|
|
|
Genç Yazarlarımız |
|
Reklam |
İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!
H.z. Muhammed
Adrese Git |
|
|
|
Sınıfsal ayrılıkların ortak yalnızlığı |
Sınıfsal ayrılıkların ortak yalnızlığı
Binlerce yalnızlık arasında en büyük acılar sevgi ekseninde yaşanan zengin yalnızlığı ile fakir yalnızlığı yaşanırken çekilir. “Yalnızlık olduktan sonra ne fark eder ki ?” diye düşünebilirsiniz ve gayet haklı çıkarsınız. Bu haklılığın irdelenmesi yinede had safhada mühimdir. Kısaca inceleyelim bu ekonomiksel farklılıkların yalnızlıklarında ki ortak acılarını! Maksat muhabbet;
Zengin yalnızlığı dramatiktir.
Bir zenginin her türlü fırsatı elde edebilecek gücü varken asla etrafındakilerin gerçek yüzünü görebileceği bir imkâna sahip olamaması kalabalık içinde yaşanan yalnızlık gibidir. Kibirli görüntüsünün altında yatan o kimsesiz yalnızlığı gösterebilmeyi kim bilir ne çok isterdi? Elbette bunlar paramız olsa (ama öyle böyle değil baya baya statüler makamlar mevkiiler satın alabilecek kadar paramız olsa) ne olurdu sorusuna verilebilecek en son soru ve cevap ilişkisi olabilir. Tüm şarkılar zenginlere çalınır çünkü o şarkılara eşlik edebilecek mezeler ve o masaya bir biblo gibi konulacak arkadaşları elde edecek, sevmeseler de zorlada olsa gülümseyecek şahsiyet(siz)leri rahatlıkla satın alabilirlerdi.
Fakir yalnızlığı çaresizdir.
Bizim asıl ilgilendiğimiz kısım fakir yalnızlığı olmalı. Çünkü büyük bir kesimin bu yalnızlığın boyutlarına gark olduğunu düşünmekteyim. Şarkılar bile eşlik etmez bu yalnızlığa çünkü o şarkılara zaman yoktur asla. Kalbinizde yatan koşulsuz sevgiye “o” eşsiz güzelliğe ayırabileceğiniz ne bir zamanınız vardır ne de ufak (çam sakızı çoban armağanı) bir hediye alabilmek için paranız. Zordur fakir yalnızlığı. İmkânsızlıklar içinde acı çekmeye dayanmak çok sağlam bir karakter gerektirir. Seveni çok olmaz ama az da olsa öze ulaşabilir bu yalnızlar. Şanslı sayılabilecek bir yalnızlık desek de zengin yalnızlığı hep daha ilgi çekici gelir çünkü para her daim gerçek sevenlerden daha sıcak tutulur. Garip bir tezattır hayat sözler ile uygulamalar hep çelişir neyse konuya geri dönelim; “ Eee o zaman bu nasıl yalnızlık, gerçek sevenleri bulan insan yalnız mı olur ?” demeyin yanılırsınız. Çünkü fakir kendi içinde yalnızdır. Sevdiklerine yapamadıklarına için için ağlar hem de ele güne karşı gülümseyerek. Masasında bırakın arkadaşları ile sohbet ortamında aya bisküvi batırmayı çoğu zaman yorgunluğuna kuru ekmek banar bu insanlar.
İşte binlerce yalnızlıklar içinde ki bu iki yalnızlık arasında hangisi seçilirse seçilsin kaybetmektir asıl olan. Birinde rüya içinde gerçekleri n hayali kurulurken, diğerinde gerçeklerin acımasızlığı içinde hayallerde huzurlu rüyaları arzular insanoğlu.
Yalnızlık Allah'a mahsus; zenginler ve fakirler aranızdaki savaşı bitirin ve neyiniz varsa paylaşın ancak o zaman yalnızlıklara karşı mutlak bir zafer kazanabiliriz ve hepimiz özgür insanlar olabiliriz hem de kalabalıklar halinde birbirimizi seve seve…
Emre Akkıran >> www.vatandasfikri.com <<
|
|
|
Bu Üyenin Diğer Yazıları |
|
|
|
Reklam |
“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."
M.Kemal Atatürk
Adrese Git |
|