SİYASET FELSEFENİZ YOKSA!!

(Tıkanmışlığın Nedeni Felsefesizlik Azizim Felsefesizlik)

Her işin kültürü vardır, geleneği vardır, felsefesi vardır, siyasetin de, yani devlet yönetmenin de bir felsefesi, kültürü, geleneği olmalı değil mi? Var mı? Bir bilim ve felsefe kültürümüz var mı, bir siyasal geleneğimiz var mı, bir ilkesel duruşunuz var mı? Bunlar yoksa siyaset yapıyoruz diye, toplumsal hayatta var olan sosyolojik farklılıkları kullanarak siyaset yaparız ki, san ki bizde böyle oluyor…

Dil, kültür, ilke, inanç, bilim, felsefe bize hayatı tanımada güç verir, daha iyiyi arayışımız da düşünceler oluşturmamıza yardım eder… Bizim saydığımız her ayak da sorunumuz olduğunu düşünüyorum, ben bu yazıda siyaset felsefemiz yoksa, üzerine durmaya çalışacağım ve sizi de bu konu üzerine okumaya, düşünmeye davet ediyorum… Şu tuzağa düşmeyin ben bu konuyu biliyorum tuzağına, o zaman şu soru devreye giriyor, neden toplum olarak 70-80 yıldır yanlış seçimler yapıyoruz, yanlış kararlar alıyoruz? Nerden mi çıkardım? Örnegin hangi ekonomik bilgi ve felsefe borçlan ve tüket diyor? Başka bir örnek daha, yönetim nasıl denetlenir? Siyasal başarısı olmayan liderler nasıl değiştirilmelidir? Yönetim de başarısız olan iktidarların, iktidarda kalma ayak oyunlarından nasıl kurtuluruz? Haber kaynaklarımız kimin kontrolün de? Bizi, bize verdikleri bilgilerle kontrol mü ediyor olmasınlar sakın!! Öyle mi oluyor, bunun için bir kuşkumuz olmalı değil mi? Dini cemaatler de görüyoruz, marjinal(uç) örgütlerde görüyoruz taraftarlarını kontrol etmek için sadece ve sadece kendi haber kaynaklarından bilgilen diye neden bu kadar ısrar ederler? Her neyse, bütün bunların nedeni, felsefimiz, yönetim alanında da siyaset felsefemiz yoksa bizi vasatlığa razı ederler, kontrol ederler, öylemi oluyor? Bence öyle…

Siyaset felsefesi neyi konu eder, felsefe nasıl daha iyi yaşarızı konu ederse, siyaset felsefesi de nasıl daha iyi yönetim oluşturulur ve nasıl daha iyi yönetilir, sorularının cevabını bulmaya dönük düşünme sanatıdır da diyebiliriz…. Bunu dedikten sonra, bu sanatta nasılız sorusunu tekrar soralım ve biraz daha üzerin de duralım mı?

Şimdi siyaset felsefesi, daha iyi yönetim oluşturmanın ve yönetmenin sanatıdır, dedikten sonra, bizim siyasal kurumlarımız da nasıl daha iyi yönetimler oluştururuz, bu oluşturduğumuz yönetimleri nasıl denetleriz, bu yönetim nasıl değişir, değiştirilir… Bu sorulara bulacağımız doğru cevaplar, bize güç vereceği aşikârdır, bizi yönetenler, parti liderleri neden ısrarla bu siyaset felsefesinden taraftarlarını uzak tutar? Kendi yönetimlerini ve iktidarlarını korumak için, soru soran taraftar, daha iyiyi arayan taraftar ve vatandaş siyasetçiler için büyük tehlikedir… Bunun yerine yaptığımız siyaset şudur, bir düşman yaratılır, onlar iktidara gelirse devlet gider, millet bölünür, ekonomik krizler çıkar… Ben partinin başından gidersem, bizim iktidar devlet yönetimden giderse Allah korusun kaos(kargaşa) olur… Bu tip korkutmalarla daha iyi arayışının önüne set çekerek, yönetiyormuş gibi yaparak, duygularla oynayarak, inanç alanından kendi iktidarını güçlendirerek felsefesiz bir şekil de siyasete devam ederiz… Öyle mi oluyor ne?

Hem bizi, hem de kendilerini siyaset felsefesinden bilinçli uzak tutuyor olabilirler mi, bizim siyasetçiler… Son 70-80 yıldır ülkemizi yönetenleri izleyin, kim ne yapmış, yaptıkları yatırımlarla, borçlanmaları kıyaslayın, kurumsal satışları kıyaslayın, kim ne demiş hemen yarın, yakın siyasi tarihi okuyun hatırlayın… 60 yıl geri gidin, G.Kore ile aynı şartlarda olan ülkemiz neden bu seviyede de, G.Kore nasıl bu kadar gelişti? Biz neden onun üçte biri durumdayız? Kim sorumlu bu gelişememeden, teknoloji kullanmayla, teknoloji üretme arasında ki farkı bize neden kimse anlatmıyor, biz bu farkı neden düşünemiyoruz…

Size ipucu azizim, işte ipucu, felsefesizlik azizim, felsefesizlik, umarım düşünürüz de çıkış yolu buluruz, bulmak dileğiyle… Selam ve sevgilerimle…

Fikri Adil – 17.8.17 --- vatandasfikri.com