türk futbol sistemi

Avrupa kupalarına katılmak Türkiye için bir futbol resitalindan çok bir futbol rezaletine dönüştü. Köy takımlarına karşı bile zorlanıp tur kaybediyoruz ve gerisin geriye evimize dönüyoruz.

Yıllardır futbolumuzun her geçen gün iyiye gittiğini söyleyenler artsada avrupa da alınan başarısızlıklar futbolumuzun bırakın iyiye gitmesini yerinde saymasını bile kabulleneceğimiz bir fikre sahip olmamı sağladı. Milyon dolarlar harcanan yabancı oyuncular ülkemize senelerdir tatil yapmak, son zamanlarını rahat değerlendirmek adına geliyorlar. (Tabi bu kararları için avrupaya göre vergi sistemimizin eksiklikleride önemli bir pay sahibi) Ufak tefek sakatlıkları büyütüyorlar, bazen aldıkları izinleri kafalarına göre uzatıyorlar kendilerini takımlarımızın üzerinde görüyorlar. Hata bizim ülke olarak bir yabancı sevgimiz var. teknik direktör yabancı olursa oyuncu yabancı olursa tamamdır ilk izlenim hep olumlu. Yaptığımız kontratlarda dahi bütün imkanlar onların insiyatifinde. bizim bu hayranlığımız en son milli takımımızıda yaktı.
Alt yapıya yeterli önemi vermeyen, gençlerin önünün yeterince açılmadığı, kollektif futbol anlayışı yerine karambol futbolu oynadığımız sistemsiz bir yapıya sahibiz.

Birde türkiyemizin başına bela bir durum olan mevki makam emri ve uşaklığı var. Bu adam kayırmaca ve torpil yüzünden nice yetenekler yok olup gidiyor. Birilerinin tanıdıkları bir yerlere gelirken hakları yenen onca yerli sporcumuz bu sektöre küsüyor ya da alt liglerde yıllarını harcıyorlar. Artık ülkemizin mantalite olarak bir çok şeyi aşması gerekiyor yoksa futbol bir kenara dursun sosyal veya siyasi her alanda işimiz oldukça zor. Toplum olarak en büyük eksikliğimiz yine bizi vuruyor böylelikle.

Dünyanın en büyük ve gözde sektörlerinden biri olan bu spor ülkemizde hala profesyonelce yapılmıyor. Gençlerimizin, çocuklarımızın yetiştirilebileceği ve her türlü spora ulaşabilecekleri imkanları gerek klüpler gerek devlet kademeleri sağlamalı, bunu genele yaymalılar. Şehir planlamaları bu tarz sosyal unsurlara göre ayarlanmalı. Bu sağlıklı ve sosyal bireyler yetiştirmek adına önemli bir görev. Tabi engelli vatandaşlarımıza bile toplum içinde yaşama imkanı sağlamaktan aciz olan sözde yerel yönetimler bu işleri nasıl yapabilecekler bilinmez. İşi ehline vermek gerek. Adaletsizlik , plan ve programsızlık çöküşe ve başarısızlığa sebeptir.

Asıl konumuza gelirsek bu sene avrupa kupaları öncesi hangi elemeyi oynadıysak kaybettik. Futbolu seviyoruz millet olarak. Çoğumuz kendini fanatik taraftar olarak da nitelendiriyor olabilir. Hatta bu fanatikler o kadar bilinçliler ki korsan ürün alıyorlar takımlarına destek oluyorlar; artık gerisini siz düşünün ... Bizim gibi ülkeler için futbol bir lüks olarakta görülebilir bazen bir bilet almak orta gelirli bir aile için oldukça zor.(sinema ve tiyatro bile lüks neredeyse ) Daha çok gelişmiş ülkelerde bir eğlence aracı olarak görünen bu spor insanların sosyal bir etkinliği bu yüzdende profesyoneller ve başarılılar. Bizim sosyo ekonomik durumumuz ve duygusal bakışımız ile futbol daha çok bir yaşam biçimi halini alıyor. Peki ne bekliyoruz futboldan ? Başarılara odaklı bir sonuç mu istediğimiz yoksa zevk veren bir spor olması mı ? Belkide her ikisi, lakin bu ikisine de oldukça uzağız.

Umuyorum ki en kısa zamanda yerel takımlarına destek veren, yaşadıkları şehiri ekonomik ve sosyal açıdan canlandıran klüpleri önemseyen bir halk bilinci yavaş yavaş bizlerde oluşur ve artık sporun içine mütahitler, tüpçüler ve siyasiler karışmaz ! Böylelikle futbol gerçek anlamda halkın sporu olur ...

www.vatandasfikri.com > Emre Akkıran<