DİN NEDİR? NE DEGİLDİR!!

Din kitabi vahiye dayalı dinler söz konusu olduğunda yaptığımız, yaşadığımız, yaşattığımız iyiliklerden ve yaşadığımız, yaşattığımız kötülüklerden dolayı hesap gününde ödül ve ceza alınacağına inanmaktır. Dine inanıyorsak iyilik yapmak ve kötülük uzak durmaktır din…

Din, insanı, canı, bitki ve hayvanlarda dâhil, dünyayı, evreni Tanrının(Allah’ın) yarattığını düşünerek onların doga

VERİMLİ (Mübarek) CUMA, NASIL YAŞANIR?

Cuma nasıl verimli olur, çok net günahtan uzak durarak, sevaplara yakın durarak, günah nedir, sevap nedir bunun üzerine düşünmek gerekir… Sevap insanları mutlu etmek, yoksulluklarını gidermek, refahlarına yararlarına, faydalarına olacak şeyleri yapmaktır… Günah ise insanları mutsuz etmek, işkence etmek, sömürmek, istismar etmek, buna ekonomik, siyasal sömürü ve istismarda dahildir… Burada siyasal sömürüyü istismarı açalım mı, siyasal sömü

DİNİN İNSANDAKİ (TOPLUMDAKİ) ETKİSİ NE OLMALIDIR?

Din insanı düşünsel ve davranışsal geliştirmek üzere vahiy edilmiştir, insanlar bu durumu bile çatışma nedenine çevirmişlerdir.. Siyasiler otoritelerini din üzerinden güçlendirmiş, güçlüler dini kendi güçlerini korumak üzere yorumlamışlar, gelinen noktada din, dini ilke ve değerler insan için görevini yapamaz hale gelmiştir. Bunu gören bazı topluluklar laikliği siyasal yönetim sistemlerine eklemişler, buna demokrasi bilincinide ekleyerek, devleti kendi adına y&ou

KUTSALLAR HİYARARŞİSİ

Ne kutsal, ne kutsal olmalıdır, neyi kutsal biliyoruz, bu bizim ve sosyal ve dogal hayatın nasıl yaşanacağını etkiliyor….

Örneğin, Mekke mi kutsal, İnsan canımı kutsal, bu örnek size çok uc bir örnek gelebilir, bundan bazı arkadaşlarım rahatsız da olabilir, olmasınlar bende Mekkeyi önemserim, gidip ziyaret etmek isterim, Allah isteyenlere nasip etsin dilerim..

Fitne ve Fesat’ın Toplumsal Maliyeti

Onlarca konu örnek verebilirim, siyasetçiler ve din adına konuştuklarını söyleyenlerin en sık yaptığı fitne çıkarmaya dayalı, kutuplaştırmaya dayalı, hatta nefrete dayalı söylemler sanki din ve siyaset adına konuşanların yerleşik üslubu olmuş gibi…

Bir partinin adını zikrederek hatta olayı biraz daha genişleterek, onlarla ittifak sözleşmesi yapanları da işin içine sokarak bunların hepsi şucu, bucu diyerek miting a

HİÇRET GÖÇ

Günümüzde, Hicretten Ne Anlamalıyız?!?!

İslam dini yeni vahiy edilmeye başlamış, bu vahiy mevcut adil olmayan zulüm düzeni sahiplerini rahatsız etmiş, onlarda kendilerini adalete, davet eden bu Peygambere ve taraftarlarına zulmü artırdıkca artırmışlar… Bu yeni dinin peygamberi ve taraftarları göçe zorlanmış ve Mekke den, Medine’ye göçle Arabca hicret denmek

DİNİN YORULMASI

İnsan yorulur yaptığı işten beklediği sonucu alamazsa, kurumlarda yorulur amacı doğrultusunda verimli, iyi yönetilerek istenilen fayda üretemezse, din yorulur mu? Bilmiyorum gelin üzerine birlikte düşünelim öneriyorum…

Din yorulur mu, yorulursa nasıl yorulur?

Din vahye dayanıyorsa, Dinin bir vahiy ediliş amacı vardır, bu amaç bizim dinimizde Ahl

DİNİ KOLAYLAŞTIRMA

Din ne için vahiy edilmiştir, insan aklıyla üretilen dinler ne için kurgulanmıştır? İki neden vardır biri iktidar sahiplerinin iktidarlarını güçlendirmek için digeri de dinin bence gerçek amacı budur, insanların daha iyi yaşaması için ilke, değer ortaya koyması içindir diyebiliriz… İnsan daha iyi nasıl yaşar?

 Dogasına uygun, toplumsal düzene uygun ahlaki ve adaleti ilke ve degerlerle daha iyi yaşaması düş&uum

                                             İHSAN BİLİNCİYLE YAŞAMAK

Allah her şeyin en güzel şekilde yapılmasını emretmiş, akıl bize bunu önermektedir, bu bilinç üzere yaşamak ihsan üzere yaşamaktır.  İhsan nedir biraz daha açmak gerekirse….

İhsanın özü, kâmil bir

MÜSLÜMANLARDA AHLAK SORUNU!!

Önce ahlak nedir, bir sorun varsa neden var, biz neyi ahlaksızlık olarak kabul ediyoruz, kişisel alanda ahlak, toplumsal alanda ahlak sorunu nasıl aşılır?

Her toplum fertlerini kendi kültürünün ahlak anlayışına göre egitir, yetiştirir, egitmeye ve yetiştirmeye çalışır… Bazı toplumlar bundan sonuç alır bazıları alamaz nedeni üzerine durmak gerekir… Hala ahlaksızlık sorunu yaşanıyorsa, dünya yolsuzluk sır

GERÇEK DİN

Gerçek din nerede, Allah katından elçiler aracılığıyla bize bildirilen bu gerçek dinin sadeleştirilmiş anlaşılır kılınmış halidir, bize ulaşanlar… O zaman gerçek din bize bildirilen vahiydir, vahiy’in kaynagı ise Allah katındaki bilgiler kitabı levhi mahfuzdur,  bununla ilgili kitaplar alimler ne der?

“Sözlükte “yazı yazmaya uygun yassı ve düzgün yüzey” anlamındaki levh ile “korunmuş” m&aci

RAMAZANDA DİNİ YAŞAM!

Ramazanın İhyası (iyi yaşanması)

Dini yaşam sadelik üzere olmalıdır, bunu ben degil bir çok alim der, dini değerler hassasiyetle yaşanmalıdır, bunu Müslümanlar Maruf kabul etmiştir.. Dini değer nedir?

Bizi iyiliğe yöneltecek, kötülükten uzak tutacak her şey, ne iyi, ne kötüdür derseniz,

DİN DEVLET İLİŞKİSİ

Sorunlu alan, sürekli fitnenin cıktığı alan, dünyevi otoritelerle, uhrevi otorite olduklarını iddia edenlerin bilek güreşi yaptığı alanken..

Modern devletler ile birlikte laikliginde etkisiyle din adına hareket ettiğini söyleyen kilise, ruhban takımı, bizde tahrikat ve bunların şeyhlerinin etkisi azalmaya başlamıştır. Gerçi Kilise ile tahrikatların, bizim devlet anlayışımızla batılıların devlet anlayışı arasında farklar olsada siyaset ile dini cemaatler arası &c

SIDIKA ANAYI AHİRETE YOLCU ETTİK!!

(Cenaze Adabı)

Sıddıka Ana Analık görevini yapmış, 6 Evladı, İnsanı dünya hayatına hediye etmiş ve ahrete yolculuğa çıkmış, bizde onu bugün Bağlum Merkez Camisinden, hakkımızı Helal ederek yolcu ettik, Alllaha ısmarladık… Ben Sıddıka anayı oğlu Musa Afşin aracılığıyla tanıdım..

Uzun süredir tanıd

                                        BİRBİRİMİZİN UMUDUYUZ!! Olmalıyız!!

Umutvar Olabilmek İmandandır!!

Bizler insanlar, Müslümanlar için ayrı bir kıymeti olan üç ayları idrak ediyoruz, önümüzdeki Pazartesi gününü Salı’ya bağlayan gece, hikmetli ve verimli olduğunu düş&u

ABİT ve ZABİT- AHLAK ve ADALET

Abit nedir, Zabit Nedir, Ahlak ve Adalet İlkeleri İle Yaşama Dini Düşünce Acısından Bunları Ele Alalım mı?

Abit ve Zabit hırkalarını  iki Müslüman’a giydirelim, Ahlak ve Adalet Hırkalarını giymezlerse bakın nasıl sonuç alıyoruz görün, görelim, bunun için bu kavramlar ne diyor bize buna bakmamız lazım…Sonra Ahlak ve adalet nedir, Ne kadar uyabiliyoruz…

MİRAÇ KANDİLİ ve YENİ MİRAÇLARIMIZ

Miraç Nedir, Kandil Anlamında Ne Anlamına Gelir, Günümüz Anlamıyla Miraç’ı nasıl anlamıyız, gibi sorularla, Miraç Kandilimizi Kutlayalım mı?

Miraç Gecesi Hz. Muhammed'in göğe çıktığına inanılan Recep ayının yirmi yedinci gecesi. Miraç Kandili Peygamberimizin bu yükselişini kutladığımız Miraç Gecesi kutlanan kandildir.  Miraç kelimesine baktığımız da ise.. "Kend

LAİKLİK ne DEMEKTİR?

(Laikliğe Dini Bakış Acısıyla Bakmak)

Laiklik dini düşünce ve yorumlardan bağımsızlaş olarak dünya, ülke ve toplum şartlarını, devlet yönetimini bilimsel gereklerin, aklın ve Dünya gereksinimlerinin göz önünde tutularak yasa/kanun yapılmasıdır. Ayrıca bilginin kaynagı konusunda sadece dini kaynakları dikkate alarak degil, olay ve olguların gerçekliklerine göre düşünülmesi ve d

                                    REGAİP KANDİLİ - REGAİP GECESİ

Regaip ne demektir? Regaip Kandili Ne zaman Beri Kutlanılmaktadır? Regaip Kandilinde/Gecesinde Hangi İbadetler Yapılmalıdır?

Müslümanlarca mübarek sayılıp kutlanan özel gecelerden biri olan Regaip kandilinin/gecesinin hem dilimizde anlamı nedir, hemde kutlama gerekcelerimiz nedir bilgi ve düş&uu

ÜÇ AYLAR

İnsanlar zamanı isimlendirmişler, zamanı en küçük birime saliseye bile bölmüşler, böylece zamanı, zamanın gereklerine göre yaşamaya çalışıyorlar.. Dini acıdan düşününce neden üç aylar var, üç aylarda neler yapmamız gerekir?

Üç aylar veya Mübarek(verimli) üç aylar, Hicri takvimde yer alan ve İslam dinine göre mukaddes olan, saydığımız Recep, Şaban ve Ramazan ayları

İMAN, İBADET, İLKE = İSLAM

 İslam nedir? Sadece İbadet mi?

İslam insanı özgür iradesiyle, iman etmekle etkilemeye başlar, bu etki kiminde ibadet, kiminde ilke, kiminde Akıl, mantık, iman, itikat, sıratilmüstağim üzere, tam anlamıyla kamil iman, takva sahibi olunmasına neden olur… Bizde neye neden oluyor ki?

İlk &O

İNSAN, (Dini Bakış Acısı İçinde)

İnsanı Allah yarattı, neden yarattı kendi nefsinden/suretinden yani insan kutsallın kutsalı, insan canı, onuru, hakkı, hukuku bu nedenle kutsaldır. Bunu biz nereden biliriz Kuran ayetinden, bize şunu der, “Secde 9 ayette: Sonra onu tamamlayıp şekillendirmiş, ona kendi ruhundan üflemiştir. Ve sizin için kulaklar, gözler, kalpler yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!”  Bu ayet üzerinden düşününce insanın iktidardan, paradan, araç ve gereçlerden daha kutsal olduğu anlaşılıyor, para kazanmak iç

MÜRŞİT MÜRİT İLİŞKİLERİ!!!

NASIL BİR TASAVVUFİ YAŞAM İNŞAA EDİLMELİ?!?

TASAVVUFDAN - TATAVVUYA GEÇİŞ!!!

Birçok sorunun kaynagı bilmemek olsa gerek, din nedir, Peygamber kimdir, Allah varlıklar hiyerarşisinde nerededir, Tanrı bilinç seviyemiz ne seviyededir, Kuranın e

DİN BU MU!!?? Bu Din Mi?!?

Sırat Köprüsü Nerededir?

 Din ne için vahiy edilmiştir der, şu cevabı veririz insanlara yol göstermek ve daha barış, huzur, mutluluk içinde yaşamalarına nende olmak için öyle mi olmuş, öylemi oluyor, olmuyorsa neden?!?!

Dini inanışımızda sorun var ki ahlak ve adalet inanışımızı ne k

KURAN’LA ARAMIZA GİRENLER!!

Kimler, Neler?

Kuran bize çeşitli ilkeler önerir, bunları biz imanlılar hayatımıza direk alamayız, bunları din adamları yorumlar, bu yorumlara dayalı dini kurallar ortaya çıkar ve din uzun dönem yorumlarla bize ulaşır.. Bu ister tarihsel, ister sosyal, ister kişisel olarak yorumlar bizim dinin kaynaklarına ulaşmamızda bizi sınırlar… Bu durum gibi birkaç durum yan yana gelince Kuran ile aramıza bi

DİN NEYİ KORUR?!

Din genel olarak hayatı koruma amacıyla vahiy edilmiş, vaaz edilmektedir, bizim dinimiz İslam iman ettiğini iddia edenlerin ne kadar hayatlarını, toplumsal düzenlerini korumaktadır?!

Din neyi, nasıl korur, din canı, aklı, nesli, mülkü, dini korur der İslam alimleri, tek tek ele alalım ne kadarını, ne kadar, hangi ülkede korumaktadır… Ele almaya gerek yoktur, korumadığı, koruyamadığı aşikardır, o zaman koruyamama nedeni nedir, bunun üzerine duralım mı?

DEMOKRASİYİ İSLAMLA TACLANDIRMAK!!

Demokrasi nedir derseniz ben vatandaşların devleti kimin yöneteceğini belirlenmesi derim, başka birine demokrasi nedir dersek, Anayasa hukukçusuysa güçlerin erklere, kurumlara bölünmesi, güçler ayrılığı der.. Başka birine sorarsak, bu sendikacıysa, grupların, mesleklerin haklarını örgütlü bir biçimde savunması der… Başka birine sorarsak, demokrasi nedir diye, devlet yönetimine aday olabilme özgürlüğü der, başka birine sorarsa

SİYASET DİN, DİN SİYASET İLİŞKİSİ

Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in, siyasetin dinleşmesi, dinin siyasileşmesi üzerine açıklamalar da bulundu… Bunları okuyarak konuya girelim mi?

“Mehmet Görmez, dinin siyasette kullanılmasına yönelik dikkat çekti:: “Dinin siyasileşmesi, dinin salt politik bir mekanizmaya dönüşmesi ne kadar büyük bir hata ise, siyasetin dinileşmesi, siyasetin din gibi takdim edilmesi de o kadar

DİN ve İŞ HAYATI

İslam, Kişisel ve Toplumsal Yaşam da, Müslümanlara Ahlak Ve Adaleti Öğütler, Emreder, Vaaz, Farz Eder, Bu İse İş ve Ticaret Hayatında, Kişisel Hayat Alanlarında Ahlak, Adalet, Merhamet, Hoş Görü Üzere Yaşmayı Gerektirir. Bunu Başardıkça Samimi Müslümanlar, Başaramadıkça da Samimiyetten Uzak, Şekle, Gösterişe Düşeriz, Öz Eleştiri Yerine Hep Başkalarını Yargılama Yolunu Seçeriz…  Bugün ki Konumuz İş Ve Çalışma Hayatı, Burada İki Vatandaş Grubu Bir de Kamu Kurumu Bulunmaktadır… Birincisi

TAKLİT  (Samimiyetsizlik) TAHKİK ( Sorgulayarak, Araştırarak, Gerçeğe Ulaşma Çabası)

Toplumsal ilişkilerde, ahlakta ve dinde önemli bir hususiyet vardır, belkide bu şart bir ilkede olabilir, bu samimiyettir…  Samimiyet nedir dersek, içtenliktir, içtenlik ise bir şeyin doğru, gerçek olduğunun o şey üzerine bilgilenilerek bilinç haliyle oluşması mümkündür… Bu durum ise önce bilgiye sonra bu bilginin doğruluğuna inanmakla oluşacak bir durumdur samimiyet, yoksa bilmeden, bilginin doğruluğu sorgulanmadan inanmak, taklidi i

KURAN OKUMAK!

Kuran’ı Okumak Anlamak İçindir! Anlamak İse Davranışlara Yansıtmak İçindir!

Kuran ne için okunur yada Kuran ne amaçla vahiy edilmiştir, Kuran’ın içeriğinde ne gibi mesajlar vardır, bu mesaj kimden kime ve kim aracılığıyla getirilmiştir? Kuran mesajları bize neden ulaştırılmıştır ve biz bu mesajdan ne, nasıl anlarız? Kuran mesajını anlamak için ne lazımdır? Bu kadar soru yeter mi yeter, yoksa cevabı bulunmayan her soru hayatta bir eksiklik demektir!! Her eksiklik ister dini, ister fenni, ister felsefi, ister daha başka bilimsel alandan olsun,  hayatı anlayamamak ve yaşayamamak demektir ki!!

KADERİN, KADERSİZLERİ!

Kader inanışı vardır, kader düşüncesi vardır, kaderin derler razı ol, bu zulme rıza göster derler, acaba kaderimmidir bu zulüm?

Ne kaderimdir, ne irademdir, ne sosyal şartların bana cilvesidir, gelin biraz üzerine düşünelim mi?

Bize bazı şeyler kaderin cilvesidir, ben bir ülkede, bir siyasal sistem içinde,  bir ailede doğmuşum, kader mi, kader desek, demesek ne olur? Ben dogacağım yeri seçemiyorum, erkek, kadın olacağımızı seçemiyorum, hangi zaman diliminde doğacağımı seçemiyorum… Yani benim iradem dışında, o zaman kader, yazgım diyebilirim… Hele şu olasılık kader olsa gerek.., Toplam sperm

Kemanımı Yaktırdılar, Ceketimi Yırttılar !!! Sanatçıyı Öldürüyorlar!!

Bunları Din mi, Emrediyor?

Bir toplum düşünün, sanatçısını hırpalıyor, kemanını yaktırıyorlar, ceketini yırtıyorlar, bunları birde ne için yaptığını söylüyor biliyormusunuz? Aşağıdaki haberleri okuyalım sonra neden bunları yaptıklarına geçelim…

“”Afganistan'da müziği yasaklama kararı alan Taliban, halk müziği sanatçısı Favad Andarabi’yi öld

SÖZLÜKLER HAFIZAMIZDIR!!

(Dini Kavramlar Sözlüğümüz Neden İnternet Ortamın da Yok)

Sözlükler ne işe yarar, dil sözlüğü ise o dilin kelimelerinin ne anlama geldiğini, sözcüklerin hangi dilden alındığı, başka hangi anlamlarda kullanıldığı belirten kelime hazinelerimizdir… Sözlükler milletin hafızasıdır, dini kavramlar sözlüğü Müslümanların hafızası olmalıdır, neden olmuyor, neden olamıyor? Yoksa kavramlarda bile anlaşamıyoruz, yoksa kavramları bile anlama çabamzı mı yok…

İSLAM ve TEMSİL

İslam bir dindir, bu dinin inanç mensupları olan biz Müslümanlar,  İslam’ı temsil ederiz, hiç kendimize sorduk mu, temsil edebiliyor muyuz? Ben bu yazı da, bu soruyu kendime soracağım, kimse yazılanları üzerine almasın, kendi kendime özeleştiri yapacağım, buyurun bakalım, ben inandığım dini temsil edebiliyormuyuz? Dinimizin bana öğretildiği gibi 32 farzla, fazla alakası yok, 32 farzı bilsem bile İslam’ı nasıl temsil edeceğimi anlayamadım, 32 farzı buraya yazmayacağım yazı uzar diye,…

Ben İslamı temsil edebilmek için, bilgi, akıl, hak, hukuk, adalet, ahlak, samimiyet, saygı, sevg

KELİMEYİ ŞEHADET// KELİMEYİ TEVHİD

Biz hayatı kavramlarla, sözlerle, sözcüklerle, deneylerle, gözlemlerle anlarız, anlamadığımız her şey yabancımızdır yada biz onun, hayatın yabancıyızdır… Anlamadığımız her şeyden çekiniriz, anladıkça, tanıdıkça severiz, sayarız, ona göre bir yaşam ortaya koyarız… Bu nedenle iki kavramı anlamaya çalışacağız, buyurun..

Bu iki kavrama bakalım mı, anlamadığımız,  bilmediğimiz şeyleri hayatımızda kullanamayız,  bu nedenle bir şeyden anlam çıkarmak istiyorsak onu anlamalı ve anladığımız şeylerden iyi olanları uygu

TÖVBE (İyiliğe Dönüş İradesi)

(Tövbe Kötülükten İyiliğe Dönüştür, İliğe Dönüş Fırsatıdır, dönenlerden olmak dileğiyle. Sıtdık Fani)

İnsan, iyilik yapabileceği gibi kötülük de yapabilendir, üstelikte bunu yaparken iyi nedir, kötü nedir bilerek yapandır. Tamda bu noktada sorumluluk başlamaktadır, biz madem ki iyi nedir, kötü nedir bunu bilerek irademizle yapıyoruz, işte bu bilinçli yapılan eylemlerimiz sonucunda bir ceza veya ödül olmalıdır degil mi? Evet..

Ateistlik/Dindarlık

Ateistlik, tanrı tanımazlık dersek, deistlik tanrı tanımaktır diyebiliriz, dindarlık ise biz peygamberin getirdiğine inanılan Kitabi ilkelere inanmak ve göre yaşamaktır.. Son zamanlarda bu iki kavram, ateist, deist, sık sık duyulur oldu, şu ateist olmuş, bu deist olmuş, olma hakkı var mı, varsa bu hakkı kim tanımıştır?

İnsana kim irade vermiş ise o, bu hakkı yaratıcı, yaratan irade vermiş ki, akılla, bilgiyle bu iradeyi desteklemişki insan da genel olarak iman etmeyi seçsede tekil olarak inanmamayı da, dinin fıkıh kurallarına değil Tanrıya inanmayı da seçebilmektedir. Bu seçi

DİN, SİYASET ve ŞİDDET

Dinler, Devletler, Siyasal Sistemler insanlar daha iyi yaşasın mutlu olsunlar diye vahiy edilmiş, düşünülmüş, ortaya cıkarılmışlardır. Amaç güçsüzü güçlünün zulmünden korumaktır, zengin karşısında fakirin, patron karşısında işçinin, devlet karşısında vatandaşın hakkını, hukukunu korumaktır... Güçlünün, elinde silah olanın şiddetinden insanı korumaktır, öylemi oluyor, ne yazık ki olmuyor!! Şimdi sizde, bende Afganistan da Camiye Bomba yazalım kaç haber cıktığına kaç kişi öldüğüne bakalım, neden bomba konuyor, bunun üzerine dura

CUMA

Cuma ne demektir, sadece Namaz mı kılmaktır, sadece hutbe mi dinlemektir, üzerine düşünelim mi? Kadınlar neden Cuma namazı kılmazlar, kılsalar suçmu işlemiş olurlar, günaha mı girmiş olurlar? Şimdi bu soruların zamanı mı, ne gerek var diyenleri duyar gibiyim, her daim soru sorma zamanıdır, iyi sorular sormazsak, iyi sonuçlar alamayız, soru düşünmenin tetikleyicisidir, bu nedir, bu nasıldır, bu neden böyle olmuştur, neden böyle olmaktadır? Dünyada sosyal, ekonomik en eşitsiz toplumlar, neden Müslüman toplumlardır? Sormayalım mı? Sormak sorunu teşhis etme aracıdır, şimdi yukarda sord

DİN, NE İLE NASIL ANLAŞILIR?

Dil ve Söz İle, Anladığımız Dilden Kelimelerle, Terimlerle!!

“”Hayat İnsanın Diliyle İsimlendirilir, Dilinin Sözcükleriyle, Kavramlarıyla Anlaşılır. Fikri Adil””

Dinin mesajlarını ben hep yabancı dilden dinledim ve ne yazık ki anlamdım, anlamadığımız söylediğim zaman da azarlandım.. Din ne ile anlaşılır dil ile, size dininizi anlatan dil yabancı dilse nasıl anlarız, anlayamayız veya yabancı dili öğrenenler anlayabilirler… Din dil ile dil ise sözcük ve kavraml

DİNDEN FİTNE CIKARMAK

Din bir acıdan bakınca insanlar daha iyi yaşasınlar diye Allah’ın bize gönderdiği mesajlar oluştuğu düşünülür, inanılır…Diğer acıdan bakında, bazıkurucu düşünürlerin yine insanlar daha iyi yaşasın diye ortaya koyduklarıdüşüncelere inanılmasıdır… Daha iyi yaşama aracıolan dinler her zaman böyle mi etki yapmıştır, hatta çok zaman ters etki yapmıştır da denilebilir… Neden?

Görünen odur ki, ters etki yapmıştır veya yapmaya devam etmektedir, ilk fitneleri düşünün nedenleri nedir, kim yönetici olacaktır, kim yönetici olacaktı

İslam’ın, Beş Şartı - İslamın Beşyüz Şartı

Dinler insanlığın öteden beri hayatında ve ciddi etkileri var, nasıl ki bizim dinimiz İslam bizim toplumumuzu etkiliyorsa, başka dinlerde kabul edilen toplumları etkiliyor… Bu etkileşim şöyle oluyor din toplumları etkilerken, toplumlarda dinleri etkiliyor, bunu dinlerinin kurallarından bazılarını daha çok önceleyerek, önemseyerek yapıyorlar… Burada hemen dinin kurallarının hepsi önemlidir der, düşüncenin önünü kapatırsak, dinimiz hayat karşısında donar ve günün yaşayışında olan toplumumuzu etkileyemez… Toplumlar ke

DİNDE DİL SORUNUMUZ!!!

Dinde dinin anlaşılamamasının en büyük nedenlerinden biri dil sorunu, ana dilinden, anlayabildiğimiz dilden, gelmeyen mesajın anlaşılmasını beklemek, anlaşılamayan bir mesaj üzerine kişisel/toplumsal değerler/ilkeler inşaa etmenin mümkün olmadığını artık anlayalım ve şekle, sese değil içeriğe, anlama değer verelim ki, dinde dil sorunu, anlam sorunu aşılabilsin… Şimdi sizle bir ayet paylaşıyorum, bu ayet üzerine cümle cümle düşünmenizi/düşünmemizi öneriyorum, önce ayeti anladığımız dilimizle yazılmış olan bir yazıdan okuyalım.. Buyurun..

RAMAZAN NASIL İHYA EDİLİR?

Ramazan geliyor, hoş geliyor da bizi hoş bulacak mı yada Ramazan nasıl ihya edilir, yok yok bizi Ramazan nasıl ihya eder? Bütün bunlar için bilmek gerekir, işi bilmem ne gecesinde bilmem kaç kere şu sözü tekrarla cennettesin, bu zamanda şu rekat namaz kıl cennettesin, bu saatte şu duayı oku Cennette Peygamberimize komşusun… Benim, böyle toptancı anlayışa kafam basmıyor…. Ben beni ihya ederek işe başlamam gerektiğini biliyorum, ihya olmuş benle, hem ramazanı, hem dünyayı ihya edebileceğimi de düşünüyorum, beni ne ihya eder, ben dünyayı nasıl ihya ederi

BERAT KANDİLİ, BERAT GECESİ

Kandiller ülkemizde geleneksel olarak kabul görmüş günlerdir, “Berat Kandili de” bunlardan biridir, bir rivayete göre Berat Gecesi: Peygamberimiz Hz. Muhammed'e peygamberliğin bildirildiği şaban ayının on beşinci gecesidir, bu nedenle Berat Kandili olarak toplumumuzca kutlanılır… Berat kelime anlamı olarak nedir dersek?

Berat: Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent nişandır denilebilir…

Berat: Osmanlı Devleti'nde bir g&o

ALLAH, O KADININ, SESİNİ DUYDU

Kocasıyla Arasındaki sorundan kaynaklı, şikayetini iletmek üzere Peygamberimizle görüşen kadının (Havle Bint Sa‘Lebe) şikayetini peygamberimiz dinledi ama çözmedi, olan olmuş dedi… Sonra şikayetini tekrar peygamberimize anlatan kadın, sorunla ilgilenmediğini görünce… Kaynaklara göre yaşanılan sorun neydi?

Ay hali yaşayan kadınla kocası birlikte olmak istemiş, kadın bu duruma itiraz etmiş, yapılan tartışma üzerine kadın evden ayrılmak istemiş, kocası da bu kapıdan çıkarsan seni boşarım demiş ve boşol diyerek, kadını boş

AYETLERLE PEYGAMBER

YOLUMUZ HZ. İBRAHİM, H.Z MUHAMMED YOLU!!

Dini mesajların ilkeleri en iyi anlayan ve uygulayan, bu mesajların ilk muhatapları Allahın elçisi olan peygamberlerdir… Belki onların yaşadığı dönemle, zaman, mekan, araç farkları olsa da, çok şey değişirken temel ilke ve değerler değişmemektedir… Biz 1400 yıl önce yaşamış H.z Muhammed, daha önce yaşamış Hz. İbrahim’i ilkesel anlamlıyız ve onların ilkelerini günümüzde ilkelerimiz yapmalıyız.. Bunun için iki Peygamber için Kuran ne diyor bir özet yapalım, ayrıca sizler de kendi okumalarınızla Kuran nasıl bir peygamber örneği, mümin &

MÜSLÜMANLARIN YİTİĞİ (Sevgi)

Biz Müslümanların eksik yanları var,  bu nereden kaynaklanır bilinmez diyeceğim ama aslında biliyoruz, eksikliklerimizi görmüyoruz, kendimizi abartıyoruz, bu abartılar nedeniyle , yanlış bir kanıyla kamil insan olarak kabul ediyor, kendi kendimize eksikliklerimizi, bulup tamamlama fırsatı vermiyoruz… Bunlardan ilki sevgi kaybı, artık tüm içtihatlarımıza sevgisizlik sirayet etmiş, ikincisi de bilim eksikliği üzerinden bilimsel ve teknolojik gelişme eksiklikleri… Biz bu yazımızda sevgi eksikliğinden bahsedecegiz…

Akıl/gönül, bilgi/bilim, duygu/düşünce, sevgi üzere davranış zinciri koparsa, İnsani değerle

REGAİP KANDİLİ

İslam dininde kutsal kabul edilen üç ayların girişi olarak kabul edilen, Recep ayının ilk perşembe gününü cuma gününe bağlayan gece Regaip Kandili geleneksel olarak kutlanır. Başka kandillere baktığımız da, Mevlid kandili, Regaip Kandili, Miraç Kandili, Berat Kandili ve Kadir Gecesi olmak üzere beş tane kandil kutlandığına tanık oluyoruz.) Kandil gecelerin de ibadet yapılması,  gündüzlerinde ise mümkün olduğunca oruç tutulması önerilir. İşte, Regaip Kandili de bu kandillerden biridir…

Sözlükte 'kendisine rağbet edilen, beğenilen  şey, bol ve değerli bağış' anlamındaki 'ragibe'nin çoğ

AMENTÜMÜZ NEDİR?

İnandım, iman ettiğim şeylere inanıyorum anlamındadır, neye iman ettiğimizin de devamında bunların sayıldığı bir duadır,  Arabca okunuşu anlayanlar için: Âmentü billâhi ve melâiketihî ve kütübihî ve rusülihî ve’l-yevmi’l-âhiri ve bi’l-kaderi hayrihî ve şerrihî minallâhi teâlâ ve’l-ba‘sü ba‘de’l-mevti hakkun. Eşhedü enlâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne muhammeden abduhû ve rasûlüh”

Türkçe anlamamız için:

Anlamı:

ADALET/ŞERİAT İSTERİZ!!

Bu sözü sık sık duyardık, Yeniçeriler bile 31 Mart (13 Nisan) 1909’da İstanbul’da “Şeriat isteriz” diye bizce en iyi şeriat uygulayan Osmanlıya bile isyan etmişlerdi, hep şeriat istemişler, aslında şeriat/adalet hukuk demektir, istemek de gerekir… Oysa şimdiler ya biz duymuyoruz, yada isteyenler sayısı azaldı, azalmaması lazım bende şeriat isterim ama hangi şeriatı?  Birçok devletin isminde veya anayasasında İslam devleti yazar ama ne kadar İslami veya evrensel olarak insani, ne kadar  adil/ahlaki yönetim sergilerler çook tartışmalıdır..  Önce şeriat isterken ne istiyoruz onun üzerine duralım, bunu öğrenmek için s&oum

Büyük Günahlar, Büyük Suçlar!

 Dini ilkeler kurallar ihlal edildiğin de günah, devletle yapılan sözleşme olan Anayasa yada kanunlar ihlal edildiğin de suçlar ortaya çıkar… İster suçların, ister günahların birçok zararı vardır, bu zarar kişisel olabileceği gibi toplumsaldır da… Önce kavramlara bakalım, insan kavramlarla, bilir, kavrar, düşünür düşüncelerle davranır…

Suç/Günah/Ayıp: Bunlar nedir, hukuka yasalara aykırı davranış, kanunların ihlal edilmesine suç, Dinî bakımdan suç sayılan iş veya davranışa günah, Törelere, ahlak kurallarına ayk

AKILLA, BİLĞİYLE YARIŞ

Biz Müslümanlar, akıl işini çok ihmal ediyoruz diye düşünüyorum,  akıl kullanma rehberi felsefedir, onun alt dalı mantıktır,  bunları zaten 1000 yıla yakındır ihmal ediyoruz.. Toplum din adına konuşanlardan etkileniyor ve onlarda aklı geri palana atıyor, bazıları aklı işlerken bile akıl ihmal ediliyor… Aklı ne için kullanacağımızı önerirken, ahiret için kullanın diyor, ahir (gelecek) için aklı kullanmak gerekir dense gelecek anlamında kullanma kast edilir ise sorun yok, ama öbür dünya anlamıyla ahiret için kullan demek veya bu anlama gelecek mesajları sürekli tek dünyaya yönelik vermek aklı sınırlandırmak demektir…

DİNLER DE, DİL ve ANLAM SORUNU!!

Dini öğretiler insanlara ne diye sunulur, ne diye vahiy edilmiştir, sanırım anlaşılarak bu öğretilere göre davranış sergilenmesi için olsa gerek… Tanrı/Allah hiçbir bir Peygambere anlamadığı dilde mesaj göndermiş midir? Yok sanırım… O zaman dini inanışlar adına hareket ettiğini söyleyen dini vaaz ve önerilerde bulunanlar neden insanların anlamadığı dille dini öğretileri insanlara sunarlar ki? Bu durum Hristiyanlarda da yaşanmış biz Müslümanlarda da yaşanmaktadır..  Diyelim ki siyasette dinin kısmen karşılığı olan ideolojilerdir, bir siyasal ideoloji, düşünce var Rus&ccedi

TAKLİDİ İMAN, TAHKİKİ İMAN!!!

(Taklidi İmandan, Tahkiki İmana Hicret)

İman etmek demek, güçlü bir şekilde inanılan şeye inanmak demektir, acaba imanlarımız böyle bir iman mı? Hiç imanınız üzerine düşündünüz mü, düşündük mü? Sadece iman etmekle, öyle söylemekle iman etmiş olunur mu? İşte bu nedenlerle dini düşünce üzerine görüş beyan eden alimler bu meseleyi ikiye ayırmışlar ve buna taklidi iman, tahkiki iman demişler, biz bu denilenler üzerinden hareket ederek bu konuyu anlamay

GÖRÜNEN DİNCİ (Takiyeci), GÖRÜNMEYEN DİN!

(Din nedir, din ne önerir, dindar ne yaşar, dinci ne yapar?)

Dünyada o kadar çok din var ki, bunun için açıklamayı genel olarak dine bakış şeklinde yapalım, sonrada bizim anladığımız şekliyle bakarak devam edelim… Görünen, görünmeyen doğaüstü güç, nesne ya da varlığa inanma nedeniyle doğmuş olan ve bireylerin gerek birbirleriyle, gerek çevreleriyle ilişkilerini birtakım kutsal uygulama, sembol ve davranışlarla düzenleyen inanışlara dayalı d&uu

DİNİ DÜŞÜNCE ACISINDAN ATİ (Gelecek)

“Akıbetimiz Hayrola, Olması İçin Gerek Çalışma”

Akıbetimiz hayrola, demekle ati, hayrolur mu, yok, o zaman ne yapmak lazım ki hayır olsun, hayır projeleri, planları, icatları, patentleri yapmalıyız ki akıbetimiz hayrola yoksa, müminleri bekleyen nimetler der, cennet tasvirleri yaparsak, burada cennetin tarlası olan dünyada, burayı iyi imar eder, kendi irademizle, cabamızla burada cenneti hak edecek kadar, burayı cennete çevirmezsek, atimiz ne dünyada nede ahirette hayrolmaz, vaat edilen nimetlere de ulaşamayız…

DÜŞÜNCEDEN AHLAK CIKARABİLMEK

Dini Düşünceden Ahlak Çıkaramamak!!

Dini inanış mı desek, dini düşünce mi desek hep arada kalıyorum, aslında dini düşünme, din kaynaklı düşünce desek daha iyi sanki... Her neyse bu işi İlahiyatçılara bakarak, biz kendimize aynayı tutalım neden dini düşünceden ahlak cıkaramıyoruz? Yada yeteri kadar cıkaramıyoruz, nedeni nedir?

Dini düşünceyi inşaa ederken yöneticilerin işini kolaylaştıralım derken, din adamlar

İNSAN ve DİN

Yaratıcı, insanı akıllı, saygıdeğer ve sorumluluk sahibi bir varlık olarak yaratmasına rağmen din adına hareket eden dindarlar, insana ne yapmıştır, neler yapmaya devam etmektedir? Burada büyük bir çelişki vardır din adına hareket edenlerle ve din ile… Oysa yaratılanların hakları vardır…

Dini ilkeler, her insanın, canın doğuştan kazandığı haklar ve üstlenmesi gereken sorumluluklar olduğunu ve böylece, dünya ve ahiret mutluluğuna ulaşılabilecegini önerirken… Biz insanlar ve özellikle din adına hareket eden yönetimler, insana tarih boyunca zul&

KAVRAMLARDA VE KURAN DA, PEYGAMBER-LER

Peygamber: Tanrının buyruklarını bildiren kimse olduğuna inanılır, başka kelimelerde kullanıldığı görülmektedir, yalvaç, elçi, °resul, °nebi. Farsça payġāmbar "her çeşit haberci, elçi" sözcüğünden alıntıdır. Farsça sözcük Farsça payġām "haber, ileti" Bu sözcük Orta Farsça (Pehlevice veya Partça) aynı anlama gelen patgām sözcüğünden evrilmiştir. Orta Farsça sözcük Eski Farsça yazılı örneği bulunmayan *pati-gāma

BEN ve O, ONLAR ve BİZ!!

Ben, benim de, o kim, Onlar, onlarda, Biz Kimiz?

Ben benim, ne ile benim, insanlığımla, cinsiyetimle, etnik kimligimle, işçi, patron oluşumla, dini inanç ve düşüncelerimle, siyasal düşüncelerimle, felsefi düşüncelerden etkilerimle, ben ben benim ve bunları kendimce, kendi algı gücümle algılarım...

O, Onlara gelince onlardan saygı bekliyorsam, sayarım, övgü bekliyorsam överim, nefret, kin, saldırı, şiddet bekliyorsam bunlara baş vurur

UYDURDUĞUNA İNANMAK

İster dini, ister siyasi olsun bakıyoruz ki gerçek hayattan kopan ekoller, fraksiyonlar, bunlara dayalı yorumlar, uydurmalar, ucmalar ne yazık ki toplumsal hayatın içinde yaşanıyorlar... Bular üzerinden tartışmalar, çatışmalar, çok zaman da savaşlar bile bile çıkıyor... İnsanlar birbirlerini öldürüyor, kimi öldürdüğünün farkında degil...

Uydurmaya inanmak iki halle oluyor biri kendi uyduruyor, digeri uydurulana inanıyor, inanıyorda ne oluyor? İşte Müslümanların yaşadığı sorunlar, bunların katmerlsini Hristiyanlard

İMAN, İMA!

İmanla mı Yaşıyoruz, İmayla Mı?

Artık yarım asrı devirdim, Müslüman toplumda yaşadım, muhafazakar camiada yaşadım ve şuna karar verdim, biz toplum olarak iman degil, ima ediyoruz... Nereden cıkarıyorsun bunu diyorsanız, buyurun devam edelim...

Son din istismarcılarına mı baksak, yok yok yanlış ifade din üzerinden, kendi imaları üzerinden dindarları istismar edenlere girmiyoruz bile... Ee bize ne anlatacaksın?

Hayatımı, ben ilk

TEMİZLİK (Manevi, Maddi)

İç, Dış, Manevi, Maddi, Temizlik üzerine düşünelim mi? Herkes temizlikten bahseder buna rağmen bu kirlilik nedir? İç temizlik neyi gerektirir, buna manevi temizlik denir, yani soyut temizlik, bu normal deterjanlarla olmamaktadır  nasıl olur bu temizlik? Önce, bilginin kaynağı sonra doğru bilgi, daha sonra doğru düşünce son olarak doğru davranış….Kuran bizi bu konuda şöyle uyarır: “Şunu iyi bilin ki Allah, çok tövbe edenleri ve içi dışı temiz olanları sever.” 2/222 Bu ne demektir, biz Kuranı anlamamak için elimizde geleni yapıyoruz, hatta Türkçe anladığımız

KURUMLARIN ORTAK DEĞER ÜRETME KAPASİTESİ

(Değerlere Saygı Duyulması)

Toplumların ortak degerleri vardır, kimi deger dini olabilecegi gibi kimi degerler de milletin, vatanın özel günlerine, dayalı sosyal degerler vardır, olabilir... Bunları yanı sıra insanlıga malolmuş, insan aklının ürettiği evrensel degerler vardır, bunların hepsi bizim dindar olarak, T.C vatandaşı olarak, dünya insanlığının bir parcası olarak hepsi bizimdir.. Biz insana dairdir... Bunlar karşılıklı saygı içerisinde yaşanmalıdır, bunu sağlayacak olan, biz vatandaşları

TAKVA SEVİYESİ

(Takva Seviyemiz, İnsanlık Seviyemizin Göstergesidir, Takva İse İman Sorumluluğu İçin de Kötülüklerden Kacınarak, İyi Şeyler Yaparak Yaşmaktır. Sıtdık Fani)

Biz insanlar, hem birbirimizle, hem de dogayla etkileşim içinde yaşarız, bu yaşayış içinde kurallarımız oluşur... Bu kuralların iki kaynagı vardır, biri insan aklı, digeri ise dini öğretilerin ögütleri, önerileriyle ortaya çıkan kurallardır...

İnsan içinde yaşadığı topluma toplumum

KURBAN KESİMİ

Öncelikle Kurban bayramı mubarek olsun, verimli olsun dilerim ve isterim, nasıl verimli olur diye sorar ona göre önlemler alırım... Mesela nedir, bu bayramın özelliği virüs zamanın da bayram yapıyor oluşumuzdur, bunun için ne gibi önlemlerle bayramımızı verimli hale getirebiliriz diyerek... Her bayramda şunlar kurban olur bunlar olmaz, ne kadar  pay dagıtalım dagıtmayalım yerine, bu bayramın daha iyi olabilmesi için şunları konuşalım derim...

Kurban kesimin de nelere dikkat edecegiz, fiziki mesafeye salgını körüleyecek şekilde yakınlaşmamaya, maskele

MESAJ VAR!! Okudun mu? Okuduk mu?

Mesajlara çok meraklıyızdır, hele gençsek, sevgiliden gelen mesaj merak edilmez mi, ikide bir mesaj kutusuna bakılmaz mı, bakılır, mesaj atmadıysa sevgili kızılır, kızında, ama sevmeye devam edin... Şimdi bir çok şeyin, hatta var olan her şeyin kaynagı olarak düşündüğümüz ve inandığımız yaratıcıdan gelen mesajı sevgilinin  mesajı kadar önemsemeyelim mi, bana kalırsa önemseyelim, üzerinde dura, dura okuyalım ne dersiniz? Koskoca Kuran mesajını küt diye okuyamayacağımıza göre, her gün bir ayet üzerine dura, dura, anlamadığımız kelimelerin anlamını bula, bula okuyalım, şimdi

İSTİMNA, GÜNAH MI?

Günah, haram gibi kavramların rast gele kullanılması, din adına konuşanlarda alışkanlık haline geldiği görülmektedir… Bu davranış günahmıdır, bu günahın kaybagı dinimidir, yoksa din adamlarının sakındırma için önlem alınmasına yönelik aşırı yorumumudur?  Zina haramdır, istimna haramıdır? Bunca konu varken neden bu konuyu seçtim, neden eski Türkce sözcük kullandım?

Önce, kişinin kendi, kendini cinsel olarak olarak tatmin etmesi de diyebilecegimiz, tıbbi olarak Mastürbasyon, halkın otuzbir denilen bu olayın gün

KURANDAN SİYASAL SİSTEMLERE, SİYASİ/DİNİ DÜŞÜNME

 (Dinden Demokrasiye)

İslam dininin temel kaynagı olan Kurandan, soraki tüm yorumlar ve cıkarımlar ya kültürlerin okumlardan, dönemsel okumaların sonucu oluşmuş yada iktidaların resmi yorumlarıyla olan bir dini litaratür 1400 yıldır varola geliyor...

Bütün bunların büyük bir bölümünde eski siyasal yönetim sistemlerini meşru gören bir anlayışla, dini düşünce ortaya konmuştur... Kaldı

YANLIŞ DİNİ BİLGİ İMANDAN, EDER!!

(Bilgisiz Dindardan İnciler)

Bu söze neden gerek duyduk, İlçemiz Tosya da insanları günahtan sakındırmaya çalışan bir vatandaşın ilçemizin tarihi ahşap köprüsüne kendince veciz sözler asması üzerine gerek duydum... Aslında deyimi hepimiz biliriz “Yarım hekim candan, yarım hoca imandan, eder” Yarım hekim candan eder, yarim hoca dinden eder” Bir iş, uzmanına yaptırılmaz da taklitçilere yaptırılırsa, bilgisi zayıf kşiler dinlenirse, istenilen gibi değil, ters bir sonuç alınır a

ALLAH, SADECE ARAPÇA MI, ANLIYOR?

Mutlaka anlaşılması gereken %99’unun Türkçe anladığı cemaate bile hutbe okurken baya bir Arapça duayla giriş yapılıyor, sonra hutbeyi anlamayı sağlayacak kavramların Türkçe karşılıkları kullanılmak yerine, farsça ve Arapça kavramlar kullanılıyor… Sonra bu millet bu dini neden anlamıyor diye soruyoruz, neden anlamıyor ki? Allah’a dua ederken sanki Arapça dua etmek zorundaymışız gibi bir hava estiriliyor, bu havaya öncelikle din görevlileri ve sonrada din adamları uyuyorlar, sonuç anlaşılmayan din, yaşanmayan dine dönüşüyor… Son hutbeden, hutbe

DİN ETKİSİ!!

Din ister tanrısız kurgusal dinler olsun, ister vahye dayalı tek tanrılı dinler olsun bir etki, bu etkiye dayalı bir amaç için inanç ve düşünce, davranış dünyamızda varlar… Diger dinler şöyleydi, böyleydi, onlar kafir, biz müminiz gibi lüzum tartışmalara girmiyoruz, neden? Onlar da bize kafir derler işin içinde çıkamayız, bu tartışmalara gerek de yok, bazen gerek var gibi görünse de bunun nedeni de dinimizi iyi yaşayamadığımızdan kendi eksikliklerimizi başkalarını kötüleyerek kapatma cabasından olsa gerek…  Bizim derdimiz şu olmalı, din nedir, bu biz inanlarda ne gibi et

İNANCIN, ÖNÜNE GEÇMEMESİ GEREKİRKEN GEÇENLER!

Dinin önüne geçenler deyince ne aklımıza geliyor,  can mı yok, akıl mı, üreme mi, mutlu olmak mı, insan ihtiyacı için üretmek mi, ahlak ve adalet mi yok, o zaman ne dinin önün geçiyor?

Geçmemesi gerekenler, bunlar nedir, örneğin fitne siyaseti, fahiş fiyat, hak hukuk tanımama, içgüdülerin sınırsızca yaşanması, başkalarının hakkını yiyerek lüks içinde yaşamak benim gördüğüm dinin/imanın önüne geçmektedir…

CANLI YAYINLA CEMAATLE NAMAZ

İnsanlık yeni bir virüsle karşı karşıya, birçok ülkede birçok kişi karantinada, dolayısıyla ibadethanelerine gidemiyorlar.. Bu virüs yenildiğinde tekrar gidilecek, gidelecek de gidilmesine ya uzun sürerse, o zaman şunu tartışalım mı, canlı yayında bir merkezde bulunan imama uyarak namaz kılabilirmiyiz?

 O merkez de kılınan namaza uyarsak, ibadetimiz kabul edilmiş olur mu, cemaatle namaz kılmış olurmuyuz? Bence abtestimizi alıp kıbleye yönelerek, imamın sesini duyarak, niyet eder, imamın hareketlerine göre namazı kılarsak neden olmasın ki?

MİRAÇ, ÇIKIŞ, YÜKSELİŞ

Miraç nedir, ne değildir üzerine düşünelim mi? Miraç peygamberimiz için başka bir şey, bizim için ise başka bir şey, çünkü o seçilmiş kişi!

Peygamberimiz için şu olsa gerek: Miraç, göğe çıkma, bu ruhsaldır, fizikseldir bilemeyiz ama bana göre, yorum yaparak düşünürsem metafizikseldir… Bunun için kısaca metafizik nedir anlamız gerekir..

 Metafizik: Gördüğümüzü

DEVLETİN DİNİ, OLUR MU, OLURSA HANGİ DİN OLUR?

(Müslümanların “Medîne-i Fâzılası” Nerede Kurulmuştur?)

Devletin dini olur mu,  yada mevcut devletlerin dini var mı, varsa hangi din veya dinin hangi yorumu, İslam devleti, Hristiyan devleti, Yahudi devleti olur mu, olursa nasıl olur? Ya da şöyle düşünelim, bu ön kabulle hukuk ilklerine yaklaşalım, Allah ilkeler gönderdi, bu ilklerden, ülkeler yasası çıkarmamız gerekecek kim çıkaracak ki? Hangi mezhep, hangi siyasal güç, hangi alim/bilim insanları ç

MÜSLÜMANLAR ve SAVAŞ!

Müslümanların bir kaç sorununu say desek, hangilerini sayabiliriz? O kadar çok sorun var bunun nedenleri nedir? Neden Müslüman toplumlar ahlak, adalet, barış, mutluluk, huzur üzere toplumsal düzen kuramıyorlar? En son dinin mensupları olarak, neden bu kadar sorun yaşıyorlar? Bunlar üzerine düşünmek, sorunlar nereden kaynaklanıyorsa çözüm üretmek, biz Müslümanların birinci görevi değil mi? O zaman gelin hep beraber bu sorunların çözümünü kendimiz dert edelim, amaç edinelim, farz edinelim ve yarından tezi yok, birbirimize karşı değil

KANDİLLER GÖNLÜ/ZİHNİ AYDINLATSIN

(Kandillerin Zihni ve Gönlü Aydınlatması İçin Ne Yapmalıyız?)

Üç aylar başladığında kandillerde başlar, kandil ne demek aydınlatıcı demektir,  bu odamızı olabileceği gibi zihnimizi de, gönlümüz de aydınlatır, zihni hangi kandil aydınlatır?

Zihni bilgi kandili aydınlatır, bilgi ister vahyi, nakli dini, deneyimsel bilgi olsun, ister maddeyi, doğayı, varlığı anlamak için ortaya konan gözleme, deneye dayalı bilimsel bilgi olsu

FAİZ (Dini Bakış Acısıyla)

Dinimizin kaynağın da faiz kesinlikle yasaktır, peygamberimiz veda hutbesinde de bu durumu ümmetine tekraren ilan etmiştir. Bunlar tartışılmaz dini bilgilerdir, yalnız sorumuz şu Kuran da ve Peygamberimizin Veda hutbesinde bahsettiği faizle bugün ki faiz, aynı faiz mi? Bu sorumuz bir kenarda dursun, genel olarak dini bakış acısıyla faize yaklaşımımıza bakalım…

Faiz: Fazlalık, artma, çoğalma, nema, riba. 2. Hizmet ve emek karşılığı olmaksızın paranın kullanılmasına karşılık olarak elde edilen dinen uygun görülmeyen kazanç. “…Allah, alım satımı

H.Z YUSUF

(Yusuflara İhtiyacımız Var)

Hemen şunu belirteyim burada ki Yusuf peygamber, ben Peygambermiyim diyenlere, Peygamber olmayabiliriz, biz kişi olarak onun, bize gösterdiği örneklikler üzerinden günümüz için ilkeler çıkarır, onları yaşarız, yaşamalıyız… Şimdi dönelim Kurandaki Yusuf’a, Pardon H.z Yusuf’a, H.z eklemediğimizde saygısızlık yapıldığını düşünen arkadaşlar için hemen H.z yi ekledim…

Yusuf’u babası çok sever, bir gün Yusuf, babacığım ben rüyamda 11 yıld

KUDÜS MÜSLÜMAN YURDUDUR

(Müslümanlarca Korunmalıdır.)

Kudüs, insanlığın evrensel mirasına şahitlik eden dünyanın maddi bir değeridir, ama öyle anlamlar yüklenmiştir ki artık orası maddi değer olmaktan çıkmış manevi bir değer, sembol olmuştur. Evrenseldir, nice peygamberin hatırasını taşır, bu kabul edilir ve bu mescit tüm inançlara tarih boyunca açıktır… Bir Müslüman şehri iken ekonomik ve silah gücüyle orayı ele geçirmeye, burayı Müslümanlara yasaklamaya çalışan bir İsrail

DEPREM KOVAN ADAM!!

Cemaat işi inanç işidir, cemaat hiyerarşisinde yeriniz bellidir ve siz onu kabul edersiniz, etmezseniz o cemaatte yer alamazsınız… Bu kadar net…

İyi de deprem kovmak ne demek, deprem karabulut olarak Manisanın üzerine çöktü ben onu kovdum, bunu üç defa yaptım… Vay anasını be, sen neymişsin abi, deprem savar Şeyh, Ülkemizin köşelerine bundan birer tane koyalım depremler ülkemize giremesin, ne jeoloji mühendisine, ne mimara ne gerek var… Bu arkadaşların biraz daha kafaları iyi olursa hava savunma sistemi işine de el

DİNİ GELENEK

Dini Bir konu tartışılırken hemen akla gelenek ne diyor gelir, gelsin de… Tartışan taraflar gelenekten referans verir, versin de… Bir düşünce ortaya konulacağı zaman, düşüncenin sağlamlığının referansı gelenekte, geçmişte yapılmış yorumlarla desteklenmesine özen gösterilir gösterilsin de... Bunlar yapılırken düşünce önemsensin, dini düşünürler kutsanmasın ki, gelenekten sağlık bir yararlanmanın önü açılsın..

Yani günümüzün dini düşüncesi geleneğin üretildiği zamana/dö

MESHEP SORUNU

Ben mezheplere dini değil, siyasi bakacağım, neden, o kadar siyasileştiler ki, kutsal kitapların farklı yorumu oldukları unutuldu, bir devletin, bir ırkın hayallerini, hedeflerini geleceğe taşıyacak bir manifestolar haline geldiler… Biz Müslümanlarda olanlar ortada, geçmişte yaşanılan Hristiyanların Mezhep savaşları dillere destan…

Bir ulus kendine manifesto yazamaz mı, yazar,  dini düşünceleri üzerinden hedef belirleyemez mi, belirler, yalnız bu benim belirlediğimle çatışırsa ne olur.. Ben onun belirledikleri şeyleri efsane kabul edersem ne olur, ya

ÖLÜMCÜL GÜNAH 1

İnsanların daha iyi yaşayabilmeleri için dinler vahiy, vaaz edilmiştir, insan ne için günah işler üzerine düşünen din adamları, insan doğasından hareket ederek bazı unsurlara dikkat çekmeye çalışmışlardır...  Bu çalışmalar eskiden başka, şimdi başka sonuçlar vermektedir… İnsanların modern anlamda devlet kurmadıkları dönemde, din günah olarak başka şeyleri vaaz etmiş, şimdi gelişen araç ve gereçlere, imkanlara, tekniklere, devlet sistemlerine göre günümüzde ise başka şeyleri öğütlemektedir…

ÖLÜMCÜL GÜNAH 2

(İslam Dini Düşüncesinin Yedi Ölümcül Günahı, Ne Olabilir?)

Vatikan da, Hristiyan dini düşünürler 5 yüz yıl aradan sonra, sanırım 2008 de ölümcül günahlarını güncellemişler ve yeni günahlar insanlığın yeni sorunlarını yaratan nedenlerden kaynaklı olması gerektiğini vaaz etmişler… Bunlar insanlığın karşılaştığı sorunlar ve kaynakları olabilir… Genetiklerle oynamanın nasıl sonuçlanacağı konusunda ki belirsizliğe dayalı tartışmalar üzerinden, birinci öl

İNSAN ve HAYAT

(Bilgi ve Düşünce Üzere Yaşamak, İnanç Üzere, İnsanca Yaşamaktır. Sıtdık Fani)

 (“Biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. Ancak iman edip yararlı işler yapanlar müstesna! Onlar için kesintisiz bir ödül vardır.” Tin 4-6)

Yaratıcı insana, doğru ile yanlışı ayırt etmeye yarayan bir akıl ve iyilik yolunda rehberlik edecek olan bir vicdan vermiştir. Bunları kullanırken uyacağı ilkeleri içeren kutsal kitapları göndermiştir. Akıl yoluyla bilgi, tecr

DİN İÇİ/DIŞI

Birilerinin elinde din terazisi, koyarlar tartarlar imanımızı bizim, namaz kılıyor mu yok, o zaman bu kafir, başını örtüyor mu, yok bu da kafir… Biri bu yargıçlar arasından sesini yükseltmeye kalkar…

Ya tövbe eder de Allah affederse, Allah bu başı açığı, şu secdeye arnı değmezi, şu alkoliği  dediğin de… Allah bunları mı affedecek der… Bunu diyen kişiyi de yargılar sen kafirlerin avukatımısın der, oysa kendi üst üste üç hata yapmakta, günah işlemektedir… Kendi kafir midir, Allah bilir?

İLİM/İMAN İLE AMEL!!

İlim nedir bilmektir, İman nedir inanmaktır, ikisini birleştirsek bildiğine inanmaktır, ne bilinir, neden inanılır? Hiç düşündük mü, bilmeden inanmak, inanıyormuş gibi yapmak değil midir? 

Şimdi bu kavramlar üzerinde gelin birlikte duralım, bilgiyle imanla amel ne demektir?

İlim, bilmek işin içeriğine vakıf olmak, konuyu bilmek, dini bilmek, tekniği bilmek, iman ise bildiğinden emin olmak, bilmek, bildiğinden emin olarak, yani bilginin gerçekliğine, hikmetine, hakikatine inanmak… İnanmışsak neden bildiğimizle iman etmiyoruz ki?

DİNİ İLKE ALGI ve DÜŞÜNCE SORUNU!!

Din, dediğimiz de ne anlıyoruz, anlamalarımız nereden besleniyor, bu beslenmelerde ne kadarı başka anlam vermelere dayalı yorumlar var? 

Kaynaklarımız neler, ilk kaynak mı, ilk uygulamalar mı, dinin toplam olarak insan üzerinde ki ilkesel etkilerimi? Din toplumlar üzerinde bu kadar etkiliyken anlamalarımızın kaynağı sadece nakille gelen yorumlar olursa, yorumları yapan alimler dönemine göre anlamalarını , yorumlarını yazmışlarsa.... Biz dinimizi anlama sorunu yaşarız, bu sorun da bizde, yanlış inanca, dini düşünceye ve davranışa dönü

DİN ŞURASI, DİN ŞURASININ, ŞURASI!!!

Şuraların bir resmi kurum ve anlayış sunumuna dönüşmesi, akademisyenler yerine siyasilerin konuşmalar yapması, en yetkili ağızların düşünsel sınırlar çizmesi, kabul gören anlayışlardan olması, şuranın suratsızlığına neden olmaktadır… Bu nedenle Şura da yayınlanan 37 maddelik bildiriyi yeniden, Şuraladım, Buyurun, her alternatif şıkka birlikte bakalım…

1.Dinin, her toplum ve tarih için geçerli olan sabiteleri tartışmaya açılmamalıdır. Bununla birlikte içtihada bağlı dinî hükümler, üretildiği tarihsel şartlar, sosyoekonomik ger&cce

DİN KÜLTÜR İLİŞKİSİ

(Fıtratım Geregi, Kültürümle Dinimi, Dinimle Kültürümü Kendi Dilimle Okurum. Sıtdık Fani )

Bu konu önemli olmasına rağmen yeteri kadar üzerinde düşünülmeyen bir konu, kültür ve din aslında her konuyu, her durumu etkilediğini biliyoruz.. Birbirini nasıl etkilerler, bunun üzerinde düşünmeliyiz…

Örneğin, Kuranı anlamak için, ilk muhataplarının uygulamalarını ve o dönem ki sosyo kültürel yapıyı bilmemiz gerekir diyoruz, doğru,

DİN, DEVLET İLİŞKİLERİ

(Tarihimiz de, Din devlet İlişkileri)

Her dönemde sorun olmuş, neden derseniz, bana göre sebebi şu olsa gerek, bir iktidar var, kendi otoritesini herkese kabul ettirme derdin de… Bir din var, Allah’ın öğüdünü tesis etme amacında, yani otorite kaynakları farklı, otorite kaynakları farklı olunca, ikisi de aynı topluma hitap edince sorun oluyor… O zaman bunu sorunsuz hale nasıl getirebiliriz? Bence din devlet ilişkileri değil, din siyaset ilişkileri üzerinden ilerleyelim..

GAVS OLMAK, GAVSA TABİ OLMAK (Gavs’lık Nedir?)

Her şeyi abartıyoruz, tarihimizi, gücümüzü, bilgimizi, inancımızı, siyasal anlayışımızı, liderimizi, dünya görüşümüzü veya bağlı bulunduğumuz Gavsımızı, Şeyhimizi bu kadar iyiyiz, öyle veya böyleyiz de, neden toplumsal işleyişlerimizde ciddi sorunlar var?  Bunun nedeni ne olabilir ki? Bence eleştiri, özeleştiri, düşünsel eleştiri, inanç yorumları üzerine eleştiri yeteneğimizin olmaması ve dini anlayışlarımızın yaşanmasında bize rehberlik edecek olan Tasavvuf ehlinin yeteri derece de dini bilgisinin olmaması yada bilgilerinin sadece nakle dayanarak, güne uymayan bilgil

KÂFİRLİK // KAFİRLEŞME // KAFİRLİŞTİRME

Sık, sık duyarız, bu kâfir, şu kâfir, bu dinden çıkmış, şu yoldan çıkmış kafirleşmiş, bu kafir ilan etme, kafirleştirme makamı kimdir? Yada soruyu şöyle soralım biz bir kişiye kafir demek için hangi nedenleri delil olarak kabul etmeliyiz? Yada Allah hangi nedenlerden dolayı kafir ilan ediyor, biliyor muyuz, kafirlik kalıcı bir durum mu, yoksa iman edildiğinde geçici bir durum mu? Bu çok sık kullandığımız, genelde başkalarını yargılayarak, onlara yüklediğimiz bu sıfat, bu kadar kolay yüklenebilecek bir şey mi? Biz nasıl kafirleşiriz? Bütün bunları o dedi, şu dediden çok Kuran ne diyor üze

MÜSLÜMANLAR BİLİMDE TEKNOLOJİDE, NEDEN GERİ KALDIK?

Biz Müslümanlar tartışmayı sevmeyiz, oysa tartışma durumumuzu sormak sorgulamak demektir, biz Türklerin geleneğinde tartışmaya benzer aşık atışmaları vardır, bunlar bile bize örnek olmaz… Tartışma konuyu açar, biz kapatmayı severiz, tartıştığımız konularımıza bilimsel gözlüklerle baksak biz bile güleriz, genellikle şunlardır…

 Tartışmalarımız genellikle dini konular üzerine, burada da daha çok şekli olur, dini konuların bazıları yoruma acıktır, öylede olmalıdır, çünkü di

MÜSLÜMANLAR, GEÇMİŞ ve GÜNÜMÜZ SİYASETİ

Biz Müslümanlar Peygamberimiz öldükten sonra siyaseten yönetim sorunu yaşadık,  şöyle asrı saadet, öyle, böyle fetihler, toprak genişlemesi dense de, devletsiz sınır kabileleriyle oluşmuş bir ortama, Bizanslılarla Farslıların birbirini savaşlarla güçsüz hale getirmesine dayalı olarak...  Müslümanların kısa sürede geniş bir coğrafyaya hakim olmalarına neden olmuş olamaz mı? Bu genişlemeyi dine bağlarsak, bugün ki dağınıklığı neye bağlayacağız? Bugün ki dağınıklığı az dindarlığımıza bağladık diyelim ki ya o gün ki ilk büy

MİLLET, ÜMMET, VATANDAŞ FARKI

(Millet, Ümmet Farkı, Vatandaşlık Bağı)

Birçok kişi ve söylem elmalarla armudu karıştırıyor gibi bir hal için de bu konu söz konusu olunca, toplum olarak kafa karışıklığı otaya çıkıyor, bizim birliğimize, toplum olarak barış içinde yaşamamıza hangi düşünce daha çok hizmet eder? Bunu ararsak buluruz, hep beraber arayalım mı? Buyurun…

 Ben ümmetçiyim diyen kişi ümmet birliği için çalışıyorum diyen kişi, acaba bunun mümkün olup olmayacağı hiç düşün&uum

DİN BİZE NE DER? (Biz Ne Yaparız?)

Dinimizin ilk emri okudur, okumakta ki gaye nedir? Bilmektir, bilme ne işe yarar, bu dünyada daha iyi yaşamaya, bu daha iyi yaşamaya dayalı olarak da ahireti kazanmaya, hesap gününe salih, iyi amellerle davranışlarla ulaşmaya yarar…  Daha iyi yaşama derken sadece bizim iyi yaşamamızla da ilişkisi yoktur, iyi yaşamayı murat ettiğimiz kadar, iyilikler yapmayı da amaç edinerek yaşamaktır, daha iyi yaşamak… İşte bakın dinin bize bu konuda önerdiğine: “İşte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar. Müminûn 61. Ayet”

Din bize başka ne der, barış

RAHMET EHLİMİYİZ, ZULMET EHLİ Mİ?

Biz Müslümanlar her şeyi Tanrıdan(Allahdan) bekleriz, ben bunu “M. Akif Ersoy’un Talep Nasılsa Netice de Öyle Çıkar” şiirini dinlediğimde anladım… Merhameti, rahmeti Allahtan bekleriz zulmü, zulmeti biz yaparız, bizim gönlümüzde ne doluysa, bizden de dışarı o sızar, biz rahmet/merhamet ehlimiyiz, yoksa zulüm/zulmet ehlimiyiz, bunu hiç kendimize sorduk mu? Herkesi her ortamda çok kolay yargılarken biz bir gün olsun, bir alanda bile kendimizi yargıladık mı? Soruyorum, rahmet/merhamet ehlimiyiz, zulüm/zulmet ehlimi? Üzerine düşünmeye davet ediyorum, y

MÜSLÜMANLARDA ÇEVRE BİLİNCİ

(Müslümanlar da Sosyal Çevre Sorunları)

Yaratıcı dünyayı bir denge içinde, benzersiz bir biçim de çok çeşitli canlı türleriyle bezeyerek yaratmış… Öyle bir düzen kurmuş ki bizim ve diğer canlıların dışkıları bile diğer canlara gübre olmuş… Biz Müslümanlar ve İnsanlar, bin bir kirleticilerle bu dengeyi bozar hale geldik..

Bizim için nimet olarak yaratılan, dünya ve içind

İFFET!!!

(İffet, Cinsellikle mi Sınırlı, Genel Ahlakın Parçası mı?)

İffet kimin sorumluluğundadır, bazıları bu görevi kadına vermiş gibi, bazıları iffeti tatile göndermiş gibi, bazıları iffet dairesi dışına çıkmak için o kadar çok kültürel ve fıkıhi kural uydurmuş ki, dinden bi haber olanları bile şaşırtmışlar… Cinsel özgürlüğü savunanlar bile onların yanında yaya kalmışlar… (Badeci Şıh Vakasında Olduğu Gibi)Yek diğerleri de insanı yok sayacak kadar katı yorumlar yapmış, sınırlar çizmişler… İnsanlar

TEVAZU

Tevazu nedir, kime yakışır, ne için gereklidir gibi sorularla tevazu üzerine düşünmeye başlarsak daha iyi olacağını düşünüyorum… Tevazu nedir, alçakgönüllülük, gösterişsizlik, doğal halimizin davranışlarımıza yansımasıdır diyebiliriz… Niçin gereklidir, tevazuunun karşıtı nedir kibir, kibir kimin sıfatıdır?

Tevazu kime yakışır, makam ve yetkileri elinde bulunduranlara, maddi acıdan zengin olanlara tevazu yakışır, zaten fakir, yetkisiz kişi kibirli olursa zaten komik olur… Tevazuyu iyi anlamak için kibiri iyi anlam

İSLAM NEYİ KORUYOR?

(İslam Neyi Koruyor Müslümanlar Neye Saldırıyoruz?)

Bir din var ve bu dinin ilkeleri var, normal şartlarda bu dini kabul edenler, bu ilkeleri de kabul ettikleri düşünülür, biz Müslümanlar da acaba gerçekten de böyle mi oluyor?

Herkesin hem fikir olduğu İslam dini bunları korur dediği 5 ilke sayılır bunu hepimiz ezbere biliriz, bilmesine…

Bir canı korur, kaynağı nedir derseniz? Kurandır derim, delilim de bu

MAKYEVELİST MÜSLÜMANLAR

Makyavel kimdir dendiğinde, ahlakın siyasetten ayrılması bu ayrılığın, siyaset işleri için gerektiğini öneren düşünürdür…

Bunu dini olarak yapabilir miyiz, bence yapmamalıyız, dinden ahlak çıkarsa din yarım kalır, üzülerek belirteyim bazı Müslümanlar bunu yapıyorlar, üstelikte çok pervasızca yapıyorlar, ne için yapıyorlar?

Daha ilk dönemlerden bu yana iktidara ulaşmak, iktidar gücünü ele geçirmek, bunu devam e

BAYRAM DA…

Bayramda ne yapılır, ne yapılmalıdır, ne yapıyoruz, bayramın daha iyi yaşanması için geçen bayram da yaptıklarımız ve yapmadıklarımız nelerdir? Eski bayramlar neden daha iyiydi de şimdikiler neden iyi, hatta daha iyi değil?

Bayram da biz bayramlaşmak isteyenlere düşen şunlar olsa gerek, ana/baba, akraba/komşulardan başlamak üzere bayram ziyaretlerinde bulunmak ve ziyaretimize gelenleri iyi karşılamaktır… Bu esnada bayramı daha iyi yaşamaları için çocuklara ve gençlere yardımcı olmaktır….

Çocuklar v

MÜSLÜMANLAR DA HALİFE/YÖNETİÇİ SEÇİMİ (Sakife-i Beni Saide (Gölgelik) Vakası)

Önce kim seçecek, Peygamberimizin ölümüyle belirlenmemiş olan bu durumda sahabenin kendi aralarında bir istişare yapması gerekirken, genel olarak bir duyuru yapılmaksızın sadece bazı kişilerin katılımıyla bu seçimin gerçekleşmiş olması, yönetici seçim işlerinin eksiklikle başlamasına neden olmuş denilebilir. Ayrıca biz ilkeleri ve değerleri kutsamak yerine, neredeyse bizim gibi insanlar olan kişileri kutsadığımızdan olsa gerek yaşanılan olumlu ve olumsuz bu olayları sağlıklı değerlendiremiyoruz… Bu nedenle bu olayda isim kullanmayacağım ve sadece

CANLI DİN, ÖLÜ DİN FARKI

İnsanlar Göbekli tepede ki arkeolojik bulgulara bakıldığın da 11 bin yıl öncede dini bir inanca ihtiyaç duyarlarmış, inanırlarmış, günümüzde de ekseriyetle inanmaya devam ederler… Biz Türkler de 750’li yıllar da Müslüman olmuşuz…

Biz Türklerin karşılaştığı sorun, kendi dilimizden olmayan bir dini mesajı yani yabancı bir dille dinimizi anlamaya çalışıyoruz, sadece bu yabancı dili bilenler dinleri anlıyor, bilmeyenler ise anlayamıyor… Bilmeyen bizler için dinleri ölü bir dindir, bir yazıl

MÜSLÜMANLARIN AYIP GİZLEMESİ

Müslüman, Müslümanın kabahatini kapatır, söylemi üzerine tekrar, tekrar düşünmememiz gerektiğini düşünerek bu konu üzerine sesli düşünüyorum, bunu yazıya döküyorum ve sizleri de bu konu üzere düşünmeye davet ediyorum… Bu konuda önerisi olduğu rivayet edilen hadislerle düşünmeye başlamayı öneriyorum, buyurun…

 “”(Kim, bir Müslümanın dünya sıkıntılarından birini giderirse, Allah da onu kıyamet günü sıkıntılardan korur. Kim, Müslümanın ayıbını ö

MÜLK, YIĞILMASI

(((Müslüman Toplumlarda, Mülk, Yönetim Yığılması)))

Mülkiyeti hep yanlış anladık, örneğin “adalet mülkün temelidir” dediğimizde ki mülkün aslında başka bir şey olduğunu… Malları/zenginlikleri/sermayeyi tabana yayın diyen dini emri, öğretileri es geçtik… Mülkiyet yığılması sadece maddi yığılmayla değil, yönetim yetkisini vatandaşlarıyla paylaşmayan Müslüman toplumlarda yöneten sınıflarda ve sermaye sınıflarında büyük eşitsizliklere neden olan mülki

DİN AFYONMUDUR, DEGİLMİDİR?

Din nedir, Afyon nedir, bunlar üzerine hepimizin düşünceleri vardır, biz bunların üzerine çıkmaya çalışacağız, nasıl mı?

Din, Tek tanrılı dinler üzerinden düşündüğümüzde peygamberlerce insanlara ulaştırılan ilahi emirlerdir, diyebiliriz… İlahi emirler ne için verilmiştir, ahlak için, adalet için, hak, hukuk, iyilik, güzellik, doğruluk için biz aklı olan canlılara verilmiştir… O zaman din kötülükle, zulümle, insan sömürüsüyle mücadele aracıdı

FIRKAYI NACİYE KİM?

(((Dini Ekollerden Hangisi Kurtuluşa Erecekler?)))

(Fırkayı Naciye Olmaya Kim Karar Vermektedir?)

Önce fırka nedir ona bakalım, sonra dini anlamda kurtuluş nedir, sonra devam edelim hangi fırka kurtuluşa erecektir, bilmeye çalışalım…

Fırka;  Bölüm, insan grubu, topluluk, parti, tümen gibi anlamlara gelmekle birlikte, dini anlamda ise dini düşünce, akım, ekol, di

MUHALİF, MÜSLÜMAN!

Biz Müslümanların dini ne için indi/vahiy edildi, birçok yerde bu vahiy edilişi açıklanır, Peygamberin ilk uygulamarında da ortaya çıkmıştır… Hakim zümrelerin adaletsizliklerinin/ahlaksızlıklarının neden olduğu zulme itiraz edilmesi üzerine vahiy edilmiş bir din nasıl olurda ileri gelenlerin, iktidarların zulümlerine kılıf bulma aracına çevrilebilir, ben anlamış değilim… Bizim din üzerine düşünenler, din daha iyi nasıl yaşanır, topluma nasıl katkı sunar yerine, dini anlama/uygulama uyma, kaygısı cabası yerine, iktidar savunusunu, iktidarcı bir zihniyetle yapmışlar… Ta

KURAN OKUMA YÖNTEMLERİ

Kuran ne için okunur, okumadaki amaç nedir,  ya da ne olmalıdır? Önce size bir Kuran okuma önerisini ballandıra, ballandıra anlatan devletimizin yayın organı TRT de, bir iftar programından bahsedeceğim… Sonra da, Milli eğitim bakanlığını Din Öğretimi Genel Müdürlüğünün Kuran okuma anaçlarını birlikte göreceğiz… Bu ikisini okuduğunuzda anlayacaksınız ki dini düşünce seviyemiz neden bu kadar düşük… Kuran ne için okunur, kısaca sevap kazanmak için denir… TRT de bu program da…

HER ŞEYLE, HERKESLE SORUNLU!!!

(Her Şeyle Sorunlu Tipler, Birde Kendilerini Müslüman Sanıyorlar)

Hepimiz farkındayız biz, bir toplumsal düzen içinde yaşıyoruz, bu düzen ne zaman kurulmuş 1923 de, şimdi bunu geri döndürmeye çalışan tiplerin fitneye neden olduklarından haberleri var mı bilmiyorum… Bildiğim bir şey var, dini bile fitneye alet ediyoruz, din aslında Allahla, Dogağla, İnsanın, insanla, İlişkiler tüm canlılarla ilişkimizi düzenler, düzenler düzenlemesine ama sitemler, kültürler dini farklı yorumlar ve kendilerince kural

DİN İNSANLIK İÇİN BİR OLGUNLAŞMA POJESİYKEN

Şimdi çok yozlaştırılan, bir o kadar da istismar edilen bir alandan bahsederek konuya girmezsek, olgunlaşmayı anlayamayız, Yunus Emre’yi anlarsak bu konuyu anlarız, bizim olgunlaşma damarımızı oluşturacak tasavvuf yöntemlerini biz istismarcıların elinden almalıyız…  Yunus Emre, Hacı Bektaşi Veli, Hacı Bayram Veli, Ahmet Yesevi gibi bizim kültürün içinde kalarak, dini kaynakları dilimizle kültürümüzle, zamanımızın gerçekleriyle okuyarak bir tasavvuf anlayışını yukardakilerin geleneği içinde kalarak insani bir olgunlaşma aracı haline getirebiliriz… Ya

BİZ MÜSLÜMANLAR NE KADAR MÜSLÜMANIZ?!?!?!

Bazı sorular bizi rahatsız eder, öte yandan bir o kadarda sorulması gerekir, biz Müslümanlar ne kadar Müslümanız, hiç sorduk mu, biz sormasak da, birileri bu sorular sormuşlar, karnemiz hiç de iyi değil…

İnsanlar bir dini neden benimser, ya içine doğdukları toplum bir dini benimsemiştir, yada başka dinlerle kıyas yapmışlardır iyi olduğu için bir dini seçmiş benimsemişlerdir… Din nedir desem ve bu soruyu cevapsız bıraksam, siz doldursanız ne cevap verirdiniz? Din toplumsallaşmamıza yardım

DİNİ DÜŞÜNCE YÖNTEMLERİ
Dini düşünce kaynağını nereden alır, düşünce gibi akıldan bilgiden, normalde dünyevi bilgiler, duyularımızla edinilerek, siyasi olsun, bilimsel olsun, deneyimden gözlemden, deneyden oluşurken... Bir yere kadar dini bilgi içinde bu geçerlidir, dil olmazsa dini bilgi akla nasıl aktarılır? Akıl bir dille bilgilenir düşünür, milletler neden dil icat etmişler ve sıkı sıkıya sarılıyorlar derseniz, sağlıklı düşünmek için, dünyayı, varlığı, dini anlamak için derim... Hani haberleşmek ve iletişim içindi, bunlara ilave olarak iletişim ve haberleşmeyi de sayabiliriz... Ayrıca iletişim olmazsa bilgiyi

RAMAZAN FIRSATI

Her gün, ay, yıl içinde birkaç fırsat barındırır, RAMAZAN da böyledir, onu gereklerine göre yaşar isek, onlarca fırsat vardır, bizim yeteneğimize göre yüzlerce fırsatta çıkarılabilir.

Şimdi bu fırsatlar nedir, biz bunlara bakalım mı, nasıl yaşayabiliriz?

İlk yakın çevreden başlayalım mı, mesela kimlerle küsüz, neden küsüz, barışmamıza ne engel? Diyelim arabalarımızdan biriyle siyasal bir tartışma nedeniyle küstük, ya o bizi kırdı, ya da biz onu kırdık hiç fark etmez… Esas olan barıştır, barışmalıyız,

RAMAZAN NE AYI?

Hepimiz biliriz ki Ramazan Oruç ibadetinin yapıldığı aydır, aynı zamanda Ramazan başka bir şeyin de ayıdır, belki de Oruç ayı olmazdan öncelikle onun ayı ayıdır… Hatta bana kalırsa Ramazanı sadece oruçla sınırlandırmak sanki biraz haksızlık oluyor… Din adına konuşan bazıları ise sürekli Orucu ne bozar, hangi ibadeti yapmalıyız gibi ifadelerle adeta ramazanı sınırlandırmaktadırlar… Tamam bunlar da olsun, ama şunlarda olsun Ramazanı birde şöyle düşünelim mi?

Ramazan neden Kuran ayıdır, bu ayda Kuran’ı anladığımız dilden okuyalım ve Kura

AHLAK, ADALET, DİN ve TOPLUM

İnsanlar, toplum hayatı için de iş bölümüyle ortak bir hayat yaşar,  kimi yönetici, kimi yönetilendir, kimi müşteri, kimi satıcıdır, kimi üretici, kimi tüketicidir, kimi varsıl, kimi yoksuldur… Bu yaşam içinde kurumlar kurmuştur, devlet gibi bunun bir işlevini yerine getiren yargı gibi, güvenlik güçleri gibi… Bu kurumların toplumsal hayata hizmet edebilmesi ve toplumsal düzenin iyi işleyebilmesi için bazı kurallar oluşturulmuştur…

Toplumsal hayatın hepimize yüklediği sorumluluklar

İMAN SORUNUMUZ!!

Birgün genç bir arkadaşımın bana abi, iman sorunum var, eskisi kadar iman etmediğimi, edemdiğimi düşünüyorum dedi… Bu genç arkadaş bir çok detayda benden daha titiz davranan biriydi, ama ulaştığı sonuç benden daha az dindarlığı tercih etmesi olduysa sorun neredeydi… Sordum neden böyle düşünmeye, inanmaya başladın, verdiği cevap manidardı… “Abi ben bir buçuk milyar Müslümanın haline bakıyorum, durumları hiç de iç acıcı değil, bir yanda iç çatışmalar, baskı, zulüm, Allah adına, Allah rızası için insan öldürmeler, bir tara

MUBAH// MÜSTEHAB

 Arapça, bir kelime olan Mubah biz de dini bir kavrama dönüşmüş ve şu hale gelmiştir, “Efâl-i mükellefin'dendir”  yapılmasında veya terkinde dinî yönden hiçbir mahzuru bulunmayan, yani, mükellefin yapıp yapmamakta tamamen serbest olduğu işlere Mubah dediğimiz de. Örnek vermek gerekirse… Oturmak, yemek, içmek, uyumak gibi, insanın fıtratına giren alanlar da, serbest alanının açılması da diyebileceğimiz bu alanın dini düşünce alanında yorum yapan yazar, çizer, vaaz, şeyh kendilerine dini otorite diyen veya yerine koyan kişilerce… Mubah alan sakındırılması gereken al

DİNİ DÜŞÜNCE TARTIŞMALARI

Bizde ister siyasi, ister dini olsun tartışmalar yapılırken, farklı düşüncenin de doğru olma ihtimalini hiç düşünmeyiz, biz gerçeği bulduk, hikmete ulaştık, herkes bize tabi olsun diye düşünür, tartışmalarımızı da bu doğrultuda yaparız… Amacımız doğru düşünceyi bulmak değil, düşüncemizi karşı tarafa aktarmak ve kabul ettirmektir.. Ya karşıdaki de böyle düşünür, davranırsa işte Müslüman toplumlarda çıkan sorunların birincisi bu, ikinci ise iktidarı kim kullanacak sorunudur… Demokratik seçiler yoksa bu tamamen çatışma nedeni olacaktır, çatışan

DİN NEDİR?

Peygamber Efendimize, bir soru sorulur, iyilik kötülük nedir, peygamber efendimizin verdiği cevap manidardır… Peygamberimiz “İyilik, gönlünü huzura kavuşturan ve içine sinen şeydir. Kötülük ise insanlar sana fetva verseler bile, gönlünü huzursuz eden ve içinde kuşku bırakan şeydir.” Din iyi olanın yapılmasını, kötü olandan kaçınılmasını ister… İyi dindar, yani mümin olan kişi iyilikler yapan, kötülüklerden kaçınanlardır… Kısacası din iyi olanın yapılmasıdır, iyi nedir? İnsana, canlıya, çevreye zarar vermeden, artı katkılar, faydalar

İMAN, İNANÇ, DAVRANIŞ İLİŞKİSİ

Din iman etmekle başlar İman: Din, Peygamber aracılığıyla Allaha bağlılığın adıdır dersek, bunu inançlarımıza yansıtırsak Mümin olarak yaşıyoruz demektir. İman inanma düşüncesinin kökü, inanç ise eylemi diyebiliriz, eylemsiz iman olur mu, belki olur içsel yaşanır. Uygulamada yaşanmazsa, aynı inanmadığı halde inanıyormuş gibi yapmanın tersine düşmüş olunur. Bu alanlar duygularda, düşüncelerde yaşandığı için, bugün yaptığımız iyiliklerin ve kötülüklerin sorulacağına iman ettiğimiz hesap gününde ancak ölçülebilir. Bizim münafıklığımız veya Müminliğimiz,

KUTSALI NEDİR KAYBEDENLER!!!

Mısır da Ki İdamlar Üzerine!!! Adalete Davet!!!

Bir bölüm yönetimler din adına hareket ettiğini söyleyerek insanların katlinin bazı durumlarda mümkün kılarlar… Bazıları toplumsal düzen için, bazıları vatan için, bazıları iktidarları için, bazı emperyalistlikleriyle, kapitalistliklerini sentezlemiş devletler ekonomik çıkar için kutsalı kaybetmek adına cinayetler işlerler… Bunları toptan adalete davet ediyorum… Özel olarak da Darbeyle Gelen Bu Nedenle Meşru Dayanağı Olmayan, Sözde Mısır Lideri Sisi’

FIKIH PROBLEMİ

(Fıkıh Probleminin Neden Olduğu Sosyal Problemler)

Eskiden %99’u Müslüman bir ülke derdik, bunun %1’nin başka dinlere mensup vatandaşların oluşturduğunu ifade derdik… Artık %90-95 diyoruz çünkü Deist (Tanrıya İnanan Dinlere İnanmayan diyebiliriz) sayısı her geçem gün artıyor, bazı araştırmalar daha fazla olabileceği ile ilgili ipuçları veriyor… Biz bunun nedenleri üzerine düşünmek yerine kasaba kültürümüzü devam ettirmek istiyoruz… Bu ne demektir, Kasaba ve Köy gibi dar toplumlarda toplumsal ot

DİN NASIL YAŞANIR? (Hayat Nasıl Yaşanması Gerekiyorsa Öyle)

İnsan ne ister nasıl yaşmak ister, tabiki normal bir insansa, iyilik ister, güzellik ister bu isteklerini yapmaya çalışır.. Bunu sadece kendisi için isterse zaten bencilik olur, zaten emin olun tek başına iyilikte yoktur, tek başına güzellik yaşanmaz, tek başına şen şakrak olunmaz, bunun için bir arkadaş, akraba bir dost gerektirdiğini hepimiz hayatımızdan biliriz… Bu insanın tabiatına uyarsa ki biz dindarlarda insanız ve bunları biz de yaşamalıyız… Bunun için ne yapmalıyız?

İnsan, yani biz sevgiye, şefkate

DİN NE, DER? Biz Ne Anlarız, Ne Yaparız?

Din, Allah’ın, melekler aracılığıyla Peygamberlere gönderdiğine inandığımız, insanların hayatı daha iyi yaşamalarına yardım edecek olan ilahi bir öğretidir, diyebiliriz… Din bilmediğimiz gaiplere cevap arayışı da diyebiliriz, din hayatı anlamlandırma cabası da diyebiliriz.. İnsanın ölümden sonrası için bir anlam arayışı da diyebiliriz… Din, hayatı anlama, daha iyi yaşama rehberi de diyebiliriz, acaba biz hayatı anlamak için dinimizin rehberliğini ne kadar kullanıyoruz, bırakın hayatı anlamayı İnandığımız dini ilkeleri ne kadar anlamak için okuyor, din bize ne diyor, biz ne anlıyoruz, ne kadar dini hayatı, bilimi ha

 BİLİM ve DİN = DİNDAR

Din ile bilim ayrı gibi görünse de değildir, ikisi de hayata, dairdir, biri maddi araçlar için çalışır diğeri bu araçların hangi amaç için kullanılacağı konusunda bize yok gösterir… O zaman biz hangisini ihmal edebiliriz hiç birini, din ahiret hayatı için mi, dünya hayatı için mi diye bir soru sorsak! Ben derim dünya hayatı içim, sen dersin ahiret hayatı için, aslında ikisi de doğru, dine inanmak, hiçbir hayatı ihmal etmemek, ikisinin de sorumluluğunun farkında olmayı gerektirir.. Biz Müslümanlar yeteri kadar farkındamıyız? Bu soruya üzülerek cevap veriy

ÖLÜMÜN RENGİ

Can yaşar, can ölür, dünyanın her yerin de düzeni budur, önemli olan yaşadığımız zaman(ömür) içinde iyi yaşamaktır… İyi yaşamaktır dediğimizde hemen aklımız bizim iyi yaşamamız gelir, gelmeli de önce biz bizden sorumluyuz değil mi?  Şimdi iyi yaşamak vardır, bir marka giyersin, istediğin lezzetli yemekleri yersin daha gösterişli evlerde yaşarsın daha gösterişli arabalara binersin, daha pahalı tatil yerlerinde tatil yaparsın bu yaşamın içinde sadece ben/sen yaşıyorsak kendimizce iyidir bunlar… Asıl sorun şurada!!

MÜMİN Mİ / MÜŞRİK MİYİZ??

(Bugün Kendimiz Üzerine Düşünme Günü Olsun)

Bu iki kelime/kavram bize bazı durumları açıklar, biz bu durumlardan birine yakın oluruz, yada birinin için de oluruz, biz iman edenlerden beklenen ise Mümin olmaktır… Biz mümin miyiz, mümin değilsek neyiz? Bu sorunun cevabını bulmak için Mümin ne yapar, yapmalıdır, biz ne yapıyoruz, Müminin yapması gerekenleri yapmıyorsak, ne oluruz? Bunun için biz Mümin üzerine duracağız, onu yeteri kadar tanıyacağız ve kendimiz ner

İRŞADSIZLIK (Yönsüzlük)

Bir şeyin olması olabileceği gibi olmaması da mümkündür, o şeyin hiç olmaması kadar, olması gerektiği kadar olmaması da olasıdır… Olmaması ve yeter derece de olmaması demek onsuz kalınması demektir, bu ise fikri, zihni, dini, siyasi etkileri olacak demektir, eksiklik üzerine kişiyi, toplumun iyi de, güzel de, doğru da bunların bir aşama ileri daha da iyi, daha da güzel, daha da doğruda arayışımız biter daha iyiler de buluşamayız, buluşturulamayız… O zaman, İRŞADSIZLIK üzerinden hareket edersek, İrşadsız kalıyoruz? Bunun çeşitli nedenleri olabilir, sizce neden biz İşadsızız, yönsüz

HIRS!! (Meşru/Gayrimeşru Hırs)

Bir şeyin aşırı arzulanması desek hırsa, yeter mi yetmez, aç gözlülük desek yeter mi yetmez, hırs yetinmemek, tatmin olmamak desek yeter mi yetmez, ama hırsa bir başka acıdan baktığımızda daha başka şeylere neden olabilir… Mesela…

İyilik, güzellik, ahlak, adalet, doğruluk, gerçekçilik arayışı ve bunların davranışa dönüştürülmesi konusunda hırs yapmak aslında cihat yapmaktır, biz cihadın sadece savaş anlamıyla ilgilendiğimiz için savaşmadığımız zamanlarda cihat yapmadığımızdan olsa gerek… Savaştaki başarı

MERHAMET ŞART’I !!!

Merhamet nereden doğar, nerede yaşar, nasıl ölür, bunlardan önce Merhamet nedir, ne değildir üzerine duralım mı? Merhamet bir canlının, canının yanması durumunda duyulan üzüntü desek… Herhangi birinin yaşadığı olumsuzluklar karşısında duyulan acıma desek, yeter mi yetmez… Merhamet sadece pasif bir duygu olamaz, yaşanılanlar karşısında üzülmek gibi, aktif merhamet üzülecek şartları ortadan kaldırmak için bizi harekete geçirecek bir iç ahlak ve adalet istenci olmalıdır… Yeter mi yok, merhamet aynı zamanda koruma, kollama, affetme, acıyı da, yokluğu da, neşeyi de paylaşma

BİZ, MÜSLÜMANLARIN ÖZELEŞTİRİSİ YAPMA ZORUNLULUĞU!!

İSLAM dini bütün dinlerin özeti gibidir, nedeni ise bozulan dini algıyı düzenlemek maksadıyla vahiy olduğuna inanılır, düşünülür, inanırız… (Peygamberimiz biz düzeltmeye ve tamamlamaya geldik der.) Bu inanca biz ne kadar inanıyoruz, inanç üzerine ne kadar düşünüyoruz, bu düşüncelerimiz de ne aşamadayız, eksikliklerimizi tespit etmek için yeterince kendimizi eleştirebiliyor muyuz? Bunlar masaya yatırılmalıdır ki, Vahiy kaynağından bize ulaşıncaya kadar zaman geçmiş, araya zamanının, hatta zamanların yorumları girmiş, mekanlar

 KİTAP’IN HAKLARI

((Kuran’ın üzerimizde ki hakları!!))

Kitapların amacı neyse hakları da odur, kitapların amaçları bizi bilgilendirmektir, bu bilgiler ışığında ameller işlememize yardım etmeleridir… Kitapların bize yardım edebilmeleri için onları okumalıyız, anlamalıyız, yeter mi yetmez, ayrıca varlık kitabı, kainat kitabı diyebileceğimiz içinde yaşadığımız dünyayı ve evreni de iyi okumalıyız, iyi keşfetmeliyiz ki bu bilgiler ışığında hayatımız aydınlansın, bizde iyi yaşayabilelim… Bizde böyle oluyor mu? Olmuyorsa neden olmuyor,

DİNİ DÜŞÜNÜŞ DE DONUŞ!!

(Biat’ın, Bid’ata Dönüşmesi ve Butlan Oluşuyla Batıla Düşüş)

Din bizim hayatımızı etkileyen en önemli olgulardan biridir, dine inanmayanlar bile dinden etkilenirler, içinde yaşadıkları toplumun dininin öyle veya böyle kendilerini etkilediklerini görürler.. Bu nedenle dini anlamak ve onu yaşamak öncelikle biz inananlar için, sonra bizimle birlikte yaşayanlar için önemlidir… Bu önememe bağlı dinde bir kaç kavramı ele alacağız ve buradan dini düşüncede nasıl dikkat etmeni

MÜSLÜMANLARIN SORULARI NASIL OLMALI?

(Cevapları Neye Dayanmalı?)

Sorular aslında bizim meraklarımızın akıl aracılığıyla giderilmek üzerine sorulduğu ve cevaplar aradığı akıl yürütmelerdir… Bunlar felsefi, dini, bilmi, siyasi sorular olabilir, asıl önemli olan bu soruların bizi, sorulan alanlarda bulduğumuz cevaplarla bir tık daha ileri götürüp götürmeyeceğidir ki.. Asıl merak, asıl soru asıl cevap bunlar olacaktır… Nakillerle gelen, cevapları da nakil olan, ne kendi meraklarımıza nede cevaplarımıza dayalı olamayan sorular ve cevaplar bizim meraklarımızın, sorularımızın,

CENNETİ KOVMAK!!

(Dünyadan Cenneti Kovmak)

Biz cennetten mi kovulduk, yoksa dünyayı cennette çevirecekler mi, çevirmeyecekler mi, sınanması için mi dünyaya gönderildik? Yasak meyveyi yemek üzerinden bakınca kovulduk, ama biz burayı dünyayı cennete çevirerek kendimizi affettirmek yerine, burayı insanlar ve diger canlılar için daha da yaşanmaz bir hale getirdik, getiriyoruz… Yani Cennet bile tasvir edilirken örnek verilen dünya nimetleri, sudan ırmaklar, sütten ırmaklarla bize cennetin güzelliği anlatılırken, bunu örnek alarak dünyayı ce

DAVET (Cennete Davet)

Biz davet edersek düğüne derneğe, yemeğe, mevlüde davet ederiz, eşimize dostumuza ikramlarda bulunuruz, ya başka bir davetçi davet ederse… Bu davetçi üstelikte Peygamberse, onun daveti başka bir davet olur, o davete icabet edenler başka bir davranış içine girerler, bize davet ulaştığında bizde ciddi değişiklikler olur, oldu mu? Önce davet üzerine biraz daha duralım sonra davetin gereklerini ne kadar yerine getiriyoruz onun üzerine kendimizi bir sorgulayalım…

Davet: Çağrı, çağırma işi, çağrının durumuna gö

İKİ MEKAN, İKİ YAŞAM

Biz insanlar hem bir mekan da, hem de bir zamanda yaşarız, bu yaşamın iyi olması için çalışırız, bulduğumuz iyi ile yetinmeyiz, daha iyi arayışı içinde oluruz… Bu nedenle yaşadığımız dünya mekanında bize ayrılan zamanda iyi yaşarsak, sonraki yaşayacağımız mekanımızda da iyi yaşayacağımız düşünülür, umut edilir… Bu düşüncede olan inançlılar, iki dünya da iyi yaşama cabası içinde olurlar, oluruz…

Bugün defnettiğimiz çocukluktan ve sanayiden çıraklıktan arkadaşım, Hüseyin Kapı’yı

ÜÇ KİTAP

(Üç Kitap, İki Yaşam)

İnsan aklıyla düşünür, akıl ise bilgiyle çalışır, bilginin kaynağı, kitapları nedir dersek, dini acıdan düşününce Kitabımız Kurandır.. Kuranın bize Peygamberimiz aracılığıyla vahiyle geldiğini düşünür ve inanır, bu nedenle bu Kitabı önemseriz…  Kitabı  gerektiği kadar anlayarak okuyor, dini yaşam rehberi olarak, bu rehberden kişisel hayatımız için ilkeler çıkarmalıyız, bunları yapabiliyor muyuz, yapamıyorsak neden yapamıyoruz? Sonra hangi kitabı bilgi ve

SADAKA, ZEKAT, İNFAK

(Paylaşma Farzı!)

Dinimiz İslam bize bazı önerilerde, emirler de bulunur, bazı yasaklarda bulunur, bunlara uydukça iyi bir Müslüman olunur.. Biz bunu biliriz ama uygulamada ciddi sorunlar yaşarız… Bırakın savaşlarda, sadece aşiret kavgalarında ölenlerin sayısını düşünün ve buna ilaveten dinimizin “bir insan hayatını yok edenin, bütün insanlığı yok etmiş sayılabileceği” ilkesini düşünün… Biz Müslümanla

Hanginiz MUHAMMED? (Hanginiz Efendi?)

Sorunun anlaşılabilmesi için, bu soruya kaynaklık eden rivayete, önce bir bakalım mı? Rivayet şudur ki…  “Peygamberimiz bir gün sahabelere verdiği bir ziyafet sırasında, onlara hizmet ederken, uzaklardan geldiği anlaşılan bir atlı, Peygamberimizin meclisine yaklaşıp: ‘Bu kavmin efendisi kimdir?’ diye sordu. ‘Bu kavmin efendisini arıyorum’ dedi. Allah’ın Resulü ‘Benim’ demedi. O sırada sahabelerine su dağıtmakta olduğundan, atlıya şöyle cevap verdi: ‘Bir kavmin efendisi, ona hizmet edendir!” (Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:463).

SİVİL İLAHİYAT  (Sivil Dini Düşünce)

Devletler veya iktidarlar kendi durumlarını, konumlarını güçlendirmek için her şeyi yaparlar, zaman zaman adaletten de, uzaklaşırlar, bunu tarih hep göstermiştir. Hizmet etmesi, vatandaşının güvenlik, yargı/adalet, eğitim, saglık sorununu çözmesi, ülkesinin sınırlarını koruması için oluşturulmuş kurum devlet, ortak hazineyle oluşan maddi güçle, ortak çıkarlar için oluşturulmuş güçle vatandaş hizmet etmek yerine, haklarını çiğnediği görülmüştür… Bu hukuki hakların çiğnenişiyle de, kültürel hakların &c

MAŞALLAH (Maşallah Ne Demektir?)

Maşallah sözünü hem biz sık kullanırız, hem de sık sık duyarız, 41 kere Maşallah deriz ama bir kere düşünmeyiz, Maşallah derken ne deriz? Anlamadığımız, anlaşılmayan söz bizim değildir, onun bize katacağı hiçbir şey yoktur, yaşadığımız dini olsun, kültürel olsun sorunların nedeni bu olmasın sakın! Olabilir mi, olabilir… Ya Maşallah neydi, konuyu oraya getir… Getirelim de, ne bu sabırsızlık, belki bu kelimeyi 9999 kere duydun merak etmedin de şimdi mi merak ediyorsun, ediyoruz… Bak Fikri Adil ne demiş : “Kavram Bilg

SEVDİKLERİMİZE SON VAZİFELER

(Cenaze Defni)

 “Müslüman’ın Müslümanlar üzerindeki bazı hakları vardır, selâmını almak, hastalandığında ziyaretine gitmek, davetine icabet etmek, neşesini, kederini, üzüntüsünü, varlığını, yokluğunu paylaşmak ve cenazesine katılmak gibi birbirimize karşı sorumluluklarımız vardır… Biz bu yazımızda cenaze işlemleriyle ilgili bazı düşünleri paylaşacağız…

Biz yakınlarımızın, tanıdıklarımızın, aynı köyde, mahallede yaşadıklarımızın iyi gününde, d&uu

İMAN İNSANI

(İman İnsanı, Piyasa İnsanı)

İman insan üzerinde belli etkiler yapar, bu etkiler ahlak ve adalet üzerinden iyi ve güzel olanın aranıp bulunmasını sağlar… İman insan da, Allah’ın emrettiği iyi ve güzel olanı dünya yaşamında uygulayarak, daha iyi olanın vaat edildiği cennete ulaşma çabasına neden olur… Yada olması beklenir… Öylemi olur, oluyor?

İman etme, pasif bir durum değildir, iman etme edilgen bir durum degildir, etkin, toplumsal hayatın içinde iyi, güz

ALLAH'TAN UZAKLAŞMAK

Allah dan başka şeyleri öncelemekle başlar aslında uzaklaşmak, bunu biraz açmak gerekirse, biz Allah dan nasıl uzaklaşırız ki, diye bir soruyla cevap ararsak… Nasıl uzaklaşırız?

“Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur” der başka ilahlar, putlar, aracılar koyarsak işte baştan uzaklaşmaya başlamışız demektir… Aslında bu uzaklaşışın şah damarımızdan daha yakın olduğunu bilinenden uzaklaşmanın, mümkün olmadığını sadece ahlak, adalet üzere barış huzur ilkelerden, salih amellerden uzaklaşmak olduğunu da unutmamak gereğiyle devam edecek olursak… Biz insanlar bu ilkelerle yaşadı

HİCRET EDEBİLDİK Mİ?

Hicri yılbaşımız hayırlara vesile olsun, olsun da…. Biz hayırlara vesile olacak adımlarla hicret etmezsek olur mu? Bugün Muharrem ayının ilk gününe ulaşmış, hicrî 1440 yılına ulaşarak, 1440 yılını  başladık, umudum odur ki, bu yıl ve bundan sonraki yıl bundan öncekilere benzemez, Müslümanlar dış yönlendirmeler, iktidar ve para hırsıyla birbirlerini öldürmekten vaz gecerler… Savaştan, barışa hicret ederler, ederiz… Edebilirmiyiz?

Peygamberimiz ne için Hicret etmiştir, bulunduğu yerde İman edenlere baskı ve zulüm va

Şahit miyiz, Şehit miyiz?

Şahit kimdir, olaylara tanık olan, olaylarda etkisi olmayan Şehit kimdir:  Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse, biz bu kavramı eksik bırakıyoruz gibime geliyor, Şehitliği şöyle açabiliriz…

Şehit; Kutsal Bir Ülkü Uğruna Kendini Öldüren Yerine, Nefsini Öldüren kişidir, evet bir amacımız, ülkümüz, idealimiz var, bunun gerçekleşmesi için ne kadar fedakarlık yapabiliyoruz? Yada şöyle yapalım biz yaşarken çeşitli olaylar ve olgular oluyor, biz bu olayları ve olguları sad

KIBLE (Kıblesizlik)

Kıble yöneldiğimiz yöndür, oraya yönelme gerekçelerimiz vardır ki oraya yönelmişizdir, inanç alanında kıblemiz Mekke deki Kabe’dir… Ama inanç konusundaki düşünsel kıblemiz, rehberimiz ise Kuran’dır. Kuran, bizim dini bir konuda doğru/yanlış doğrulama kaynağımızdır… Bunu başka alanlarda da değerlendirebiliriz, örneğin biz Türkler açısından geleneksel kültür kıblemiz Orta Asya’dır, ilk olarak oralarda yaşamışız, ilk yazılı kaynaklarımız Orhun yazıtları oradadır… Siyasal kıblemiz(yönümüz) ise batı demokrasisidir, bütün bu kıbleler, y&oum

YERYÜZÜ MESCİT

(Yeryüzü Mescid, Yeryüzü Rızık Sofrası, Yer Yüzü Salih Amel Tarlası)

Bayramın dördüncü günü pikniğe gitmeyi planlayan hanımlar kendileri kılmadığı için olsa gerek cemaatle kılmanın zorunlu olduğu Cuma namazını düşünmediler… Ben namazı nerede kılacağız, yakınlarda bir köy vardır düşüncesiyle hiç terettüd etmeden hanımların bu kararına uydum ve piknige Tosya ile İskilip Arasında bulunan Cukurhan mevkinde Yörüğün Suyuna Gittik.. En yakın köy 20 daki

BAYRAMLAR, BAYRAM GİBİ OLSUN DİLEYELİM ÇALIŞALIM

Bayramların bayram gibi yaşanması toplumumuzun birbirine karşı sevgisini saygısını artırır… Sevgimiz, saygımız artsın istiyorsak bayramları nasıl bayram gibi yaşarız diye düşünmeliyiz... Bayramlar nasıl bayram gibi olur, derseniz, bence…

Bayram da neler yapılır, Peygamberimiz ne yapmıştır, geleneksel olarak neler yapılagelmiştir, bütün bunlara biz neler ilave ederek bayramı daha bir bayram gibi yaşayabiliriz?

Peygamberimiz, Ashabının, Ümmetinin yan yana gelmes

KADER

Yaşanılanlar Kaderimiz mi, Yoksa İradesizliğimiz mi?

Kader nedir, ne değildir derseniz ben size bir kadın ismi derim, yanlış mı, değil… Kader nedir dersek, yazgı diyebilirim, doğru mu, evet… Kader takdir edilmiş bir evren düzeni desek doğru demiş oluruz, kim takdir ediyor? Allah’ın yarattığı düşünülen varlıklara biçtiği rol diyebilirmiyiz, evet… Başka ne diyebiliriz, Allah’ın sünnetullahı…

Bu nedir? Allah’ın koyduğu sınırlar, bu ister varlığın, ister doğanın, ister bizim sınırlarımız olsun… Di

HAC KURBANI

( T. C Vatandaşı Hacı adaylarınının, Hac Kurbanı, Vekâlet Usulüyle Türkiye de, Kesilebilir mi?)

Hac kurbanı bir kaç şekliyle kesilmekte ve bunun bazı durumlarda farz, bazı durumlarda şükür, bazı durumlarda sünnet, bazı durumlarda ise vacip olduğu meshepler ve Dini konuda düşünce üreten düşünürler tarafından bu konu tartışılmaktadır… Ben bunların şeklini övecek ve yerecek değilim, benim önerim hangi Hac kurbanı kesiliyorsa, kesilsin ülkemiz de yerleşik olduğumuz yerde kurban kesilmesinin bir engelinin olup olmadığıdır&hell

DİN ADAMILIĞINDAN, DİNİN ADAMLIĞINA GEÇİŞ

Din Adamı/Kadını Nasıl Olunur?

Din adamı, ya da din insanı, her kime deniyorsa, bu sıfatı öyle bir kullanacak ki, bu adam dinin adamı, bu kadın dinin kadını denebilecek… Bu nasıl denecek?

Dinini, dininin kitabından öğrenerek hayatına yansıtarak… Bu kolay mı? Zor? Zaten sırat köprüsü deyimi de buradan gelir, yani dinin adamı/kadını zoru başararak, imtahanı vererek, sıratilmüstagim üzere yaşayandır… Yaşayabiliyormuyum diye h

DİN, DİNDAR, İKTİDAR, SİYASET İLİŞKİSİ

Din, kimimizi iman ettiğimiz için etkiler, kimimizi sosyolojik olarak etkiler, bu etkiler de bizde davranış, yaşam tarzı şeklinde kişisel ve toplumsal hayata yansır…  Yada öyle olması beklenir… Yalnız bunlar normalken, normal olmayan bir şey olur, iktidarlar dinin etkisinde olan kişileri etkilemek için şu dinidir, bu dini değildir gibi dini görünümlü siyasal düşünceler ortaya atarlar, kendi davranışlarının dini olduğu havası yaratırlar… Örnek Arabistan… İşte tam bu noktada görünmeyen bir şey olur, dindar iktidarların kontrolüne girer, bu kontrolle din

Cennete kim gidecek? Bizim Şıha Soralım mı?

Kim Cennete gidecek sorusunun cevabı kesin olarak Allah biliyor, biz bize bildirenler üzere yorum yapıyoruz, bazı çıkarımlarda bulunuyoruz, bunların kesin olmadığını, yoruma dayalı söylemler olduğunu biliyoruz…  Cennete gitmek için çok neden olduğu gibi cehenneme gitmek için çok neden var olduğunu biliyoruz… Bu bilinci aşan, bazı din adamı sıfatın taşıyanların söylemlerini de işitiyoruz… Bizim Cemaat, Bizim Tahrikat, Bizim Grup orada şöyle iyi karşılaşılacak, böyle iyi karşılanacak, sırat köprüsünde şıhın yardımıyla geçecek, geçeceğiz

YANILMIŞ, TANRI(ALLAH) VARMIŞ!!

Teizm, Allah’ın var olduğuna iman etme, Ateizm ise var olmadığına inanma, agnotizm ise ne varlığının ne de yokluğunun bilinemeyeceğine inanmak demektir… Bizim konumuz bu kavramları anlamaya çalışmak kadar, günümüzün ünlü Ateistlerinden, Antony Flew’in  Tanrıyı keşfettiğini açıkladığı, şu sözü, hepimizin bu konu üzerine yeniden düşünmemizin gereğini hatırlattı… “Yanılmışım Tanrı(Allah) Varmış” bu adam inanmadan önce inandıklarını sorgulayan ve bu sorgulamalara dayalı olarak gerekçelendiren biri, ifadelerinden bazılarını buraya “Dini

CUMA DA, CUMASIZ KALMAK!! BAYRAMDA, BAYRAMSIZ KALMAK!!!

Dün Cuma namazında tanık olduğum bir olayı size aktaracağım, bu olay dinimi, örfi mi, bilmiyorum desem, biliyorum, örfi….

Örf dini örtmüşse, yorum dini ilkeleri gölgelenmişse, o din mensuplarınca değiştirilmiş demektir, kim değiştirmiş, o dine iman eden, bu imana dayalı yaşama sözü vermiş biz Müslümanlar, bunu yapmışız…  Yaşadıklarıma gelince üzüldüm, hem yaşayan adına, hemde yaşatan bizler adına üzüldüm, her olumsuzluğun, mutsuzluğun, bir vebali var… Dü

CENNETİN YOLU NEREDEN GEÇER BE ABİ??

(Cennet Rehberi)

Ya öyle bir soru soruyorsun ki, biz bu sorunları sadece eibadetle çözdük diye düşünürken, bu soruyu gündemimize alıyorsun, bizi bu konu üzerine düşünmeye zorluyorsun? Düşünelim bakalım cennetin yolu nereden geçermiş? Düşünürken bilgi lazım, hani derlerya, bilgisiz fikir, fikirsiz zikir kuru zikirdir… Bilgin yoksa fikrin olmaz, bizde düşünmek için önce bilgileneceğiz gidelim, en sağlam dini bilgi kaynağı Kuran ne diyor,

CENNETİNİ KAYBEDEN TOPLUM/KİŞİ!!

Toplumlar cennetini nasıl kaybeder, ya da kişiler, bunlar çok farklı değildir… Kişi toplumun ferdi, toplumda kişilerden oluşur… Her neyse, önemli olan cennetimizi kaybetmemektir… Nasıl kaybederiz derseniz? Anlamaya, anlatmaya çalışalım…

Cennete nasıl gidilir, yolu nereden geçer, derseniz ben dünyadan geçer derim… Yani dünyayı cennete çevirdikçe ahiretteki cennete ulaşabileceğimizi neden düşünemiyoruz derim… Cennete nasıl gidilir, srat köprüsünden geçerek, sırat

TÜRKİYE CAMİ RAPORU

(Cami yaptırma yarışını kim kazanacak?)

(Cami Sayısı Kadar Fabrika ve Akademi Sayımız Yoksa, Medeniyet Yarışında Yaya Kalırız Demektir. Fikri Adil)

Eski bakanlarımızdan biri yaptıracağı caminin maliyetini açıkladı 30 değil, 65 milyon lira olacak, Trabzon’a yapılması planlanan Cami 20 bin kişilik olması düşünülüyormuş… Hemen bir öneri 2000 kişiyi iş sahibi yapacak bir fabrika yapın işsizlik aza

DİNİ KAYNAKLARIN AŞIRI YORUMLANMASI – 2

(Oruç İbadetinin, Zamanıyla İlgili Aşırı Yorumlar)

Her metnin bir mesajı vardır, bunu okuyanların bu metni anlama çabala bu metnin bize ne mesaj veriyor üzerine düşünme eylemine yorumlama diyebiliriz… Metin üzerine düşünmezsek, anlamazsak metne haksızlık etmiş oluruz, metni aşırı yorumlar gerçek bağlamından koparırsak yine metne haksızlık etmiş olmaz mıyız? Oluruz…

Anlamamak ilgilenmemek ne kadar yanlış ise, aşırı anlam yüklemek de o kadar yanlış, ben dini metinlerde aş

DİNİ KAYNAKLARIN AŞIRI YORUMLANMASI - 1

(Kadın, Erkek İlişkileri Üzerinden Degerlendirme) 

Dini düşünce inancımıza kaynaklık eder, imanımızı güçlendirir, bazıları şöyle düşünmeyebilir, inanç için düşünmeye ve akla gerek yoktur… Herkes bilir ki akıl, düşünce yoksa insan olarak biz de yokuz, akıl yoksa ahlak da adalet yok, akıl yoksa imani sorumluluklarda yoktur… Böyle düşünenler, düşünmeyi kendilerine yasaklayanlar olabilir… İşte bu nedenlerle dinimizi akıl ve düşünce yoluyla a

KUTSAL KİTAPLARIN AŞIRI YORUMLANMASI

(Biz Müslümanlar Üzerinden Değerlendirme)

Bir metin var, buna Kuran ve çeşitli isimler veririz, bunların birçoğu yine Kuran kaynaklıdır bunların kimi kaynaklarda 100’e yakın, kimi kaynaklarda ise yüz’ü geçen isimler verildiği görülmüştür… Mushaf, Zikir, Rehber gibi, Dinimizin asıl kaynağı deriz şimdi bu isimlere bakalım mı?

• El-Aceb: Hayrete düşüren, ilginç hakikat.72/1

  <

BİZ MÜSLÜMANLARIN EN ÖNEMLİ HATALARI

(Hayata Dair Ayetleri Okuyamamak, Anlayamamak)

Toplumlar hatalı kararlarıyla geriler, doğru kararlarıyla ilerler, biz genel olarak Müslümanlar, özel olarak Türkler aşağı yukarı son 250-300 yıldır bilimsel, teknik, ekonomik gelişme konusunda bir etki gösteremiyoruz… Bunun nedeni üzerinde düşünmeli, sorgulamalımıyız, yoksa, geçmişte atalarımız bunu yaptı, bunu yaptı diye öykünme ve övünme içinde mi olmalıyız.. Taa 500 yıl önce başarılara imza atmış atalarımız bizim yerimize gelip bizim gün

MÜSLÜMANLARA, DÜŞÜNSEL TUZAKLAR!!

(Düşünsel Tuzaklar, İnançsal, Yaşamsal Tuzaklara Dönüşebilir)

Müslümanlar inançları, düşüncelerini, siyasetlerini dini inançlarının iki kaynağına, daha çok da bir kaynağına dayandırdıklarını söylerler… Bu kaynaklar temel referanslarımızdır, deriz… Öyle düşünüyor, öyle inanılıyor, öyle siyaset yapıyoruz diye düşünürüz, gerçekte öylemi?

ELHAMDÜLİLLAH (Derken Ne Diyoruz?)

Biz bazı kelimeleri sık sık tekrarlarız, bunların anlamını bilerek tekrarlamak bizde etkisini artıracaktır, bu etki duygu, düşünce, inanç seviyemizi artıracak ve böylece dinimizin bizim üzerinde ki etkisi artacak, biz daha samimi Müslümanlar olarak İslam’ı yaşayabileceğiz… Düşünceleriyle bazı kavramları dilimiz Türkçeyle anlamamız gereğini düşünerek sizlerle bu kavramı paylaşıyorum… Elhamdülillah, derken ne diyoruz?

Her türlü övgü Allaha mahsustur, anlamını içeren

FIRANSA DAN TALİHSİZ BİR KÜLTÜREL YARGILAMA ve ACIKLAMA

Fransa’da Kur’an-ı Kerim içinde düzenleme öneren açıklamayla ilgili ne diyebiliriz, sizin kutsalınız yok, sabiteleriniz yok, bizim Kutsal kitabımıza da aynı şekilde yaklaşıyor olabilirsiniz… Bu sizin İslam Dini ile ilgili bilgilenme anlayışınız olabilir, Kendi okullarınızda ders müfredatlarınızı da düzenleyebilirsiniz… Biz sizin eğitim ve kültürel alanlarına karışamayız… Biz, biliyoruz ve inanıyoruz ki, bu kitap bizim için kutsal, sizin için kutsal olmayabilir… O zaman bırakın biz kutsalımızı kendimiz okuyalım, anlayalım, yorumlayalım… Siz nasıl y

MÜSLÜMANLARIN, İSLAMİ SİCİLLERİ, NEDEN BOZUK?

 Ölçü Alınan Temel Göstergeler (1- İslami ekonomi, 2- Yasal yönetim , 3- İnsani ve politika hakları, 4- Uluslararası ilişkiler İslami endeksi)

Müslümanlar MARUF’larını kaybettiler, bunu bu kadar rahat nasıl söylüyorsun diyorsanız, ister sosyal adalet, ister ekonomik adalet, isterseniz de siyasal adalet acısından her hangi bir Müslüman ülkeyi değerlendirin, çıkan sonuç ne demokratik standartlarda, ne dini ölçülerde , nede ekonomik paylaşım modellerinde dünya ort

MUHSİN MÜSLÜMAN

Biz Müslümanlar Dünyada en çok sorun yaşayan toplum nasıl olduk dersek? Muhsin’likten uzaklaşmakla derim… Evet, Muhsin nedir, bizde ne gibi etkilere neden olur?

Önce Muhsin, Sonra Müslüman nedir üzerine duralım ve bunların zirvesi olan mümin sıfatının bizde etkileri nedir onlara bakalım mı?

Muhsin, Yaptığı işini en iyi yapan, yapmaya çalışan, yani her işin de amacı en iyi olan diyebiliriz, bu aynı zaman da insan olmanın da gereğidir… Bu insan bir dine inanıyor ve örnegin M&uum

MÜSLÜMANLAR ve AHLAK ÜZERE YAŞAMAK!!

Bir Müslüman Olarak Nasıl Yaşıyoruz, Her Namaz, Her Cuma Kendimizi Hesaba Çekme Zamanı ve Günüdür. Sıtdık Fani

Biz Müslümanların Peygamberi, Allah Resûlü Ben güzel Ahlakı tamamlamak için gönderildim, “Bizi aldatan, bizden değildir! Dediğini hepimiz biliriz.. Aldatmadan yaşamak bizim en önemli sünnetimiz, Olmalı Oluyor mu? Kuran, Peygamber Helal ve meşru yoldan doğru, iyi, güzel, adil, Ahlaki yaşmayı önerir… Bunun için de ister hayatın her alanın da ahlaklı/adalet

MAHREMİYET, MAHRUMİYETE DÖNÜŞMESİN!!

Mahremiyetin sınırı ne olmalı ki mahrumiyete dönüşmesin, bazı uç uygulamaları da görüyoruz ki, sanki, kadın ve erkek birbirinin düşmanı!! Bu dinin temel kaynağı Kurana da aykırı, ayrıca Kuran da mahremiyet sınırları çizilmiştir, buna rağmen bu sınırları genellikle toplumun gelenekleri belirlemeye devam etmiş, sakındırma adına, tepbir adına kişilerin marumiyetine neden olacak kadar genişletilmiştir… Belki de çok evliliğin yaygın olduğu toplumlarda kıskanç kocaların, Kurana değil,  fıkıhi içtihatlara dayanarak çizdikleri sınırlar, aşırı kapanmayı ve toplumdan kadını so

İHSAN (İhsani İnsan, Olmak)

(İhsanilik, İnsani Olgunluğun Zirvesidir. Fikri Adil)

İhsan nedir dersek, karşılık gözetmeden iyilik yapmak diyebiliriz, iyilik nedir dersek, ihtiyacı olanlarla, ihtiyaç duyulanı paylaşmak diyebiliriz… Bu kısa anlatıyı açmak gerekirse…

Bu nasıl daha açılır dediğimizde, şunu görürüz, ahlak ve adalet üzere iyi, güzel doğru şeyleri yapmak, inancın insanlığın ve ihsaniliğin gereğidir… Diyebiliriz…

MÜSLÜMANLAR VE ŞÜRASIZLIK!!!

(Şürasızlık Bela Getirir, Seçimsizlik ise Toplumsal Durağanlık. Fikri Adil)

Şûra neden önemlidir, çünkü toplumla ilgili konularda, toplumun fertleriyle karşılıklı görüş alışverişin de bulunarak, toplumsal sorunlarla ilgili çözüm önerileri aramak olduğundan… Neden gereklidir, Bir görevli, yönetici tayin edileceği, seçileceği zaman onunla ilgili liyakatlimi, ehliyetlimi bilgilendirme toplantısıdır da ondan… Ortadogu toplumları hala şurasızlık çu

MÜSLÜMAN DÜŞÜNCEDE ISLAH

(Zikir Matikten Sevgi, İyilik ve Fikir Matiğe)

Zikirmatik, birçok Müslümanın elinde görürsünüz, bu bir sayaçtır, bazıları yürüdükçe adımını sayar, bazıları Suphanallah dedikçe onu sayar… Benim önerim ise fikirlerimizi saymak, bu gün ne kadar iyilik düşündüm, ne kadar iyilik gerçekleştirdim, bundan kimler yararlandı? Daha çok yapabilirmiydim? Evet, elimize o zikirmatigi aldık ama saydığımız başka bir şeyler olacak neler mi?

SIRAT KÖPRÜSÜ

(Sırat Köprüsünden Kolay Geçme Yolu)

Sırat köprüsü nedir, nasıl geçilir? Hani bize kıldan ince, kılıçtan keskin dedikleri ve sürekli korkuttukları köprü varya aslında otoban gibi de olabilir… Nasıl yani, devam edelim görelim…

Kıldan ince kılıçtan keskin sırat köprüsünü otoban yapan nedir, kimdir, sen, ben yani biziz… Abi nasıl olacak? Çok kolay, dost doğru yaşa otobandan geçer gibi geç… Dost doğru yaşamak nasıl

MÜSLÜMAN DÜŞÜNCENİN DONMASI

Biz Müslümanlar bazı durumlarda lüzumdan fazla ısrar ederiz, mesela, düşüncemiz üzerinde yeniden düşünmek yerine o düşünceyle yeni sorunları çözmeye çalışırız… Ama bir türlü sorunları çözemeyiz, çözmemenin verdiği şaşkınlıkla düşüncemiz üzerine düşünmek yerine, daha eski düşüncelerle sorunumuzu çözeceğimizi sanırız… Ne yazık ki tarih, durum, olgular sorunlarımızı (Ekonomik, Sosyal, Siyasal, Bilimsel, Teknolojik) çözemediğimizi gösteriyor, görülüyor, g

Mübarek ne demektir?

DİNİ DÜŞÜNME DE GELİŞME NASIL OLUR?

(Dini Düşüncede Gelişme Yeni İçtihatların Neden Olduğu Düşünsel Gelişmeyle olabilir.)

Dini biz akıl ve düşünce üzerinden anlarız, akıl ve düşünce hangi bilgiyle, kaynakla anlar, Peygamberin getirdiği Kitapla, bu kitap biz Müslümanlar için Kurandır… Şimdi Kuran bizi birçok defa düşünün diye uyarır, birkaç yerde siz anlayasınız diye sade acık yazdık der, buna rağmen dini düşünürler din alanında düşünceyi rafineleştirmeye &c

DİNİ DÜŞÜNCEDE GÜNCELLEME

DİNİ DÜŞÜNCEDE İSLAH ÇALIŞMALARI

Dini düşüncenin kaynağı bellidir bana göre iki sabit kaynak vardır, Bunun içinde de değişmez olan, değiştirilmez olan, Allah tarafından korunacağı beyan edilen Kurandır… Biz inananlar neyi değiştirebiliriz, neyi islah edebiliriz, neyi güncelleyebiliriz? Kısa cevap dini düşünceyi, dini düşünce nedir?

Dini düşünce insanların zamanlarına, mekanlarına, araçlarına gö

GÜNAHLARIN ALĞILANIŞI

Bizler, genel olarak dindarların bir günah algısı var, bu nasıl oluşuyor, neden bazı günahları önemserken bazılarını önemsemiyoruz, yada önemsiyormuş gibi yapıyoruz.. Acaba önemsediğimiz günahlar dinin kutsal kaynağında ne kadar günah? Bizim üzerimizde, güçlülerin, ileri gelenlerin bir günah algı operasyonu olmasın?

Evet, kadınların üzerinden günah sayısı çoğaltılırken, neden kamu hizmetlerinde yapılan ihmallerin/yolsuzlukların günah algısı zayıf olur? Hiç düşündük mü, düş&uum

ŞEYTAN TAŞLAMAK

(Şeytan Bizi mi, Biz Şeytanımı Taşlıyoruz?)

Hac ibadetini, Müslümanların Hali vakti yerinde olanları için yapılması gereken bir ibadettir hepimiz biliriz… Bu haç sırasında Mina da Hacca gidenler şeytan taşlar, bu taşlama ne anlama gelir? Biz şeytanı neden taşlarız? Taşlarken neler düşünmeliyiz, bu düşünceler nerede uygulanacaktır? Şeytanı gerçekte nasıl taşlamış oluruz?

Mina da ki taş şeytan semboliktir, bizim ona taş atışımız mecazidir, şimdi bunların aslını astarını &

HARAM/ GÜNAH - MÜBAH-  HELAL/SEVAP

(En Büyük Sevap, Mutsuzların Mutlu Edilmesidir. Fikri Adil)

Bunlar dinin bazı emirlerinden, yasaklarından, serbestliklerinden ve iyi olunması için yapılması önerilen gereklerinden bahseden kavramlardır. Bu kavramlar üzerine düşününce işin daha derinini görüyor ve yapılanların ne anlama geldiğini daha iyi anlamaya başlıyoruz… Bunun için bu sözcükleri anlamlarıyla inceleyelim, ne anlamışız, ne anlamalıyız anladıklarımızla neler yapmalıyız, bunları yapınca ne olacaktır, gibi bizi düşünmeye itecek sorular sormalıyız… Bu aralar

DİNİ İLKE Mİ, UYDURULMUŞLUK MU ?

Dinimiz bize üç temel ilkeler verir biri İmani ilkeler diğeri, Ahlaki İlkeler diğeri ise İbadeti ilklelerdir… Bunları aşarak dini her şeye müdahale ettiren din adamları olduğunu görüyoruz, kaç yaşında ki kızla evlenilir, hangi elinle yemek yenir, hangi elinle taharet yapılır, hangi ayağınla mekana girilir, hangi ayağınla çıkılır… Kocanıza nasıl davranılır, bu konuyla ilgili yazılanlara çizilenlere baksalar bir çok genç kız ya hiç evlenmez, yada dini dinlememeye başlar… Sadece bunlar mı, yok daha neler var neler?

DİNE DARBE!!!

(Dine Darbe Vuranlar Kimler?) Dinimize Darbe Vuran, Başkası Degil Biziz!!!

Dinimize kendi ellerimizle darbeler vurduk, bu darbelerin nedeni, dini söylemle, dini uygulamayla dini ilkeler arasında çelişki o kadar artırdı ki… Ne ilahi emir, ne dinin ilk kaynaklarında mevcut ne ulemanın düşüncesi içtihatı karıştı… Ben bu duruma, oldum olası üzülüyorum…

Bu darbeyi kim vuruyor, ben başkaları gibi sucu yabancılara atmay

ALLAH’TAN UZAKLAŞMAK!!!

(Allah’a Yaklaşmak İçin Neler Yapılabilir?)

Allah’tan uzaklaşmak bizim Dünya’ya batmamıza neden olmaktadır, Allah’a yaklaşmak ise Dünyada insan aklına ve edebine göre Salih amellerle, yaşamaktır, dersek… Bunu asıl daha anlamak için açabiliriz ki?

Allah’a yaklaştıranlar nedir, uzaklaştıranlar nedir, sorar ve cevapları üzerine diye düşünürsek? Yazıya başlamadan biraz düşünelim mi? ....? Ben düşündüm ve ulaştığım sonuçlar şunlar ve bu

H.Z. MUHAMMEDİYE YOLU

(H.z Muhammedin Tahrikâtı ve Meshebi Neydi?

Bizim Mürşidiniz Kim, Mümin Mürşide Bağlanmak Zorunda mıdır? Evet… Mürşit Nedir? Bize Doğru Yolu Gösterendir, Bizim Mürşidimiz Doğru Olan Yoldur… Bu Kuran Yolu Olabilecegi Gibi, Akılla Deneyle, Bilimle Ulaşılan Bilim Yolu da Bize Mürşit Olabilir…

Bizim mürşidimiz tabiki vardır, ama bizim mürşidimiz diğer ucan mürşidler gibi, efsane üreterek, olağanüstü özelliklere s

ÂMİN, NE DEMEK?

Her duadan sonra amin deriz, ne anlama geldiğini de merak etmeyiz ve öğrenmeyiz, bu meraksızlığa dayalı öğrenmemenin sıkıntısını Müslüman toplumlar olarak yaşıyoruz…. Biz ve İran Cumhuriyetin ve Demokrasinin verdiği düşünce ve inanç özgürlüklerine dayalı olarak diğer Müslüman ülke toplumlarından daha iyiyiz, nedeni yöneticilerimizi seçebiliyoruz, bizi şöyle inanacaksınız diye kimse zorlamıyor, irademizle inanç ve düşünceye dayalı tarzlar, yorumlar seçiyoruz… İşte bunun içindir ki, merak ediyoruz, sorguluyoruz, araştırıyoruz, itiraz ediyoruz, tartışıyoruz, ben de ge&c

ŞEYTAN'A UYMAK!!

(Kan Dökmek İçin Şeytana Uymak)

Hayatımızda bazı hatalar yapar ve şeytana uydum deriz, evet şeytana uymak bize hatalar yaptırır, büyükten küçüğe tüm hatalar birilerini mağdur eder, birilerini mutsuz eder… Çünkü hatalar içinde barındırdıkları sosyal mikroplardır, biz insanların sosyal hastalıklarına neden olur… Her türlü hak gaspı da hataya, yanlışa, adaletsizliğe, zulme neden olduğu için, dinler tarafından günah sayılmıştır… Bunun için şeytana uymamak gerekt

MESAJLARI OKUYABİLMEK

(Dini, Fenni Mesajların Hakikatine Ermek)

Her şeyin bir mesajı vardır, kelimelerin, kavramların, terimlerin, maddenin, mevsimlerin, bizim, sizin bunların mesajını okuyup anlar, üzerine düşünür toplumumuza ve insanlığa, çevreye bu mesajlar aracılığıyla ne katabiliriz dersek, o zaman sorumluluk sahibi bir insan gibi yaşamış oluruz…

Bu mesajları anlamak için ne yapmalıyız, örneğin dini bir mesaj bu ne olabilir bana göre Kuran, ona göre Şıhının sözü, ilk mesa

DİNİ ANLAMA ÜZERİNE YENİDEN DÜŞÜNME

Dini inanç ve düşünce öyle sabit bir şey değildir, din kaynak acısından Kitabiyse sabittir, yaşadıkları günlerinin içinden okumak ise o dine inanan kişilerin sorumluluğudur… İşte bu nedenle dini anlamak için yeniden yeniden 100 yıllık dilimlerle dini okumak gerekir ki… Bu günümüzde daha da aşağıya düşmüş durumdadır.. Şimdi bazıları hemen şu savunuyu yaparlar gelenek ne olacak, kimsenin geleneği toptan yok saydığı filan da yok… Öte yandan gelenek günümüzde bizim her sorunumuza cevap verememekte olduğunu artık bazı sabitler dışında herke

SECDE (Sehiv, Tilâvet Secdesi)

(Secde Kime Yapılır, Neden Yapılır?)

Secdeyi, Namaz kılarken yaptığımız secdeye kapanma hareketi olarak biliriz, Namazlarımız da sık sık secdeye kapanırız… Bu bilinen anlamıdır ve bunun dışında başka anlamlara da gelmektedir, bizde geniş manasıyla secde üzerine duralım, düşünelim ne dersiniz? Allah'a ibadet etmek maksadıyla alnı yere koymak namaz içerisinde ve müstakil olmak üzere ikiye ayrılır. Namaz içerisinde secde yapmak namazın rükünlarından olup farzdır. Tilâvet secdesiyle sehiv secdesi

ASIL, İBADET (Anlama İbadeti)

Biz yaratıcı tarafından yaratılmışız, yine yaratıcı bize yurt olarak dünyayı seçmiş ve bizim için burayı döşemiş bizi buraya göndermiş.. Buraya ne için gönderdiğini de kutsal kitaplar ve peygamber, düşünürler aracılığıyla bizlere bildirmiş, bilgiler edinmemize neden olmuş, bizde bu temel ilkelerden, kendimize yaşam ilkeleri çıkarmışız ve bunlar üzerine burada yaşamaya çalışıyoruz… Ne için gönderdiği ile ilgili aklımızla, bilgimizle düşünceler üretiyoruz… Ne için göndermiş olabilir? Bir ayetinde dünyayı imar etsinler diye diyor, imar nasıl edilir, ili

Mevlit Kandili

Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’nın doğum günü olarak düşündüğümüz Üç Ayların başlangıcı olarak kabul ettiğimiz, Mevlit kandili her yıl kutluyoruz... Hepimizin de bildiği gibi Hz. Âdem’den başlayarak ilahi vahyi bizlere ileten Peygamberler sinsilesinin sonuncusu olan, Peygamberimiz… Ülkemize, vatanımıza, milletimize, Ümmetimize yaşadığımız coğrafyamıza ve toplam da evrensel olarak insanlığa Mevlit Kandilinin huzur, barış, rahmet ve selamet getirmesini, barış için de kutlanmasını ve bugünün iyiliklere ve güzelliklere vesile olmasını

Mevlit Kandili

Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’nın doğum günü olarak düşündüğümüz Üç Ayların başlangıcı olarak kabul ettiğimiz, Mevlit kandili her yıl kutluyoruz... Hepimizin de bildiği gibi Hz. Âdem’den başlayarak ilahi vahyi bizlere ileten Peygamberler sinsilesinin sonuncusu olan, Peygamberimiz… Ülkemize, vatanımıza, milletimize, Ümmetimize yaşadığımız coğrafyamıza ve toplam da evrensel olarak insanlığa Mevlit Kandilinin huzur, barış, rahmet ve selamet getirmesini, barış için de kutlanmasını ve bugünün iyiliklere ve güzelliklere vesile olmasını

AMEL

(Salih Amelle Yaşamak, Mümince Yaşamaktır. Sıtdık Fani)

İmanlı Birinin Hayata Yansıtması gereken davranışlar diyebileceğimiz SALİH AMEL üzerine Müslümanca ve Mümince durmadıkça eksikliklerimizin farkına varamayacağımızı, yaşadığımız Ahlaki ve Adalete dayalı toplumsal sorunlarımızı çözemeyeceğimizi düşünerek Amel nedir, diyelim, bu konuda bilgilenelim mi?

“Sözlükte "davranış, hareket, iş, çaba, emek, çalışma ve eylem" anlamlarına gelen "amel"; din dilinde, niyet ve iradeye bağl

İNSANSI TANRIDAN, TANRI TANRIYA

(Yer Yüzüyle Sınırlı, İnsanımsı Tanrılar Öldü mü?)

(Aşırı Kibir ve Kişilerin Abartısı İnsanın, İnsana Kulluğuna Dönüşme İhtimali Doğurabilir mi?)

İnsana üstün insan sıfatını ne verir, soyu mu, parası mı, ünü mü yaşama sunduğu güzellikler mi? Aklı mı, aklıyla iyi arayışında ki başarısı mı? Üstün insan,  ne kadar üstün olabilir? İnsan aklıyla diğer canlılardan ayrılsa da, canlılık

DÜŞÜNCEDEN VE İNSAN VÜCUDUNDAN KORKANLAR

(Sanattan ve Kadın Vücudundan Korkanlar)

A.İhsan Eliacık’ın Kitap fuarından kovulmasıylamı başlasak, Nü denen çıplak insan vücudunu tehlikeli görerek saldıranlardan mı başlasak bilemiyorum…  Ali İhsan hocadan başlayalı mı?

“Bir grup, Eliaçık’ın fuarı terk etmesini istedi. Gerginliğin artması üzerine polis, Eliaçık'a fuar alanına almadı. Haber 7”

MÜSLÜMANLARIN MANGURTLAŞTIRILMASI

Biz Müslümanlar, adeta kendi ellerimizle Mangurtlaştırıldık, itiraz edenleri duyar gibiyim, etmeyin ve dinleyin… İlk dönemlerde Halifeler, şehrin ileri gelen zenginleri, ilk dönem alimler Müslümanlara siz hiçbir şey bilmezsiniz, Kuranı anlamazsınız dediler mi bilmiyoruz… Ama banim yaşadığım dönem olsun, daha eskiler olsun, şu sözü sık sık duyduğumuzdan şüphe yok…

Bu şu sözdür, siz dini, kuranı, Allahın emirlerini anlayamazsınız, ancak biz anlarız size anlatırız, biz kimiz? Biz Allah’ın

DİNİ TÜRKCE OKUMAK

(Dini Anlayarak Amel etmek) - (Dinimizi, Dilimizle Okumak ve Anlamak) (Bizim Kültür Coğrafyasından, Dini Düşünürleri Anlayarak, Yeniden Kaynağından, Dinimizi Dilimizden, Okumak)

Dinler insanlığa anlaşılmak ve bu anlaşılma üzere nitelikler katarak daha iyi yaşam ve mutluluk getirmek üzere vahiy, vaaz edilmiş olduğunu herkes bilir… Dinin temelinde kötülükten sakındırma iyiliğe yönlendirme vardır, bu da bilinir… Bilinir bilinmesine ama toplum ekseriyetle dinini bilme cabası içinde olmaz, tarihte bir

KOLAY MÜSLÜMANLIK

Dinimiz İslam bize toplumsallaşmayı, haddimizi, sınırımızı bilerek yaşamayı önermektedir. Bu had ve sınır işi üzerine düşünelim mi ne dersiniz, yada bu had, sınır işini kavram olarak ele alalım mı? Bu iki kavramla ilgili sözlüklere bakacağız, asıl bizi ilgilendiren toplumsal sorumluluklar, kişisel sorumluluklar ve günah, sevap ilişkisidir… Dinde yasakları yaptığımız da günah, öneri ve emirleri yerine getirdikçe sevap alıyoruz… Dini alan da kar sevap, zarar günah, kar bize ödül, zarar bize ceza getirecektir, dini alanda da ödülün ne, cezanın ne olduğunu iyi köt&uum

SÜNNETİN KAYNAKLARI

(Sünnetin Sorumlu Olduğumuz Yanı)

Peygamberimizin davranışları olan sünnetin, kaynakları üzerine düşündüğümüzde kaynakların neler olduğunu görürüz? Bu konu üzerine biraz araştıralım, biraz düşünelim, isterim, rica ederim, konu gecen sene tartışıldı ve ilahiyatçılar zaman zaman da tartışıyor… Bazı cemaatlerde şeklen sünnete uyuyoruz diyerek, bazen komik bile göründükleri oluyor, bu komik görüntünün altında, giyim kuşam, alet ve araçların zama

HOCAM ÇOK GÜZEL DUA OKUDUNUZ, HOCAM SİZİ ANLAMAK İSTİYORUM!!

Hocam çok güzel dua okudunuz, bende çok güzel Amin dedim, buraya kadar sorun yok, ama sorun bunda sonra başlıyor, ne sorunu derseniz?

Özür dilerim söylediğiniz hiçbir şeyi anlamadım, gelenek icabı amin dedim, siz ve ben aynı dili konuşmuyoruz ve bu nedenle birbirimizi anlayamıyoruz… Hocam siz çok güzel dua ediyorsunuz, sesiniz de güzel ama ben bu duayı anlayamıyorum, hiç olmazsa Hutbede, Cenazede, açılış merasimlerinde bu Yabancı dille dua etmesek de, dilimiz olan T&u

BAYRAM DA DAVRANIŞ TİPLERİ

Millet olarak bir bayram daha yaşıyoruz, istenilen iyi, güzel, mutlu yaşamaktır bayramı, bayramlar normal de neşe, mutluluk, tanışma, kaynaşma, yardımlaşma gibi insani davranışların zirve yapması gereken zamanlardır… İnsanı davranışlarımıza zirve yaptırabiliyormuyuz? Bu bayramda yaptırabildik mi?

Bende bu bayramda birkaç insan davranışı gözlemedim, benim sevdiğim bir özelliğim bunların hiç birini, benim gibi davranmıyor diye düşman ilan etmemektir… Hatta bir ateist arkadaşımın mesajı çok hoşuma gitti, “Müslüman Arkadaşlarımın

BARIŞ MI, BAYRAM MI?

Ben oldum, olası bayramla, barışı karıştırırım nedendir bilemiyorum, sanırım barışsız, bayram olmazda ondan olsa gerek…  Yada bizim kültürümüz bayramda barışmayı çok önemser, dargınlar bayramda barışmalıdır, önerilir… Hem barışı, hem de bu önerileri çoktandır unuttuk, hatırlayalım ve kişisel, toplumsal, devletsel kırgınlıkları, küskünlükleri ortadan kaldıralım, barışalım mı ne dersiniz… Ben evet derim, hemen yarın kişisel küskünlüklerimi barışla sonuçlandırmak için harekete geçeğim ve bayramı barış gününe çevireceğim… &nbs

VAHYE DAYALI BİLGİ

Dinlerin özelliklede tek tanrılı dinlerin, bilgi kaynakları vahiye dayanır, bu vahye dayalı bilgi nereden, nereye gelir? Bu bilgi Tanrıdan, Peygambere gelir, biz iman edenlerde hem bu bilgiye, hem de peygamberlerin bu bilgilere aracılık eden elçiler olduklarına iman ederiz… Vahiye dayalı iman ilişkisi böylece gelişir, buraya kadar sorun yok, biz iman ediyoruz, ama ya etmeyenler, bunlar sorun mu?

Bunlar neden sorun olsunlar ki, yada biz onlara neden sorun olalım ki, bize göre bu konunun ölçüsü Kurandır, kuran zorlama yoktur der, Kafurun süresin de h

PUT NEDİR Kİ? KİM, NEYİ PUTLAŞTIRIYOR?

PUTLAR NE İŞE YARAR?

( Ülkenin Kurucusunu Put Sanmak, Akıl ve Bilgi Noksanlığı İle Mümkündür)

 Put nedir, ne değildir diye aklıma getiren kişi, akılsızlığı iddia edilen Atatürk, büstüne saldıran kişiydi… Kendisi akılsıza benzemiyordu ama akıl neyle çalışırdı, enerjisi neydi, bunlar yoksa akılsız denilebilirdi… Put konusunda çok akılsızız, hepimiz bilgisizliğin akılsızlığına düşmüş d

MUHKEM VE MÜTEŞÂBİH

(Muhkem ve Müteşâbih Ayetler Üzerinden Dini Tartışmalar)

Kuran dini tartışmaların bunlar üzerinden olacağını, bazılarının Muhkem ayetleri bırakarak, Müteşabih ayetler üzerinden dini tartışmalar yapacağını bize haber veriyor. Burada alınması gereken mesaj bence şu… Kuran bırakın rivayetleri, bazı düşünürlerin kendi dönemlerine göre yorumlarını, bazı ayetlerin yoruma acık olduğunu, bunları anlama, inanma, iman etme alanını insanlara bıraktığını düşünebilir, anlayabiliriz… Şimdi konuyu anlayabilmek için önce bu iki ka

MÜSLÜMAN TOPLUMLARIN HALLERİ

Diyanet İşleri eski başkanlarından akademisyen, düşünür Ali Bardakoğlu’nun bir çalışmayla tespit ettiği Müslümanların sorunları üzerine bu düşünceler ortaya çıkarılmış ve bu düşüncelerin belli başlı çözüm önerileri içlerinde sunulmuş olmasına rağmen, biz bunları biraz daha genişleterek ele alacağız… Bir ileri aşaması ise bu sorunlara, sorulara hangi cevaplarla cevap buluruz, hangi düşünceler bizim yaşadığımız sorunları çözer, diye ilerleyeceğiz… Bundan sonraki aşama bu sorun teşhisi yapan düşünceleri, sorun çözen düş&

SEVİNÇLİYİZ/HÜZÜNLÜYÜZ

(Ramazan Gidiyor Hüzünlüyüz, Gereği Gibi Yaşadık, Bayrama Ulaştık Sevinçliyiz)

Bugün hem sevinçliyiz, hem de hüzünlüyüz, Çünkü her sene bize tekrar, tekrar Kur’an’ı hatırlatan, bizi orucun irademize, merhametimize katkısıyla adeta yeniden şuurlanarak her ramazan gibi bu ramazanı da bir ben/biz inşasın

BİZE BÖYLE İMAMLAR LAZIM

(İmam Olarak Başladığı Hayatını Bestekar Olarak Bitiren Sanatçımız)

Sadettin Kaynak Kimdir? Sorusu kadar ne iş yapar ne işle ünlü olmuş hala günümüzde sözleriyle, notalarıyla bize mesaj vermeye devam ediyor… Ali Alâaddin Efendi’nin oğludur. 1895 yılında İstanbul’un Taşkasap semtinde doğmuştur. Sesinin güzelliği nedeniyle genç yaşta hafız olmuştur.  Bu bestekârımızın

DİNİ İNANÇ SEVİYEMİZ!!

(Dini İnanç Seviyesinin Göstergeleri Nelerdir?)

 Dini inanç seviyemiz neyle belli olur, bu soru bize biraz kendimizi yargılamamıza neden olur diye düşünerek, bu soruya birlikte cevap arayalım mı?  Bu soruyla bağlantılı olarak ne ile yükselir, ne ile azalır? Bizi bu zamana kadar yanıltan düşünceler, bu soruları kendimiz için sormak yerine hep karşımızdakiler için sorduk, hep başkalarının dindarlıklarıyla ilgilendik, biraz aynayı kendi dindarlığımıza çevirelim ne dersiniz? Zor olacak biraz alışkın değiliz, değiliz ama hata için

 KURAN’LA BULUŞMA, ANLAMAYLA MÜMKÜNDÜR

Bir dine inanıyoruz, bunun vahiy yoluyla oluşmuş kaynağı olarak Kuran’ı kabul ediyoruz, bu kabullenişlere rağmen dinimizin kutsal kitabını anlayarak kaç kere okuduk? Anlayarak okumanın iki yolu var, biri Kitabımızın indiği coğrafya da konuşulan dil olarak Arapçayı öğrenmek, öyle anlayarak okumak… İki, Kuran’ı dilimiz Türkçeye tercüme ederek kendi dilimizden anlayarak okumak ve dinimizin ilkelerini ilk ve sağlam kaynağından öğrenmek gerek… Kuranla ancak onu anlayarak buluşabiliriz, bunun için Ramazanı Kuranla ihya edelim, öneririm…

MÜSLÜMAN, KAPİTALİST ALDANIŞLAR

(Müslüman Karunlaşma)

Bir din düşünün her fırsat da paylaşmayı öneriyor, bir din düşünün köleliğe karşı bir ruh oluşturmaya çalışıyor, bir din düşünün malları kendi aranızda dolaştırmayın diyor, bir din düşünün ihtiyaç fazlasını verin diyor, bir din düşünün zengin ileri gelenlerin şımarıklıkları nedeniyle o kavmi helak ettiğini söylüyor… İnsanlar yoksul yaşarken lüks şımarıklık sayılabilir mi? Gösteriş şımarıklık sayılabilir mi? Aşırı mal ve para stoklamak şıma

DİN EĞİTİM MÜFREDATI

(Din Eğitimi Programı)

Uzun süredir tartışılmaktadır, cemaatlerin toplumsallaşmayı bırakın, toplumsal barışı tehdit eden din eğitimlerine dayalı bir yanlış eğitim sonucu, kendi mensuplarının adeta toplumsallaşmalarına set çekmektedir… Ayrıca toplumda kendi grubunun dışında ki herkesi, hatta bazıları sınırlarını zorlayarak devleti kafir ilan edebilmektedir. Bu kafiretörler nasıl oluştu, buraya baktığımız da yanlış din eğitiminin sonucu olduğunu görebiliriz. O zaman ne yapabiliriz?

Örnegin eğitimlerinde T.C Devletini düşm

ÖZÜR DİLERİM

(Nere de, Ne Eksiğim Varsa, Olduysa Özür Dilerim)

Kimden ne için özür diliyorum, derdim büyük,  çok mahcubum, kime? Evet özür dilerim, sorumluluklarımızı yerine tam getiremediğimizi düşünüyorum, Ümmet olarak Peygamberimizden özür dilerim… Dünyanın her neresinde Bir Müslüman zulüm yaşıyorsa ve ben onun ümmetdaşı olarak bu zulme gözlerimi kapatıyorsam… Dünyanın her neresinde Ümmetdaşım olmasa da bir zülüm yaşayan varsa, ben onu da görmezden geliyorsam, Onları

ADALET HAK, HUKUK, AHLAK ÜZERE YAŞAMA SORUMLULUĞU!!

(Ramazan Geldi Hoş Geldi Hak, Hukuk, Adalet, Mutluluk Yaşansın. Sıtdık Fani )

Her kavramın yan kavramları vardır, adaletin yan kavramı hak ve hukuktur, Ahlakın yan kavramı doğru, iyi güzeldir, mutluluktur bunlara ulaşmak için bu yan adalet ve ahlak kavramlarından geçeriz… Bu aslında şu demektir, her adaletin ve hukukun kişi hak ve özgürlüklerine neden olması, toplumsal barışın amaç edilmesi, ahlakla ise iyi ve güzel aracılığıyla kişilerin mutluluğuna vesile olması amaçlanmalıdır. Bunun için hak, hukuk adalet için ne kişi, nede toplums

RAMAZAN SOFRALARIMIZ

İsraf Sofraları mı, İftar Sofraları mı Olacak?

Ramazan paylaşmanın, yakınlaşmanın iyi amellerde, ibadetlerde zirve yapmanın ayı olsun isteriz ve bunun için hepimiz, Ramazan da daha çok çalışır caba gösteririz.. Fitreler, zekatlar, iftar yemekleri bu ayda verilmeye çalışılır, Allah kabul etsin bu yardımlaşma, paylaşma maksadıyla yapılan hayır ve hasenatlarımızı… Bunlar toplumsal dayanışmamıza büyük katkısı olduğu aşikârdır…

Yalnız her ibadetin, yardımlaşmanın yapılmasınd

SUSMA ORUCU

(Ruhumuzla da Oruç Tutmak)

İşte bir ramazana daha ulaştık, her sene oruç tuttuğumuz gibi bu sene de oruç tutacağız… Bu sene tutacağımız oruçlarımızı sadece yeme içmeden uzak durmakla mı yapacağız? Yoksa tam bir oruç ruhuyla mı, oruç tutacağız? Bunu tam anlamıyla biz ve Allah bilir, Allah biliyorsa nasıl oruç tuttuğumuzu,  O zaman Allah’ın gösterdiği ilkelere göre oruç tutmak bir imanlı, mümin olarak bizim görevimizdir. Bunun içindir ki, ruhumuzla da oruç tutarsak orucun ruhunu yakalayabiliriz…

KULLUK ANLAYIŞIMIZ

Kulluk nedir dersek, bu konu üzere düşünerek, bu soruya kafamızda cevaplar ararsak bulacağımızı düşünüyorum. Kulluk, bir insana, bir maddi varlığa yapılırsa köleliktir, yaratana yapılırsa insanın yaradılış gayesine uygun olarak iman etmesinin göstergesidir. Bunun için mutlaka şuna dikkat etmeliyiz,  bizi zincire vuracak her olay karşısın da Allah büyüktür ve biz onun kuluyuz diye düşünerek hareket edersek bu sorunun cevabını yaşayarak vermiş oluruz. Ancak dünya da bizi bağlayan maddi abartmalar, kişi, lider, siyasal düşünce abartmaları ve bunlara bağlılıklar olan kölelikleri aşabildikçe Allah&r

TÖVBE DUASI

Tövbe bir bağışlanma duasıdır, tövbe bir günah işlenmesinden sonra pişmanlığın itirafıdır, bu pişmanlığa dayalı olarak, Allah dan affedilme dileği, talebi, ricası isteğidir. Bunun için yapılacak tövbe duası için hiçbir aracıya ihtiyaç duymadan, sadece ve sadece Allah’ın huzurunda, içten bir şekilde, samimice tövbe etmek ve aynı hatalara bir daha düşmemeye söz vermek ve akabinde günahtan uzak durmaya çalışılmasıdır. Belirgin bir tövbe duası varmıdır derseniz, kurandan şu örneği verebiliriz. Tövbe, etmek isteyen H.z Adem ve eşi Allah’a şöyle dua etmişlerdir:  “Ey Rabbimiz! Biz

AKLI SELİM

İnsanlık ve toplum olarak Aklı Selim’e ihtiyacımız var, akıl iyiyi, doğruyu, güzeli, adaleti, ahlakı bize öğütler, böyle davrandığımız da daha iyiye, daha güzele dolayısıyla kişi, toplum, doğal hayat için daha faydalı olana, Aklı Selimle düşününce ulaşacağımızı umut edebiliriz. Acaba biz Aklı Selim üzeremi düşünüyoruz? Bunun için gelin hep beraber Aklı Selim’in üzerine düşünelim ne dersiniz?

Aklı Selim’e, hüküm ve kararlarımız da doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayırabilmek için, bilgiyle, düşünceyle ortaya kon

ZULÜMDEN SAKINMA VE MÜCADELE SORUMLULUĞU!!

ZULÜM NEDİR?

Daha çok Müslüman toplumlar da olmak üzere, dünyanın birçok yerin de uzun zamandır adeta zulüm yayılmış, insanlar ekonomik, sosyolojik, biyolojik, siyasal ve fiziksel zulümle kuşatılmış durumdadır. Bir taraftan Afrika’da hüküm süren kıtlık ve kuraklık neticesinde on binlerce çocuk açlıktan ölürken, maalesef on binlerce insan ölüme doğru göz göre göre gidiyorken. Diğer taraftan yanı başımızda yıllardır devam eden savaşta yüzbinlerce insan hayatını ka

İMANIN HAYATA YANSIMASI

Alan inanç ve İman alanı olunca iki kere daha hassas olunması gerektiğini biliriz, düşünürüz ama uygulamalarımız da biraz dünya işlerine, hırslarımıza yeniliriz. İşte tam bu noktadadır imtahan başlar… Dünya işlerinde iman ederek, ahlak ve adalet üzere davranabiliyormuyuz davranamıyormuyuz? Biz iman edenler hayatın için de nasıl tavır sergiliyoruz, bize kim örnek olmalıdır, biz kime örnek olmalıyız? Yaşadığımız mekanları imar edebiliyormuyuz, Allah bizi yaratma gerekçelerini Kuran da bize bildirirken dünyayı imar etsinler diye, başkalarına özellikle de insanın insana kulluk etmesini yasaklayarak bana kulluk ets

MARUF VE MÜNKER

(((Maruf Olan, İyi, Güzel, Doğru, Ahlaki, Adil Olanken, Münker Olan İse Çirkin, Kötü, Zulme Neden Olandır)))

Biz insanız ve iyi yapmak için çalışmalıyız, iyi yapmak için iyi olmak zorundayız, yoksa insan olarak yaptığımız kötülüklerden birileri hep zarar görecektir… Filozoflara bakılırsa kötülük sorunu bilgisizlikten, bilinçsizlikten, düşüncesizlikten kaynaklanmaktadır, olabilir mi, olabilir.. Ama biz bu iyi, iyi bilinen iyi, üzerine Müslümanca okumayla duralım mı? Bir Müslüman inandığ

DİN NEDİR?

(Din)

Din, akıl sahiplerinin kendi arzuları ile bizzat hayırlı işlere sevk eden ilâhî bir nizamın adıdır, Allah tarafından konulmuş bir nizamdır, bu nizam aracılığıyla insan Onun ödülüne ulaşacaktır. Ulaştıracak olan bu değerler bütününe din diyebiliriz… İman ve amel konusu olabilecek özgür bir şekil de akıl ve iradeye dayalı olarak, inanılan hak ve hayırlara vesile olacağı düşünülen ilahi kanunların bütünüdür de diyebiliriz. Dini başka bir acıdan anlamaya çalışırsak…

TEKNE MÜSLÜMANLIĞINDA TAKVA MÜSLÜMANLIGA GECEBİLMEK

Çocukken biz tekne orucu tutardık,  sahurda başlar öyleye doğru da orucu açardık, bu aralarda gizli gizli de bir şeyler yerdik, içerdik Anamıza/Babamıza oruç bozuldu mu derdik, onlarda unutarak yedinizse bozulmadı derlerdi… Bunlar bizim gelecekteki ibadetelerimiz için antremanlardı, iler de tekne orucundan gerçek oruça geçecektik… Geçebildik mi?

Bu ancak iman üzere bir bilinçle oluşacak durumdu, iman neydi, bizde sadece ibadetlere mi neden olmalıydı, din neydi ne gibi ilkeler içeriyordu?

NAMAZ BENDE/BİZDE NASIL ETKİ YAPMALI?

Namaz  aşağı yukarı tüm dinlerde emredilen bir ibadettir, kitabımız Kuran da Namazı emretmektedir, bunun yanı sıra namaz kılanların bazı özelliklerini saymaktadır, yani kıldığımız namaz bizde bu etkileri yapmalıdır da diyebiliriz.. Bunlar nedir üzerine hiç düşündünüz mü? Yoksa bir alışkanlığa dayalı olarak namazı kıldınız geçtiniz ve hala öyle mi davranıyorsunuz? İşte o zaman namazın bizim üzerimde ki etkisi ya sınırlı demek, yada yok demektir ki Allah korusun boşa Namaz kılmış olabiliriz… Bu yüzden çok dikkatli olmalıyız, sadece namazda mı yok, helal haram, adalet, zulüm, günah, s

MÜSLÜMAN TOPLUMLARIN SORUNLARI  - 5

Akıl, Düşünce İrade Özgürlüğü

İrade neki dediğimiz de karşımıza şu cevaplar çıkıyor, davranışlarımızı eylemlerimizi akla uygun bir şekil de özgürce gerçekleştirebilme kararıdır diyebiliriz… Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, isteme veya istememe, onaylama ve ret etme de denilebilir, bir şeyin seçilecek kadar iyi, nitelikli, güzel olmasına, olmamasına karar verme veya vermeme halidir de diyebiliriz… Ama bunların hepsi irade sergileme özgürlüğüyle ilgilidir özgü

BELAMLARIN BELALARI

BELAMLARIN NEDEN OLDUKLARI TOPLUMSAL BELALAR

(Belamları Tanımayan Toplumların Başları, Belalardan Kurtulmaz. Sıtdık Fani)

Önce Belam nedir ve kimdir üzerine duralım ki bunu kavram olarak anladıktan sonra onları toplumsal hayatın için de tanıyabilelim, onların neden olacağı sorunları öngörebilelim… Dünyevî çıkar ve hesaplar için Allah'ın dinini tahrif edecek kadar dinin gerçeklerine, toplumun aleyhine yorumlarla dini çarpıtan, bir ilim ve din adamı görü

MÜSLÜMAN TOPLUMLARIN SORUNLARI - 4

Ahlâk ve İrade Özgürlüğü

Bu iki kavram insanı insan yapar, yada insanı insanlıktan çıkarır ama hayvan yapmaz, hayvanda ne irade, ne ahlak, ne düşünce yoktur, ama doğasına göre yaşamak vardır, biz bunları yok saydığımızda doğamıza göre de yaşamayacağımıza göre hayvan bile olamayız,… Burada hayvanlara haksızlık etmiş olmayalım, onlar hem cinslerine de doğaya da biz kadar zarar vermezler. Onların nasıl davranacağı bellidir öyle davranırlar biz akıl yoluyla bilme, düşünme üzere davranışla

MÜSLÜMAN TOPLUMLARIN SORUNLARI -3

Adalet İrade  

İnsanın en temel özelliği ne derseniz bana kalırsa irade derim, kimine göre konuşma, kimine göre ise akıl ve düşünce, eyvallah hepsine de, ama irade özgürlüğünüz yoksa, akletmişsiniz neye yarar, düşünmüşsünüz neye yarar çok zamanda düşündüğünüze pişman ederler.. İradeyi bize kim vermiştir yaratan irademizi kim yok sayar yöneten, otoriter iktidar sahipleri, irade inanma ve inanmama gibi imani bir meselde bile serbetlik veriyorsa, her şey irade özgürlüğü ile başlar, diyeli

MÜSLÜMAN TOPLUMLARIN SORUNLARI - 2

Sosyal Sorunlar

Müslüman toplumları yaşadığı sosyal sorunların başın da ahlak sorunu devamında ise kadın sorunu geliyor, ahlak sorunun neden olduğu adalet sorunu, adalet sonunun neden olduğu toplam toplumsal sorunlar…  Allah kolaylık versin işte bir kişi akıl ve düşünce yoluyla dinini anlamaz, dünya gerçeklerini anlamaz buradan kendisi ve içinde yaşadığımız toplum için iyi olanları bilgi, düşünce, plan, proje haline getirecek irade yoksa bakın yine iradeye geliyoruz, o toplum bizim Anadolu deyimiyle belini doğrultamaz&hellip

MÜSLÜMAN TOPLUMLARIN SORUNLARI

İnanç Sorunları

Müslüman toplumlara baktığımızda genel olarak sorunlar yaşıyor, yalnız bu sorunları yanlış bir ifadeyle İslam toplumlarının sorunları olarak ele alanları görüyorum, İslam bir toplumsal düzen oldu da bunun yaşanması mı Müslümanlara sorun çıkarıyor, yoksa kendilerine İslam diyenlerin aslında adalet ve ahlaktan uzak yönetim sistemleri içinde yaşattıkları otoriter yönetimler mi Müslümanlara sorun çıkarıyor… İşte bu sorunların kaynağın da ne var dediğimizde ise, ne yok demek, desek daha bir yerin

CENNETİN TAPUSU – CENNETİN YOLU

Ben oldum olası şunu duyarım şunu yaparsan cennetin anahtarını bulursun, şu şıha uyarsan seni cennete götürür, hatta tarihin bir dönemin de resmen Hristiyanlar işi abartmış Cennet tapusu satmaya başlamışlar, tapu belgesinden doğan haklar nasıl kullanılacakmış bilmiyorum, ama adamlar satmışlar. Günümüzde de başkaca yollarla cenneti nerdeyse tekeline alan din adamları görüyoruz, benim cemaatimdense cennet garanti gibi söylemlerle karşılaşıyoruz, cennetin yolunun kendi gittiği yol olduğunu iddia edenlere tanık oluyoruz… Bunlar bunu biz Vahye ve sünnete göre yaşıyoruz sizde yaşayına dayandırıyorlar. Kıyafetlerini vahyin indiği zamanın kıyafetl

MÜSLÜMANIN YİTİKLERİ

Evet, Müslüman ülkeler ve toplumlar uzun yıllardır kaos yaşıyor neden? Buna genel de şu şekilde cevap üretilir… Efendim yabancılar bizi, daha çok da yöneticilerimizi sevmedikleri için operasyon yapıyorlar… Doğru olabilir, operasyon için kim kapıyı acık bırakıyor onun hiç suçu yok mu? Sizce bilemem ama bence var… Operasyon yapılıyorsa kim sorumlu, kim kullanıyor bunlar bellidir, belli değilse biz akıldan, bilgiden, düşünceden uzaklaşmışız ve mevcut dünyayı iyi okuyamıyoruz demektir… Bu okuyamayışlar sadece siyasi ve sosyal sorunlara mı neden oluyor yok? Bilimsel ger kalmışlık diger so

DÜNYA VE DİN KİRLETİCİLERİ       

DÜNYAMIZI, DİNİMİZİ KİRLETEN YOBAZLAR

Evet, hem Dünyamız iktidar ve kapital hırslarla, hem de dinimiz İslam,  dindar olduklarını iddia edenler tarafında adeta kirletiliyor, sözde dünyaya imar, insan hakları götürenler,  yine sözde dini yaşadığını iddia eden yobazlar, iktidar ve kapital yobazları ülkeleri yaşanmaz hale getiriyorlar. Allah korusun korkarım bir adım ilerisi dünyanın yaşanmaz hale getirilmesidir.  Çagdaş görünümlü iktidar ve kapital yobazlarıyla, dini görü

HALİFEYE NE YAPTIK?

HALİFELER HALİFEYE NE YAPTI?

İnsan inancımıza göre halifedir, başka siyasal düşüncelere göre ise her şeyin ölçüsüdür, evet halife ve her şeyin ölçüsü olan insana insan ne yapıyor? Bunun üzerine ciddi durmamız lazımdır… Duruyormuyuz? Üzerine duralım ama o genel anlamıyla yöneten halife değil, Allah’ın ben dünyayı İmar etsin diye kendi ruhumdan üfleyerek yarattım dediği halife insan üzerine duralım mı?

Şuanda öncelikle Müslümanların yaşadığı

ADALET FARZ, ZULÜM HARAM

(Adalet ve Zulüm Kavramına Karşılıklı Bakış )

Adaletin farz,Zulümün haram olduğunu hepimiz biliyormuyuz evet, o zaman bu kavramlar nasıl uygulanıyor  genel olarak insanlığa sonra Müslümanlara ve kişi olarak kendimize bakalım mı? Bu bakış için de ne kadar adaletliyiz, ne kadar hakkaniyetliyiz ne kadar merhametliyiz, ne kadar seviyoruz, ne kadar nefret ediyoruz, kinliyiz? Bizim adil olmamızı neler engelliyor, adaletten ve zulümden ne anlıyoruz? Birisi çalışmasına rağmen evinin, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamada zorlanırken, diğeri işsizliğin verdiği a

ŞEFAAT EDİLECEKLERİMİZ

İslami düşünce dünyasın da hep şefaat tartışılagelmiştir, birçoğumuz bu tartışmalar da işimize geldiği gibi anlamak için ayetleri bırakıp rivayetleri kullanmayı tercih etmiş, sonra ayetleri kullananlarla rivayetlere inananlar tartışmaya devam etmişlerdir… Biz hangi taraftayız derseniz biz doğruların, gerçeklerin, akılla çıkarılanların yanındayız… Nasıl yani…

Akıl size derki rivayet mi, Ayet mi bana aklım derki Ayet, o zaman bize dini alanda gerçeğe ulaşmanın yolunun Kuran yolu olduğunu akıl söylüyor, biz bu yolu tercih eder, yada etmeyiz… Etmediğimiz dur

AYET OKUMAK, AYETLERİ ANLAMAK

Her kelimide olduğu gibi ayet konusunda da ilk başvuracağımız yer sözcüklerin anlamını öğrendiğimiz sözlüklerdir, sözlük ayet konusun da ne diyor bakalım mı?   Sözlükte "açık alâmet, işaret, emare, iz ve nişane" demektir, diyor, bunun üzerine Kuran ayeti hangi manada kullanıyor, bu konuda doyurucu bilgi almak için Ayetlerin kaynağı Kurana da bakmamız gerekiyor…

Kurana göre ise ayet, Allah'ın varlığına delâlet eden ve peygamberlerin hak olduğunu ispat eden mucizelere de Kuran da ayet dendiğini görü

İÇTİHAT ÜZERE, İCMAYA İCABET

Sözlükte "birleştirmek, derleyip toparlamak, bir işi sağlam yapmak, fikir birliği etmek" gibi anlamlara gelen icmâ', fıkıh usulünde, Hz. Peygamber'in vefatından sonra herhangi bir devirde âlimlerin, dinî bir meselenin hükmü hakkında ittifak etmeleri manasına gelir. Bunu her alanda taşıyabiliriz, İcmâ’nın meydana gelmesi için konunun uzmanları, etkilenecek vatandaşlar da bilgilendirilerek içtihatlar üzere, içmaya icabet etmedikçe toplumsal birliğimiz tehdit altında olmaya devam edecektir.. Günümüzde müçtehitler akademisyenler, en

İSLAMİ ÖRGÜTLENMELER

(İslam Nasıl Bir Örgütlenme Öneriyor?)

İslam nasıl örgütlenir derseniz bana, ben de size İslam gönüller de örgütlenir derim, bu örgüt de bizi takva ehli yapar, gerisi siyasal ve kişisel hırslara dayalı ihtiraslarımızdır. Ama bu şu demek değildir, bütün istek ve arzularımız kötü, yok öyle şey… Arzularımızla insanız, tabiki olacak ama İslam bize bu arzu ve isteklere ulaşmada meşru sınırlar göstermektedir böyle ulaşmayı önerir… Bu meşru sınırlarda ki ilke işte bu bahsettiğimiz takva ehli olmanın ilkle

CEMAATLER  SİYASET VE EKONOMİ PROJESİNE NASIL DÖNÜŞTÜ?

Öncelikle ticari ve siyasi cemanlarla, İslâm tasavvuf düşüncesi ile bu düşüncenin sahaya yansıma için çalışan cemaatleri ayırmak gerek.. Her alanda yapılan toptancı yaklaşımları burada da yaparsak yine yanlış yapmış oluruz…

İslâm tasavvuf düşüncesi İslâmi topluluklara felsefî yansımadır dersek, önemini daha iyi anlamış oluruz..

 Bu felsefi oluşumların zihnî, ahlakî ve derunî

İSLAM TOPLUMLARIN DA FİTNE NEDENLERİ

İslam toplumlarının tarihine baktığımız da şunu görüyoruz, iktidar ve güç savaşı,  İslam dini mensupların da İslam’ı geri plana itecek kadar öne çıkmıştır… En önemli fitne kanagını oluşturmuşdur, hala da oluşturmaktadır.

Toplumun ekonomik gücünü ister hakkı aşan ticaretle, ister siyasal kayırmacılıkla ele geçirenler, İster toplumu yönetme hakkını meşru olmayan yollarla ele geçirenler sürekli fitne nedenleri olmuşlardır… Önce belli başlı yaşanmış fitnelere bakalım sonra da nedenleri üzerinde duralım… İlk i&cce

İSLAMDA MÜSAMAHA

Biz İslam dini mensuplarının dini konular da kaynak olarak kabul ettiğimiz ve aynı zaman da iman ettiğimiz kaynaklardan yola çıkarak müsamahayı değerlendirmeye çalışacağız… Peygamberin hayatından ve Kuran dan ayetlerle emredilen Müsamaha dan nasıl uzaklaştık onu görmeye çalışacağız, bizim dini savaşlar üzerinden ve çatışmalar üzerinden okumamıza dayalı olarak, neredeyse es geçişimizi anlamaya çalışacağız. Nasıl İlim Müslümanların yitiğidir nerede bulursanız alın, önerisini es geçtiğimiz gibi, müsamahakar olun öneri ve emirlerini de es geçtiğimizi düş&uu

CEMAATLERİN EGİTİMDE YAPTIKLARI HATALAR

(Darul Harp, Kafir Devlet)

Devletin verdiği dini eğitimini yetersiz bulan cemaatler merdiven altı eğitimle kendi eğitimlerini vermeye öteden beri devam ettiler… Bu eğitimle kendi anlayışlarına dayalı dini bilgileri verirken, aynı zamanda toplumsallaşmaya dinamit koyan iki bilgiyi de verdiler ki… Gercekten de nasıl bir dinamit konduğunu 15 Temmuz da gördük, bu dinamit tehlikesi devam ediyor, çünkü bu merdiven altı eğitimden gecelerin sayısı az olmasa gerek.. Bu eğitim devam etse gerek, eğitim toplumsallaşmaya  neden olması beklenir, istenir ama şu

UYDURULMUŞ DİNİN YALANLARI

(Demokrasi, Laiklik Kâfirlik)

Bu haberlerin bilgilerin kaynakları neredir hiç birimiz merak ettiniz mi, etmeyiz, neden merak etmeyiz kaynaklar bizim ve doğru kaynaklar sayarız da ondan. Ben merak ettim acaba bu söylenti, rivayet doğrumu diye, bakın hangi sonuca ulaştım…

Önce Demokrasiyi ele alalım mı? İlk olarak Peygamberimizin kendisinin yerine kimi önerdiği ile ilgili rivayetlerin üzerin de duralım… Halifelik yarışına girenler benim için şöyle dedi, böyle dedil

Dindarsan Sosyal Demokratsın

Bu ne demek diye merak edenler bu kısa yazıyı okusun, hem sosyal demokratlar okusun, hemde dindar Müslümanlar, yalnız dini kullanarak insanları sömürenlerin okumasına gerek yok, onlar bir şekil de karşı bir dayanak bulurlar. İtiraz ederler, etsinler de yalnız bizim itiraz hakkımızı da dikkate alsınlar… Onların amacı dini yaşamak değil, dini emirlere uymak değil dini kendi nefsani arzularına göre yorumlamak ve kullanmaktır.. Bunları nereden çıkarıyorsun diyenlere Kuranla cevap vereceğim…. Sonra sosyal demokrat ilkelerin, Kurani ilkelerle nasıl benzediği ile devam edeceğim…

“&rd

EMEK KUTSALSA!! KUTSAL

(Emek Yüce Degerse, Deger)

Emek neden kutsal, insana, insanlığa ve kendisine katkılar sunduğu için, dünyayı imar etmeye neden olduğu için, insanlara fayda ve hizmetler sunduğu için çok şey söyleyebiliriz.. Ama para politikaları, kar ve rant politikaları emeği hep gölgeledi, şimdi de emek teknolojik gelişmelerinin ve robotların gölgesinde kalacağa benziyor… Dilerim kalmaz, emek adına, emekçi adına bir çıkış yolu buluruz…

Hepimiz bir alan da, bir

KERBELÂ

İSLAM Toplumlunun Yaşadığı En Büyük Kırılma, Kerbela!

Muharrem ayındayız, bu ay için Peygamberimizin söylediği rivayet edilen sözler var, bunlardan biri “hürmete şayan bir aydır” demiştir… Sayısız lütuf ve hikmetlerle dolu bir ay olduğunu biliyoruz.  Ama asıl bizi ilgilendiren yanıyla, canımızın yandığı aydır… Ne yazık ki Muharrem ayı, iktidar hırsıyla hareket eden Muaviye’’nin neden olduğu, yüreklerimizde derin yaralar açan e, ayrılık fitnesine neden olan, can yakan Kerbelâ hâdisesinin yaşandığı bir aydır da aynı zaman

MUHARREM AYI

(Kerbela Vakası/Yası, Hicri Yıl Başı, Muharrem Orucu, Türk Aleviligi)

Hicri takvimin de yılbaşı olan Muharrem ayının İslam tarihinde önemli bir yeri olduğunu hepimiz biliriz. Bu ayın ilk günleri kerbela olayı nedeniyle mahtem günü sayılır,  10 gününe ise  "aşure günü" denilmekte ve aşureler yapılmakta kolu, komşuyla bugünün anlamına uygun bir şekil de paylaşılmaktadır.  İslam öncesine ait de çok çeşitli rivayetler ve önemlerin yüklendiği gibi biz İslam toplumlarının bir par&ccedi

DİN DİLİ

Her dinin vahiy edildiği bir dil vardır, genel olarak da bu dil Peygamberinin ve için de yaşadığı toplumun dilidir, bun gayet doğaldır. Bu dini ancak Peygamber ve toplumu kendi dilinden anlar. Asıl sorun dinin vahiy edildiği toplumun dışın da başka toplumlar karşılaştığın da yaşanır. Nasıl mı?

Din bazı ilkeler içerir, bu ilkeleri benim davranış haline getirmem gerekir, bunun için de bu dini anlamam gerekmektedir. Anlamam için de dilimle bana hitap etmesi gerekmektedir. Din indiği dilde başka dil kullanan toplumlara seslenirse, anlaşılamaz, anlaşılamayan dini ilkeleri dini benimseyen kişiler nasıl anlayacak ve hayatlarına adale

KURBAN

(Kurban bayramı)

Kurban daha önceki ümmetlere farz kılındığı gibi biz İslam ümmetine de farz kılınmıştır,  maddi bir boyutu olduğu için hali vakti iyi olanların bu ibadeti yapması önerilir. Bu ibadeti yaparken, kendimizin yemesinin yanı sıra ihtiyacı olanlarla da paylaşılması gerekir… Kurban sosyal yanı olan bir ibadettir aynı zaman da hem keserken yan yana geldiklerimizle, hem de paylaşırken iletişim içinde olduğumuz kişilere karşı sorumluluklar da içermektedir…

S

PEYGAMBERİN KURBAN DUASI

KURBAN NEDİR?

İlk olarak peygamberimizin Kurban duasıyla başlayalım sonra da Kurban nedirle devam edelim mi? “Ben, O’nun birliğine inanarak, yönümü gökleri ve yeri yaratan Allah’a çevirdim ve ben müşriklerden değilim, Şüphesiz namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir. O’nun ortağı yoktur.”  Peygamberimiz daha sonra şöyle devam etti: “Allah’ım! Bu kurbanlar senin nimetindir ve senin rızan içindir. Benim, ailemin ve ümmetimin k

İSLAM

İslam Nedir, Biz Ne Anladık?

İslâm, "silm" ve "selam"; kökünden türeyen bir kelime olup, bu şekliyle Kur'ân'ın 105 yerinde geçtiği görülmektedir. İslâm, kelimesi, isim ve fiil halinde de 10 kadar âyette geçmektedir. Kelimenin kökenine indiğimiz de ise şunları görmekteyiz…

Silm; barış, güven ve huzur demek iken, selam ise; mutluluk, esenlik ve güvenlik demektir. İslâm ise; Allah'a teslim olmak, boyun eğmek ve itaat etmek mânâsını içer

DİNİ İSTİSMAR

Din üç şekliyle istismar ediliyor, biri siyasal amaçlar için kullananlar tarafından, ikincisi ise dini bir cemaat oluşturarak cemaat mensuplarını dinle kontrol altına alarak, kendi hegemonyası için dini söylemler kullanılıyor.. Üçüncüsü ise ticari amaçla…Bu üçü de toplumumuzda da yaşanmaktadır, siyaseten söylemlerin de sanki toplumun sorunlarından bahsetmiyor vaaz yapıyor gibi söyleme karşı çok dikkatli olmalıyız… Aynı siyasetçi öte yandan ister parti içi ilerleme kurallarında, isterseniz kamu kaynaklarının kullanılmasın da adil olma, hakkaniyetli davranma, hak ede

DİNİ GÖRÜNÜMLÜ SİYASAL VE EKONOMİK ÇATIŞMALAR

İnsanlığın en önemli çatışma kaynaklarından biri toprak ve ekonomik çıkara dayalı ise diğeri de dini inançlara dayanan kaynak çatışmalardır… Bugün üzerin de duracağımız konu din kaynaklı çatışmaların nedenleri ve insanlığa maliyetidir… İster Hiristiyanların mezhepsel çatışmalarını düşünün, isterseniz kerbelada başlayan daha siyasi olup günümüze meshepsel yansıyan çatışmayı düşünelim…  Bu dini çatışmaları, bu genel de iktidarın din anlayışıyla halkın, yada muhalefetin din anlayışı(Yorumu) çatışm

BAYRAMLARI BAYRAM GİBİ YAŞAMAK

Oruçlarımızı tutuyoruz, namazlarımızı kıldık kılıyoruz, şunun şurası ne kaldı ki, işte geldi bayram Bayramımız şimdiden mübarek olsun. Hazırlıklarımızı yapalım, kimi ziyaret edecegiz, kimin ne sorunu var bunları bayrama kadar ziyaret edelim ki, bayramları bayramola...

 Peygamberimiz bir sözün de, “Müminlerin birbirlerine olan bağlılığı, birbirine yaslanarak inşa edilmiş bir binanın duvarları gibidir.” Demiş, bu ifade dileriz ümmetin imdadına yetişir, öyle çok ihtiyacı var ki ümmetin böyle bir dayanış

İSLAM DA HAK ve KADIN HAKLARI

(Tarihsel Bağlamında düşündüğümüzde İslam Kadın Hakları Konusun da Devrim Yapmış, Ama İslam Toplumları Geleneklerini Aşmak da Zorlanmış, Günümüz de, Sürekli Eleştirilir Bir Hal Almışlardır.)

Kadın hakları konusun da çok zayıf kaldık, bunu kabul etmezsek bu zayıflığın farkına vararak çözüm arayışlarına giremeyiz… Bunu kabul etmiyor ve bunun için de çözüm arayışlarımızın bile olmadığını görüyoruz… Varsa da çok cılız kalıyor… Çoğu dini cemaatin kadın deyince akıllarına başörtüsü hakkı g

RAMAZAN GELDİN, 14 ASIR ÖNCE BİZE KURAN GETİRDİN

(1405 Yıl Önce Bizi Aydınlatmak İçin Bir Ramazan Günün De Peygamberimize Vahiy Edilmeye Başlamıştır.)

 Kuran ilk inmeye başladığın da peygamberimiz 40 yaşındaydı, aradan 1400 yılı aşan bir zaman geçti, bize Kuran ne zaman indirilmeye başladığını şöyle bildiriyor. “Şüphesiz, biz Kur’an’ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Cebrail o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için in

İFTAR VE SAHUR ZAMANLARI

Benim bildiğim altı yedi yıldır bu mesele tartışılıyor, ben bu melese üzerine 10 yıl kadar önce Ayeti okuduğum da uygulamayla, Ayet arasında çelişki olduğunu gördüm… Bazı din adamlarına, bazı oruç tutanlara durumu ve fazla oruç tuttuğumuzu anlattım hemen hemen hepsi evet doğru dediler… Diyanet İşleri ise bu konu üzerine kulaklarını tıkamış duruyor.. Ama ortada bir tartışma ve bu konuyu aydınlatan ayetler var, genel olarak sorun olduğun da hem fikir bir toplum var, değişiklik yok, neden acaba? İşte bu yazıda acizhane bu konuyu tartışacağız…

Önce bu konuyu anlatan ayete

HOŞ GELDİN RAMAZAN

RAMAZAN BİR İRADE OKULU OLMALIDIR

İşte Ramazan geldi, hoş geldin Ramazan, bize iyilik, güzellik, sevgi, saygı, paylaşma, dayanışa, merhamet, barış da getirdin mi? Yoksa onu biz mi, yapacagız?

Bu yılda Ramazana eriştik şükür kavuşturana, Şükredenler olduğumuzu göstermek, Allah rızasını kazanmak için, nefislerimizi terbiye etmek için, yokluk ve yoksulluk karşısında sabretmek için oruçlarımıza niyet ediyoruz… Allah hepimizin oruçlarını kabul et

GÜNAH ANLAYIŞIMIZ

(İyi İşler Sevap, Kötü İşler Günah)

Günah: Dinî bakımdan suç sayılan iş veya davranış, Vebal: Bunu yapan günün birinde er geçbu günahın kefaretini ödeyecektir, günahın zıttı sevaptır. Haram: Din kurallarına aykırı olan, dinî bakımdan yasak olan, zıttı helaldir… Bir davranışı yapmadan önce, yasal olarak suçmudur, Allah’ın yasaların da günahmıdır diye sormamız gerekir ki iki yasa bizi bağlar ve birine devletin yasaları, diğerine Tanrının yasaları diyebiliriz… Birinin yaptırımı hemen, devletin yasaları yaşadığ

DİN, AFYON MUDUR?

Bunu Karl Marx bunu yıllar önce söylemesine rağmen günümüz de bile hepimizin canını acıtmaktadır, belki de bu sosyalist düşünür Hristiyanlığı gözlemleyerek, inceleyerek, Kilisenin, zulmü ve toplumu sömürmesi üzerine bunu söylemiştir. İslam bu afyon alarak uyuşturan dinlere karşı uyanık bir bilinç için gelmiş ne yazık ki oda İslam adına hareket ettiğini söyleyenler eliyle, ta Muaviye dönemin de Baba dan Oğula yönetimin geçmesiyle insanlarımızı Uyuşturan Afyon haline dönüşme riskiyle karşı karşıyadır… Biz inananlar unutmamalıyız ki bu son dindir ve Allah tarafından korunacak ama bizim tarafımızdan yaşatıla

İFRAT/TEFRİT

Bu iki kelimeyi çok kullanırız, duyarız ama üzerinde düşünyoruzmuyuz bilmiyorum, düşünmemiz gerekir ki ne ifrat’a ne de Tefrit’e düşmeyelim, orta yolu bulalım diyecegim ama bazı olaylar da orta yolda ya ifrat yada tefrit olabiliyor… O zaman nasıl anlayacağız ifratdamıyız, tefritdeyiz mi? Hangi konuyu ele alırsak alalım bu iki durumla karşı karşıya olabiliriz… Nasıl mı? Önce bu iki kelimeye sözlük anlamlarıyla bakalım sonra bizim düşüncemize, davranışlarımıza nasıl yansıyor ona bakalım mı?

Tefrit: Herhangi bir konuda geride kalma, yeterli ölçüde ol

NAMAZIN RUHU

 Namaz Farsça bir kelime olup, Arapçadaki Sallat kelimesinin karşılığıdır, sözlükler de Dua, Övgü, Şükür, Hamd, Yakınlaşma, Anlamlarının da verildiği bir ibadet şeklidir….  Namazın içinde Zikir,  Tespih, Dua,  Kıyam, Rükû, Secde gibi ibadetler de bulunmaktadır… Namaz farz ibadetlerden olup, bazı mezhepler bazı namazları sünnet, vacip, farz diye isimlendirmişlerdir… Günlük beş vakit namazlar farzdır, bu namazları cem etmeyi öneren mezhepler de vardır. Cuma Namazı ise Cemaatle kılınması farz olan bir namazdır… Namazın kişiye farz olabilmesi için, Müslüman olma

İSLAM BİZİ KADEŞLİĞE DAVET EDER

 Dinimizin bize mesajı genelde birlik için de, bizi iyiliğe yönlendirmeye yönelik ilkelerdir: Örneğin, “Siz, insanlar için var kılınmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarsınız ve siz Allah’a iman edersiniz.” Burada anlaşılmayan bir durum yok, bu emre rağmen yapılmayan, bir durum, yaşanmayan bir emir var, kaos için de bir İslam alemi var, bunun nedeni ne ola ki? Bu konuya girmeden Peygamberimizin de önerilerine bakalım mı?

Peygamberimizin de yüzlerce önerisinden birine kulak verelim Vahiyle gelenlerle, Peygamberimizin önerilerinin nasıl &

MÜSLÜMANLARIN KAMUSAL ALAN ÇATIŞMALARI

Müslümanlar Dünyanın hemen hemen her yerin de yaşıyorlar, bazı yerler de çoğunluk bazı yerde azınlık olarak, çoğunluk olarak yaşadıkları ülkeler de kamusal alana çıkma da daha az sorun yaşıyorlar diyemeyiz…

Örneğin ülkemizde Müslümanlar çoğunluk olmasına rağmen, kamusal alana çıkarken türban sorunu yaşadılar, Oysaki demokratik hukuk devletlerin de ve laik ülkeler de bu kişisel, vatandaşlık haklara girer, devletin görevi vatandaşlarının haklarını korumaktır… Biz de bu so

BİRLİĞİMİZE NEDEN OLACAK KAVRAMLAR

VAHDET, TEVHİT

 “Lâ İlâhe İllallah”  içinde bu iki kavramı da (Tevhit, Vahdet) barındıran bir söz, öyle bir söz ki, bizim birliğimize, dirliğimize neden olacak bir söz, bu sözü söyledikten, kalbimizle, beynimizle de tastik ettikten sonra, toplumsal, kişisel hayatımıza da yansıtmamız lazımdır. Bunu yapabiliyormuyuz derseniz, üzülerek bunu yapmış olsaydık İslam toplumları bu halde olurmuydu derim…

Biz imanlılar,

!! ÖLÜM !!

(Ölüm Düşüncesinin Biz de Etkisi)

Ölüm riski hep var, hatta kaçınılmazdır, kaçamadığımız bir durum içinde ben şahsen fazla kafa yormaya değmez derim.  Derim ama zaman zaman aklıma da gelir, düşüncelerimi kemirir, bir çok kişinin de kemirdiğine tanık oluruz. Her Sela, her cenaze namazı, her kaza, her mezarlık ziyareti ölümlü olduğumuzu hatırlatır bize… Hele hele son günlerde haberlerin yarısı terör, savaş, öldürme ve ölüm üzerindeyken sürekli &oum

DİNİMİZ, DENGEMİZ

Din hep bir makuliyet, hep bir orta yol, hep bir kolaylık ve barış önerir, diğerleri istisnai hallerdir. Nasıl ki, Dünya Ahiret dengesi önerirse, Nefis, Beden dengesini de önerir, nefsi yok etmez, yok saymaz, yani bedeni yok etmez yok saymaz, ruh beden dengesini önerir… Yaratanın, bizi bizden daha iyi tanıdığından olsa gerek özgür bırakmıştır. Burada da özgürlük sorumluluk dengesi devreye girer ki dinin dengeli olmaktan ibaret olduğunu söylesek abartmış olmayız… Aslında dinimizin temel ilkelerinin, İman ederek ahlak ve adalet üzere, doğru, iyi ve güzel şeyleri yapmamızı ve bunları yaparken amacımızın dünyayı imar e

UYDURMA DİN, GERÇEK DİN

(Kuran dan Ve Sünnetten Uzaklaşan Din, Gerçek Din midir?)

Dinde uydurma olur mu, demeyin en çok uydurma din de olduğunu artık hepimiz biliyoruz, bu uydurmaları kim yapmış, yapıyor, Alimim diyen sahte Alimler, bunlar kendileri gibi sahte bir din uyduruyorlar… Nasıl mı? Bunlar benim kanaatlerim, bunlara katılmama özgürlüğüne sahipsiniz, bu düşünceler kesin düşünceler de demiyorum, ama üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu görüyor ve bu konunun üzerine bu yazıyı yazıyorum… Ama bu sahte alimler kendi düşüncelerini kesin, hem de

İSLAM TOPLUMLARIN DA KADIN SORUNU

(Önce İnsan, Sonra Kadın/Erkek)

İnsan cinsi olarak önce insan nedir, insan ne yapar, ne yapmalıdır, insan erkek ve kadın olarak birbiriyle nasıl bir ilişki içinde olmadır? Bunların yeniden, yeni durumlara göre tanımlanması gerektiğini düşünüyorum… Bu düşüncemi tetikleyen neden ise toplum  olarak yaşadığımız kadın sorudur….

İlk olarak bizim yaşam tarzlarımızı, kültürümüzü etkileyen dini hassasiyetlerimizi ele alalım, istisna aileleri, istisna toplulukla

KURAN’LA BULUŞMA

(İslam Toplumları Olarak Yaşadığımız Sorunların Temelin de, Değersizliğin, İlkesizliğin, Neden Olduğu Zulüm var, Bunun Nedeni İse Bize ilkeler, Degerler Verecek olan Kuran dan Kopmuş oluşumuzdur… Ne İlahi emirlere, ne de Akli gereklere uymayışımızın Bugün Cezasını Çekiyoruz... Bu Öncelikle  İslam Toplumlarının, Sonrada İnsanlığın Ortak Sorunu….  Ülkemiz de Durum daha iyi, çünkü Demokrasi Var, Hiç Olmazsa Yönetimi, Devretme, Devralma Kavgası Yaşamıyoruz, Seçim Yoluyla değiştirebiliyoruz. Ya Birde İİktidarı Devretme ve Devralma Çatışması yaşa

KÜLTÜR DİN İLİŞKİSİ /DİN KÜLTÜR İLİŞKİSİ

Kutsalla, Kültür İlişkisi

(Kutsalı Korumak İçin, Kültür olanı Bilmeliyiz, Kutsala Saygı Kültür olana saygısızlık Anlamına Gelmez, Aralarında ki Hiyerarşi Sıralaması İçin Bilinmesi Gerektiğini düşünmekteyim. Bunun İçin Kültür Olanla, Kutsal Olanı Ayrı Ayrı Bilmeliyiz ki. Nihai Olarak Kutsalla/Kültürü Ayırma İşi Kutsalı Koruma Gereğinden Ortaya Çıkar, Kutsal da İlahi Emirlerdir)

İnsanın algısıyla oluşmuş her şe

ÜMMET BİLİNCİ İÇİN YARDIMLAŞMA PAYLAŞMA

Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İyilik ve Allah’a karşı gelmekten sakınma hususunda yardımlaşın. Günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın.” Mümin Müminin kardeşidir, gibi temel ilkeleri ve uyarıları dinlediğimiz de Ümmet bilinci gelişecek ve İslam toplumları kendi aralarında barışı sağladığı gibi, Uluslararası alanda da hem İslam ülkeleriyle hem de diğer ülkelerle barışa, adalete dayalı ilişkiler geliştirebileceğiz… Yoksa siyasal ve mezhepsel önceliklerimiz, iktidar hırsı, sadece benim içtihadım doğru dayatması, demokrasinin ön gördüğü, iktidarı devret ve devralma yete

HAYATI VE DİNİ ANLAMA DA SORULARIN ETKİSİ

(KURAN DA EN ÇOK ARANAN KELİMELER)

Bizi meraklarımız, meraklarımız üzerine sorduğumuz sorular ve bu sorulara bulduğumuz cevapların oluşturduğu bilgiler bizi biz yapar… Bunun için de sorularımıza bakalım mı? Bakmasak daha iyi olur diyenler, duyar gibiyim, neden ki? Sorularımız bizim hayata ve dine yaklaşımımızı ele verir, ya yaklaşımımız sakatsa? Ya sakatsa diyerek sorunumuzun üstünü kapattığımız da sorunların çözüleceğini mi sanıyoruz büyük bir yanılgı, işte bu nedenle sorularımızın sağlıklı olması demek sorunların da sağlık &c

ADALET ve ADAVET

Genel olarak Adaleti yazılarımıza, sohbetlerimize konu ederiz, benim gördüğüm, duyduğum kadar herkes adaletli, en zulmedenler bile Adaletli olduğunu hatta zulüm ettiklerine karşı insaflı bile davrandıklarını iddia ederler… Yani anlayacaksınız ben adil olmadığını düşünen birine denk gelmedim…

Adam en kötü patron, ne hak edilen ücreti veriyor, nede çalışma sürelerine dikkat ediyor, dinle bak en adil adam o…

Kamu görevlileri, yöneticileri kendi paralarıyla toplumun parasını karıştırıyor ve sanki kendi parasıymı

AHLAK/ADALET NE YAPMAYI GEREKTİR?

(Ahlak ve Adaletin, Söz ve Sözleşmeyle İlişkisi Nedir?)

İnsanoğlu, hep bir kültür ve Ahlak sistemi oluşturmuş, bu sözle, yazıyla kayıt altına almış ifade etmiş, sözleşmeyle, eylemlerle ve amellerle de ifa etmiştir. Bunun dışına çıkmayı da ahlak sınırlarının dışına çıkmak diye belirlemiş, kah suç saymış, kah günah olmuş, kah ayıp..

Dinimiz üzerinden Ahlakı düşünürsek, dinin temeli iman etmektir, ahlaktır, adalettir diyebiliriz… Ahlak ve adalet öncelikle doğrunun, i

HARAM – HELAL ÖLÇÜMÜZ DE KAYNAGIMIZ NEDİR?

(Helal Haram Ölçümüz Kime veya Neye Göre Belirlenmeli?)

Bu kelimeleri sık sık duyarız şu haram, bu helal, şu günah bu sevap diye acaba bunları kim belirler hiç düşündük mü? Haramı helalı belirleme makamı var mı?

Bence yok ama uygulamada bazı kişiler, makamlar var, en güzel örnek verelim, adı İslam Ülkesi olan bir ülkede kadınlar maç izleyemiyormuş, günahmış gel zaman git zaman maç izleme yasa

ANA HAPSOLMAK!!!

( Eski İçtihatlarla Bulunduğumuz Cağı Yaşamak)

Ana hapsolmamak için anın önceki hali geçmiş tercübelerden yararlanarak, hem an için anlık kararlar, hem de geleceğe doğru alacağımız kararlar için bir öngörüde bulunmak gerekir… Buda belli bir oranda geçmiş öğretileri ve bilgileri bilmek, bu bilgilere dayalı yeni ulaştığımız bilgilerle an ve gelecek anlar için bilgiye, vahiye, sezgiye dayalı düşünsel değişimle mümkündür. Öte yandan zaten değişim elde ettiğimiz bilgilerle, ulaşılan teknik sonuçlarla, b

HAS DİN ÜZERE, HAS KUL OLABİLMEK

İlk önce has kelimesinin gerçekte ne anlama geldiğiyle ilgili bilgi sahibi olalım, sözcüklerle, ilgili bilgi için de sözlüğe başvuralım… Has: Özgü: Her medeniyet kendine has değerleri gerçekleştirerek insanlığın ortak hazinesini zenginleştirir. C. Meriç. Has: 2. Katışıksız, en iyi cinsten, saf: Has gümüş. Has: 3. İyi nitelikleri kendinde toplamış olan kişi demek olduğunu görüyoruz. Sonra has kul, dindar olabilmek için Kuran’a başvuruyor, bazı Ayetlere bakıyoruz.

“Bakara 4 - Onlar sana indirilene de, senden önce in

PEYGAMBERİMİZİ ANARKEN ONUN MESAJI ÜZERİNE DÜŞÜNMEK!

(ÜMMETİN OLARAK BİZ SENİ ANLAYAMADIK!!)

Siz bize Kardeşliği, barışı, önerdiniz, biz sizi anlayamadık… “Gün, merhamet günüdür. Gün, kan akıtmanın haram olduğu gündür…” dediniz biz kan ve düşmanlık üretmeye devam ettik…

Siz bize sevin dediniz, “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi de sevmedikçe iman etmiş olamazsınız”  dedin, biz seni anlayamadık, sevmeyi bırakın birbirimizden nefr

İSLAM’IN DEGİL, İSLAM TOPLUMLARININ SORUNU

İSLAM’IN İŞİDLE İLİŞTİRİLMESİ

(Din İşid İlgisi Üçüncül, dördüncül İlgidir, Biz bunları İslam Adına yapıyoruz Diyen herkesi İslam İlan Etmek yanlıştır.)

İŞİD, Dini gibi görünse de daha çok sosyal bir olgudur, Sosyal bir olgu gibi görünse de daha çok ekonomik eşitsizliklere ve sömürüye tepkidir… Sosyal bir olgu gibi görünse de iktidar değişim yeteneği olmayan topluml

AHDE VEFA

Din nedir? Sözümüz de Durmaktır…

(Ahde Vefa, Sözün de Durma, Sözleşmeye Uyma)

Din İslam çerçevesince düşünüldüğün de Allah’ın emirleridir ve böyle düşünerek iman edenlerden bu emre göre uygun yaşamaları beklenir. Allah’a iman ederek verdiğimiz sözler de veya sözleşme yaptığımız kişilerle karşı taraf vaz geçmedikçe uyma sorumluluğumuz vardır. Dinimizin ilkeleri bunu gerekli kılar.

DİNİN KİŞİYE/TOPLUMA YANSIMASI

Din, yaşandığı kişi de ve toplumda bazı yansımaları olması beklenir, dinin yaşandığı topluma barış ve mutluluk, huzur getirmesi beklenir, bu anlam da kişiye ve topluma din nasıl yansımaktadır/yansımaktadır?

Bana göre din kişiye ve topluma şöyle yansıması lazımdır, kişiye ibadet ve ahlak adalet olarak yansıması gerekirken, topluma da Adalet ve ahlak olarak yansıması beklenir… Din yaşandığı toplumları, kişileri barışa, huzura, paylaşmaya, birliğe, kardeşliğe davet eder kişiler ve toplumlar da bu davete iman ederek icap ederler. Davete icap eden kişiler ve toplumlarda dinin etkisi g

  KURAN’I ANLAMAK/ANLAMAMAK

Kuran nedir dersek, Kuran’ı anlamadan ne kadar imanlı olabiliriz, yada Kuranı anlamadan Gerçek imanlı olunabilir mi dersek, hep beraber bunun üzerin de biraz düşünelim mi, ne dersiniz?

Ben çok düşünmemiz gerekiyor, hem d çok derim… Evet, biz neye nasıl inanacağımızı Kuran ve Peygamber aracılığıyla öğreniriz, bir rivayete göre Peygamberimiz benim sözümle Allah sözü karışmasın diye kendi sözlerinin yazılmasını engellemiş.. Bu nedenle Peygamberimize ait sözler onun ölümünden çok sonları rivayetler üzerin

İMANLA HAYATIN İÇİN DE AMEL

 Bir gün Peygamberimize, Ashabı tarafından “İman nedir?” diye sorulduğun da Peygamberimiz “İman, seni dünyada mutluluğa götürecek bir ahlaktır, Allah’ın haram kıldıklarından uzaklaştıracak bir takvadır, cahillerin yapıp ettiklerinden uzak tutacak mümin bir duruştur.” diye ifade etmiştir…

Peygamberimiz, insanı insan kılan ahlakın, takvanın, onurlu bir hayatın, mutlu ve huzurlu olmanın önemini imanın önemiyle anlatıyor olması tesadüf değildir… İman, tevhide sımsıkı sarılmaktır, İman, Rabbimizin rızasını kaz

SARP YOKUŞU AŞAMAYAN MÜSLÜMANLAR

Kuran biz Müslümanların rehberidir, ne rehberi ahiret rehberi, ne rehberi dünyada yaşarken bize yol gösteren, kılavuzluk yapan rehberdir, ahiret rehberidir ama dünyada ki davranışlarımızla ahiret de değerlendirileceğimize göre, Kuran Yaşarken yapmamız gerekenleri bize anlatan bir yaşam yol, haritasıdır. Hatta yeni ifadeyle nagivasyon cihazımızdır… Bize şunu yap helal, bunu yapma haram der, bu güzel davranış, yap, şu kötü davranış, sakın der, biz bu yaptıklarımızla ve yapmadıklarımızla mahşer de, o yüce mahkeme de değerlendirileceğimize iman ederken… Aslın da bu şu demektir (Yaratıcı Tarafından bu dünyada yaşarken yaptıklarımız konus

DİN ve İNSAN/İNSANLIK

Kuran da Allah şöyle buyurmaktadır,  “Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık”

 Hepimiz insan olarak aynı özden, aynı topraktan yaratıldık. Hepimiz beşer olarak aynı kökteniz, hepimiz aynı çevreyi/dünyayı, birlikte paylaşıyoruz. Hepimiz aynı güneşten, aynı havadan, aynı yararlanıyoruz. Bunları koruma sorumluluğunu da bu yararlanmaya dayalı olarak taşıyoruz…

 Hepimiz kullar olarak Allah nazarında eşitiz, yaptıklarımızla değerlendirilecek ve iyi, güzel, doğru şeyler yapmamız durumun da değerimizi koruyabilecegiz... Biz i

İslam Ülkelerinden, Kaçan Kaçana...  NEDEN?

Neden mi, zulümden paylaşım sorunu var, buna dayalı ekonomik zulüm var...
Nefse zulüm var, neden Kuran aşırı yorumlanmış bin yıl önceki kültürle harmanlanmış, tüm gelişmelere, degişimlere karşın yaşam tarzların da, bir degişiklik ortaya konmamış...
Yönetimsel degişiklikler yapılamamış, yönetimi etkileyecek olan din, yönetimler tarafından yorumlanmış, sadece itaat kültürü ön plana çıkarılmış. Yönetimlerin adalet ve ahlak sorumlulukları es gecilmiştir. Ahlak

MUHARREM AYI - HİCRET!!

Bu günler de hicri takvime göre 1437 yılının ilk ayı olan Muharrem’in ilk günlerini yaşamaya başladık, bu hicri takvime göre yılbaşıdır.. Muharrem, bir taraftan yeni yılı, yeni şeyleri umutla yeniye doğru hicreti, yola çıkmayı olmayı hatırlatır.  Bir taraftan da Kerbelâ’yı hatırlatır ki, bizi hüzne, acıya boğar. İmam Hüseyin ve yakınları Muharrem ayının ilk günü Kerbela’da tutsak edildiler. Fırat nehrine yakın bulunmalarına rağmen 10 gün su içmeleri yasaklandı. Muharrem ayının 10 günü de ise katledildi…

Tarih, yaşananları bize anlatır, ama yaşananları neden

MEZARLIK ZİYARETİ

(MEZARLIK DA DOLAŞMAK)

Ben size mezarlara basmayın demeceyim, şu duayı, şu Süreyi okuyun da, mezardaki çicekleri sulayın da demeceyim, ben, sizden şunu rica edeceğim mezarlık ziyaretin de ölüm üzerine düşünelim olacaktır. Evet ölüm ve hayat iç içe, yaşamayı düşündüğümüzün yarısına yakın kadar ölümü de düşünmeliyiz/düşünelim diyeceğim…

Mezarlıklar eskiden herkesin görebileceği yerler de biraz da hayatın içindeymiş, bizim ahl

KURBAN/BAYRAMI

Kurban olayım derken kurban sözü içtenliği, samimiyeti, yakınlaşmayı belirten bir seslenme sözken, öte yandan bir ülkü (amaç)  uğrunda kendini feda eden/edilen kimseyi çağrıştırırken… ( Şehitler vatanlarına kendilerini kurban etmişlerdir. Fikri Adil)    Başka bir acıdan Kurban İlahi gücün,(Allah’ın)  rızasını kazanmak için, , ona verdiği nimetler karşısın da şükür etmek, Allah’ın emirlerine uygun yaşadığımızı göstermek, ona yakınlaşmaya çalışmak için kesilen hayvan veya sevdiklerimizden başka insanlarla paylaşılan, sunulan yiyecek, içeceklerdir de diyebil

ÜMMET BİLİNCİ

(Ümmet Bilincinin Önünde ki Engeller)

Her zaman ki gibi iman ettiğimiz Kitabımız Kuranın bu konuda ki mesajı nedir diye kitabımıza bakacağız, bundan önce Ümmetin birliğinin önüne ki engellere bakalım nedir bunlar dersek…

Bence, Siyaset, içtihat fakları,  aşiretçilik boyutun da dar kavmiyetçilik, Kurandan uzaklaşmak diyebiliriz..

Siyasetin neden olduğu birinci engel, iktidarı ele gecirme ve zamanı gelince terk etme sorunu, bunu birçok ülke demokrasiyle ç&o

ÜMMET, ÜMMETİN ZULMÜNDEN KACIYOR!!

(Mülteci olarak Ülkelerinden Kaçanların %98-99’u Müslümanlardan oluşuyor)

Bu insanlar evlerini, yurtlarını neden terk ediyorlar, başka ülkelere sığınmacı olarak sığınmak zorunda kalıyor, mülteci adını alıyorlar… Ülkelerinde refahı, huzuru, barışı bırakın yaşama haklarının kalmadığını görüyorlar da onun için… Genel olarak bunlar silahsız, sivil canlarını ülkelerinde ki zulümden kurtulma çabası içinde olan insanlar…

Ka&

RAMAZAN

(Razaman'ın İzini Kalıcı Kılabilmek) 

Geldigi gibi gidiyor, umarım hepimiz de bazı izler bırakıyordur, öyle izler ki, insan adına insanca hareket eden insan izleri…

Ramazan dediğimiz de daha çok iyilik ve güzellik geliyor aklına insanın, iyilik ne dediğimiz de ise yardıma muhtacı olanlara yardım, yoksullarla paylaşma, eş, dost yoksulluğu çekenlerin, yalnız kalanların yalnızlıklarını paylaşarak onları şenlendirme, akrabalık ve komşuluk ilişkilerini geliştirme gibi onlarca iyilik izi sayabiliriz…  Biz bunların hangilerini yapt

EMANETLERİ, EMANET BİLMEK

Bize ne emanet önce onlara bakalım mı? Bize ne emanet, bize öncelikle biz emanetiz, öncelikle kendimize iyi bakmamız lazımdır…. Sonra çocuklarımız eşlerimiz emanet,  daha sonra akrabalarımız, arkadaşlarımız, komşularımız emanet… Daha kim emanet, karşılaştığımız herkes, neden mi? Biz karşılaştıklarımızın haklarına karşı saygılı olma emaneti içindeyiz… Onun hakları dogar üstümüz de en küçüğü selam alıp selam verme, hal hatır sorma sorumluluğudur… Trafik de hak emanetleri, iş yerin de iş paylaştırılmasından alınca ücretler de adalet saglama emaneti vardır üzerimiz de…

HAZİNE/KAMU MALI

Ben birçok kamu kuruluşunu izledim, bir kamu kuruluşundan da emekliyim, üzülerek söylüyorum savurganlık, kayırmacılık, yolsuzluk artık normalleşmiş… Buna ilk işe başladığım da şaşırmıştım, (1986) 6 tane fotograf makinesi alınacak ve çocuk dergisi muhabirlerine dagılacaktı, öyle de yapıldı… ama fotoğraf makinelerinin fiyatlarını görünce şaşırdım, en kötü makine, en iyi makine fiyatına denkti,  ben şaşkınlığımdan sıyrılamadım ve koştum müdüre… Ben müdürümü uyardım, piyasa da bu makilerin çok ucuz olduğunu bu kişinin bizi kazıkladığını söyledim, müdürüm gayet no

DİNİMİZDE KÜLTÜREL ETKİLER -2

(Dinimize din dışı etkiler, Bilime Dini etkiler)

Dinimize din dışı etkiler her dönem olmakla birlikte dinin ruhuna ters olan etkileri ayırmak her dönem Din düşünürlerinin sorunu olmuştur… Buna M.Akif Ersoy da tepki göstermiş ve şunu söylemiştir… “”  İbret olmaz bize her gün okuruz ezber de / Yoksa hiç mana aranmaz mı bu ayetlerde / Lafzı muhkem yalnız anlaşılan Kur'an-ın/Çünkü kaydında değil hiç birimiz mananın / Ya açar nazmı celilin bakarız yaprağına / Yahut üfler geçeriz

DİNİMİZDE KÜLTÜREL ETKİLER -1

(Dinimize din dışı etkiler, Dinin Din Dışına Etkiler)

 Dine eklemlenen kültürel degerler ve aşırı yorumlar, farklılıklar gösterir, bu bir yere kadar normaldir de ama aşırı yorumların ve kültürel eklemlerin dini ilkeleri gölgeleyecek seviyeye geldiğin de sorun oluru tartışmıştık… Bunların farklı oldukları üzerinde de biraz duralım mı? Bu yorumlar homojen değildir, hem kendi iç dinamikleri ile hem de dünya ile etkileşim biçimi ve sonucunda değişim bu yorumlarla sağlanmaktadır. Ama bence her şart ve zaman da iman, ahlak ve ada

İYİLİK,

(İyiliklerimiz Günahlarımızı Yok eder)

İyi olarak yaratılmıştır insan, o eylemleriyle, yaptıklarıyla, yapmadıklarıyla iyi kalmayı veya kötü olmayı tercih eder, biz nasıl olmayı tercih ediyoruz? Bunu yaptığımız amaller belirleyecek biz bizim tercihimizle iyi veya kötü olacagız.. Bu nedenle zaman zaman ben olmak için ne yapıyorum diye sormamız gerekir diye düşünüyorum… Sahi biz, iyi kalmak ve olmak adına ne yapıyoruz?

Ben anneme/babama iyi davranıyorum, akrabalığın, komşuluğun, vatandaşlığın gerekleri

AKIL VE DÜŞÜNCE NİMETİ

Evet, Allah bizi diger canlılardan farklı yaratmış ve bize akıl yoluyla bilgi, düşünce edinme nimeti vermiştir, biz bu iki önemli nimetin ne kadar kıymetini biliyor? Bu iki önemli nimet üzere kendimiz ve toplumumuz için yeni bilgilere dayalı yeni bilimsel bilgi üreterek toplumumuzu bilimsel alan da teknik ve teknolojik acıdan gerliştirerek toplumsal refahımıza bu iki nimetle ne kadar katkı sunuyoruz…

Kuran’ı Kerim bize defalarca bilginin önemi ve bilgi üzere düşünmeyi öğütlemiş ve bize akıl sahipleri diye seslenmiştir…

KURAN'I ANLAMAK, KURAN'LA TANIŞMAK, KURAN'LA YAŞAMAK

Dinin gercek kaynagı Vahiydir, ikinci kaynak ise vahiyle gelen bilgileri uygulayarak bize nasıl uygulanacağını gösteren Peygamberimizin davranışlarıdır… Biz Kuranı nasıl anlamalıyız üzerinden dinin en sağlam kaynagı olan Kuranı nasıl daha iyi anlarız üzerine duracagız… Öncelikle ben din adamı degilim, dinin adamıyım bunu belirterek sohbetimize devam edelim…

Kuran defalarca dile işaret eder, biz Arap’a başka dil demi gönderseydik der, anlayıp düş&u

DİNİMİZ DE KÜLTÜREL ETKİLER

(Dinimize Din Dışı Etkiler)

İslam ülkeleri büyük felaketlere içindeler, Türkiye de bundan nasibini alacak kaygısı taşınıyor. Birçok alan da ülkemiz de dengesini yitiriyor, toplumsal ayrışmalar, akıl ve bilim den uzaklaşmalar, vahiy coğrafyasının kültürlerinin de etkisiyle olsa gerek inanç dışı nereden geldiği belli olmayan, genellikle bize ait olmayan kültürel degerler dinsel ilkeler yüklenmiş yoruma dayalı söylem ve eylemler… Bu durum ilkeler üzeri

AHİRET BİLİNCİ,

Her semavi dine inananlar ahiret bilinci içindedirler,  bu bilinç burada, dünya da yaptıklarımız iyi iş ve işlemlerden Ahiret de ödül, kötü yapılan işlerden, amellerden ise ceza alacagımızı düşünürüz… Bu düşünce üzerine biraz derinlemesine baktığımız da şunları görürüz…

Öncelikle imanlı olduğunu söyleyen bizler, bu dünya nimetleri için gelecek dünya nimetlerinden vazgeciyoruz gibi bir izlenim içindeyiz… Bu bir imanlının yapacagı en büyük hatalardan biridir, Ahiret bilinci dumura uğramış bir

ADALET/AHLAK

Adalet öyle bir şeydir ki, neredeyse her isyana karşı bir panzehirdir, isyan olmayan yerler de huzur ve mutluluğun tek adresidir, bu nedenle Adalet den vazgeçmek, toplumsal yapıdan vazgeçmek demektir… Adalet güvenin de adresidir, ister kişi ister devlet olarak adaletten uzaklaştığınız da size karşı güven olamayacaktır. Ahlak da onun ikiz kardeşidir... Bu nedenle toplumsal sistemler ancak adalet/Ahlak üzere inşa edilir… Gerisi hikayedir… Kişi olarak da sevilen ve güvenilen biri olmak istiyorsak adaletli davranarak yaşamalıyız ki çevremiz de karakteri düzgün sevilen ve güvenilen biri olabilelim, sevilen ve güvenilen bi

GUSÜL

İbadet maksadıyla yapılan temizliklerden olan Abdest ve Gusül, bize fiziki olarak yapmamız emredilen temizliklerdir.  Bu temizliklerin yanı sıra dinin ruhsal bir temizlik ve yönelmeyi de gerektirdiğini varsayarsak dinimizin temizliği ne kadar çok önemsendiğini görürüz… Bunlar her namaz kılarken, her cinsel temas, ve gayri ihtiyari boşalma sonucu yapmamız gereken Abdest/Gusülle bize farz kılınmıştır…

Gusül, hem ayetle, hem de Sünnetle sabit olan bir temizlenme emridir, Gusülle bizim temizliğimizin ibadete baglanması, temizlenirken sevab kazanılması adeta bize tanınana bi

ABDEST

Dinin temelin den 100 tane ilke sayalım desek, bunlardan biri veya iksi de temizlik olur, bunlar da Abdest ve Gusüldür, bunlar fiziki temizliktir, ama dinin fiziki temizligin yanın da ruhsal bir temizlik ve yönelmeyi de temizlik olarak ele alırsak, dinin temizlik konusunu çok önemsendiğini görürüz… Bunların için de her namaz kılarken yapmamız gereken abdest ve her cinsel temas, ve gayri ihtiyari boşalma sonucu yapmamız gereken temizlik Guslün bizim temizliğimiz için ne gerekli olduğunu görüyoruz… Bu iki olguya bile dikkat edilse fiziki temizliğimizin yeter derece olacagını düşüyor ve bu iki kon

MODERN CİHAD/ GÜNÜN CİHADI!!

Hemen baştan söyleyelim modern cihadın yapılabilmesi için, her Caminin yanına bir bilimsel bilgiyi öğretecek ve devamın da yeni bilgiler üretecek okul akademi, her okulun yanına bu bilgiler üzere icatlar yapacak, patent haline getirecek AR - GE atölyeleri, laboratuarlar, bunları ürün haline getirecek, sanayi, fabrika, bütün bunları destekleyen kendi toplumuna aidiyet için de olan yöneticiler ve vatandaşlar …. Bütün bu kurumları, Ahlak ve Adalet üzere idare edecek vatandaşlar ve yöneticiler… Yeter mi yetmez…

DUA

Allahım,

Dünya gibi bir barınak verdin, çeşitli organlar verdin, çeşit, çeşit nimetler verdin besleniyoruz, yararlanıyoruz şükrediyoruz... Biz de Kuran da görderdiğin ilkelere göre Ahlak ve adalet üzere iyi ve güzel işler yapmak istiyoruz bize iyi ve güzel işler yapmak için çalışmayı nasip et, iyi ve güzel işler başarmnayı nasip et...

Bilerek ve bilmiyerek işlediğimiz günahlara tövbe ediyoruz bütün müminleri, bizi ve sevdiklerimiz affet...

<

İBADET DEN, İMANİ ALANA DİN EGİTİMİ 

Her şeyin başı akıl, bilgi, düşünce egitim olduğu gibi din alanı da bunun dışın da tutulamaz/tutulmamalıdır… Biz toplum olarak kutsal kitabımızı kendi dilimizden öğreneli çok olmadı, belki de bu nedenle kitabımızı tam anlayamadığımızı görüyoruz… Bunu toplumsal olarak yaşadığımız Ahlak ve Adalet erezyonundan da anlayabiliriz… Adalet ve Ahlak erezyonunun kaynagı bu olabilir… Bu nedenle okullarımız da hem dini, imani boyutuyla, Ahlak ve Adalete neden olacak şelide, hem de Felsefeyi düşünsel alan da Ahlak ve Adalet düşüncelerimizi, duygularımızı geliştirecek şekil de çocuklarımızın, g

MÜLK ALLAH’IN SA ….

Mülk Allah'ın sa Müslümanım ve muhafazakarım diyenlerin bu mülk sevdası ne? Diyelim yaşamak için gerekli, o zaman bu lüks tutkunluğu ne?, Diyelim ki insanlar iyi şeylere layıki o zaman din kardeşin yoksulluk içinde yaşarken sen de bu sefaların sefası ne? Üstelik de yoksulun gözünün içine soka soka, bu şımarıklık ne? Diyelim ki vergini düzgün veriyorsun, zekatını düzgün veriyorsun buna rağmen lüksün israf, savurganlık hatta gösteriş yaparak yoksulun gözüne sokarak yapılması durumun da ben zulüm olabilecegini söylüyorum, aksini iddia ed

 KUTLU DOGUM ve VEDA HUTBESİ

Peygamberimizin Vedâ Haccında 100,000’İ aşan Mümine yaptığı nasîhatdır da diyebilecegimiz veda hutbesi bir çok şeyi içerir ve bize bir Müslüman naıl olmalıdır ögütleri olan bu Hutbeyi zaman zaman okuyalım…

 Vedâ Hutbesi içerik olarak bir çok sosyal kanunu bize önermektedir, bu önerilerin, on dört asır, önceden yapılmış olması ve daha birçok İslam toplumuna bile ulaşmamış olması  peygamberimizin doğum gününü kutladığımız şu güner de hepimizi üzmektedir. İslam toplumlarının iki eksikligi

KAMU/TİCARET AHLAKI

(Dinimiz Ahlak ve adaleti emreder, biz de bu ilkelre dikkat ettikce dindar oluruz)

Dinin temeli nedir dersek, genel olarak namaz derler, başka ne dersek, Oruç derler, daha başka daha başka dediğimiz de ise Kurban derler, bu genel bilgilerimiz ne kadar doğrudur? Bunun üzerine biraz duralım mı ne dersiniz…

Şimdi bana soruduğunuzu kabul ederek dinin diregi nedir derseniz, İman etmektir, başka nedir derseniz ahlak ve ve adalettir derim, daha başka daha başka ne derseniz, İman ederek ahlak ve adalet üzere güzel işler, işlemler yani ameller

DİNDEN UZAKLAŞMA!!

Dinden uzaklamaş nasıl oluru konuşalım mı bugün, ne dersiniz? Nasıl olur? İşte bende merat ettim ve sordum kendime dinden uzaklaşma nasıl olur diye bulduğum cevapları sizlerle paylaşıyorum, buyrun… Önce sık sık alıntı yaptığım Milli şair, milli düşünür, M.Akifden iki alıntı daha yapalım hakkını helal etsin bize onun düşünceleriyle düşüncelerimizi harmanlamaya çalışıyoruz.

Müslümanlik nerde! Bizden geçmis insanlik bile... / Adem aldatmaksa maksad, aldanan yok, nafile! Kaç hakiki Müslüman gördümse, hep makberdedir; /Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerded

ABDEST

Farsça âb (su) ve dest (el) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelen abdest kelimesi, "el suyu" anlamına gelir. Abdest kavramı Arapça'da "güzellik ve temizlik" manasına gelen vudû' kelimesiyle ifade edilir. Namazın şartlarından birisi olan abdest, namaz ve Kabe'yi tavaf, tilavet secdesi gibi bazı ibadetleri yapmak için, vücudun belirli uzuvlarını usulüne uygun olarak yıkamak veya meshetmektir.

Abdest, bir ibadet den çok, ibadete giriş niteligin de olup, belli ibadetlere başlamak için bir ön hazırlıktır.  Maddi/Manevî temizlik olup İbadet ederken

HAK, KUTSAL TECAVÜZ, HARAMDIR!!

Kutsal nedir, hak dan gelen haklardır, yaşama hakkı bunların başındadır, buna saygı duymayı ögütler bütün ilahi dinler... Ne yazık ki bütün ilahi emirleri alan din mensupları bir şekliyle cana, mala, insanın mahremine tecavüz etmişlerdir... Biz tecavüz deyince sadece cinsel tecavüz anlıyoruz oysaki her hakkın ihlali tecavüzdür... Buna ister rızasız cinsel talepleri ve zorlamaları, ister iş yerinde iş yükünü birine yüklemeyi, isterseniz bir sıra beklerken sıradakilerin önüne geçmeyi sayın... Ya da bir ticaret de yalan konuşmayı, makam v

MÜSLÜMAN AHLAKI

Bir Müslüman nasıl yaşamalıdır? Dersek, İman Ederek, Ahlak ve Adalet üzere, iyi, doğru ve güzel işler yaparak yaşamalıdır deriz… Uygulama ise genel olarak böyle olmaz, olmuyor… Genel olarak diyorum istisnai olarak Müslüman tavrı sergileyen Müslümanlar var da ama toplumsal hayatın için de her alan da az olduklarını görüyor, üzülüyoruz.

Müslüman iman etmelidir, evet bir din kabul ediyorsak iman ederek başlanır, sonra bu dinin en temel ilkelerine riayet ederek devam edilir. Bu en temel ilkler ise Ahlak ve adalettir ve bunlar üzere salih

SEVAP/GÜNAH

Sevap ve günahın hayatın içinde ki karşılıkları nelerdir?

Sevabın hayat içinde ki karşılığı, helal yoldan iyilik, güzellik ve mutluluğa neden olmaktır… Günahsa, adaletten, ahlaktan uzaklaşarak, kötülüklere, çirkinliklere neden olmaktır… Biz neye neden oluyoruz, bunu en iyi kendimiz biliriz… 

Sevabın karşılığı iyilikler ve iyi olmaktır, günahın karşılığı ise kötülükler ve kötü olmanın yanı sıra insanları mutsuz etmektir… Biz sevap kazanalım isteriz, kazan

Mutmain

Mutmain, olmak ne demek diye düşündüğümüz de bir şeye bütün düşünceyle, davranışlarla, bir bütün olarak inanmak desek abartmış olurmuyuz? Sanmıyorum…

Birini seviyormuyuz, evet bütün kalbimle… Bir şeyi seçttik, neden seçtik doğru olduğu için, iyi olduğu için, güzel olduğu  ve çevreye zarar vermediği için, benim ve içinde yaşadığım toplumun yararlarına olduğuna inandığım için…

Bir şeye inanıyorum neden?  Bu şeyin var olduğuna ve bu varoluşun da benim

İNSANIN VE İSLAM'IN TERÖRLE KİRLETİLMESİ VE ÇEŞİTLİ NEDENLERİ

Bu kirliliğin iki kaynagı var bir İslam coğrafyasın da işgalci olarak bulunanların uyguladığı baskı ve şitdetin neden olduğu şitdet ve toplumsal farklılıkları düşmanlıklara çeviren emperyal oyunlar. İkinci kaynak, iktidarı ele gecirmek ve meshepsel çatışmalar nedeniyle İslam dini mensuplarının kendi kültürel siyasal ve inançlarını fanatikce yorumlayarak kedinlerine uyguladıkları şitdettir. Bu şitdet, dinsel bir nedene bağlanarak kutsallık yüklenerek yapılırken, altan, alta ise güç elde etme mücadelesinin sonucu yaptıkları şitdettir….

HAFIZLIK

NE KADAR GEREKLİ ?

KAÇ HAFIZA İHTİYACI VAR?

Hafızlık Kuran'ın orjinal metininden ezberlenmesi demektir, buna ne için ihtiyaç duyulmuştur sorusuna bu yazıda cevap bulmaya çalışacagız… Ardından devamın da, ne kadar ihtiyaç vardır? Devam edecegiz…

Önce neden hafızlığa ihtiyaç duyulmuştur üzerine düşünmeye çalışalım…

Evet neden ihtiyaç duyulmuştur sorunu sorduğumuz da aldığımız cevap Kuran metinin, ayet

GERÇEK DİNDARLAR NEREDE?

Tarihin çok derinliklerine bakıyoruz, Kerbela olayını ve engisizyon barbarlığını bu işlerin başlangıcı kabul etsek diyecegim, çok derinlere gitmeyelim günümüze dönelim… Taliban çıktı bunlar İslam’ı yanlış yorumluyor, Arakan da insanların canlı canlı yakılışlarını, Bosna Hersek'i,  Filistin'i olaylarını, yıllarca izledik. Bunlar inanç sistemlerini yanlış, yorumluyor, anlıyorlar uguluyorlar dedik işin içinden çıktık… Çünki hepimiz dinlerin barışa Huzura, Üretime, İnşaay'a, İmar'a Saglığa ve Mutluluğa dolayısıyla yaşamaya ve y

HİDAYET - ENANİYET

Hidâyet: Sözcük anlamı "yol göstermek, doğru yola iletmek ve gerçeğe Ulaşmak/ulaştırmak" anlamına gelir. İlâhî öğreti aracılığıyla insanlara iyilik, doğruluk, güzellik yolunu göstermesi, bu yolla hidayete erdirilmesi demektir. Bu anlam da hidayet için de olmak ilahi emirlere uyarak yaşmak demektir. Bunun için sürekli biz dua ederiz, her okuduğumuz dua da bizi hidayete erdirdiklerin den eyle der, biz de bunun için çalışırız…

Enâniyet: Enaniyete geldiğimiz de ise, bencillik anlamına gelen enâniyet kelimesi Arapça "ben&q

CAMİ-CEMAAT

Dağınık şeyi toplamak, birleştirmek, biriktirmek, giydirmek anlamındaki c-m-a kökünden türeyen cami, toplayan, bir araya getiren, birleştiren demektir. Bu sözcük anlamı acısından cami, bunun yanı sıra İslam dini acısından degerlendirince cami, ise toplu ibadet edilen yerlere denir. Kuran ve sünette cami, mescid kavramı ile ifade edilmiştir, mescid secde edilen yer demektir.

Yeryüzünde ilk ibadet yeri mescid, Kâbe’dir; Buraya "Mescid-i Haram" da denir. İslam inancına göre: Kâb

Şİİ Mİ, SUNNİ Mİ, MÜSLÜMAN, MIYIZ?

KUTSALIMIZ NE?

Meshepleri dinden ve insan hayatından daha kutsal sayma yanılgısı, daha önce Hristiyanlarda da yaşanmış onlar bu sorunlarını laiklik ilkesiyle çözmüşler. Ayrıca iktidarın el degişmesin de yaşanılan sorunları da demokrasi ile çözerek iktidara gelinmesini seçimlere bağlamışlar. Günümüzde ise İslam toplumların da bu iki sorun ciddi çatışmalara, iç şavaşlara, tartışmalara neden oluyor, olaylar tartışmalar da kalsa şükredecegiz ama olaylar Ümmetin birbirini bogazlama noktasına gelmiştir ki bu bütün Müslümanları

ADALET VE DALÂLET

Herkes bilir ki kavramları iyi anlayamazsak hayatı da iyi anlamlandıramayız… Adalet ve Dalalet de böyle bir şey…

Evet Adalet ne ola ki, neden hep adaletisizlikten şikayet ederiz? Önce sanırım adaleti kendimize göre yorumluyoruz da ondan gibime geliyor, çok şikayet edişimiz… Ya gerçekten de adaletsizlige çok maruz kalıyoruz da ondan da olabilir…

Evet ya da bizim adalet duygumuz erezyona uğramıştır, bizim her engellenme durumumuz, bize karşı yapılan adaletsizlik olarak da algılayabiliriz… Bunun nedeni adalet kavramını a

DİNDARLIK ÜZERİNE 

DİNDARLIĞIMIZI DİNİ DARLIĞA ÇEVİRMEYELİM

Bir dindarın nelerle uğraştığına bakarak onun nasıl bir dindarlık için de olduğunu anlayabilriz. Bunu önce kendimize sonra da bizi dindarlık numarasıyla kandırmaya çalışan,dindarlıkları üzerine kamu görevlerine talip olanlara yapmalıyız. Nasıl bir davranış izliyorlar bakalım ve dindar mı, dini darmı anlamaya çalışalım… Bu ölçüleri rast gele kişilere yapamayız onlarla bir bagımız yok, sadece bizi direk ilgilendiren durumlar karşısında yapabiliriz ki bu sayı iki yi bilemediniz &u

BANA HİKAYE ANLATMA ÖRNEKLERİMİZE SAHİP ÇIK

Bana hikaye anlatmayın, anlattığınız tarihi olaylara, örneklere sahip çıkın, onları yaşayın ve bu yolla yaşatın.

Bizim yöneticiler ben beni bildim bileli halka gösterirler talkımı kendileri götürür salkımı, nereden çıkarıyorsun dersen,  son 50 yıla bakın, çok uzun bir süre oldu son 20 yıla bakın, çok mu uzun oldu son 10 yıla bakın, yok, yok şu ana bakın… Hiçbir şeyin degişmediğini görecekseniz, biri ulusal güvenlik der, bizde paronaya yaratır, bir irtica der paranoya yaratır, biri din elden gidiyor der paronoya yaratı

HARAM!!

Yasak,anlamına gelen haram, dini bir terim olarak, kesin din kaynaklı bir delille,  açık bir şekilde yapılmaması istenen fiildir. Haram, dinî bir kavram olup, bunu tespit ve tayin yetkisi sadece Allah'a aittir. Bu konuda insanların yetkisi yoktur. Bu nedenle İslâm âlimleri, hakkında sağlam delil bulunmayan konularda ihtiyatlı davranarak haram tabirini kullanmaktan kaçınmışlardır. Haramı işleme ve harama ulaşma konusunda iyi niyet, dolaylı yollar, amaca ulaşma da kullanılan araçlar ve vasıtalar haramı helal kılmaz." Her hak gasbı haramdır, hakları gasbedene harami denir, Allah bizi haramilikten korusun, haram tuzagına düşmemek için feraset vers

KERBELA KATLİAMI/ MUHARREM AYI

 (Hicri 10 Muharrem 61)

KERBELA SİYASAL BİR OLAY MI? 

DİNSEL İNANCA DAYALI BİR OLAY MI?

(Ortak sevinçler,  ortak hüzünler, ortak bir toplumsal bilinç geliştirir. Fikri Adil)

Bu ay da tarihin derinliklerin de gelişen olaylardan, Hicret bir çıkışa İslami acıdan gelişmeyi sağlarken ve dolayısıyla

KERBELA KATLİAMI / MUHARREM AYI - 1

(Hicri -10 Muharrem 61)

KERBELA OLAYINA DA NEDEN OLACAK OLAYLARIN BAŞLAMASI

Hz. Muaviye'nin ölümünden sonra Yezid'in halife olmasına başta Hz. Ali'nin yönetim merkezi seçtiği Küfe'deki halk olmak üzere Müslümanlar tepki göstermişti.  Şura ve seçim sistemine dayanmayarak Yezid'in halife olması Müslümanlar arasında ayrılıklar çıkacağına bir işaretti. Öncelikle Hz. Ali'ye bağlılıkları ile bilinen Küfe halkı Hz

KERBELA KATLİAMI / MUHARREM AYI – 2

 (Hicri - 10 Muharrem 61)

BU BİAT DAYATMASINA Hz. HÜSEYİN'İN DE İTİRAZI

Nihai olarak bu işe Hz. Hüseyin de itiraz etti ve halkın daveti üzerine yola çıktı bunu duyan Mü'aviye onun üzerine ordu gönderdi ve Onu Kerbela da katlettirdi… Hz. Hüseyin ve arkadaşlarının, bu acı olayda ki adalet, ahlak, doğruluk, samimiyet adına yaptıklarını tüm müminler örnek alarak, Hz. Hüseyinin haklılığına günü

HİCRET, ZULMETTEN ADALETE YOLCULUKTUR

(Muharrem ayın da yaşanılan acı olay Kerbela)

Hicret, baskıdan, zorluklardan zulümden kaçmaktan çok İnancın yaşanması, yayılması için de olabilir, Hz. Muhammet'in yaptığı gibi... Zulüm karşısında adalet talebi için olabilir, Hz. Hüseyinin yaptığı gibi bize örnek olan bu hicretlerin temelin de hep daha iyi arayışı vardır.

Peğamberimiz Hz. Ali’nin önerisiyle,  Hicrete karar vermiştir. Bu önemli çıkış Hz. Ömer’in halifeliği döneminde de Şura kararıyla hicr&ic

AFFETMEK,

Hayatın içinde hata yapılır, yapılmıştır, nasıl ki Allah günahları ve hataları affediyorsa biz de bize karşı yapılan hataları affetmeliyiz. Af, şefkatin, merhametin, sevmenin, saygının geregidir… Affetmek konumunuza bakılmaksızın büyüklüğün şanındandır… Kişisel meseleler de affetmek bizim kararımıza bırakılmıştır, af ederek Allah'ın rızasının kazanılması umut edilebilir… Allah af kapısını hep acık tutmaktadır… Diger yandan Allah'ın elçisi, bizim Peygamberimizin davranışlarına baktığımız da her fırsatta affetmeyi tercih ettiğini görüyoruz…

İSLAM KARDEŞLİĞİ 

Aynı dine inanıyorsak ki inanıyoruz, yani din kardeşiyiz, o zaman kardeşliğin gereklerini yerine getirmeliyiz, İnancımız geregi de budur ve bu şu şekil de ifade bulmuştur “Müslüman, Müslümanın kardeşidir, Ona zulmetmez, onu yalnızlığa, çaresizliğe, yoksulluğa terk etmez. Kim din kardeşinin yardımına koşarak bir ihtiyacını gidermesi halin de, Allah da onun maddi ve manevi dünya da onun yardımcısıdır. Kardeşlik hukuku da zor anlarda dayanışma ve yardımlaşmayı gerektirir.

Ey İslam dini mensubları Kardeşsiniz/KARDEŞİZ!

Kardeşlik anlayışı dinimize gör

DEDE BANA DİNİMİZİ(KURAN'I) ANLAT

Anadolunun Kuzeyin de, orta iç Karadeniz de yaşayan bir aile de torunun dededinden bana kuranın mesajını anlat, bana dinimizi anlat, demesi üzerine dedenin dini bilgisinin yetersizliğini gören Torunun Dedeyi dini bilgiye yönlendirmesini anlatan diyalog yaşamın içinden alınmıştır. Bu çelişki yaşamın için de mevcut olup hep gözden kaçmaktadır, yada bilerek es gecilmektedir. Bilgisizlik bilerek es gecilirse Allah korusun bizi cehalete götürür ve cehalet de bize hep doğru yapıyorum yanılgısıyla yanlış yapmaya iter ki toplumsal yaşayışın her kademesin de buna yeyterince tanık oluyoruz. Bu nedenle bilgilenme yollar

PARANIN FAHİŞESİ OLAN TOPLUMLAR

Faiz kıskacı, fahiş fiyat uygulamaları, her alan da adamlarımızın kayırmacılığı, hak etme üzerinde ki zaafiyetlerimiz, artık adaletsizligin kaynağı olan bir hal aldı ki bu durumu başka şeyleri abartarak kapatmaya çalışıyoruz. Artık Ahlaktan kurtulmak için ahlakı sadece cinsellige, üstelikte tek cinsin kadın cinselligine indirdik ki hepimiz biraz olsun rahatladık. Kadınları kapattık, saçları gözükmez olunca hepsi birden bire ahlaklı oluverdi. Cinsel ahlakın yanı sıra ticari ahlakı, mesleki ahlakı, yanımız da çalışanlara hakları olan ücretleri verme ahlakını, ihalelerde ki fiyat maliyet ucurumlarını, kendi yandaşlarımızı kayırmalara d

RIZIK GASPCILARI

EMEK SÖMÜRGENLERİ

Önce rızık deyince biz ne anlıyoruz, bunun üzerin de duralım, sonra dünya nimetleri olan rızkın nasıl paylaştırılması üzerine düşünmeye çalışalım. İki siyasal sistem ve bir din paylaşmayı önermekte olup biz de bunlar üzerine durarak sömürgenler ve rızık gaspcılarına karşı ne yapılabiliri hep beraber tartışalım. Ayrıca bu rızkın paylaştırılmasın da neyi esas alacağız onunla ilgili düşünmeye çalışalım, gerci biz neyi esas alacağız, İslamımı, sosyalizmimi, sosyal demokrasiyi mi, yoksa her türlü eşitsizligi besleyen kapitalizmimi örnek alarak kendimize bir pyalaş