KAMUSAL ALANLARIN İŞGALİ!!

Kamusal alanlar hangi maksatla kullanılmalıdır, kamu hizmetlerinin alanları olmadır, o bölgenin sakinleri buradaki parklarda, kaldırımlarda, yollarda özel mülk olmamasına dayalı olarak kimseden izin almadan kullanılır/kullanmalıdırlar… Örnegin bir parka oturacak oldu mu, kimseden izin alınmasına gerek yoktur, yolu kullanarak işimize, evimize gideriz kimseden izinde almayız…. Örnegin kamuya ait hastanelere kendi hastanemiz gidi gideriz, kamusal alanlar oradan yararlananların yerleridir… Bu genel olarak, geleneksel olarak böyledir, ama son zamanlarda gördüğümüz ise bu alanların özel kişilere tahsis edildiğidir, bu tahsis şu şekiller de edilmektedir…

Örnegin bir park düşünün, bir kaldırım düşünün, bir kamuya ait boş arsa düşünün bir bölümü veya tamamen kişilere kiralanarak, oraların kafeterya, düğün salonu, büfe, taksi durağı, muhtarlık gibi nedenlerle işgal edilmesi kamusal alanların daraltılması demektir. Örnegin parkta bir tuvalet paralı ise, o parkta ciddi işgal sorunu var demektir, örneğin sadece bir parkta 5-6 dügün salonu varsa orada büyük bir işgal var demektir. Parkın her köşesine bir satış büfesi konmuşsa oraya giden vatandaşlar çocuklarının baskısıyla harcama yapmadan bir an bile vakit geçiremezler. Oysaki parklar harcama yapılmadan gezilecek, çocukların oynayacakları kamusal alan olan yerlerdir. İster Ankara Belediye, İster Istanbul Belediyesi, İster İzmir Belediyesi bu alanları ne kadar koruyor belediye başkanlarına ve siz vatandaşlara bırakıyorum… Benim izlenimim şu, sadece 150 metrelik bir alanda iki simit kafe, 4 büfe var… Üstelikte burası Angaranın en işlet yaya trafiğinin olduğu yerdir…

Çok isim vermek istemiyorum, ama isim vermediğim zaman da kimse üzerine almıyor biz de öyle bir şey yok deyip geçiliyor. Bizde öyle bir şey yok deyip geçiyorsalar, o zaman bir üst makam olan İçişleri bakanlığına iş düşüyor… Bakanlık ey kamusal alan işgalcileri siz ne yapıyorsunuz diye sormalı değil mi? Sonra meraların uzun süreliğine kiralanarak kişiselleştirilmesi, bunların hayvancılığımızı da tehdit eder hale geleceği şimdiden aşikardır… Bu konu tarım bakanlığını ilgilendirmektedir, üstelik bu meraları kiralayan Kurumun da tarım bakanlığı olduğu duyumları almaktayım… Sizin yaşadığınız köyün 150 metre ötesinden tel çekildiğini ve bu köyün bu meralardan yararlanamayacağını düşünün, üstelikte o köyde hayvancılık yaptığınızı düşünün… O köylü ne yapacak, siz olsanız ne yapardınız?

Kısacası kamusal alanlar vatandaşların ortak kullanım alanlarıdır, ortak kullanım alanlarının kişiselleştirilmesi toplumsal sorunları besler… Siyasilerin toplumsal sorunları besleyecek olayları öngörmeleri ve önlem almaları zaruridir. Alanlardan Allah razı olsun Almayanları Allaha havale ediyorum…

Kamusal alanlarda çocuklarımız oynasın, bizler gezinelim, hayvanlarımız otlasın, ama bunlar buralar kamusal alan olarak kalabilirse mümkün olacaktır… Mümkün olması dileğiyle selam ve sevgilerimle…

Mesut Görmez – 28.5.17 – vatandasfikri.com