SURİYE, ORTADOGU DIŞ POLİTİKA
Suriye sorunu bizi çok üzdü de Irak üzmemişti mi, bu toplumlarla duygusal bağımızın yanı sıra coğrafi ve ekonomik bağlarımız da var’dı şimdi bu ülkelerle kırılan gönülleri, kopan bağları onarmaya çalışıyoruz. Rusya, Ermenistan, İran, Irak, Suriye, Mısır, İsrail, Libya ile ya direk sorunlarımız var yada Uyguladığımız politikalar nedeniyle biz karşı oluşan tepkilere dayalı sorunlarımız var… Rusya ile sorunları aştık sayılır, İranla da aynı, Irakla yumuşama sinyalleri başladı, Suriye merkezi hükümetiyle de bu üç ülkeyle anlaşmamıza bağlı olarak yumuşama başlayacaktır, Umudundayım… İsraille de yumuşama başlamıştı, şimdi kaldı Mısır ve Libya… Bu kadar sorunu nasıl çıkardık, bize belki de bu bölgenin yaramaz çocuğu diyorlardır…
Suriye meselesin de baştan hata yaptığımızı düşünüyorum, bu kadar için işine giremeyecektik, gelinen noktada mecburiyetler bizi işin içine çekti… Şuan ki politikamızı değil başta ki politikamızı eleştirmezsek, yanlış olduğunu kabul etmezsek, hata yapmaya devam ederiz.. Bizi mecburiyetler uyandırmamalı biraz biz uyanık olmalıyız… Kuzey Irak nasıl oluştu, merkezi hükümete rağmen, şimdi kuzey Suriye oluşuyordu üstelikte bizim elimizle, bize sorun olacak bir yapıyı oluşturtuyorlardı… Biz bu tuzağa düşmemeliydik, ama milli politikalar yerine başka politikalar geçerse böyle boşluğa düşeriz, dün ak dediklerimize bugün kara demek zorunda kalırız… Bu duruma batılı müttefiklerle birlikte hareket etmemizin sonucu da diyebiliriz, tabiki batılı müttefiklerimizle sözleşmelerimiz var bizim çıkarlarımıza ters gelmedikçe bu sözleşmelerimize uyacağız bu başka.. Ama orada bir Otorite boşluğu yaratılırda bu otorite boşluğundan yararlananlar orada başka bir yapı oluşturursa… Bunun donmino etkisi yapacağını tahmin edememek sanırım gözlerin ve zihinlerin körlüğüyle olacak bir iştir… Irak daki durumun Suriyeye ve Suriyede durumun İran ve Türkiyeye taşınması durumu doğar ki emperyal güçler bunu uzun süredir istemektedirler, beklemektedirler… Biz bunu bile bile bu oyuna göz yumduk, gözlerimizi açalım mı? Buradan bize gelen sığınmacı sayısı, bunların neden olduğu sosyal sorunlar, ticari bağların kopmasına dayalı ekonomik kayıplar… Bize çok pahalıya maloldu… Ya o ülkelere Allah sabır versin ateş düştüğü yeri yakar o ülkelere ateş düştü bizim sadece alevinden tüylerimiz yandı… Oradan buraya sirayet eden sorunlar oralarda yaşananların yansımasıdır.. Terör bunlardan biridir, artık devletler birbirlerinin teröristlerini beslemekten vaz geçmelilerdir, görüldüğü gibi dünyanın her ülkesinin ve tabiki bizim de başımıza terör bela olmaktadır… Bu terör meselesi üzerine devletlerin ciddi durması gerekir…
Buraya kadar dış politikada ki hataları ve olanları anlamaya çalıştık, şimdi dış politikaya nasıl yaklaşmalıyız ve bu yaklaşımları neye dayandırmalıyız? Bazılarının söylediği gibi bir ümmet politikası uygulanabilir mi, İran la iyi olduğunuz da Körfez ülkeleriyle kötü oluyorsunuz burada bir cepheleşme var, bence burada taraf olacağımıza denge olmalıyız derim… Bu coğrafyada din birliği ne zaman olmuştur, efendim emperyalistler, geçiniz onu onlara kapıyı acarsak onlarla gerekli mücadeleyi yapmaksak gelirler ve bizimle oynarlar, öyle oluyor… Efendim Osmanlı zamanına olmuştu, biz o dönem dünyanın en güçlü devletiydik, şimdi orta büyüklükte bir devletiz, Osmanlı gibi davranmaya kalkarsak, size her politikanızda geri adım attırırlar.. Düşünmek lazım orada ki sorun nasıl çözülürü, düşünmek lazım hangi ülke orada ne kadar var, hangi ülkede sorunun kaynağı nedir, düşünmek lazım biz burada ne kadar kime rağmen olabiliriz, düşünmek lazım, ümmet çıkarlarımı, millet çıkarlarımı, ümmet birliği zaten yok, biz ümmet için milleti tehlikeye atma lüksümüz de yok… Kısacası..
Dış politikayla iç politikayı çok karıştırıyoruz, dış politikada siyah ve beyaz diyemeyeceğimiz o kadar çok alan var ki buna ben grinin elli tonu var diyorum, durumuma göre yaklaşmak, durumlar değiştirdikçe politikalarımız değiştirmek için uzmanlık gerekiyor.. Zaten gençlerimizi uluslararası ilişkiler bölümlerin de bunun için okutmuyormuyuz? O zaman yetişmiş bu adamlardan, siyasetçiler düşünce alarak hareket etmelidirler… Bu uzmanlar grinin tonlarına, olasılıklara, muhtemel kazanç ve kayıplara dikkat ederek politika belirlemektedirler.. Buna rağmen hata yapılabilir mi evet, ama bu kadar çok hata yapılmaz, yada hatamızdan dönme erdemi göstermek içi bu kadar beklenmez… Kıbrıs’a değinemedik neden, çünkü sorunlu bölgede yaşıyoruz, oysa ki temel sorunumuz Kıbrıs’tır, batılı müttefikler bizi burada çok yalnız bıraktılar.. Biz Kıbrıslıları yalnız bırakmayalım der, selam ve sevgilerimle…
Hüseyin Benek – 19.1.17 – vatandasfikri.com
|