DİN ve İSLAM NEDİR?
Önce Din Nedir, Ona Bakalım Sonra İslam Nedir, Daha Sonra İslamın Bir Yorumu Olan Mütezile’lik Üzerine Düşünerek Dini Anlamaya Çalışarak Devam Edelim, Ne Dersiniz?
Din, insanların evren, yaşam, ahlak ve varoluş gibi temel sorularına cevap arama çabalarının sonucu olarak inanç, ibadet, ritüel ve değerler bütünü olarak ortaya çıkmıştır. Peygamberli ve vahye dayalı dinler ve kitabi olmayan dinler olarak… Tarih boyunca farklı toplumlarda şekillenmiş olan dinler, bireyler ve toplumlar için yaşama anlam yüklemişler, hedefler sunmuş ve ahlaki olarak rehberlik etmektedir. Aşağıda din kavramını daha detaylı inceleyen ana başlıklar yer almakta olup, daha acılayıcı bilgilenmeye devam edelim mi?
Dinin Bir Tanımını Yapmak Gerekirse..
Dinler genellikle bir grup temel inancı içinde barındırır; bu inançlar evrenin yaratılışı, tanrısal varlıklar, kutsal metinler, peygamberler veya önemli figürler ve bir yaşam felsefesini içinde din ve dinin takipçileri tarafından inanılarak yapılmaya çalışılır. Ayrıca ibadet pratikleri, ritüeller, dualar ve dini törenler de dinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır…
Din sadece bireysel bir inanç sistemi değil, aynı zamanda toplumsal normlar, değerler ve kimlik inşasında da belirleyici rol oynar. Aile ve topluluk içi ilişkiler, törenler ve bayramlar gibi ritüeller, toplumun sosyal dokusunu güçlendiren unsurlarıda barındırır…
Dinlerin Amaç ve İşlevleri
Anlam ve Yön Verme Amacıyla Din
Din, yaşamın anlamı, ölüm, acı ve mutluluk gibi evrensel konulara açıklık getirme çabasıdır. İnsanlara yaşamlarında bir amaç, sorumluluk ve yön sağlama aracı olarak görülür.
Ahlaki ve Etik Rehberlik Acısından Din
Pek çok din, doğru ve yanlış, iyi ve kötü kavramlarını belirleyen etik kuralları ve yasaları ortaya koyar. Bu yönüyle din, bireylerin davranışlarını biçimlendirir ve toplumsal düzeni sağlamaya yardımcı olur. Ahlak ve Adalet Bir çok dinde neredeyse imani esaslar içindedir..
Dinin Toplumsal Aidiyete Katkısı
Din, ortak inançlar ve pratikler etrafında insanları bir araya getirerek sosyal birliktelik ve toplumsal kimlik oluşumunu destekler. Toplumsal dayanışma ve ortak ritüeller, bireyler arasında güçlü bağlar kurulmasına olanak tanır. Toplumsal aidiyet duygusunu güçlendirdiği aşikardır…
Çeşitli Dini İnançlar
Farklı İnanç Sistemleri: Tarih boyunca dünya genelinde ortaya çıkan dinler çok çeşitlidir; İslam, Hristiyanlık, Hinduizm, Budizm gibi büyük din sistemlerinin yanı sıra, Sabilik, Animizm, Şamanizm gibi daha yerel ve çeşitli inanç sistemleri de bulunmaktadır. Her biri, farklı kültürel, coğrafi ve tarihsel bağlamlarda evrilmiş ve kendine özgü ritüeller, semboller ve uygulamalar geliştirmiştir. Aynı dini inanç bile farklı kültürlerin farklı okumasıyla farklı dini yorumlar ve cıkarımlara ulaşmış olduklarıda görülmektedir..
Din ve Kültür İlişkisine Bakacak Olursak
Din, toplumların kültürel mirasının da önemli bir parçasıdır. Sanat, edebiyat, müzik ve mimari gibi alanlarda dini motiflerin ve temaların yansıması, dinin toplumsal ve kültürel yaşamdaki etkisini ortaya koyar. Kültürün yapılması ve aktarılmasında din ve dilin etkisi yok saylamaz…
Din ve Felsefi Yaklaşımlar İlişkisi
Din, felsefe ve teoloji alanlarında da geniş yer tutar. Tanrı’nın varlığı, özgür irade, kader, ölüm sonrası yaşam gibi konular, dinin felsefi boyutunu oluşturur. Felsefi tartışmalar, dinin mantıksal, etik ve metafizik boyutlarını sorgular. Bu alan eksikse din fanatizme ve yobazlığa dayanır ki, günümüz de din kaynaklı çatışmaların nedeni bu eksiklik olabilir..
Günümüzde Dini İnanışa Bakış
Bilimsel düşünce ve rasyonellik ile tartışmalı bir konumda da değerlendirilir. Bazı çevreler dini geleneksel inanç sistemi olarak görürken, diğerleri dini sembolik veya psikolojik bir yapı olarak yorumlar. Bu iki yorum entelektüel seviyede devam edegelir ve devam edecegi düşünülmektedir…
Dinler ve Günümüz Toplumları
Küresel Anlayış İle Din
Günümüzde din, küreselleşme, kültürel etkileşim ve teknoloji gibi faktörlerle yeniden yorumlanmaktadır. Hem dinler arası ilkesel geçişgenlikler, etkiler hem de dini inançların modern yaşamın gereksinimleriyle uyum sağlama çabaları gözlemlenmektedir. Yaşamlar ilgili bilimsel acıklamaların etkisi arttıkca dini acıklamaların etkisi azalmaktadır..
Dinin Toplumsal ve Siyasal Etkileri
Din, pek çok ülkede toplumsal düzen ve siyaset üzerinde önemli etkilere sahiptir. Dini inançlar ve kurumlar, hem bireysel yaşamın hem de devlet politikalarının şekillenmesinde etkin rol oynar. Bu durumu bilen siyasiler dini içerikli mesajlar ile toplumu etkiler ve seçilmelerini sağlamaya çalışırlar.. Dini söylemin ticarette de etkili olduğu görülmektedir…
Dini Kavramsal İncelemeye Son verirken…
Din, insanlık tarihinin ayrılmaz bir parçası olarak, evrenin ve yaşamın anlamını sorgulama, insanlara etik, moral ve sosyal değerler sunma görevini üstlenmiştir. Kültürel, tarihsel ve felsefi boyutlarıyla din, bireylerin ve toplumların yaşamlarında derin izler bırakmaya devam eden dinamik ve çok katmanlı bir yapıdır.
Bu kapsam ve çerçeve ile din kavramının geniş anlamını ve toplumsal yaşam üzerindeki etkilerini böylece özetleyebiliriz. Şimdi Ülkemizde En Yaygın Din Olan İslamı Anlamaya Çalışarak Din Üzerine Bilgilenmeye Devam Edelim…
İSLAM NEDİR?
İslam Nedir Diye Soru Sorar ve Cevap ararsak Ben Bunlara Ulaştım, Sizin İçin Yeterli Degil İse, Bu Soruya Daha Detaylı Olarak Çeşitli Kaynaklardan Cevap Arayın Önerisiyle.. Dinimiz İslam Nedir, Bize Önermektedir?
İslam kelimesi ve onun temel ilkeleri, hem dilsel hem de inançsal boyutlarıyla oldukça geniş anlamlar taşır. Aşağıda bu konuyu zihinsel gücüm yettikçe açıklamaya çalışıyorum…
İslam: Kelime Anlamı
"İslam" kelimesi, Arapça kökenli "s-l-m" kökünden türemiştir. Bu kökten gelen diğer kelimeler arasında "selam" (barış), "selamet" (esenlik), "müslim" (teslim olan) gibi sözcükler bulunur. Bulunur ve barış, esenlik, için çalışma bir müzlüman için zorunluluktur diyebiliriz…
Kelime anlamı olarak İslam: Teslim olmak (Allah’a tam bir bağlılıkla boyun eğmek) Barış ve huzur içinde yaşamak Güvenlik ve esenlik Yani İslam, hem Allah’a teslimiyet anlamı taşır hem de bireyin ve toplumun barış ve esenlik içinde yaşamasını hedefleyen bir inanç sistemidir. Bu inanç sistemine inandıklarını söyleyenlere baktığımız barıştan, adaletten, esenlikten çok uzak olduklarını görmekteyiz.. Bu nedenle dini düşünce ve inacımız üzerine yeniden, yeniden düşünmeliyiz…
İslam'ın Temel İlkeleri
İslam, inanç, ibadet, ahlak ve toplumsal düzen gibi alanlarda kapsamlı ilkeler içerir. Bunlar 2 ana başlık altında toplanabilir:
İmanın Şartları (Amentü) – İnanç Esasları (6 Temel Şart)
Bir Müslüman’ın inandığı temel esaslardır: 1*Allah’a inanmak Tek bir Tanrı olduğuna, eşi ve benzeri olmadığına inanmak. 2*Meleklere inanmak, Allah’ın emriyle görev yapan, nurdan yaratılmış varlıklar olduğunu kabul etmek. 3*Kitaplara inanmak, Allah tarafından gönderilen kutsal kitaplara (Tevrat, Zebur, İncil, Kur’an) inanmak. Biz Müslümanlar için Kur’an-ı Kerim son ve bozulmamış kitaptır. 4*Peygamberlere inanmak, Allah’ın mesajlarını insanlara ileten elçilerdir. Bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) son peygamberdir. 5*Ahiret gününe inanmak, Ölümden sonra dirilme, hesap gününe ve hesap vermeye, ödül olarak cennet ve ceza olarak cehennem olduğuna inanma. 6*Kadere, hayrın Allah’tan, şerrin şeytan ve insan nefsinden olduğuna…. Daha geniş kader açıklamasına dayalı olarak Her şeyin Allah’ın bilgisi ve takdiriyle meydana geldiğine inanmak.
İslam’ın Şartları – İbadet Esasları (5 Temel Şart)
İslam dinine göre bir kişinin Müslüman sayılması ve dini görevlerini yerine getirmesi için şu beş şartı kabul edip uygulaması gerekir:
1*Kelime-i Şehadet getirmek, “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlühû” bunun dilimizdeki anlamı şudur… (Allah’tan başka ilah olmadığına ve Hz. Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik etmek) 2*Namaz kılmak, Günde 5 vakit Allah’a yönelerek ibadet etmek. 3* Oruç tutmak, Ramazan ayında gün boyunca yeme, içme ve bazı fiillerden uzak durarak nefsi terbiye etmek. 4*Zekat vermek, Maddi durumu iyi olan Müslümanların, malının belli bir kısmını ihtiyaç sahiplerine vermesi. 5*Hacca gitmek, Maddi ve fiziksel imkânı olan Müslümanların ömürlerinde bir kez Kâbe’yi ziyaret etmeleri.
İslam’ın Temel Ahlaki İlkeleri
İslam sadece ibadet değil, ahlaklı bir yaşam da öğretir. Temel ahlaki ilkeler:
1*Adaletli olmak 2*Doğru sözlü olmak 3*Yardımseverlik, Paylaşma içinde olmak 4*Sabır ve şükür ehli olmak 5*Merhamet ve bağışlama 6*Kul hakkı yememek 7*Gıybetten, İftiradan, yalandan, kibirden kaçınmak olarak bize insani yaşama ilkeleri sunan İslam, bu ilkeleri kabul ettiğini iddia eden biz Müslümanların hayatımızda bu ilkeler ne kadar yer almaktadır? Düşünmemiz gereken bir alandır…
İslam, “Allah’a teslim olmak ve barışa ulaşmak” anlamına geldiğine göre.. İmanın şartları, neye inanılması gerektiğini, İslam’ın şartları, nasıl yaşanması gerektiğini ve temel ibadetleri yapmayı önerdiğine göre… Ahlaki ilkeler, Müslüman bireyin davranışlarını şekillendirmesi gerektiğine göre.. Biz Bu esaslara göre kendimizi, kendimiz bir özeleştiriye çekelim mi? Ne dersiniz? Bir İslam Yorumu İlan Mütezilik ile Devam Edelim mi?
İslam Ekollerinden Mütezilik (MU‘TEZİLE)
İslam Ekollerinden Mütezilik Yorumuyla Devam Edelim, Çünkü Aslında Mezhep, Ekol, Tahrikat İslamı Anlama ve Yaşama Cabaları Sonu Ortaya Çıkmış Yorumlardır. Bunu İnsanlar Kültür havzaları İçinde Yapmışlardır…
Fakat insanlar, benim yorumum daha iyi, onların yorumu eksik, onlar neredeyse din dışı, onlar kafirler gibi kendi dini düşüncelerini öne çıkartmak için, farklı bakış acılarını saglam deliller ile eleştirmek yerine kötülemeyi tercih ettikleri için.. Bazıları iktidar gücüne dayandığı için, dayanmayanlara din üzerinden baskı ve zorbalık yapılmış, sesleri ya kesilmiş yada tarihin tozlu raflarında kalmıştır… İşte bunlardan biri de Müteziliktir… Bu yorumu, bu düşünceyi anlamaya çalışmak gerekirse….
Mütezilîlik (veya Mu‘tezile)
İslam düşünce tarihinde önemli yer tutan, özellikle akılcılığı ve adaleti ön plana çıkaran bir kelam yorumudur. Mu‘tezile, özellikle 8. ve 9. yüzyıllarda İslam dünyasında etkili olmuş, rasyonel/akılcı düşünceyi ön plana çıkararak inanç konularını akılla temellendirmeye çalışan bir İslam, düşünce ekoludur.. Bu ekolu daha iyi anlamak için beş esasına bakalım mı?
Mütezile’nin Beş Temel İlkeleri
Mu‘tezile mezhebinin inanç sistemini beş temel ilke oluşturur. Bunlar "el-usûlü’l-hamse" yani "beş esas" olarak bilinir.. Genelde dini yorumlar beş, altı, on iki, otuz iki gibi sayılarla düşüncelerinin daha iyi anlaşılması için düşüncelerinin özetinin de özetini cıkartmışlardır…
1. Tevhid (Allah’ın birliği) bunu şöyle anlamlandırabiliriz…Allah birdir, benzersizdir, zatında ve sıfatlarında tektir. Allah’ın sıfatları (ilim, kudret, hayat, irade vb.) zatından ayrı değil, zatının aynısıdır.
Bu anlayışla Allah'ın birliğini korumak isterler; zira sıfatları zatından ayrı görmek, çokluk (taaddüd) anlamına gelir ve bu, tevhide aykırıdır.
2. Adl (İlahi adalet) Allah, asla zulmetmez; kullarına adaletsizlik yapmaz. İnsanlar fiillerinin yaratıcısıdır; özgür iradeye sahiptirler. Bu ilkeye göre insanlar kendi fiillerinden sorumludur; bu nedenle kadercilik reddedilir. Bu anlayışla, kötülüklerin ve zulmün Allah’tan değil, insanların özgür iradesiyle gerçekleştiği savunulur.
3. El-va‘d ve’l-va‘îd (Allah’ın vaadi ve tehdidi) Allah’ın, iyilere cennet, kötülere cehennem vaadi mutlaka gerçekleşecektir. Büyük günah işleyen biri tövbe etmeden ölürse ebedi olarak cehennemde kalacaktır. Allah’ın affetmesi mümkündür ama kesinlik arz etmez; vaadi mutlaktır.
4. El-menzile beyne’l-menzileteyn (İki konum arasında bir konum)
Büyük günah işleyen bir Müslüman ne tam anlamıyla mümindir ne de kâfirdir. Bu kişi fâsık olarak değerlendirilir; yani iman ile küfür arasında bir yerde durur. Bu ilke, Haricîlerin tekfir anlayışına ve Mürcie'nin affediciliğine karşı geliştirilmiştir.
“İki konum arasında kalınca bence aklın emri geregi neyse, meşveret ile danışarak, tartışarak iyi olandan yana tavır sergilemek gerek..”
5. Emr bi’l-ma’rûf ve nehy ani’l-münker (İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak)
Toplumda ahlakî ve dinî düzenin sağlanması için birey ve toplumun görevlerinden biridir. Gerekirse yöneticiye karşı çıkmak, adaletsizliğe karşı durmak gerekir. Bu anlayış, pasif bir kaderciliğe karşı, aktif bir toplumsal sorumluluğu ifade eder.
Mu‘tezile’nin Diğer Özellikleri:
Akılcı Yaklaşım: Dinî meselelerde akıl ve mantığı öncelerler. Kur’an’ı akla uygun şekilde yorumlamaya çalışırlar. Kur’an’ın mahlûk olduğunu savunurlar: Yani Kur’an’ın yaratılmış olduğunu, Allah’ın kelamı olsa da ezelî olmadığını iddia ederler. Bu görüş, Ehl-i Sünnet tarafından reddedilmiştir.
Kelâm İlmini Geliştirdiler
Sistematik kelam düşüncesinin temelini atmışlardır.
Yorumcu ve Sorgulayıcıdırlar
Ayetleri lafzi değil, anlam merkezli ve yorumlayıcı şekilde ele alırlar, anlamak için sorgularlar…
İlke Açıklama Tevhid Allah’ın birliği ve benzersizliği Adillahi adalet, özgür irade Va‘d ve Va‘îd Sevap ve cezanın gerçekleşeceği Menzile Beyne’l-MenzileteynGünahkârın durumu: ne mümin ne kâfirEmr bi’l-Marûf , (Toplumun Genel İyi, Doğru, Güzel Kabulleri) Toplumsal sorumluluk, iyiliği yaymaktır, bu aynı zamanda iyi olanı yapmayıda içerir.. Karşılık beklemeden sadece Allahın rızası, emri olduğu için İyiligi yaymak tüm insanların iyiligine neden olacak şekilde bir amacımız olmalı, bu amaç doğrultusunda aktif, etkin çalışılmalıdır, olsun diyerek.. Din üzerine düşünmeye farklı ekolleri tanımaya, farklı yorumları dinlemeye devam ederek bilgilenmek…
İslam Barış Demek ise Barışı Tesis Etmek, Dinler Toplamda İyi Olanı, Sevap Olanı Emrediyor, Öneriyorsa, Bizde İyi Güzel, Doğru Ne İse Onu Akletmek, Düşünce ve Davranış Haline Getirmek Gibi Bir Sorumluluğumuzun Olduğunu Unutmamak dilegiyle… Selam ve Sevgilerimle…
Sıtdık Fani - Vatandasfikri.com – 30.5.2025
Not: Yazıda Yapay Zekadan Yararlanılmıştır
Kaynaklar
1* https://islamansiklopedisi.org.tr/mutezile
2* https://islamansiklopedisi.org.tr/usul-i-hamse
|