|
 |
 |
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
İMAMOĞLU ADAYLIĞININ ENGELLENMESİ!! |
EKREM İMAMOGLU, VAKASI!!
Prof.Dr. Ali Fuat Başgil ve Ekrem İmamoglu Benzerliği Varmı?
Ekrem İmamoğlu Yargılaması Hukuki mi, Siyasi mi?
Ekrem İmamoglu Seçimleri kazandıkca ona dava açmak için bahane arayan bir rakip ile karşı karşıya, bundan etkilenen yargı mensuplarıyla karşı karşıya… Bu zamana kadar, elini kutsal mekanda ardına koydun, ahmak davası gibi 100 lerce soruşturma ve dava acıldı.. Toplumun genelinde bunlar siyasal davalar olarak degerlendiriliyor… Son olarak İmamoğlu’nun 35 yıl önce İstanbul Üniversitesi’nden aldığı diplomanın 18 Mart 2025’te yetkisiz bir kurul tarafından iptal edilmesi, devamında 19 Mart da tutuklanması bu süreçlerin siyasi boyutuna dair tartışmaları alevlendirmiştir. Genel kanı CHP’nin kazanacak adaylarına karşı yıpratma girişimleri olarak oluşmuştur… Öte yandan tarihi bir vakayla da bağlantı kuranlar oluyor. Ali Fuat Başgil, 24 Ekim 1961 dönemin başbakanıyla görüştükten sonra adaylıktan çekilmek zorunda kaldı… Ali Fuat Başgil’i adaylıktan tasfiye edilmesine benzer bir durum ila kıyaslanabilir mi? Başgil, araç (silah) kullanılarak tasfiye edildi, İmamoğlu da araç (hukuk) kullanılarak tasfiye edilmek isteniyor. yöntem görüntüde farklı ancak özde benzerdir denilebilir, düşüncesinde olanlarda var….
19 Mart 2025’te “yolsuzluk” ve “terör” soruşturmaları kapsamında gözaltına alındıktan 4 gün sonra, 23 Mart’ta ise İstanbul Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmış, Tutuklama kararına gerekçe olarak, “suç örgütü kurma”, “ihaleye fesat karıştırma”, “rüşvet alma” ve “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi” gibi suçlamalar gösterilmiş, şuanda Silivri cezaevinde tutulmaktadır…
Ekrem beyin Avukatları 7 Nisan 2025’te İstanbul 10. Sulh Ceza Hâkimliği’ne itiraz dilekçesi sunarak, tutuklamanın hukuka aykırı olduğunu, delillerin tutuklamaya gerektirmediğini, bu nedenle siyasi saiklerle yapıldığnı…. İmamoğlu’nun “kaçma şüphesi” gerekçesinin gerçekçi olmadığı, zira 16 milyonluk bir şehrin temsilcisi ve cumhurbaşkanı adayı olduğu vurgulanmasına rağmen, itiraz dikkate alınmamış, tutukluluğunun devamına karar verilmiş… İBB ve şirketlerinde, İmamoğlu ailesine ait şirketlerde de tutuklamalara devam edilmektedir…
Temel Suçlamaların Kaynağı, büyük ölçüde üç gizli tanık ifadesine dayanmaktadır, ancak bu ifadelerin, “duymuştum, ispatlayabilirim” gibi soyut beyanlar içerdiği için somut bir delile dayanmayan bu tutuklama, hukuki geçerliliği hukuki alanda düşünce üreten kişiler tarafından tartışmalı, hatta temelsiz olduğu düşünce beyanları vardır… Öte yandan, İmamoğlu ve avukatları, soruşturmaların hukuki gerekçelerle değil, siyasi gerekçeler olduğunu ve “Türk yargı tarihine Kara leke olarak gececegini belirtmişlerdir… Tepkilere bakacak olursak…
İmamoğlu’nun tutuklanması, Türkiye’de ve uluslararası alanda geniş yankı uyandırmış, kitlesel protestolara, tepkilere yol açmıştır. İçişleri Bakanlığımız tarafından, 19 Mart’tan itibaren protestolarda 1.879 kişinin gözaltına alındığını, 260’ının tutuklandığını açıklamış.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını desteklemeye devam edeceklerini ve “dünya siyasi tarihinin en büyük imza kampanyasını” başlattıklarını duyurmuş, CHP, İstanbul Saraçhane agırlıklı olmak üzere Ülkenin çeşitli illerinde tepki mitingleri düzenlemiş, düzenlemeye devam etmektedir…
MHP lideri Devlet Bahçeli, 14 Nisan 2025’te davaların hızla karara bağlanması çağrısı yapmış, İmamoğlu’nun suçsuzsa beraat etmesi, suçluysa cezalandırılması gerektiğini belirtmiştir. Bahçeli, siyasetin dost-düşman kategorisine tasnif ve teşmili yapılarak icra” edilmesinin, hukuk ve demokraside devasa çatlaklara, hatta vahim çarpıklıklara sebep olacağını da belirtmiştir.. İmamoğlu, bu açıklamayı “önemli” bulduğunu ifade etmiştir. Yurt Dışı Tepkilere Baktığımızda İse Şunları Görüyoruz…
Bu tutuklamanın, siyasi bir hamle olduğu, demokrasi ile hukuk devleti ilkelerine zarar verdiğini vurgulamaları agırlıklı tepkiler verilmiştir… Bu tutuklamalara son olarak bazı tutuklamalarla devam edilmiştir. Son Gelişmeler:
26 Nisan 2025’te İBB ve İSKİ yöneticileri ile İmamoğlu’nun yakın çevresinden çok sayıda kişi gözaltına alınmıştır. Bu operasyona İmamoğlu, “Boş dosyanı dolduramadın mı? Yine mi aldatıldın?” ifadeleriyle sosyal medya hesabından tepki göstermiştir…
İmamoğlu, bu soruşturmaları yürütenler hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıklamış ve “ya adalet, ya sefalet” diyerek hukuki mücadelede kararlı olduğunu, vatandaşların ekseriyetinin kendisini desteklediğini belirtmiştir. Son Olarak…
İmamoğlu’nun hukuki durumu, yolsuzluk ve terör gibi ciddi suçlamalar etrafında dönse de, sürecin siyasi olduğuna dair güçlü bir algı hep CHP de, hemde vatandaşlar arasında yaygındır… Gizli tanık ifadelerine dayanan suçlamaların somut delillerle desteklenip desteklenmediği, devam eden davalarda daha netleşecek. Tutukluluğun devamına karar verilmesi ve itirazların reddedilmesi, yargı bağımsızlığına dair tartışmaları artıracaktır. İmamoğlu’nun avukatlarının itirazları ve kamuoyunun tepkileri, sürecin hem ulusal, hemde uluslar arası düzeyde yakından takip edilmekte olup… Gelecek duruşmalar, özellikle 16 Haziran ve 11 Temmuz 2025’teki davalar, hukuki durumun seyrini belirlemede etkili olacaktır…. Nihai olarak bu vaka..
Hem demokrasi kültürüne, hem demokratik siyasetimize, hem hukuk saygınlığımıza ulusal ve uluslararsı düzeyde zarar verdiği kanısı oluşmaya başlamıştır. Bu yargılama olayı hukuk sınırları içinde hukuka uygun delillerle, yöntemlerle yapılarak acilen sonuçlandırılmalıdır… Demokratik hukuk devleti mantığında kalmak, siyasetimizi demokrasi sınırları içinde yapmak dilegiyle…
Hüseyin Benek – 28.4.2025 – vatandasfikri.com
Kaynaklar
1* Taha Akyol - https://www.karar.com/yazarlar/taha-akyol/mhpde-hukukun-sesi-1603634
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|