CİNSELLİĞİ NORMALLEŞTİRMELİYİZ

Her cins öyle veya böyle cinselliği yaşama çabası içindedir, bir çok canlıda bu üremek için zaruriyettendir. Biz insanlar ise gün içinde onlarca defa cinselliği düşünürüz. Onlarca defa kadın olsun erkek olsun bunu ya düşünür yada konuşur. O zaman neden bu kadar üstü örtülmeye çalışılır. Üstü ötülerek normal yaşanmasının önüne engeller konduğunun farkında mıyız? Artık fark edelim isterseniz ona göre bir düşünce ve cinsel yaşam modeli oluşturalım.

  İnsanlar bu cinselliği yaşamayı diğer canlılardan farklı olarak üremenin yanı sıra seks eylemini haz haline dönüştürmeyi başarmışlardır ve yaşıyorlar. Bunu üremek ten çok artık insanlar haz için yapıyorlar desek daha doğru ifade etmiş oluruz. Haz almanın yolları üzerine çok kitaplar, makaleler yazılmış bunlar aracılığıyla insanlar tecrübelerini birbirlerine aktararak haz alma duygusunu yükseltmişlerdir. Bunlar yapılırken dinlerin ve kültürlerin toplumsal yaşayışların sınırlamalarıyla karşılaşan insan Sürekli bu sınırları aşma çabası içine girmiştir. Bu durumu suçlar üzerinden açıklarsak daha anlaşılır olur kanaatindeyim. Cinselliğe dayalı toplumların suç saydığı ve bireylerin bunları aşmaya çalışırken işledikleri suç oranları aşağı yukarı her toplumda suç oranlarının hatırı sayılır bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu suç oranlarının fazla oluşu sınırlandırmanın fazla oluşuyla bağlantısı toplumdan topluma değişmekle beraber genel olarak cinselliğin normal yaşanması ve normal karşılanamaması ulaşmamak da cinselliğin cazibesini artırmaktadır. Çok örtülen, çok düşünülen ama bir o kadar az yaşanılan, bu durum cinselliğin normalleşmesine engel görünmektedir.

 Normal karşılayamayan erkek panterinden önce boşalmakta, beklentisi yüksek kadın doyuma zor ulaşmaktadır. Araştırmalar 4/3 kadının boşalmakta zorlandığını göstermektedir. Başka bir ifadeyle 4/3 erkek eşlerini tatmin edememektedir. Bu kadar yasak, bu kadar abartma, bu kadar bilgi birikimine rağmen hala bu cinselliğin olması gereken ölçülerde olmamasının nedenini bence normalleştirememeye bağlıyorum.

Normal yaşanmayan, abartılı yaşanır ve beklentiler de abartılı olur. Beklentisi abartılı olan kadın doyuma ulaşamaz ve eşler arası uyumsuzlukların önü açılmış olur. Gereğinden fazla anlam yüklenen bu olay eşlerin ilişkisine de yansınmaktadır.  Ben evliliklere baktığımda Alkol, kumar, ekonomik sorunların yanı sıra cinsel uyumsuzluğunda önemli derecede sorunlarımıza kaynaklık yaptığı kanaatindeyim. Sorunlar hem ilişkileri hem de cinselliğin nitelikli yaşanmasını engellemektedir. Bu durumdan kurtulmanın yolunun su ve ekmek gibi cinselliğinde normal bir ihtiyaç olduğu kanaatinin yaygınlaşmasıdır. Yeteri kadar konuşulan cinsellik yeteri kadar yaşanılan cinsellik, normalleşecektir. Üzerinde durup nitelikli hale getirmek içinde bilgilenmemiz gerekecektir. Bunun için size iki kaynak öneriyorum, a) Mehmet Öz ün cinsellikle ilgili belgeseli, a) Uzman tv deki uzman seksologların ve pisikoloğların bileğilerinden yararlanarak daha nitelikli bir cinsellik yaşayabiliriz.

Cinsellik nasıl sağlıklı yaşanır? Yukarıda bahsettik öncelikle bilgilenmeyle, panterinizi tanımayla, onunla ilgilenmeyle, sevmekle, hizmete yönelik davranışlarla devam ederek, fiziksel temasla ve cinselliği yaşamakla devam eden bir ilişki evreleriyle sağlıklı yaşanacaktır diye öneriyoruz. Bunun için eşlerin birbirlerinin doyuma ulaşma zamanlarını da iyi bilmeleri gerekmektedir. Bu tanıma haz noktalarından alınca karakteristik ve kültürel özellikler de dâhil, hoşa giden davranışlar devamında daha çok haz alınan pozisyonlarda öğrenilerek bilinmesi nitelikli cinselliğin yaşanmasında yardımcı olunacaktır.

Başka bir durumda kadınlarla erkeklerin doyuma ulaşma zamanlarındaki farkın eşler tarafından iyi bilinerek ona göre ön sevişme ve ön cinsel oyunların uzun tutulması da eşlerin karşılıklı haz alma dozlarını artıracaktır. Kısacası bencillikten uzak bir cinsellik karşılıklı doyum ve haz oranlarımızı artıracak daha sağlıklı normal bir ilişki yaşamamızı sağlayacaktır.

Konumuz cinselliğin normalleştirilmesiydi, biraz uzaklaştık ama nitelikli yaşamada normalin içindedir. Normalde vasatlık yoktur, normalleşmede işin düzeyi ne düşüktür, nede yüksektir. Bu zamana kadar yaşadığımız normalse, onu aşmak kolaydır. Ama normal değilse önce normalleştirelim, sonra çıtamızı yükseltmeye çalışalım.

Son olarak gençlerin pornodan etkilenmemeleriyle devam edelim; bu gibi yayınların gösteri amaçlı olduğunun bilinciyle hareket etme gereğinin altını çizelim.  Cinselliği yaşamanın ön koşulu, bir şeyler paylaşacak  kadar tanıdığı ve güvendiği kişilerin sınırlarına ve isteklerine dikkat ederek, birlikte olunacağı kişilerin sağlıklı olduğunu bilerek, yaşadıkları toplumun kültürüne saygılı ama kendi ölçülerini de oluşturarak, cinselliği yaşamanın üzerindeki baskıları aşmak cinselliğin normalleşmesine katkı sunacaktır. Cinselliğin yaşanmasında dikkat edilecek bir konuda cinselliği yaşadığınız kişilerin başkalarıyla evlilik, nişanlılık ve söz gibi bağlılıklarla bağlı olmamamsına özen gösterilmelidir. Bunlar hem sizi koruyacak, hem bir ölçünüzü olmasını sağlayacaktır. Normalleşmede de cinsel özgürlüğün sınırları vardır, bu sınırlar sağlıklı ve normal bir cinsellik yaşamamıza yardımcı olacaktır.

Normalleşmedikçe panik devam eder, bu bütün toplumsal olaylarda ve ilişkilerde böyledir. Cinsellik de de normalleşmeye ihtiyacımız vardır, bunun için cinselliği daha çok konuşalım daha çok hayatın içine sokalım, zaten biz istesekte, istemesekte hayatın içinde de ama üstü çok örtülü.  Normalleşmenin bizim cinsel sorunları daha az yaşamamıza yardımcı olacağı kanaatindeyim bu kanaatimi sizlerle paylaştım. Sorunsuz bir hayat, sorunsuz bir cinsellik yaşamamızı dileyerek, sağlıklı ve mutlu bir hayat dilerim.          Selam ve sevgilerimle hoşça kalın.