BAĞLAR

İnsanı hayata bağlayan çeşitli bağlar vardır, Ümmet, vatandaşlık, millet, aile, akrabalık, komşuluk bağı, hemşehrilik bağı gibi bağlar bizi bir birimize bağlayarak toplumsal bir bağ oluşturmaktadır.

Biz bu bağlarla ne kadar çok kendimizi topluma bağlarsak, yaşadığımız topluma kendimizi bağlı ve içinde yaşadığımız topluma kendimizi ait hissederiz, ortak kültür, duygu ve düşünce geliştirebiliriz. İşte bu bağların toplamı biz insanı ortaya çıkararak toplumsal yaşayışa bizi bağlar ve bizde toplumsal sorumluluklarımızı böylece yerine getiririz. 

Örneğin para yüzünden Ana, Baba ilişkisini keselim, aile bağımız gitti güme, örneğin daha iyi arabaya binmek isteyen bir Doktor hastasını sağlığına kavuşturmak için hastasının arabasını sattırdı,  o doktorun eski saygınlığı kalır mı? Komşuyla ufak tefek sorun bile olmayan soruncuklar yaşadık, komşumuzun zor bir anında bu soruncuklar yüzünden dayanışma sağlamadık, komşumla aramızda ki bağ kopmaz mı? Önceden onarabileceğimiz küçük sorun büyümez mi, kime faydası oldu? Aramızda mahallelilik ve komşuluk bilinci ve bağı koptu artık hırsızlar daha rahat evlere giriyorlar kime yaradı?  Başımız ağrıdığında ağrı kesici için, tuzumuz bittiğinde anlık tuz ihtiyacı için, yangın ve hastalık gibi yardıma muhtaç olduğumuz zamanlarda mahallelilik ve komşuluk bağlarının sağlam olması hepimizin o zor anlarımızı aşmada bize yardımcı olmaz mı?

Aynı şey mahallemizden ve şehrimizden başka yerlere gittiğimiz de de geçerlidir. Oralarda da Ümmet, vatandaş, millet bağları birbirimize saygıyı ve dayanışma, paylaşmayı sağlayacak bağlarımızdır. Başka bir yerde aracınızın tekeri patladı, aracınız çamura saplandı, orada yaşayan bir Müslüman şu emre göre”yolda kalmışa yardım et” size yardımcı olmak zorundadır.  Millet bağı da aynı şekilde sizi bu zor durumdan kurtaracaktır, aynı dili konuşanlar birbirine karşı daha saygıyla ve daha dayanışmacı bir davranış içinde olmaları beklenir. Vatandaşlık bağı ise millet ve ümmet bağı ile bağlılığın dışında yasal bir hak ve bizi birbirimize bağlayan güçlü bir bağlılıktır. Ümmet ve Millet bağı inanca ve soya dayalı iken vatandaşlık bağı yasaların hepimize karşı verdiği vatandaşlık hak ve ödevlerini içermektedir. Birçok gelişmiş ülke vatandaşlık bağını öne çıkarmış ve aralarındaki mezhep ve köken kaynaklı çatışmaları dayanışmaya çevirmişlerdir. Görüldüğü gibi bağlar bizim için hayatı kolaylaştıran toplumsal araçlardır, bu araçları bozmak, kırmak, koparmak hepimizin zararınadır.

Her bağ bizi birbirimize bağlarken her kopuklukta kesilen kolonlar misali bağlarımızın kopmasına dayanışma, paylaşma, saygı, hoş görü, sevgi ve güven gibi toplumsal yaşayış için önemli olan ilkelerin zayıflamasına zamanla da yok olmasına neden olur ve toplumsal hayat daha da çekilmez olur. Sanırım hiç birimiz böyle bir durumu istemiyoruz, Ümmet, millet, vatandaşlık, hemşehrilik, mahallelik, köylülük, akrabalık, aile bağlarımız devam etsin istiyoruz. Bunlardan biri benim için öncelikliyken, diğerini siz daha öncelikli bulabilirsiniz yeter ki bağımız sağlam olsun hangisiyle bağlanalım kişilerin kendi tercihidir.O zaman bağlarımızı sağlamlaştırmak için caba sarf edelim düşüncesiyle selam ve sevgiler…

www.vatandasfikri.com M.Akif Gökalp