İÇERİK Detay YAZARLARIMIZ
:: Anasayfa
:: Haberler
:: Yazarlar
:: Sesli Makale
:: TARIM
:: ÇEVRE/DOGA
:: KENT ve YAŞAM
:: SAĞLIK
:: BİLİMSEL GELİŞMELER
:: İNANÇ
:: SİYASET
:: ÇALIŞMA HAYATI
:: DÜŞÜNSEL
:: TOPLUMSAL
:: SAGLIK İÇİN SPOR
:: KİŞİSEL GELİŞİM
:: EKONOMİ
:: EGİTİM
:: YARGIDAN
:: GÜVENLİK
:: TEKNOLOJİ
:: HOBİLER
:: MAĞAZİN
:: TOPLUMSAL YÖNLENDİRME HABERİ
:: DOGAL AFETLER
:: ULUSLARARASI(DİPLOMASİ)
:: KÜLTÜR-SANAT
:: İNSANLIK
:: TARİH
:: İLETİŞİM
Genç Yazarlarımız
Reklam

İMAN ETMEDİKCE CENNETE GİREMEZSİNİZ, BİRBİRİNİZİ DE SEVMEDİKCE İMAN ETMİŞ OLAMAZSINIZ!

H.z. Muhammed


Adrese Git
DEVLETE DEVLETİM DİYEBİLMEK

 

DEVLETE DEVLETİM DİYEBİLMEK

Vatandaşı olduğun devlete devletim diyememek, zor bir şey olsa gerek. Ben Allahtan hep rahat dedim devletimize deletim diye, içinde bulunduğum meshep, yaşam tarzımdan veya Türk oluşumdan kaynaklı olsa gerek. Vatandaşısın ama neden devletim diyemiyorsun diye bir soru sorsak ve cevabını aramaya çalışsak, devletimizle sorunu olanların sorunlarını daha sağlıklı degerlendirmiş oluruz.

Bir vatanandaş devlete neden devletim diyemez, devleti devlet gibi davranmaz sa,  demek ki bu sorunun temel nedeni,  devletin devlet gibi davranmamasıdır.  Bu konu üzerinde düşünmeye devam edelim isterseniz.

Öncelikle devletin devlet gibi davrnmaması ne demektir. Devletin başlıca görevi vatandaşının yaşam tarzını dış saldırılardan korumaktır.  Bunu devlet güvenlik görevi ile yapar. İçtede güçlülerin adaletsizliğine maruz kalan güçsüzleri korur, adaletsizlik yapanları adalete davet eder yasalarıyla uymayanları yarğı kurumu aracılığıyla cezalandırır. Yani yasalar adalat dağıtmak için yapılır, asalarla adalet dağıtılır, adalet ise toplumsal düzenin temelini oluşturur. Devlet vatandaşları arasında adaletsizlik yaparsa ne olur, adaletsizliğe maruz kalan vatandaş devletine devletim derken zorlanır.

Şimdi üç örnek üzerinden bu konuyu biraz daha açalım ne dersiniz? Birinci örneğimiz, türban takan öğrencilerin okula alınmamasıydı nispeten çözüldü, oysaki üniversitlerde giyim kuşam serbestliği vardı. Devlet vatandaşlarına yaşam tarzı dayatmaz, dayatmamalıdır, vatandaşın yaşam tarzını korumakla yaşam tarzı dayatmak çok farlı iki durumdur. Başörtüsü vatandaşın inancı geregi taktığı bir nesnedir. Belkide bunu takanlar bu örtüyü kutsamaktadırlar, kutsalına müdahale gibi alğılayan vatandaş devleti ile ters düşmüş gibi alğı içine girer, devletinin kendisine uzaklaştığını hisseder.

İkinci örnegimiz ise anadil sorunu yaşayan Kürt vatandaşlarıdır. Devletin anadili korumak ve konuşulmasını sağlamak gibi bir görevi olmalıdır. Böyle bir görevi olması gerekirken sen bu dili konuşmazsın derse,  bu vatandaş devletim demede zorlanacaktır. Böylede olmuyor mu?

Üçüncü örnek ise alevi vatandaşların durumudur, devlet sunni meshebe yardım ederken onlara karşı mesafeli bir duruş sergilerse veya kayıtsız kalırsa bu vatandaşlar olumsuz düşünmekte haksız sayılırlar mı?

Bütün bunlara kısaca değindikten sonra bu sorunları, algılama ve çözme yetenegi devletimize kazandırmamız gerekmez mi? Gerekir, o zaman yasal düzenlemeler yapılırken dikkat edeceğimiz birinci durum sistemin ve toplumsal düzenin devamı, ikinci durum ise vatandaşların yaşam tarzları olan inanç ve kültürel degerlere dikkat etmektir. Bu vatandaşın dilini, dinini, kültürünü ilgilendiren yasalar yapılırken, yasa yapıcıların kulakları vatandaşların bu konulardaki düşüncelerinde olmalıdır. Devletimize rahatca devletimiz demenin yolu buradan geçmektedir.

İkinci durum ise devletle hükümeti karıştırmamaktır ki bu durumda iki ayaklıdır. Birinci ayağını vatandaş ikici yağını iktidar oluşturur. Vatandaşlar hükümetin uygulamalarını devletin uygulamalarıyla karıştırmamalıdır. Yani gecici bir hükümet gelmiştir, bu hükümetin uslubudur ve hükümetle birlikte degişir bir durumdur.

İkinci durum ise, iktidarın devlet organlarını kendinin gibi kullanmasıdır ki, en vahim yönetim hatasıdır. O kurum devletin dolayısıyla toplumundur, iktidar orada çalışandır,  patron vatandaşlardır. O kurumdaki bu kurum benim kurumumdur tavrı muhalefette kalan vatandaşları ciddi rahatsız edecektir. Bu rahatsızlıkta vatandaşların hükümet ve devlet alğısınndaki yanlışlık nedeniyle devlete maledilecek ve vatandaş devlet arasında soğukluk nüksedecektir.

Bütün bunları önceden görerek önlem almak ise devleti yöneten siyasetcilerin, düşünürleri dinleyebilmesindeki yeteneklerine bağlıdır. Yıllar önce İsmail Beşikci diye biri Kürt dili üzerindeki baskılara dikkat çekmek için bazı yazılar yazdı, düşünceler açıkladı, o zamanki devleti yönetenler adamı dinlemek yerine hapse attılar. Sorunun günümüdeki halini hepimiz görmekteyiz. Demek ki düşünürler toplumsal olayların sinir uçlarıdır, toplumunsal bir ses vermektedirler bu sesi dinlemek devleti idare edenlerin en birinci görevidir.  Bir sorun var, türban, diyanet ne düşünüyor, vatandaş ne düşünüyor, Üniversitelerin ilahiyat fakülteleri ne düşünüyor, sorunu yaşayan vatandaş grubunun düşüncesi nedir? Sorularına cevap bulmak için dinlemek, araştırmak, soruşturmak ortaya çıkan verilerle de soruna çözüm üretmek devleti yöneten iktidarın işidir. Yani siyaset kurumunun işidir. Siyasetci topluma gözlükle degil mercekle bakmalıdır ki sorunları görrebilsin ve sorun oluşma aşamasında çözüm planını devreye sokabilsin. Devletle vatandaş bağını güçlendirecek kararlar alınabilsin.

Böylece devlet vatandaş kaynaşması sağlanmış olur ki sorun yaşayan vatandaşlarımız sorunları çözülünce çok daha rahat devletimiz diyebilirler.

Devetimize rahat devletimiz diyebilmenin yolunun vatandaşın yaşadığı sorunları çözmekten geçtiğini unutmayalım.  Ama vatandaşlarında görev ve sorumluluklarının olduğunu da bilelim ki, iki taraflı devlet vatandaş bağı sağlam olabilsin. Diğer vatandaşlarda gönül rahatlığıyla devletim benim diyebilsin, aynı benim gibi. Selam ve sevgilerimle….

www.vatandasfikri.com >> Aydın Fikirli <<

 

Bu Üyenin Diğer Yazıları
CHP TARTIŞMANIN KEYFİLİĞİ
MUARREM İNCE'YE İNCEDEN SELAMLAR!!!
ADAY OLMA ve SEÇME HAKKI ÖNÜNDEKİ ENGELLER!!
Ak Parti Neden Hala Birinci Parti?!
ŞERİATA (hukuka) BAK HIZAYA GEL!!
Yerelden Küresele, Küreselden Evrensele Bağ?
DEMOKRASİ DARALMASI ve CHP
Tanzim Satışlara Farklı Bakış
CHP’YE KIZMA PARTİSİ
Kriz Kimin Krizi? İşsizin mi?
CHP'NİN İÇ SORUNU ÜLKE SORUNUNA DÖNÜYOR
DEMOKRASİ AHLAKI (CHP'de Demokrasi Krizi)
CHP DE, NE OLUYOR?
CHP DE LİDER BELLİ OLDU
CHP ve DAHA DEMOKRATİK BİR CHP
CHP’Lİ KONGRE DELEGELERİNDEN RİCAMDIR!!
((CHP Lider ve Genel Merkezi Sorunu Üzerine))
SİYASETTE PARA GÖLGESİ
DEMOKRASİMİZ DEMOKRATİK Mİ?
(CHP 36’ın Kurultayının ardından Konuşmalar)
CHP'NİN TOPLUMSAL BAĞ SORUNU!!!
RIZIK(AZIK) PAYLAŞIMINDAKİ SORUNLAR
UYGARLIK YARIŞI
YAŞAM TARZLARINA MÜDAHALE
CHP^NİN ADALET TALEBİ
ADALET
CHP, MHP’YE BENZEYECEK Mİ?
HAYIR CEPHESİ/HAYIR C-H-P’Sİ
HAYIR KOALİSYONU
GERCEK ENFLASYON
PKK+PYD Kimin Vekil Savaşcısı?
VATANDA VATANDAŞ BİRLİGİ
KÜRTLERİN TERÖRE TEPKİSİ
HDP’NİN CEZAİ EHLİYETİMİ YOK?
SİSTEM MUHALİFLERİ
ÖRGÜTSÜZ DEMOKRASİ
CHP (Cumhuriyet Halk Partisi)
SİYASETE SAĞDAN SOLDAN BAKIŞ
CHP'YE ÖRÜLEN SOSYOLOJİK DUVARLAR
ÇİCEK PASAJI
BİRLİKTE YAŞAMA
ADALAR BOZKIR VE ZEYTİN
CHP'YE ALGI OPERASYONU
ŞEHİT CENAZELERİ ŞOV YERİMİ?
CANAKKALE, VATAN AŞKININ ZİRVESİDİR
DOĞRU NEFESİN ÖNEMİ
DEMOKRASİ OYUNU
CHP BARIŞ İÇİN DİYARBAKIR DA
MİTİNGE BOMBA
KÜRT HALKI DURDURMALI
KÜRTLER /TÜRKLER NE İSTİYORLAR?
BARIŞ, barış, BARIŞ
PARA ŞAŞKINLARI
DEMOKRATİK SEÇİMLER İÇİN GERİLİMSİZ ORTAMLAR
SİYASAL KÖRLÜK
ADAYLAR KİMİ TEMSİL EDER?
GERİLİM SİYASETİ !
MUHALEFET KOALİSYONU
KENTLER DE, TUVALET SORUNU
RÜZGAR SOLDAN YANA ESİYOR
MAHKEME DEN KORKMAK!!
10 KASIM DA ATATÜRK ÜZERİNE DÜŞÜNMELER
KÜLTÜR VE ZENGİNLİK
KAZALAR KADER Mİ?
CHP VE SOSYAL DEMOKRASİ
BELEDİYE ÇALIŞANLARININ HUZURSUZLUĞU
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
TERCİHLERE SAYGI
MUHALEFET KOALİSYONU
ZAMAN MAKİNESİ
AVUKAT GAZETECİLER
AŞURE
TOPLUMUMUZUN VE SOLUN SOL SORUNU
VATANDAŞSAN YANDIN!!!
SOSYAL DEMOKRAT, CHP
AH CHP, VAH CHP
CHP 90 YAŞINDA
BARIŞ, BARIŞŞ DİYE HAYKIRALIM!!
RANT MI, ARTI DEGER EKONOMİSİ Mİ?
MAĞDURİYET DEN MAĞRURLUGA TERFİ!!
CHP'YE SOSYAL DEMOKRASİ YOLU GÖZÜKTÜ
1 MAYIS DA EMEKCİLER
DEVLETE DEVLETİM DİYEBİLMEK
TEK SES, ÇOK SES NE DEMEKTİR
ÜCRETTE ASGARİ, ÇALIŞMADA AŞIRI
SANAL İHTİYAÇLAR, GERÇEK KRİZLER
ENGELLİLERİMİZ
NET BÜYÜME
BARINMA, BARINAK
ZENGİNLERİN TOPLUMSAL SORUMLULUKLARI
DEMOKRASİ TEHLİKEDE Mİ?
KÜRT VE TÜRK HALKINA
TÜRKİYENİN EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ
17 AĞUSTOS BARINMA DEPREMİ
HÜSEYİN AYGÜN VE KÜRT HALKI
TEMSİL (Siyasi, görev, inanış, düşünüş)
Toplumsal güven bunalımı
ÇEVRE KİRLİLİĞİ VE CANLILIĞIN AZALMASI
CHP-KONGRELERİ
OKUSAK
TOPLUMSAL DÜZEN ve TERÖR
Çevre kirlenmesi
İLERLEME-KALKINMA
Bir demokratın anıları
DÜNYADA VE TÜRKİYEDE 1 MAYIS
DEMOKRASİ TALEBİ
Paylaşmak
KÜRT HALKININ TOKATI!!
Kadın+Erkek= İnsan
CHP’NİN OKLARININ YÖNÜ
28 ŞUBAT
DEĞER BULDUKLARIMIZA BAKALIM
MUHALEFET KOALİSYONU
TOPLUMSALLIK
KAOS ORTAMINDA İKTİDAR VATANDAŞ GÖREVLERİ
CHP’NİN KISA OKLARI VE SİLİK OKU
BARIŞ
İNSAN HAKLARI
MEÇLİSE GİRMEMEK DEMOKRATİK YÖNTEM MİDİR?
DEMOKRATİK YÖNTEMLE SEÇİM YAPMAK
19 MAYIS 1919
YOZLAŞTIRILAN DEMOKRASİMİZ
LAİKLİK
KADIN
SOSYAL DEMOKRASİ
24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ(Eğitime Bakış)
PARTİLERDE (CHP) DEMOKRASİ OYUNU BİTİYOR MU?
CUMHURİYETİN VE DEVLETİNİN NİTELİKLERİ
YENİ OLUŞTURULACAK HSYK’YA AĞIR SORUMLULUKLAR
TOPLUMSAL  
KAMU ALANIYLA VATANDAŞIN KAZIKLANMASI
HÜSEYİN BENEK

TOPLUMSAL  
DİN ve DEMOKRASİ!!
FİKRİ ADİL

TOPLUMSAL  
CUMHURİYETİN YÜZÜ KADINLAR
Nevval SEVİNDİ

TARİH  
TÜRKLERİN TARİHDE YERİ ve ÖNEMİ
Tomris VAKANÜVİS

ŞİİR  
NORMALİ AŞMAK!
AHSEN'E SEVDALI

TOPLUMSAL  
DİN NEDİR, NE DEGİLDİR?!?!
SITDIK FANİ

SİYASET  
MUHALİFLER İTTİFAKLAMI, İTTİFAKSIZ MI?
M.Akif GÖKALP

SİYASET  
CHP TARTIŞMANIN KEYFİLİĞİ
AYDIN FİKİRLİ

ÖNERİLER  
KİLO SORUNUMUZ SAGLIK SORUNUNA DÖNÜŞMESİN
DERMAN ABİ

GELECEK  
YAPAY ZEKA ve METAVERSE NEDİR?
Şahin KAHİN

Reklam

“Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur."

                                    M.Kemal Atatürk


Adrese Git
Sitemiz en iyi 1024 x 768 çözünürlükte ve Internet Explorer ile görüntülenir...
EpoxSoft