Çevre kirlenmesi

Dünyamız bu hızlı tüketim ve çevre kirliliğini götürmez, nereye kadar tahammül edebilecek bilemiyoruz ama bir kapasitesi vardır bunu tahmin ediyoruz, düşünebiliyoruz, bilimsel veriler de bunu gösteriyor. Bu hızlı kirlenme ve tüketim dünyamızı yormuştur, bunun için dinlendirme zamanı gelmiştir. Doğal yapısına saygılı davranarak dinlendirmeliyiz, doğal yapını bozarak dünyamızı yoran nedenlere kısaca bakalım ve önlemimizi alalım.

Önce çevre kirliliği, sorunu nedir, öncelikle bunun üzerinde duralım isterseniz. İnsanla doğa arasında var olan dengenin genellikle insan müdahalesiyle bozulması diyebiliriz. Bu bozulma olumsuz bazı sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. İşte bu olumsuzluklara çevre kirliliği diyoruz. Bu kirlilik çevremizdeki, hava, su, toprak gibi hayati önemdeki faktörlerin doğal yapısının bozularak canlılara zarar verir hale gelmiştir. Bu durum tahammül sınırlarını zorlamış canlıların doğal yapılarına ve doğal foksiyonlarını yaşamalarını tehdit eder hale gelmiştir. Bu bozulma çevre sorunu ve olarak isimlendirilmiştir. Kısacası İnsan eliyle bozulan doğal dengeye çevre sorunu diyebiliriz. Bunun sebepleri nelerdir?

Aşırı tüketim, ihtiyaçları aşan, istekler seviyesinde yapılan tüketim ilk sıradadır diye düşünüyorum.

İkincisi tüketmek ve kar etmek için üretim tekniklerinin sanayi tekniklerinin gelişmesi ve çok hammadde ve enerji harcanmasıdır.

Artan nüfus artışı çevreyi tehdit eder hale gelmiştir.

Ambalaj artıkları, deterjanların ve diğer kimyasalların atık sular aracılığıyla doğa bırakılması da kirliliği doğaya, çevreye ciddi şekilde zarar verir hale getirmiştir.

Bu kirlilik türleri içinde temel neden sanayi diye düşünülmektedir, nedeni ise, sanayi mevcut kaynakların hızlı ve acımasızca kullanılmasının önünü açmıştır. Fabrikalardan çıkan zehirli gazlar, buharlar ve maddeler sürekli olarak çevreyi kirletmektedir. Bu kirliliğin sonucu doğal denge bozulmakta ve bozulan çevre faktörleri bizim ve diğer canlıların yaşamlarını tehdit eder hale gelmektedir, gelmiştir.

 Bu sadece kirliliğe de neden olmamakta, hızla tüketilen kaynaklar gelecek kuşaklara kalmayacak ve gelecekte yaşayacak olan torunlarımız kaynak sıkıntısıyla ve kirli bir çevreyle karşılaşacaklardır.

Ayrıca kentleşmelerin de doğal dengeyi bozması ve tarım alanlarının inşaata açılmasına neden olmasından dolayı çevre sorunlarına katkısı olduğu görülmektedir. Bu kadar büyük kentlerin oluşması ve insan nüfusunu bir araya toplamanın çevre sorunlarını tetiklediği görülmüştür.

Sonuç olarak

Çevre sorunları insanlığın bugüne kadar karşılaştığı en ciddi sorunların başında gelmektedir.  Büyük şehirlerdeki hava kirliliği, ozan tabakasındaki hasar ve sera etkisi kimyasal atıklar nedeniyle toprak ve suyun kirlenmesi, nükleer silahların tehdidi ve atıkların insan sağlığını bozması, bazı bölgelerde kirliliğin yoğunlaşması, Amazon ormanlarının yok olma tehlikesiyle yüz yüze olması dünyanın iklim dengesinin bozulmasına neden olmaktadır. Bu sorunlarımızı çözülecek önlemler alınmadığında geleceğimize güvenle bakamayacağız. Bu nedenle ülkelerin yönetimini etkileyen siyasetçilere sorunu çözecek önlemler alması konusunda önerilerle, baskılarla, tepkilerle uyarmalı önlemler almalarını sağlamalıyız, çünkü yaşayacağımız başka dünya yok..