a ambargo da ne yapılacak? Ekonomik alanda yaşadığımız dış kaynak, sıcak para, yada doğrudan yatırım sorununu nasıl aşacağız? Bunlara başka dış sorun da ekleyebilirsiniz, İç cepheye..
Öncelikle göç sorunu, sonra işsizlik, sonra öncelikle emeklilerin, devamında tüm ücretlilerin alım gücünün düşmesi, sonra hepsini tetikleyen üretimin maliyetinin artması, maliyeti artan üretimi teşviklerle sübvanseler desteklemek yerine ithalat gümrük ve vergileri kaldırılarak mevcut üretimi de baltalamak gibi sorunlarımız var, bunları çözdükce iç cephe tahkim edilmiş olur… Sonra siyasal barış ile sosyal barışın desteklenmesi de iç cepheyi tahkim edecektir.. Örnegin PKK’nın silah bırakması normal anayasal düzen içinde siyasete eklemlenmesi iç cephenin tahkimine katkı sunacaktır… Yalnız bu örgütün dış güçleri, dış bağlantıları, emperyalist devletlerin, Suriye, Irak, İran, son aşamada Türkiye sınırlarını kapsayan bir Kürt devleti kurma niyeti cabası ilk körfez operasyonundan, bu terör örgütünün lider kadrosuna barınma hakkı verilmesinden, ekonomik olarak, savaş araç gereçleriyle desteklenmesinden gördüğümüz şudur! Bu örgüt insan kaynaklarını, ekonomik kaynaklarını, silah ve araç gereçlerini PYD, DSO gibi emperyalistlerin vekil savaşcılığını yapan bir yapıya bırakmıştır… Kısacası örgüt Türkiye anayasal düzenine degil, Emperyalistlerin vekil savaşcılarına kendini eklemiştir, hatta orada ki örgütte en etkili ikinci unsur olmuştur… Orada birinci unsur emperyalistlerdir.. Bakın iç cephe ile dış cephe nasıl birbirini etkiliyor… Biz ekonomi ve siyasette iç cephe nasıl tahkim edilirle, yazıyı bitirelim…
Bir ekonomik tahkim, üretilecek, üretim ihtiyacı olanlara ulaştırılacak, bu arada üretimden doğan artı degeri vatandaşlar arasında en adile yakın paylaştırılacaktır.. Oysa bunu yapamıyoruz demek ki, en eşitsiz ilk beşteyiz, ekonomik eşitsizlikler sosyal eşitsizlikleri, sosyal eşitsizliklerde toplumsal sorunları besler.. En büyük toplumsal sorun nedir derseniz bana, bir ferdin, vatandaşın içinde yaşadığı topluma aidiyetini kaybetmesi derim… Ayrıca 10 milyon civarında, yani %11-12 de göç yoluyla gelen yabancı, kısacası kendini bu topluma ait hissetmeyen kişi varki.. Bu alanda tahkim, (onarım, Sağlamlaştırma, İhya) şart diyebilirim.. Sonra siyasal tahkim..
Son olarak hem DEM, hem CHP’li belediyelere Kayyım atanmakta, belediye başkanları ceza evlerine gönderilmekte, son seçimlerde birinci parti olan partinin adayı yargılama sonucu beklenmeden cezaevine alınmakta.. PKK ile bile, iç cepheyi tahkim için barış yapan hükümet, muhalefetin üzerine demokratik hukuk zeminini aşan şekilde gitmekte…. İstanbul, Ankara, Balıkesir, Bursa, İzmir, Mersin, Mugla, Antalya, Eskişehir büyükşehirlerde ekseriyetin oyunu alarak belediyelerde yönetme yetkisini eline almış partiye karşı böyle davranılması, daha mahkeme bitmeden göz altılara başvurulması, göz altıların sanki tutuklamaya dönüştürülmesi gibi uygulamalar.. İç tahkime hükümet eliyle zarar verilmesi denilebilir… Sosyal, siyasal barışlar i cepheyi saglamlaştıracaktır, İç cephenin saglamlaşmasına neden olacak başka bir şeyde.. İklimsel tahkim..
İklim degişikliği, geldi geliyor, bitkiler, tarım ürünleri yeni duruma adapte olamıyor, kah tarım ürünlerini don vuruyor, kah kuraklıktan dolayı tarım ürünleri kuruyor ürün alınamıyor… O zaman Isınan iklime, kuraklığa göre kuraklığa dayanıklı tarım ürünü, bu ürünlerin sulanması için baraj, barajlardan tarlaya ulaşacak kanallar.. Ayrıca şehirlerde kullanım suyu temini için 50 – 100 yıllık planlar yapılmalıdır ki… Ülkemiz, toplumumuz adına, bu alandan da tahkimat(saglamlaştırma) sorunu çıkmasın… Son Söz!!
Bu düşüncelerden anladığımız kadarıyla tahkimat tek yönlü degil çok yönlü gerekmektedir, bunun için hükümetimize önerim, entelektüel, akademik, bilimsel, diplomatik, sosyal psikolojik aklın yanı sıra, muhalif aklıda kullanmasıdır… Kullanılması dilegiyle. Selam ve Sevgilerimle.. Hüseyin Benek – vatandasfikri.com – 12.5.2025
|