İÇERİK Detay YAZARLARIMIZ
:: Anasayfa
:: Haberler
:: Yazarlar
:: Sesli Makale
:: TARIM
:: ÇEVRE/DOGA
:: KENT ve YAŞAM
:: SAĞLIK
:: BİLİMSEL GELİŞMELER
:: İNANÇ
:: SİYASET
:: ÇALIŞMA HAYATI
:: DÜŞÜNSEL
:: TOPLUMSAL
:: SAGLIK İÇİN SPOR
:: KİŞİSEL GELİŞİM
:: EKONOMİ
:: EGİTİM
:: YARGIDAN
:: GÜVENLİK
:: TEKNOLOJİ
:: HOBİLER
:: MAĞAZİN
:: TOPLUMSAL YÖNLENDİRME HABERİ
:: DOGAL AFETLER
:: ULUSLARARASI(DİPLOMASİ)
:: KÜLTÜR-SANAT
:: İNSANLIK
:: TARİH
:: İLETİŞİM
Genç Yazarlarımız
Reklam

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed


Adrese Git
KADIN

KADIN

Kadınlar günü ertesinde kadınların sorununa bakış…

 

Kadın sorununun, bana kalırsa önemli bir bölümünü erkeklerin çıkardığı sorunlardan ve toplumun geleneksel olarak kadına bakış acısından oluşmaktadır. İlahi kuralları, yasal kuralları zorlama yorumlarla kendi duygularımıza hitap ve hizmet eder hale getirdik. Buna rağmen biz mutlu olamadık, kadınlarımızı da mutlu edemedik. Şimdi artık sadece kadınların değil,  hatta sadece insanların değil bütün eko sistemdeki canlıların yaşam hakkına ve yaşam alanlarına saygı duymalıyız. Biz kadınların haklarına, sınırlarına saygılı davranırken kadınlar ve erkekler bütün canlıların yaşam alanlarına ve sınırlarına saygılı olmamız gerektiğini de unutmayalım. Cevre ile ilgili sorunlar bugünkü konumuz değildir, bugünkü konumuz kadın erkek arasındaki ilişkilerdir, kadınların yaşadığı sorunlardır. Kaldı ki hepimiz biliyoruz artık insanlık avcılık ve toplayıcılık dönemini onlarca asır önce aşmış, kas gücünden değil bilgi ve makine gücünden yararlanılmaktadır. Fiziksel güç gittikçe önemini kaybetmekte ve yerini zihinsel güç almaktadır. Biz bu değişime ayak uydurduğumuz da medeni bir kişi, uydurmadığımızda ise bedevi bir kişi olacağız.

 

Ekonomik olarak olsun eğitim düzeyi, özgürlükler olarak olsun kadını geri planda tutulduğu malum. Bu tutuluşların kaynagına ilahi kuralların taraflı yorumlamaları ve erkeklerin yasaların oluşmasında kendilerine sağladıkları ayrıcalıklarla kadınları baskı altında tutma yolunu seçmişlerdir/seçmişiz. Güçle yanlış yorumlamalarla, zorlamalarla, buraya kadar gelebildik, iki tarafında mutsuzluğuna neden olarak. Bu noktada akla gelen soru bu durum devam etsin mi, etmesin mi?

Şimdilerde kas gücünden kaynaklı güç makinelerin hayatımıza girmesiyle geri plana atılmıştır, bunun hepimiz farkındayız. Ben bu yazıyı yazıyorum bayan arkadaşlarımızda yazıyor, ben araba kullanıyorum kadın arkadaşlarımda, ben bir makinenin düğmesine basabiliyorum ve güç gerektirmiyor makine işi hallediyor. O zaman erkek tavrı yerine, biraz, biraz insan tavrına dönmeli degilmiyiz?

Buradan şu anlaşılmasın kadın gibi erkekler erkek gibi kadınlar değil, kadın gibi kadınlar erkek gibi erkekler anlaşılmalıdır. Her şeyin bir yaratılış amacı bir doğal bir yaşayış şekli vardır, ona göre yaşanmalıdır. Bu yaşayışlar hepimizi mutlu etmeye yöneliktir ve olmalıdır.

 

Kadınlar gününün en önemli özelliği bence sorunların gündeme taşınmasıdır. Bu sorunların bazılarını hatırlayalım ve çözümünün nereden geçtiğini anlamaya çalışalım. Kadınların yaşadığı sorunlar üzerine bir gün değil zaman zaman düşünelim.

 

>En önemli kadın sorunu kadınların şiddete maruz kalmalarıdır, başkasının yan bakmasına bile tahammül edemediğimiz kadınlarımıza yaşatılanları merak ediyorsanız gazetelerin üçüncü sayfalarına bir haftalığına bakarak kadınların başına gelenleri görebilirsiniz.

 

>Yasal düzenlemelere rağmen mal paylaşımında geri plana atılarak ekonomik yoksunluk yaşamaktadır kadınlarımız, bunun çözümü kadınlarımızın tehdide ve baskıya boyun eğmeden hakları konusunda ısrar etmeleridir.

 

 

>Başka bir sorunda cinsel istismar,  taciz, tecavüz, zorlamalardır ki, cinsellik ciddi bir gönüllülük gerektiren eylemdir. Cinsellik konusunda kadınları örnek alalım derim, çünkü mutlaka hoşuna giden erkekler oluyordur kadınlarımızın da, ama onlar erkeklerin yaptığı gibi taciz, tecavüz ve zorlamalara başvurmuyorlar, ben en azından duymadım. Cinsel taleplerimiz ne kadınları zorlasın nede bizi suca itsin, cinsellik taleplerimizi kadınların isteklerine göre ayarlamalıyız. Cinsel taleplerimizi sevmeye ve sevilmeye bağlarsak daha az sorun yaşar ve yaşatırız. Bu sorun da böylece aşılmış olur.

>Kadınların ana, hala, kardeş gibi hayatımızda önemli yerleri var, eş olarak da önemli olmalarına rağmen kavrayamayan tipler yüzünden bu gün yaşanılan sorunların çözümü zorlaşmaktadır. Eşimiz bizim aile düzenimizin %50 sidir, diğer %50 de biz isek sınırlarımızı bilelim, ona göre davranışlar geliştirelim.

 

>İş yerlerinde ve siyasi ortamlarda kadınların daha az temsil edilmeleri çocukların anaya bağımlı olmalarının yanı sıra kadınların toplumsal hayata aktif katılamamalarıdır. Sosyal hayatımıza kadınların girmesine alışmalıyız, hatta yardımcı olmalıyız. Kadınların girdiği ortamların kalitesinin arttığının hepimiz farkındayız.

 

 

>Geleneksel yanlış inanış ve yorumlamalarla kadınların baskı altına alınması da önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Sorun kurallarda değil kuralların algılanması ve uygulanmasındadır. Algılamalarımızı adil bir hale getirmeliyiz.

  

Bu sorunları aşılması için kadınlarımıza hak ettikleri değeri vererek, bütün sosyal alanlarda kendilerinin bireysel yeteneklerine göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu değerlendirme aynı erkeklerde olduğu gibi kadınların yapabileceği ( birçok işi yapabilirler, yapamadıklarında da makinelerin gücünden yararlanırlar) bütün işlerde eşit haklara kavuşmalıdır. Yasal düzenlemeler yapılmış ama uygulamada toplumun kültürel bir değişim ve dönüşümü ile de bu sorunlar aşılacaktır.

İslam dini olsun cumhuriyet ve demokrasi olsun kadınların şartlarını iyileştirmek için kurallar koymuş ve geliştirilmiştir. Bu kurallar uygulamada zaman zaman kadınların aleyhine yorumlanmaktadır. Bu sorunlarda erkek hemcinslerimiz degişen dünya şartlarına uyumlarıyla daha da aşılacağını umut ediyorum. Hiçbir şey 30 yıl öncesine benzemiyor, bu kadın hakları ve kadınların toplumsal statülerinde de değişim ve dönüşüm hem de hızlı olmaktadır.  Ekonomik bağımsızlıkları sosyal alanda ki aktifliklerinin artması, kendi sorunlarını aşacaklarının işaretleridir. Bu değişim ve dönüşüm kaçınılmazdır, bütün mesele erkeklerin bu değişime ve dönüşüme ayak uydurabilmeleridir. Bu değişim kadınları sadece bir cinsel ihtiyaç aracı görmekten alınca, onların yasal haklarına saygı duymakla devam edip insani haklarına saygıyla devam ede gelen bir değişimi içermektedir. Bilgiye dayalı değişimler kontrollü değişimdir. Fikri Adil

 

Kadınlar acısından da bakınca sosyal hayatın her alanına girdikçe sorumlulukları da artmaktadır. Bu sorumluluklar onları erkeklere benzetmez inşallah, onların estetik bakış açılarına ve şevkat duygusuyla yaklaşım tarzlarına insanlığın bizim, ihtiyacımız vardır.

 

Şimdi sizlere Kuran’dan seçtiğim bazı ayetlerden örnekler vereceğim, nedeni kadın haklarına dinin engel olmadığı, aksine kadın haklarını öne çıkardığı, bu yanlış yorumlamaların ve anlamaların, geleneksel kadına bakış acısından kaynaklandığını görmemiz için dinimizin kadına bakış acısına ve emirlerine bakalım.  Dini emirleri yanlı yorumlayanların yanı sıra, birde sadece işlerine geleni kendi düşüncelerini destekleyen bölümleri öne çıkararak dinin kadınları geri plana attığını göstermeye çalışan grupların, daha çok inanmayanların oluşturduğu yanlış algılama, hatta özellikle yanlış algılamalarıyla dini kadın haklarında engel gibi gösterme çabaları beyhudedir.

Bunun örneklerini vererek görelim, suç varsa, ceza vardır, cezalarda da cins, etnik köken ayrımı yoktur, bu ister ilahi kuralları, isterseniz yasal kuralları ihlalle gerçekleşen günah olsun, suç olsun. Sadece biri bu dünyada cezasını veriyor diğeri ise ahret de cezalandırıyor.      

 

 

Tevbe  71 

Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alı korlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekatı verirler, Allah ve Resulüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azizdir, hikmet sahibidir.

 

Tevbe  72 

Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde ebedi kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve And cennetlerinde güzel meskenler vaat etti. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte büyük kurtuluş da budur.

 

 

Nahl  97 

Erkek veya kadın, mümin olarak kim iyi amel işlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaşatırız. Ve mükafatlarını, elbette yapmakta olduklarının en güzeli ile veririz.

 

Nûr  2 

Zina eden kadın ve zina eden erkekten her birine yüz sopa vurun; Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, Allah'ın dininde (hükümlerini uygularken) onlara acıyacağınız tutmasın. Müminlerden bir gurup da onlara uygulanan cezaya şahit olsun.

 

 

Nûr  4 

Namuslu kadınlara zina isnadında bulunup, sonra (bunu isbat için) dört şahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artık onların şahitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin. Onlar tamamen günahkardırlar.

 

Nûr  8 

 Kadının, kocasının yalan söyleyenlerden olduğuna dair dört defa Allah adına yemin ve şahitlik etmesi,kendisinden cezayı kaldırır.

 

 

 

Hadislerde de durum farksızdır, örneğin ‘’Cennet anaların ayakları altındadır’’ ifadesinde de aynı denge gözetilmiş kadına zamanına göre devrim niteliğinde haklar verilmiştir. Günümüzde de kadınların korunması, insani haklardan eşit olarak yararlanması için dinimiz engel değil hatta yönlendirici, korunması kollanması konusunda emredicidir.

Biz erkeklerin algılamaları ya değişecek ya değişecektir, başka türlü kadınlarımızı mutlu edemeyeceğiz, mutsuz olanlar da ne bizi nede çocuklarımızı bizi mutlu edemez. İlişkilerimizi sadece kadınlarla olan bölümünü değil toplumun diğer alanlarında da değerlendireceğiz. Davranışlarımızı iyiliğe güzelliğe mutluluğa hizmet eder hale getireceğiz. Biz bu kadar adım attığımızda sanırım kadınlarımızda adımlar atacak yaşadıkları ortamların mutluluklarına katkılar sunmaya devam edeceklerdir.

Böylece yaşadığımız Dünya insanlar için olsun, bütün cevre için olsun daha da yaşanılır hale gelecektir. Değişmemizin gereğini görebilmemiz için size bir yıl içinde kadınların öldürülme nedenleri ve kim tarafından öldürüldüğünü bildiren haberleri sunuyorum.

 

Bir yıl içinde haberlere yansıyan öldürülen kadınların aşağıda isimlerini istemeye istemeye veriyorum.  Neden ne olursa olsun yaşanılan hiçbir olay yaşam hakkı gibi kutsal bir hakkı ortadan kaldırma hakkı tanımaz.

 

 

2010 yılında Türk kadınlarını en çok kocaları öldürdü...

 

Bunu sevgili, baba, eski koca ve erkek kardeşler izledi. Kadınları öldüren akrabaları arasında damatları, çocukları, eski sevgililerinin yanı sıra üvey babaları, üvey kardeşleri ile kızlarının erkek arkadaşları da listede yerlerini aldı. Erkeklerin öldürme nedenleri arasında ise kadının ayrılma isteği ilk sırada yer alıyor.

 

Ayşe Paşalı

 

 42 yaşında Paşalı, yıllarca dayağa, hakarete, ölüm tehditlerine karşı direndi. Boşanma davası açtı. Paşalı’nın, sürekli tehdit gördüğü için mahkemeden istediği koruma talebi ise artık evlilik birliğinin sürmediği gerekçesiyle reddedildi. İstikbal Yetkin, 7 Aralık sabahı ‘çok seviyorum’ diyerek yıllardır şiddet gösterdiği Ayşe Paşalı’yı sokak ortasında bıçaklayarak öldürdü. 

 

 Arzu Yıldırım

 

 Birlikte yaşadığı kişi tarafından sokak ortasında kurşunlanarak öldürüldü. 33 yaşındaki Yıldırım, imam nikâhlı olarak birlikte yaşadığı Metin Çilingir’in kendisini sürekli dövdüğü için iki gün önce savcılığa başvurarak, ‘Başıma bir şey gelirse sorumlusu odur’ diyerek şikayetçi olduğu ortaya çıkmıştı.

 

Saliha Erdem 

 

15 Şubat’ta 38 yıllık kocası Salih Erdem tarafından oturdukları apartmanın kapısında kurşunlanarak öldürüldü. İnşaat işçisi Salih Erdem verdiği ifadede, “Bu namus davasıdır, yalvardım, yakardım olmadı. Beynim döndü. Olmadı ne yapayım cinayet oldu” diye kendini savundu. 

 

Şehri Filiz

 

6 Şubat günü Maltepe’de birlikte yaşadığı Tarık E. tarafından cadde ortasında öldürüldü. Tarık E. kendisini ‘Beni itti ben de bıçakladım’ diye savunurken, Filiz’in ailesi, “3-4 aydan bu yana Şehri, Tarık tarafından tehdit ve darp ediliyordu. Emniyet güçleri sağ olsun birinci gün içeri aldılar ikinci gün serbest bıraktılar” dedi. 

 

Munise Sever

 

Eskişehir’de 31 yaşındaki Metin Tan, 2 yıl önce evlenmek üzerelerken yaşadıkları tartışmanın ardından kendisini terk eden ve ısrarlarına karşın barışmayan eski nişanlısı 28 yaşındaki Münise Sever ile babası 53 yaşındaki Baki Sever’i evlerini basıp pompalı tüfekle öldürdü. Metin Tan, ardından aynı silahla kendini vurup yaşamına son verdi. 

 

Arzu Odabaş

 

Üsküdar’da dört çocuk annesi Arzu Odabaş, ayrı yaşadığı eşi Mustafa Odabaş tarafından sokak ortasında kurşunlanarak öldürüldü. Evlendiğinden beri eşinden şiddet gören, Odabaş üç yıl önce boşanma davası açmıştı. Mustafa Odabaş kendisini, “Ne olduğunu hatırlamıyorum, bana hakaret etti” diyerek savundu. 

 

Sakine Akkuş

 

14 yaşında akrabası Erdal Akkuş’la evlendirilen Sakine Akkuş, gördüğü şiddetten kaçmak için iki çocuğunu bırakarak önce sığınma evine sonra da annesinin evine gitti. Erdal Akkuş barışma teklifini 2 kez reddeden Sakine Akkuş’u öldürmekle tehdit etti. Son kez konuşmak istediğini, çocukların da yanında olduğunu söylemesi üzerine Sakine Akkuş’u buluşmaya ikna eden Erdal Akkuş sokak ortasında tabancasını çekerek eşini öldürdü.

 

Özlem Yılmaz

 

Adana’da öğretmen 44 yaşındaki Özlem Yılmaz, ayrılma aşamasında olduğu eşi tarafından bıçakla boğazının kesilmesi sonucu yaşamını yitirdi. Kendisinden boşanmak isteyen eşinin çalıştığı okula gelen Vedat Yılmaz, önce eşiyle barışmak istedi. Olumsuz yanıt alınca da eşini boğazını keserek öldürdü. 

 

ŞİDDET BİLANÇOSU ÇOK AĞIR

 

Başbakanlık Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ve AB’nin desteği ile Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından 24 bin 48 hane ziyareti ve 12 binden fazla kadınla yüz yüze görüşmelerle Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması sonuçlarına göre kadınların yüzde 36’sı yakın ilişkide oldukların erkeklerin fiziksel şiddetine maruz kalıyor. Boşanmış veya ayrı yaşayan kadınların belirttiği şiddet oranının yüzde 73 olması. Başka bir deyişle, Türkiye’de boşanmış veya ayrı yaşayan 10 kadından 7’si yaşamlarının herhangi bir döneminde şiddet görüyor. Eşi ölmüş kadınların yüzde 49’u, halen evli kadınların yüzde 38’i, bekar kadınların ise yüzde 9’u fiziksel şiddete maruz kalıyor.

Bu haber http://haber.gazetevatan.com sitesinden alınmıştır.

Yukarı da sıralananlar haberlere konu olanlar ya olmayanları da düşünürsek…

 

Şimdi hangi dini emir kadınlarınızı öldürün diyor, hangi yasal düzenleme kadınlarınızı şiddete maruz bırakın diyor. Hiç biri bu ne aymazlık, ne ilahi emirleri dinle, nede yasal kuralları tak, lütfen biraz medeni olalım kadınlarımızın haklarına saygı duyarak daha bir insani düzen kuralım, yaşadığımız ortamlarda.  Hepinize daha yaşanılır dünya diliyorum… Selam ve sevgiler…

 

 

Bu Üyenin Diğer Yazıları
CHP TARTIŞMANIN KEYFİLİĞİ
MUARREM İNCE'YE İNCEDEN SELAMLAR!!!
ADAY OLMA ve SEÇME HAKKI ÖNÜNDEKİ ENGELLER!!
Ak Parti Neden Hala Birinci Parti?!
ŞERİATA (hukuka) BAK HIZAYA GEL!!
Yerelden Küresele, Küreselden Evrensele Bağ?
DEMOKRASİ DARALMASI ve CHP
Tanzim Satışlara Farklı Bakış
CHP’YE KIZMA PARTİSİ
Kriz Kimin Krizi? İşsizin mi?
CHP'NİN İÇ SORUNU ÜLKE SORUNUNA DÖNÜYOR
DEMOKRASİ AHLAKI (CHP'de Demokrasi Krizi)
CHP DE, NE OLUYOR?
CHP DE LİDER BELLİ OLDU
CHP ve DAHA DEMOKRATİK BİR CHP
CHP’Lİ KONGRE DELEGELERİNDEN RİCAMDIR!!
((CHP Lider ve Genel Merkezi Sorunu Üzerine))
SİYASETTE PARA GÖLGESİ
DEMOKRASİMİZ DEMOKRATİK Mİ?
(CHP 36’ın Kurultayının ardından Konuşmalar)
CHP'NİN TOPLUMSAL BAĞ SORUNU!!!
RIZIK(AZIK) PAYLAŞIMINDAKİ SORUNLAR
UYGARLIK YARIŞI
YAŞAM TARZLARINA MÜDAHALE
CHP^NİN ADALET TALEBİ
ADALET
CHP, MHP’YE BENZEYECEK Mİ?
HAYIR CEPHESİ/HAYIR C-H-P’Sİ
HAYIR KOALİSYONU
GERCEK ENFLASYON
PKK+PYD Kimin Vekil Savaşcısı?
VATANDA VATANDAŞ BİRLİGİ
KÜRTLERİN TERÖRE TEPKİSİ
HDP’NİN CEZAİ EHLİYETİMİ YOK?
SİSTEM MUHALİFLERİ
ÖRGÜTSÜZ DEMOKRASİ
CHP (Cumhuriyet Halk Partisi)
SİYASETE SAĞDAN SOLDAN BAKIŞ
CHP'YE ÖRÜLEN SOSYOLOJİK DUVARLAR
ÇİCEK PASAJI
BİRLİKTE YAŞAMA
ADALAR BOZKIR VE ZEYTİN
CHP'YE ALGI OPERASYONU
ŞEHİT CENAZELERİ ŞOV YERİMİ?
CANAKKALE, VATAN AŞKININ ZİRVESİDİR
DOĞRU NEFESİN ÖNEMİ
DEMOKRASİ OYUNU
CHP BARIŞ İÇİN DİYARBAKIR DA
MİTİNGE BOMBA
KÜRT HALKI DURDURMALI
KÜRTLER /TÜRKLER NE İSTİYORLAR?
BARIŞ, barış, BARIŞ
PARA ŞAŞKINLARI
DEMOKRATİK SEÇİMLER İÇİN GERİLİMSİZ ORTAMLAR
SİYASAL KÖRLÜK
ADAYLAR KİMİ TEMSİL EDER?
GERİLİM SİYASETİ !
MUHALEFET KOALİSYONU
KENTLER DE, TUVALET SORUNU
RÜZGAR SOLDAN YANA ESİYOR
MAHKEME DEN KORKMAK!!
10 KASIM DA ATATÜRK ÜZERİNE DÜŞÜNMELER
KÜLTÜR VE ZENGİNLİK
KAZALAR KADER Mİ?
CHP VE SOSYAL DEMOKRASİ
BELEDİYE ÇALIŞANLARININ HUZURSUZLUĞU
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
TERCİHLERE SAYGI
MUHALEFET KOALİSYONU
ZAMAN MAKİNESİ
AVUKAT GAZETECİLER
AŞURE
TOPLUMUMUZUN VE SOLUN SOL SORUNU
VATANDAŞSAN YANDIN!!!
SOSYAL DEMOKRAT, CHP
AH CHP, VAH CHP
CHP 90 YAŞINDA
BARIŞ, BARIŞŞ DİYE HAYKIRALIM!!
RANT MI, ARTI DEGER EKONOMİSİ Mİ?
MAĞDURİYET DEN MAĞRURLUGA TERFİ!!
CHP'YE SOSYAL DEMOKRASİ YOLU GÖZÜKTÜ
1 MAYIS DA EMEKCİLER
DEVLETE DEVLETİM DİYEBİLMEK
TEK SES, ÇOK SES NE DEMEKTİR
ÜCRETTE ASGARİ, ÇALIŞMADA AŞIRI
SANAL İHTİYAÇLAR, GERÇEK KRİZLER
ENGELLİLERİMİZ
NET BÜYÜME
BARINMA, BARINAK
ZENGİNLERİN TOPLUMSAL SORUMLULUKLARI
DEMOKRASİ TEHLİKEDE Mİ?
KÜRT VE TÜRK HALKINA
TÜRKİYENİN EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ
17 AĞUSTOS BARINMA DEPREMİ
HÜSEYİN AYGÜN VE KÜRT HALKI
TEMSİL (Siyasi, görev, inanış, düşünüş)
Toplumsal güven bunalımı
ÇEVRE KİRLİLİĞİ VE CANLILIĞIN AZALMASI
CHP-KONGRELERİ
OKUSAK
TOPLUMSAL DÜZEN ve TERÖR
Çevre kirlenmesi
İLERLEME-KALKINMA
Bir demokratın anıları
DÜNYADA VE TÜRKİYEDE 1 MAYIS
DEMOKRASİ TALEBİ
Paylaşmak
KÜRT HALKININ TOKATI!!
Kadın+Erkek= İnsan
CHP’NİN OKLARININ YÖNÜ
28 ŞUBAT
DEĞER BULDUKLARIMIZA BAKALIM
MUHALEFET KOALİSYONU
TOPLUMSALLIK
KAOS ORTAMINDA İKTİDAR VATANDAŞ GÖREVLERİ
CHP’NİN KISA OKLARI VE SİLİK OKU
BARIŞ
İNSAN HAKLARI
MEÇLİSE GİRMEMEK DEMOKRATİK YÖNTEM MİDİR?
DEMOKRATİK YÖNTEMLE SEÇİM YAPMAK
19 MAYIS 1919
YOZLAŞTIRILAN DEMOKRASİMİZ
LAİKLİK
KADIN
SOSYAL DEMOKRASİ
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ(Eğitime Bakış)
PARTİLERDE (CHP) DEMOKRASİ OYUNU BİTİYOR MU?
CUMHURİYETİN VE DEVLETİNİN NİTELİKLERİ
YENİ OLUŞTURULACAK HSYK’YA AĞIR SORUMLULUKLAR
SİYASET  
2024 Seçim Sonuçları !!
HÜSEYİN BENEK

TOPLUMSAL  
DİN ve DEMOKRASİ!!
FİKRİ ADİL

TOPLUMSAL  
CUMHURİYETİN YÜZÜ KADINLAR
Nevval SEVİNDİ

TARİH  
TÜRKLERİN TARİHDE YERİ ve ÖNEMİ
Tomris VAKANÜVİS

ŞİİR  
NORMALİ AŞMAK!
AHSEN'E SEVDALI

TOPLUMSAL  
DİN NEDİR, NE DEGİLDİR?!?!
SITDIK FANİ

SİYASET  
MUHALİFLER İTTİFAKLAMI, İTTİFAKSIZ MI?
M.Akif GÖKALP

SİYASET  
CHP TARTIŞMANIN KEYFİLİĞİ
AYDIN FİKİRLİ

ÖNERİLER  
KİLO SORUNUMUZ SAGLIK SORUNUNA DÖNÜŞMESİN
DERMAN ABİ

GELECEK  
YAPAY ZEKA ve METAVERSE NEDİR?
Şahin KAHİN

Reklam

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

                                    M.Kemal Atatürk


Adrese Git
Sitemiz en iyi 1024 x 768 çözünürlükte ve Internet Explorer ile görüntülenir...
EpoxSoft