Siyaset neden nasıl yapılmalı ve bende ki siyaset

 Ey insanlar diye başlamalı artık sözler.

Bu zamana kadar hiç bir siyasi akımın veya siyasi partinin içine bilerek ve isteyerek girmedim. Her biri ya kuruluşunda ki ilkelerinden sapmıştı ya da kuruluşundan itibaren sapmıştı. Bu düşünce tabi ki şahsi fikrimdir ama görülen bir gerçekti bence doğruları bir kesimi mutlu ederken bir kesimi de mutsuz ediyor zulme veya ayrılıklara sebep oluyorlardı. Bir kaç doğrudan sebep bir tek yanlışı dahi kabul edemezdik etmemeliydik şayet edersek bu yanlış zulme sebep olacak ve bu zulme ortak olacaktık ne yazık ki tarihe baktığımızda bunu objektif olarak inceleyip görebiliyoruz. O vakit bu yapılan yanlışlar bizlere göre doğruydu çünkü inanılan değerler vardı insanlar bu değerler için birbirini kırıyordu. Oysa söz söyleme sanatının erbabı olanların başka planları vardı zaten hep öyle olmamışmıydı. Partizanlık, kula kulluk, kraldan çok kralcılık vs bizi hep fikir istişaresinden uzak tuttu hep ötekileştirdik, birbirimizi hiç dinlemedik. Farklı görüşlere kendimizi hep kapattık fark etmedik.

Dini dili ırkı ne olursa olsun insandık hepimiz yaratılışımızdan sahip olduğumuz haklarımız vardı ayırt etmeden herkese eşitliği, adaleti sağlamak, mazlumu savunmak, zalime göz açtırmamak adına siyaset yapmalıydı birileri artık, doğru olanlar dile getirilmeliydi hem ülkemiz hem de dünya insanları için. Afrika da sömürülen insanların açlıktan ölmesine birileri karşı çıkmalıydı, filistinde katledilen insanların hesabı sorulmalıydı, barbar güçlerin kitabına uydurarak demokrasi adı altında işgallerine karşı çıkılmalıydı, ülkemizde birilerine saray yapan ve barakada ölen mazlumların hakkı aranmalıydı, gelir adaletsizliği ile çağdaş köleler haline getirilen bu halkın sesi duyurulmalıydı. Gelecek nesilleri emperyalistlere, kapitalistlere özellikle de siyonistlere esir yapacak politikalar izleyen firavunları, belamları, karunları birileri artık durdurmalıydı. Geçmişten bu günümüze kadar yapılan her bilinçli oyunun gün yüzüne çıkarılması şarttı; siyaset bunun için yapılmalıydı.

 Bu yol elbette zordu, bu yolda azınlık olmak, senelerce yorulmak belki çoğu zaman çaresizliğe gark etmek vardı ama pes etmek olmazdı çünkü bu bir medeniyet manifestosunun başlangıcıydı. Bu yola başlayanların üstlendiği bir vebaldi bu. Söylediğimiz her doğru söz geleceğin özgürleşmesi adınaydı bu nedenle bağımsız olması önemliydi. Çocuklarımız bizlerden öğreneceklerdi önce insan demeyi, siyasaya piyasaya tapmamayı, insanca yaşamayı talep edeceklerdi bizler ile; çünkü siyaseti gelecek nesiller için icra etmek lazımdı. Kalabalıkları uyaracak, çıkmaz yola girdiklerini söyleyecek, yöneticilerine sen yanlıştasın diyebilecek cesarette idealist insanları bir araya getirebilecek farklı bir oluşum olmalıydı, siyaset denilen şey mevcut sistemin şartlarına uymak, yalan söyleme sanatını en güzel şekilde uygulamak yerine sistemin yanlışlarına sonuna kadar savaş açabilmek adına yapılmalıydı.

Bunu dile getiren insanlar elbette var olacakta. Belki siyasi parti çatıları altında, belki bireysel olarak. Kimilerine göre bu sistem karşıtı doğrular hayallerden ötesi değildi, bizlere göre ise yüksek ideallerdi. Hep birlikte inandık inanmak zorundaydık artık değişmeliydi bu düzen, zalimler hesap vermeliydi, bu halkın sesi yükselmeliydi tıpkı bir güneş gibi hiç bir güce boyun eğmeden dik durarak, cesaretle, bölünmeden, bölmeden, bir yumruk gibi vurmalıydı zulüm edenlerin yüzlerine hakkı. Siyaset işte bu sebeplerden yapılmalıydı. Siyaseti siyaset gibi uygulamalıydı birileri!

Ben o birilerini kısa bir sürede de olsa tanıdım ve böyle bir oluşumun bir müddette de olsa dile getirilebildiğine şahit oldum. Bunun sadece bir başlangıç olduğuna inanıyorum. Bugün birçok tanıdığım insanla farklı yollardan aynı hedeflere ulaşmak için ayrıldık yinede gelecek nesillere doğru sözleri miras bıraktık. Belki umutsuzluk, belki hüsran ile ama durdurulamayacak ve elbet günün birinde daha da güçlü söylenecek sözleri ve hedefleri anlattık. Bunun için dua ediyorum içine girdiğim siyaset öncesinden çok daha farklı bir ben var. Sahtekârları tanıyan, ikiyüzlü davrananları fark eden, güce tapanların nasıl bahaneler ile kaçıştıklarını gören bir Emre, var artık bende. Buna rağmen yılmayan, her sıkıntıya rağmen davasından vazgeçmeyen, bu ülkeye bu millete hizmet etmeyi kendine bir yaşam biçimi olarak addeden insanlarda tanıdım. Türlü ruhani sıkıntılar içinde karmakarışık ama hala yüksek idealleri olan bir Emre;  inanıyorum her şeye rağmen bir gün bu yarım kalan dava özgür bir biçimde küllerinden doğacak ve tamamlanacak. Hiç bir yerden medet ummadan kendine güvenen, gücü kendi olgusundan alan bir oluşum ile yayılacak ve bugün bir şeyleri erteleyerek kendisine güvenini yitiren, siyaseti beşeri çıkarlar için icra eden herkesten hesap soracak. Bir cephede yenildik diye savaşı kaybettik sayılmaz! Siyaseti özgür bir ümmet için, önce insan demek dedirtmek ve insan olgusuna yaraşır şekilde yaşamak yaşatmak için yapanlara, kolay yolu değil zor yolu seçerek doğru yoldan ayrılmayan dava insanlarına selam olsun !!!

www.vatandasfikri.com >> Emre Akkıran <<