SİYASETİMİZİN SAĞ YANI
(Sağ ve Muhaliflik)
Sağ siyasetimizin bence bazı eksiklikleri var, bunlardan biri de ortaya atılan düşüncenin tartışılamaması veya kendi içinde muhalefet edilememesi, bu kararların değerlendirilmeden, ölçülmeden, tartılmadan kararların uygulamaya dönüştürülmesi toplum olarak bize çok zarar vermektedir. Son 70-80 yıldır muhafazakar, sağ siyasetçiler ülkeyi yönetmektedir, öyle yada böyle ülkenin kararlarını etkilediler, GAP yaptık diye övündüler, yol yaptık diye övünüyorlar…
Bu hizmetlerin alternatiflerini düşünsek, mesela Ilgaz Tüneline Ayrılan para Kastamonu’ya Fabrika, Hayvancılığı veya tarımı, turizmi desteklemek için verilmiş olsaydı! Kastamonu da ne gibi değişiklik olurdu? İşsiz sayısını ne kadar azaltırdı? İşi biraz daha büyütelim Yollara, köprülere yapılan harcamalar teknik ve teknolojik gelişmeler için yapılsaydı, bir cep telefonu markamız dünya pazarlarında üçüncü satış sırası yakalasaydı… Elektrikli araçlarımız dünya yollarında gezseydi, araba modellerimiz, otomobil iç Pazar da satılan araçların yarısına ulaşsaydı! Daha iyi olurmuydu? Bence olurdu, ama ne yazık ki bu öneriler, düşünceler, projeler varda… Yukardan alınan kararlar karşısında tartışılmadan, değerlendirilmeden, gündeme alınmadan raflarda durmaktadır… Bunun nedeni nedir? Bunlar benim izlenimlerimdir, siz aksini iddia edebilirsiniz, ama ben birçok siyasal partiyi içten izlemiş kişiyim izlenimlerin bu yönde… Bir çok sağ partili arkadaşımın şikayet ettiğini bizzat kulaklarımla işittim, şikayet şu…
Bir il veya ilçe genel kurulu yapılıyor, yerel olarak parti yöneticileri daha da önemlisi genel başkanı seçecek delegeler seçilecek, bu liste ya tamamen genel merkezden gönderiliyor… Yada seçimden önce genel merkez liste gönderir veya genel merkez de il ve ilçelerden gelen listeler incelenir, liderin beğenmediği delege, il ve ilçe başkan adaylarının üzeri çizilir… Yani kısacası liste genel kurullardan önce, aynı milletvekillerinde olduğu gibi genel merkezde seçilir… Lideri seçecek delegeleri, yasaları yapacak vekilleri, aynı şekil de yine genel merkez ve ağırlıklı olarak liderin kendini seçeceklerini seçmesi.. Sonrası il ve ilçe genel kurullarına bu listelerin gönderilerek ve genellikle de tek ve blok liste olarak üyelere sunulması sonucu seçilen adayları, kim seçmiş oluyor? Kimi nasıl eleştirecek, muhalefet edecek, alınan kararları tartışacak gücü kendinde bulacaktır… Bunu tartışmamak, bu duruma muhalefet etmemek, sessiz kalmak demokratik işleyiş de ciddi sorunlara neden olmaktadır. Bu nedenle önerimiz, sag partilerimizin tabanında siyaset yapan vatandaşlarımıza, muhalefet edin, bu saçma, seçme işine itiraz edin, size dayatılan listeleri kabul etmeyin, seçimlerinizi özgürce demokratik ölçülerle yapın ki… Her siyasal partimizde de bu duruma dikkat edilsin, yukardan toplumun ve devletin aleyhine olduğu şüphesi olan kararlara aşağıdan itiraz edilebilsin…
Bu muhalefet ve itirazlarla bir denge ve denetim oluşturulsun, rast gele karalar alınmasın, aşağı yukarı Konya kadar toprağı, İstanbul kadar nüfusuyla neden Hollanda bizden beş kat daha tarım ürünü ihraç ediyor sorusunu partililer ve toplum yönetimlere, yönetenlere sorulabilsin ki… Toplumsal gelişmenin önünde ki engeller kaldırılsın, ülke gelişsin, vatandaşımızın refahı artsın… Bunu hepimiz istiyoruz değil mi, işte bunun alt yapısı, yanlışlara, eksikliklere, verimsizliklere itiraz ve muhalefetten geçmektedir… Öte yandan yalan, yanlış, hata, gibi toplumumuzun gelişmesini engelleyecek itirazlar zulme karşı durmak gibi de değerlendirilebilir mi?
Her neyse, önce parti içi denetim denge için üyelerin ve delegelerin tercihlerinin yönetimlere ve TBMM üye temsiline yansıması gerekir, gerekmesine gerekir ama bunun önündeki engellere sessiz kalırsak nasıl gerçekleşecek ki? İşte sorunumuz bu, bunu aşarsak, özelliklede sag siyasetimiz aşabilirse, gerçekleşir umuduyla, selam ve sevgilerimle…
Mesut Görmez – 19.4.17 – vatandasfikri.com
|