ÇİCEK PASAJI

(Çiçek Pasajında Neden Çiçek Yok?)

Önce çiçek pasajını biraz tanıtalım, ilk olarak tarihinden bahsedelim mi? 1870 yılındaki Büyük Beyoğlu Yangınında yanarak yıkılan Naum Tiyatrosu'nun arsası dönemin en zengin insanlarından biri olan Hristaki Zografos Efendi tarafından satın alındı. Rum Cleanthy Zanno`nun mimarlığında yeni bir tip çarşı binası olarak Cité de Péra adıyla yaptırıldı. Hem İstiklal Caddesi'ne hem de Tiyatro Sokağı'na açıldığı için pasaj niteliğinde olan yapı 24 dükkân, 18 lüks daireden oluşuyordu. Maison Parret ve Vallaury'nin pastanesi, Nakumara'nın Japon mağazası, Dulas'ın Natürel çiçekçisi, Schumacher'in hamur işleriyle ünlü fırını, Yorgo'nun meyhanesi, Keserciyan'ın terzihanesi, Acemyan'ın tütüncü dükkânı, Hristo'nun kafesi derken…

Cité de Péra ya da Hristaki Pasajı denilen binanın mülkiyeti 1908 yılında Sadrazam Küçük Said Paşa'ya geçti. Mütareke yıllarında birçok çiçek dükkânı açıldı, o güne kadar daha çok Hristaki Pasajı olarak anılan yer Çiçek Pasajı adını aldı. Asıl olarak 1940'lı yıllarda açılan meyhaneler (özellikle Nektar Birahanesi) ile pasaj birahane olarak ilgi çekmeye başladı. 1950'lerde çiçekçiler başka sokaklara doğru taşınmaya başladı, taşınan çiçekçilerin yerlerine yeni yeni meyhaneler açılmaya devam etti. 1950'lilerin sonunda "Çiçek" adı daha çok bir hatıra olarak kalmıştı, pasaj tümüyle bugünkü meyhane kimliğine büründü.

10 Mayıs 1978'de bir gecede aniden çöken bakımsız bina, 1988'e kadar yıkık ve dağılmış biçimde kaldı. Belediyenin ve pasajı kurtarmak için kurulan "Çiçek Pasajını Yaşatma ve Güzelleştirme Derneği" nin girişimiyle onarılıp, eski haline sadık kalarak hizmete sokuldu.

Çiçek Pasajı Güzelleştirme ve Yaşatma Derneği, Beyoğlu Belediyesi ve Mey İçki arasında yapılan anlaşmayla dış cephe bakımı, cephe yenilemesi, çiçeklendirme ve aydınlatma gibi sorunlu kısımları yenileme çalışmaları için kısa bir süre kapalı kalan Çiçek Pasajı Aralık 2005'te tekrar hizmete girdi. 1970'li yıllarda Kayserili bir iş adamı satın almış fakat sonra anlaşmazlık nedeniyle satmıştır.

Mimarisi Hakkında Kısa bilgi ile devam edelim, Girişle birlikte 3 katlı bina geniş bir alan üzerine oturur, iki girişli çarşısı vardır. Ana malzemesinin taştır, yapının ana giriş tarafın da gösterişli bir cephe mimarisi vardır. Beyoğlu'nun en süslü binalarından biri sayılan Çiçek Pasajı, cephede kullanılan karyaditlerin yanı sıra, en üst katın orta bölümünde yer alan aslan ve insan başları ile ilgi çekicidir. Süslemeler ve mimarideki tarz dikkate alındığın da bu bina 19. yüzyıl seçmeciliğinin tipik örneklerinden biridir. Bu kadar tarihi bilgi yeter, neden çiçek yok çiçek pasajın da sorumuza bunlar cevap değil…

Çiçekçiler başka yerlere taşınmış olabilir, birahanelerde çiçek olmaz mı şartı vardır? Ya hiç bir şey yapamazsanız bile masalara feslehenler koyun, girişlere ortancalar koyun yukardan aşağıya sarkan alacalı sarmaşıklar olsun, yani çiçek pasajı çiçeklensin daha da bir şenlensin ki adına yakışan bir yer olsun… Önerimiz dileğimiz budur, ama orada bulunan esnafın tek derdi para kazanmaktır… Ama güzel mekanlarda, çiçeklerin içinde para kazanmak daha güzel olmaz mı? Müşteriler açısından düşününce yukardan sarkan sarmaşıkların altında bira içmek güzel olmaz mı? Olur sanırım, EYYY çiçek pasajı güzelleştirme derneği yetkilileri ve orada ki esnaf… Beyoğlu belediyesine giderseniz size bedava çiçek verir siz sadece çiçek pasajını çiçeklendirmek isteyin yeter… Selam ve sevgilerimle…

Aydın Fikirli --- 15.8.16 --- www.vatandasfikri.com

Kaynak : https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87i%C3%A7ek_Pasaj%C4%B1