Şemsiye Kimliğimiz !!
Ülkede siyasetciler kimliklere daha kolay hitap ediyor, Kürtse Kürt gibi Türkse Türk Gibi, şimdi birde aşırı sıgınmacı sorunuyla birlikte Arab vatandaşlarımızın da sayısı artırıyor, sıgınma kaynaklı ve sığınanların vatandaşlık alabilmek için ortalama dogum oranının çok üzerinde dogumu her gecen gün sayıları hızla artıyor… Tabibiki vatandaş olanları dikkate alacağız, vatandaş olanlarda buradaki siyasal sistemi, toplumsal düzeni, dikkate alacak.. Fakat birden bire 10-12 milyon sıgınmacıyı kabul etmek, bazılarını vatandaş etmek nüfus yapımızı bozar…Biz bunu söyleyerek, ümmet milleti gibi olmasını istediğimiz ama olanın ümmetin kendi aralarında siy asal, mezhebi ayrılıkları unutarak yekpareymiş gibi sözler söylemek, böyle dış politika belirlemek, maceraya girmek demek olacağı notunuda buraya yazarak… Şimdi dönelim Şemsiye kimliğimiz nedir? Sorusunun cevaplarına..
-
Türkiyede T.C Devleti vatandaşları yaşar, öncelikle kimliklerinde bu yazar, bu hukuki vatandaşlık bagıdır. Hukuk herkese eşit işler, bir vatandaş kırmızı ışıkta gecince ne cezası yazılacak bellidir… Sadece ilk sucuysa az yazılabilir, sık sık suç tekrarı yapıyorsa daha çok ceza yazılabilir hukuki kaideleri vardır.. Kimliklere göre suç tanımı yoktur… Üst kimliğimiz T.C vatandaşlığıdır… Sonra..
-
Kendi kişisel kimliklerimiz vatandaşlıktan sonra gelir, kadın, erkek, genç, yaşlı, meslek mensubu gibi, nitelikler ve doguştan gelen özellikleri kapsayan… Bunların da toplamına T.C vatandaşları denir…
-
Daha sonra sosyal kimliklerimiz gelir, Türk, Kürt, Müslüman (ümmet) ve dini kimliklerin daha alt kimlikleri mezhepler gelir, bunlara da T.C Devleti Vatandaşları denir…
-
Daha sonra hemşerilik kimliği gelir, örnegin Ben Kastamonuluyum, Sen Çankırı Öbürü Sivaslı Beriki Konyalı, Şu Dayı Angaralı… Bu dayı Erzurumlu dadaşlardan, bak şu poşulu abi Urfalı gibi ilimizin kimlikleri gelir.. Nasıl iller ülkeye baglıysa, bizde ülkeye, devlete vatandaşlık bagıyla baglıyız…. Şimdi herkes kendi kimliğiyle ortak alan olan vatandaşlık alanına çıkarsa ne olur?
Bölücülük olur, nasıl ki sülale akrabalığı, millet kimliğinin altındaysa, T.C vatandaşlığı dışında yukarda saydığımız bütün kimlikler vatandaşlık kimliğimizin altındadır… Yoksa her kim, T.C vatandaşlığının üstüne ister dini, ister meshebi, ister ırki kimliğini cıkarıyorsa, bu ülkenin temeline dinamit koyuyor demektir… Nasıl ki ABD devletlerinde Amerikan vatandaşlığı diger bütün kimliklere baskınsa, burada da devletimizin adı ile anılan T.C vatandaşlığı bütün kimliklerden baskın olmak zorundadır… Benim izlenimim şudur?
Bazı siyasiler bu alt kimlikleri kaşıyarak, onların duyularına oynayarak oy almayı siyaset yapma şekline getirmişler… Oy almak için, iktidarı ele geçirince ihale almak, işe girmek, ayrıcalık yaratmak için, dini, etnik, mezhebi, siyasal kimlikleri öne çıkarmak, liyakatin yok sayılması adaletsizliğin başlaması, ülkenin ulusal yapısını bölmek demektir… Bilgi ve akıl hayatın gerçeklerinden kopması, çagdaş, demokratik, laik bir cumhuriyet sistemini hala bazı cemaatlerin kabul edememesi, Adaletsizlik, ahlaksızlıkla birleşerek toplumsal yapıyı bozar, bozulmalarında toplumsal sorunları tetiklediğini tecrübe ettik.. 15 temmuz gibi sonuçlarda dogurur.. Soru şu bu duruma ne kadar daha devam edecegiz? 23-24 yıldır ülkeyi yöneten siyasal irade bu sorunları samimi bir şekilde amacı aşmaksa, iç cepheyi güçlendirmekse amacı, muhaliflere karşı Anayasanın, demokratik hukukun gereklerini yapmasının tam zamanı… Selam ve Saygılarımla…
Fikri Adil vatandasfikri.com – 15.7.2025
|