terörizm

Terör ya da terörizm, siyasal, dinsel ve/veya ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere; resmî, yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun kullanımıdır.

2. Abdülhamit zamanında Yahudilerin Osmanlıya yerleşmeleri durumu söz konusu olmuştu. Bunun sebebi dünyada Yahudilere yapılan baskılar ve hiç bir devletin kendilerini kabul etmemiş olmaları gösterilebilir. En nihayetinde bu insanlar karaya ayak basacaklardı ve nitekim Osmanlı Yahudilere kucak açtı. Belli şartları vardı elbette örneğin; Filistin civarına yerleşmeyecekler, Filistin dışında ise belirli sayılarda gruplar halinde yerleştirileceklerdi. Yahudilerin dini inanışları gereği yerel Osmanlı memurlarına türlü rüşvetler vs ile istediklerini yaptırıyorlar öyle ya da böyle Osmanlının koyduğu kuralları deliyorlardı. Bu tarihi süreci uzun uzadıya anlatmak istemiyorum tahmin ediyorum ki biliyorsunuzdur zaten. Sadede gelirsek dış güçler hem Yahudileri kabul etmiyorlar hem de bu kuralları delen sığınmacıların olduğunu gören Osmanlının daha fazla Yahudi istihdamı etmemesine dünya basını büyük tepki gösteriyordu. Tam bu tarz entrikaların yaşandığı bir dönemde Osmanlının
siyasi olarak dünya kamuoyu ile uğraşmasını fırsat bilen ermeni gruplarının Osmanlı hükumetine karşı yaptığı taşkınlıklar ve terör eylemleri baş göstermeye başladı. Dünya bu tarz provakatif hareketleri Osmanlıya karşı destekliyor bir de etnik ayrılıkları körükleyerek Osmanlıyı elinden geldiğince bölmeye gayret ediyordu.

( Bu ülkeye hizmet etmiş ermeni vatandaşlarımız bizdendir, onları tenzih ederim.)

(Günümüz terör saldırılarınında aynı siyasi komploların etnik ya da dini unsurları kullandıklarını görebilir araştırmalarımızda bu benzerliğe rastlayabiliriz. )

O zamanlardan sonra yaşanan olaylardan biri kurtuluş savaşı sırasında Rusların iç politikaları gereği kuzeydoğu ve doğu cephelerini terk etmek zorunda kaldığını biliyoruz. Bu geri çekiliş sırasında Ermenileri destekleyerek ve onlara teçhizatlarını bırakarak silah yardımlarında bulundular. Amaçları Türkiyeyi zayıflatmak, sıcak denizlere açılabilmek adına ileriye dönük bir politika izlemek ellerini kuvvetlendirmekti. Buna ek olarak Türk dünyası ile Türkiye arasında bir Ermeni devleti kurarak tampon bölge oluşturmak Rusyanın iç siyasetinde merkezi otoriteyi güçlendirecek bir yapı olacak ayrıca bağımsız bir Türkiyeye etki edebilecekti.

(Bu tarz siyasi oyunlar sonucu ön gördükleri bir çok şeye başarı ile ulaştılar.)

Ardından cumhuriyet kuruldu; bir takım isyanlar, ayaklanmalar, bu ayaklanmaları destekleyenler oldu. Musul ve kerkük'ün bu eylemlerin desteklenmesi sonucu kaybettiğimiz söylenebilir. Bu siyasi komplolar tabiki son bulmayacaktı. Bölgede bir siyasi terör örgütü kurulmalıydı ki bu Asala örgütü olacaktı elbette. Bir çok terör saldırısı yapan bu örgüt aynı zamanda dünyada Ermeni lobileri kurdu ve kendilerince uydurdukları bir takım yalanları Türkiyeye diretmeye çalıştılar. Bu örgüt bir şekilde kendini zamanın şartları ve siyasi konjonktür gereği fesh etti denilebilir. Çünkü bu örgüt dağıldıkları andan itibaren Ermeni askeri harekatlarına katılarak Azerbaycan da hocalı katliamına sebep oldular.

Süreç işledi ve kadek kuruldu şimdi ki adı ile pkk. Peki bu pkk yı kimler kurdu ? Kürt vatandaşlarımız mı ? hayır. Bu örgütü kuranlarda işte o ayrılıkçı bir nevi piyon durumunda olan Ermenilerdi. Bu ülkenin ulus devlet olma çabası sırasında baskın bir Türk milliyetçiliği akımı oluşturmak buna ek olarak farklı etnik grupların ezildiğini, baskı altına alındığını düşündürten bir algı oluşturulmak istendi. Bunu yaparken ülkeye hizmet ettiğini düşünen cahil insanların bir takım mevkilerde, görevlerde olmaları ve maşa olarak kullanılması büyük rol oynadı ve bir çok yanlış icra edilen devlet politikası yüzünden bu algı git gide elle tutulur birer delile döndürülmeye başlandı. (Diyarbakır ceza evi olayları gibi) tabi ki azınlık olarak nitelendirilen gruplarda bir şekilde kışkırtılıyordu içten içe bu düşünce aşılanıyordu. Kısacası etnik milliyetçilik ile ülkeyi bölmek amacını taşıyanlar pkk gibi bir örgütü her türlü işleri adına kullandılar. Bunu yaparlarken haklı bir bahaneye dayandırmak için uğraştılar. Onlara da ne acıdır ki ülkesini sevdiğini söyleyen insanlar fark etmeden hizmet ettiler, ettirildiler. Irkları bir paravan olarak kullandılar. Özellikle siyasi kanat olan kck bu paravan için oldukça büyük çaba harcadı medya yönü olarak da tabiki roj tv yi unutmamak gerek. Bu yapıya basit operasyonlar yapıldı. Ama oldukça kapsamlı bir örgüt halini alan bu yapıyı sadece askeri müdahale ile bitirme düşüncesi hep sert kayaya toslamak misali olmuştur ve olacaktırda. Düşünün bir devlet olma yolunda ilerliyorlar. Biz sürekli sözde kürdistan diye bahsederken onlar işin gerçeklik noktasında önemli adımlar atıyorlar.
(Aşiret liderleri bugün özerk bölgenin lideri. Dün kuzey ırak bugün yarın belki de kuzey suriye)

Bugün hala şehitler verdiğimiz bir ortamda bilinçsiz bir halk olarak her türlü provakasyona uyabilicek bir yapıdayız. Coğrafyamıza baktığımızda ortadoğuda susmayan silahlar, öldürülen milyonlarca insan var. Emperyalist güçlerin vahşi kapitalistlerin bitmek bilmeyen bu açlıkları gün gelecek pkk gibi örgütlerle zayıflattığı ülkeleride sömürecek. Sıralamaya baktığımızda ise bu terör olaylarının miladından itibaren Yahudi siyonizminin bu işte parmağı yoktur dersek yanılırız.

Bop eş başkanı olmakla övünen yöneticilerimizle , dış politikada "siz söyleyin biz yapalım" diyen bir zihniyetle nereye kadar gider. Hadi dışarıyı bıraktım yıllarca doğal gazı, petrolü hep pahalıya aldık. Stoklayamadığımız hammaddeleri elektrik olarak kullandık, en pahalı enerjiyi ürettik. Etrafımızda bu kadar kaynak varken neden Türkiye de yok dediğimizde bize çıkmıyor dememişlermiydi. Oysa geçenlerde şahit olduk ki petrol varmış (hakkari) ama terör korkusuna çıkartamıyorlarmış ! Bu bir gaf mı itiraf mı yoksa hükümet olarak aciziz demek mi siz karar verin.

Peki durum ve hal böyleyken biz ülke olarak ne yapıyoruz ? Patlamaya hazır bir bomba gibi kime kızacağını bilmeyen bir toplum var. Yıllardır her yandan canı yanmış bir toplum. Plan program olmadan medya ile yönetmeye çalışan, terör örgütlerini destekleyenlerin sözü dışında adım atmayan, onların söylediği ve istediği projeleri uygulayan bir çok hükümet gördük ve hiç bir şey değişmedi, değişemezdi. Ama çağın silahı olan medya ve sosyal siteler her gün bir şeyleri toz pembe gösteriyor ve onların yönetim mekanizması tıkır tıkır işliyor. Dizi ve magazin arasına sıkışan halk bunlara inanıyor arkaplanda yaşanan acizliği kimse görmiyor yahut görmek istemiyor. Peki nereye kadar gidecek bu böyle. Toplumun her bir hanesinden bir can gecenin bir yarsında hain bir pusuda yitip gidince mi ? Artık ölümlere bile alışır olmuşken insani duygularımızı ve birlik bilincimizi nasıl canlandıracağız. Bir şeyler kötüye gidiyor ve yaklaşan bir savaşın tamtamları çok yakından işitiliyorken bu millet bir kurtuluş savaşı daha verebilecek mi ? Cevaplanması gereken bir çok yanıtsız soru var ve bizlerin ağzından çıkan iki cümle ... "terörü lanetliyoruz" ve "vatan sağolsun" !!!

Her geçen gün inanç değerlerimizi, bu değerlerin sosyal yaşamımıza etkilerini, kültürümüzü, birlik ve beraberlik gücümüzü kaybediyoruz. Bunu içimizden seçtiğimiz sahte kahramanların kendi ellerimizle verdiğimiz imkanlarla bizi yönetmesi sayesinde yaşıyoruz ve asla onları sorgulamıyoruz . saygılarımla

>>emre akkıran << www.vatandasfikri.com