IRAK, SURİYE Yİ TÜRKİYE YE TAŞIMAK!!
Ortadoğu’ya şöyle bir bakalım mı, Filistin sorunu ben doğdum doğalı devam ediyor, Lübnan duruldu gibi ama yün ipine bağlı duruyor, Irak uzun yıllardır işgalin ve meshepsel gerilimlerin verdiği istikrarsızlığın yanı sıra vatandaşlık esaslarına göre bir yasal düzenleme yapamamanın cezasını çekiyor… Kimi ben sunni’yim diyor, kimi ben şia’yım diyor, kimi Arap’ım diyor, kimi Kürdüm diyor, kimi Türküm diyor bunları kapsayacak da olan ben bu ülkenin vatandaşıyım diyemiyor, kimse ben Müslümanım, bu ümmetin bir ferdiyim diyemiyor.. Irak Suriye’ye taşındı, şimdi Suriye Türkiye’ye mi taşınmak istiyor… Biz bu ülkede yaşayan toplumlar, halklar Ortadoğu’nun ülkemize taşınmasını istiyor muyuz, istemiyor muyuz? Biz Türkiye de yaşayanlar bu ülkenin vatandaşıyız, bu milletin ferdiyiz, bu ümmetin bir parçasıyız diyebilecek miyiz, yoksa uluslararası bir plan dahilin de, başkalarının desteği ve silahlarıyla ülkemizin askerine polisine saldıracak, ülkemizi güçsüz bırakacak uluslararası bu sömürgenlerin, Ortadoğu’da zenginlik kaynaklarına el koyan çözüm önerileri gibi ülkemizin zenginlik kaynaklarına el koymalarına da mı rıza mı göstereceğiz? Yoksa bu bizim sorunumuzdur, demokrasi ve laiklik, hukuk kuralları ve anayasal vatandaşlık bunlara bağlı siyasal çözümlerle mi… Yoksa Suriye’yi buraya taşıyarak, kaosun (kargaşa), istikrarsızlığın verdiği güçsüzlüklerle uluslararası çözüm önerilerine mi razı olacağız? Biz sorunumuzu çözemiyorsak, ülkemizi barış, istikrar yurdu yapamıyorsak Suriye de ki istikrarsızlığı ülkemize el birliği ile davet ediyoruz demektir… Üstelik de bizi mülteci olarak kabul edecek bir ülke de yokken, terör de ısrar etmeyi, istikrarsızlığı ülkemize davet etmeyi anlayamıyorum...
Ülkemiz de illegal silahlı unsurlar yukardaki satırları iyi okusunlar isterim, iç barışı uzun yıllardır sağlayamayan siyasetçilerimiz de bu satırları iyi okusun isterim… Olan bitene tepki göstermeyen ama barış isteyenlerin de iyi okumasını isterim ki ülkemiz Suriyeleşmesin… İşte cabalarımızın temel nedeni budur, sorunlarımızı demokratik siyaset içinde çözmeliyiz… Bunun için de terör örgütü demokrasi de silahın yeri, demokratik seçimler de silah, silah demokratik hak, kültürel hak taleplerinin silahlı mücadelenin neresin de?
Bu ülkeye ve bu topluma karşı en küçük bir aidiyet içinde olan herkese sesleniyorum, aklımızı başımıza alalım bu ülkeye Ortadoğu’da ki istikrarsızlıkları, Arap baharı dene kış ayazını taşımayalım davet etmeliyim, etmemeliyiz diyen herkesi bu yaşanılan soruna karşı çözme maksatlı müdahalelerini bekliyorum… Uluslararası bazı ülkeler ülkemizde ki istikrarsızlığın artması için silah veriyor, diplomatik ve istihbari destek veriyor… Bundan cesaret alan yasadışı silahlı unsurlar taleplerini artıyor barışmak üzereyken tekrar çatışma kararı alıyor… Kentlerimizin sokaklarına mayınlar döşüyor, bubi tuzakları kuruyor, asker ve polise saldırıyor… Bu yaptıklarını da demokratik barış, demokratik hak, özgürlük gibi silahla yok edilebilecek olan şeyleri yaşatarak, ülkemizi istikrar ve barışın kalesi yapabiliriz… Yeter ki isteyelim… Biz burada barışımızı tesis edemez de olayları tırmandırırsak….
İstemediğimiz de Uluslararası müdahalelerin olacağını, bizim şimdi rıza göstermediğimiz her şeye o zaman onların çözüm önerilerine Allah korusun, içimiz kan ağlaya ağlaya ve birbirimize çok da zarar vererek, vermiş olarak razı olmak zorunda kalırız.. Aynı Suriye de olduğu gibi yıllarca bizim savaşmamız için kendi çıkarlarının gereği bizi destekleyen birileri çıkar… Bize sormazlar bile siz nasıl çözüm istiyorsunuz diye… Alırlar ellerine kalemi defteri kuralları yazar, sınırları çizer… Biz de birbirimizle uğraşırken birde bakarız ki ülkemiz elden gitmiş, birliğimiz dirliğimiz bozulmuş, ülkemiz yaşanmaz hale gelmiş… Kim ister bunları bu ülkenin, bu toplumun düşmanları ister… Ey elinde silahla, bu ülkenin sokaklarına hendek kazan, her hareketiyle bu ülkeye istikrasızlığı taşıyan, senin hangi etnik kökene sahip olduğun beni ilgilendirmiyor… Sen bu ülkeye vatandaş bağıyla bağlı olsan, bu toplumla aynı dini inancı paylaşsan bunları yapmazdın… Sen bu toplumun düşmanısın, sana Kürt, Türk hepimiz gerekli cevabı vereceğiz… Biz ülkemiz de istikrar isteyenler çoğunluktayız sen azınlıktasın, bunu bil silahı bırak barış için çalış… Elinde ki silah nereden geliyor düşün, seni bu işe yönlendirenlerin emperyal güçlerin maşası, taşeron olduğunu bil..
İçinde yaşadığın toplumun toplumsal barışı, ülkemizin istikrarını inşa etmek için ilk yapacağın şey taşeronların verdiği silahları bırakmak ve barış için çalışmak olsun… Biz zaten barış için gerekenleri yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz, barış kapısını hep acık tutacağız ve seni sürekli barışa davet edeceğiz… Gelmediğin vakit ise tank gelecek, top gelecek seni kazdığın çukurlara gömecek… Dilerim barış olur, dilerim Suriye buraya taşınmaz…
Bu ülke, bu ülke vatandaşları, bu halk da barışı, huzuru refahı ve mutluluğu hak ediyor… Böyle bir ortamda görüşmek dileğiyle selam ve sevgilerimle…
Fikri Adil -- Ocak 16 – www.vatandasfikri.com
|