DÜNYA ÇİFTCİLER GÜNÜ, ÇİFTCİNİN HALİ!! (14.5.2025)
Çitçilerimiz, bizim ihtiyaçlarımız için üretiyorlar, her alanda olduğunu gibi ihtiyacımızın fazlasını üretebilir ve başka toplumlara satarsak, ihraç edersek, zenginleşeceğiz.. Yoksa başka toplumlardan tarım ürünü, enerji, araba, petrol, gaz, silah, bilgisayar, telefon alırsak fakirleşeceğiz… Sanki öyle mi oluyor ne? 2002-2024 yılları arasında dış ticaret açığımız 1 bir trilyon 364 milyar dolar olmuş, bu kadar zarar vermişsiz demektir, bana kalırsa bu kadar fakirleşmişiz… Bugün çiftçiler günü olduğu için, bizim belli başlı ekonomik sektörlerimize baksak da, bugün konumuz tarım olduğu için bu alandan ilerlememiz gerekir.. Hem konu acısından hemde sektörsel üretim acısından, en azında kendi kendimizi besleyecek kadar tarım ve hayvancılık alanında üretmemiz gerekir.. Nasıl üretebiliriz derseniz, Önce tarımımızın sorunlarına bakalım ve bu sorunlar giderildikçe üretimimiz artacak diyelim…
Ancak tarımın GSYİH içindeki payı yıllar içinde düşüş göstermekteydi; 2002’de bu oran yaklaşık %12 civarındaydı. Şimdi hangi oranda derseniz, ben deyim %5 siz deyin %4.. Bunun iki nedeni olabilir, bir sanayimiz çok gelişmiştir, iki tarımımız çok zayıflamıştır.. Sizce hangisi? İp ucu vereyim kullandığınız 10 üründen hangisi yerli, hangisi ithalat bakarak cevap verebilirisiniz..
Tarımın sorunu çiftçilerimizin sorudur, bu sorunlara bakarak bu alandaki devlet kurumlarının ve sivil toplum örgütlerinin dikkatine sunalımmm..
1. Teknolojik Yeniliklerin ve Mekanizasyonun Artırılması Gerekmektedir..
Modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması (damla sulama gibi verimli yöntemler).
Tarım makinelerinin kullanımının artırılması elektrikli traktör, biçerdöver gibi, bu sayede maliyet düşürülebilir, verimlilik artışı sağlanabilir.
Dijital tarım ve akıllı tarım teknolojilerinin (sensörler, veri analizi) kullanılması, toprak analizleriyle ve ürün yönetimini kolaylaşır, daha verimli hale getirebilir. Böylece, üretim verimliliği artar, iş gücü ve başka maliyetleri düşer, çevresel sürdürülebilirlik sağlanır.
2. Çevreye, Dogaya Saygılı Sürdürülebilir Tarım Uygulamaları, Organik Tarımın Teşvik Edilerek…
Kimyasal gübre ve ilaç kullanımının azaltılması, organik tarım yöntemlerinin desteklenmesi. Yagmur, Rüzgar gibi, Toprağın İşlenmesine dayalı, Tarım Alanlarının İnşaata açılmasıyla oluşan erozyon kontrolü ve toprak verimliliğinin artırılması için doğa dostu tarım uygulamaları benimsenmesi gerekmektedir.. Böylece, çevreye olan olumsuz etkiler azalır, üretim kalitesi yükselir, sağlıklı gıda üretimi artar.
3. Tarım Sigortası, Teşvikler, Süspanse ve Finansal Destekleme Sistemlerinin Güçlendirilmesi Gerekmektedir…
Çiftçilere yönelik sigorta programlarının yaygınlaştırılması özellikle kuraklık ve don gibi doğal afetlere karşı kapsamın genişletilerek zararın en aza indirilmesi gerekmektedir…
Tarım kredisi, Teşvikler ve hibe programları ile çiftçilerin düşük faizli finansmana erişiminin kolaylaştırılması. Böylece çiftçilerin dogal ve olası risklere karşı güvence altına alınması, ekonomik istikrarın sağlanmasına yardımcı olunabilir…
4. Aşırı Hava Olaylarına Karşı Su Kaynakları Yönetiminin İyileştirilmesi ve Su Verimliliğinin Artırılması
Su kaynaklarının etkin kullanımı için sulama altyapısının modernize edilmesi öncelikle özellikle kuraklığın daha yogun hissedildiği bölgelerde yapılmasıyla kuraklığa dayalı rğn kayıplarının engellenmesi gerekmektedir… Böylece su temini ve olan kaynakların tasarrufu sağlayan sistemlerin teşvik edilmesi (örneğin, damla sulama, toprak alyı sulama teknikleri) vahşi sulamadan hızla kontrollü sulamaya geçilmesiyle ürünler kuraklıktan korunabilir…
5. Tarım Eğitimi ve Bilinçlendirme Programlarının Artırılması
Tarımda eğitimli iş gücü yaratmak için çiftçilere yönelik eğitim programları düzenlenmesi, ziraat teknisyenlerinin ve mühendislerinin çiftçilerle sık sık yana yana gelerek, tarlada ürünler ve sorunlar üzerine görüş alış veriş yapılarak…
Yaşlanan tarım insan gücü yerine gençlerin tarıma ilgisini artıracak politikalar geliştirilmesi, tarım üniversiteleri ve meslek okullarının desteklenmesi .. Ayrıca köylerde sosyalleşmeyi sağlayacak ortamların hazırlanması yada daha önceki bir hükümetlerimizden birinin uygulamaya çalıştığı köy kent yada merkez köy projeleriyle kırsal bölgelerin daha yaşanır hale getirilmesi köylerin tarımın sosyal olarak desteklenmesi tarıma gençlerin ilgisi tarıma çekilebilir… Böylece tarımda verimlilik artışı, iş gücünün daha eğitimli olması, genç nüfusun tarıma olan ilgisinin artması saglanabilir…
6. İhracat Pazarlarının Çeşitlendirilmesi ve Gıda Sanayinin Geliştirilmesi
Tarım ürünlerinin markalaşması ve yurtdışı pazarlarda rekabet gücünün artırılması. Tarımda katma değerli ürünlerin üretimi teşvik edilerek, gıda sanayisinin güçlendirilmesi. Tarım ihracatının artırılması ve lojistik altyapısının iyileştirilmesi. Faydaları: Tarım ürünlerinin dış ticaret gelirinin artırılması, yerel üreticilerin küresel pazarlara açılması.
7. Kırsal Kalkınma ve Tarımsal Kooperatiflerin Güçlendirilmesi
Kırsal bölgelerde altyapı geliştirme projeleri (ulaşım, enerji, su) uygulanması. Tarımsal kooperatiflerin kurulması ve desteklenmesi, çiftçilerin daha güçlü bir organizasyon içinde olmaları sağlanabilir. Kırsal kalkınma projeleri ile kırsal alandaki yaşam standartlarının iyileştirilmesi. Faydaları: Kırsal ekonominin güçlenmesi, gelir eşitsizliğinin azaltılması, gençlerin kırsalda kalma oranının artırılması.
8. İklim Değişikliği ile Mücadele ve Esnek Tarım Stratejilerinin Geliştirilmesi İklim değişikliği ile mücadele için iklim dostu tarım yöntemlerinin benimsenmesi. Tarım alanlarında iklim değişikliğine karşı esnek stratejilerin uygulanması (örneğin, dayanıklı tarım türlerinin teşvik edilmesi). İklim koşullarına uygun ürün çeşitliliği ve üretim alanlarının belirlenmesiyle çiftçilerimiz desteklenmiş olacaktır… Faydaları: Tarım sektörünün iklim değişikliğine karşı dirençli hale gelmesi, uzun vadeli sürdürülebilirlik sağlanması. Bu stratejilerle Türkiye tarımı daha verimli, çevre dostu, ekonomik olarak sürdürülebilir ve uluslararası pazarlarda daha rekabetçi hale getirilebilir.
9. Tarım ürünlerinin çeşitlendirilmesi,
Küresel ısınma, iklim degişikliği, bölgesel kuraklığı dikkate alarak tarım ürünü tesit ederek çiftcilere önerilmesi, kuraklıktan çiftçilerimizin ve tarım sektör,nün nihai olarak beslenmememizin az etkilenmesi demek olabilir.. Ayrıca kuraklıga dayanıklı tohumlar ve ürünlerin tespiti de önem taşmaktadır..
Sonuç olarak tarım demek beslenmek demektir, beslenmek, sağlıklı beslenmek ise iyi yaşamın temel taşıdır.. Bu temel taşın mimarları da çiğcilerimizdir, onların hak ettikleri değeri görmeleri hepimizin yararınadır… Kayıtlı bilgiler şunu göstermektedirki…
1990-2024 döneminde kişi başına üretim arpada 129,3 kilodan 94,6 kiloya, nohutta 15,2 kilodan 6,7 kiloya, mercimekte 15 kilodan 5,6 kiloya, kuru fasulyede 3,7 kilodan 3,3, tütünde 5,2 kilodan 1,3 kiloya gerilerken, şeker pancarında 247,7 kilodan 268,5 kiloya, patateste 76,1 kilodan 80,5 kiloya, mısırda 37,2 kilodan 94,6 kiloya, ayçiçeğinde 15,2 kilodan 25,6 kiloya, pamukta 11,6 kilodan 26,2 kiloya yükseldi. Yükselenler aldatıcı olmasın… Türkiye nüfusunun yüzde 51,7 artışla 56,5 milyondan 85,7 milyona çıktığı 1990-2024 zaman diliminde, tarım alanlarımız, üretimimiz azalıyorsa, ayrıca sürekli sığınmacılarla göç alıyorsak öyle veya böyle beslenme sorunu yaşarız.. Yaşamamak için tarım sektörünün ve çiftçilerin yanında olmalıyız… Çiftçilerimize üretim faaliyetlerinde kolaylıklar dileriz…
Hüseyin Benek – 14.5.2025 -- vatandasfikri.com
Kaynaklar
1* https://www.dunya.com/kose-yazisi/tarim-sektoru-acil-nester-bekliyor/772974
|