TEKNİK ÖĞRETMENİM, KÖLEDİR BENİM

Ülkemizden, eğitim sistemimizin oldukça başarılı bir yapıya sahip olduğunu hepimiz kabul ediyoruz her halde. Ahlaklı, kültürlü, bilgili, düşünen, idealist ve alanında uzman vatandaşlar yetiştiren bir eğitim sistamimizi ve anlayışımız var. Konularımız özelikle biraz önce saydığımız kriterlere bakılarak hazırlanan müfredatlar eşliğinde yıllık planlar ve programlarla eğitim öğretim hayatına geçirilmekte.
Böyle olmalı ki eleme sınavlarında adil ortamlarda insanlar eleniyor hiçbir kimse asla kayırılmıyor. Üniversite sınavları sonucunda yerleşen öğrenciler mezun olduktan sonra da yüksek memurluklara girişiler için hazırlanıp çalıştıkları sınavların sonucunda torpile dahi ihtiyaç duymuyor. Gayet adil şartlar var ki MEB ve YÖK görevlerinin başında olmaktan hiç rahatsızlık duymuyor. Halk ses çıkarmıyor.

Sayın okuyucular; ne olur aklıselim düşünerek şu yazacaklarımı bir okuyunuz ve lütfen ülke geleceğinden çocuklarınızın geleceğinden kendi geleceğinizden endişe ederek sesinizi duyurunuz. Ne yazık ki ülkemizin en büyük sorunu eğitim. Tüm sorunlar cahillikten ortaya çıkar. Ahlaktan adaletten bihaber bir başka insanın hakkına özgürlüğüne saygı göstermeden yaşayan bireylerin oluşturduğu bir topluluktan kargaşa eksik olur mu? Üretmek için öğrenmek bilmek gerekmez mi? O halde nasıl olurda en büyük ve en temel sorun olarak ülkenin bu problemi işin ehli insanların denetimine ve projelendirmelerine verilmez!

Sizler hiç teknik öğretmenleri duydunuz mu? Avrupa’nın bu kadar büyümesine en büyük katkıyı sağlayan, Amerika’nın büyük güç olmasında ki en büyük etken olan mesleki uzmanlık sistemini işleten ve bireyleri yetiştiren, ülkemizde ise sahte haklar ve kullanılmayan kanunlar ile mühendislerin işgalleri altında ezilen teknik öğretmenleri duydunuz mu?
Meslek lisesi memleket meselesidir; üretmeyen bir toplum, üreten toplumların sömürüsü haline gelir. Enerji ve teknoloji bağımlısı olur, bağımsızlıktan söz edemez. Bu nedenle teknik öğretmen meselesi de memleket meselesidir. Öğretmenlik formasyonunu 4 yıl boyunca en ince ayrıntılarına kadar öğrenen, pedagojinin değerini bilip insan yaklaşımlarını etüt eden teknik öğretmenlerimizi ne yazık ki mevcut sistem öğretmen olarak atamamaya yahut özel sektörde aldıkları eğitim doğrultusunda çalıştırmamaya özen gösteriyor. Teknik öğretmenlere mühendislik hakkı tanıyoruz diyor ama bunun kanunlarla beyan edilmesine rağmen bir tek üniversitede uygulatıyor ve oraya öğrenci alınmaması sınıf açılmaması yahut mezun verdirmemesi adına her türlü engeli çıkartıyor. Merak ediyorum millet vekili mühendisler ve mühendisler odası hem formasyon almadan öğretim görevlisi olarak her yere atanma hakkı alacak, hem özel sektörde fabrikalarda eğitim veren çalışanlar olacak, hem de bütün işi mümkün mertebe üç kuruşa çalışmaya mecbur edilmiş çağdaş köle haline gelen teknik öğretmenlerin üzerine yıkacak. İşte size bir sistem katliamı, bir hak adaletsizliği. Kitabına uygun oyunlar ve entrikalar ile mağdur olan onlarca idealist öğretmen.

Yıllarca meslek liselerinden mezun olan insanları mühendis yapmamak için gayret sarf eden zihniyet lise hayatını matematik ve Türkçe ile geçirmiş insanları mühendis yapmayı uygun gördü. İşin pratiğinden bir nebze olsun anlamayan insanları 4 yıl en temel meslek eğitimi alan belki de uzmanlaşacak olan insanlara tercih ettiler. Şimdi soruyorum bu zihniyet ülkeye mi çalışıyor yoksa ceplerine mi?
Teknik eğitim fakültelerini bu yüzden kapatarak teknoloji fakültesi açtılar. Lakin bu zengin pastayı milletin evlatları ile bölüşmek istemeyen zihniyet durdurmak istedi imza yetkisini engelleyerek olmadı. En son mühendislere öğretmenlik formasyonu vermeyi kararlaştırdılar. Ama ne yazık ki TEF mezunu teknik öğretmenlere ise mühendislik formasyonu vermeyi uygun görmediler. Bunun sonucunda mühendis sıfatını alıp diplomasını kiralayarak teorik bilginin ötesine geçemeyen binlerce insan hem kendi alanlarında hem de teknik öğretmenlerimizin alanlarında çalışırlarken üniversite mezunu insan ilişkileri iyi pedagojik eğitim almış teknik öğretmenler üç kuruşa herkesin işini yaparak üretime yine en çok katkıyı sağlayan çağdaş köle durumdan zerre miktar kurtulamadı.
Ziraat fakültesinden mezun olan bir ilkokul öğretmeninin en ufak çocuk psikolojisi ve davranışından anlamadan fevri tavırları ile yetişen bir çocuğun uğrayacağı her türlü yanlış uygulama nasıl hayatını en başından etkiliyorsa teknik öğretmenlerin haklarının böylesine gasp edilmesi de bu ülkenin geleceğine o denli etki etmektedir. Biraz vicdan !!!